Şurası açık ki Türkiye’nin dizi sektörünün dünyada hatırı sayılır bir alıcısı var. Bugün Güney Amerika’dan Kafkasya’ya, Körfez ülkelerinden Balkanlara, Akdeniz’in her iki yakasından Uzakdoğu’ya kadar birçok ülkede Türk dizileri gösteriliyor. Kaç ülke olduğu belirsiz. Sektör bileşenlerinden kimi 100 diyor, kimi 150. Hatta 180 ülke ülkeye satıldığını iddia eden bile var. İddia diyorum çünkü Türk dizi sektörünün yurt dışı satışına dair bütün rakamlar, sektör temsilcilerinin ya da bu alanla ilgili devlet erkanının şifahen söylediklerinden ibaret.

Bu alana dair en ciddi kaynak İstanbul Ticaret Odasının 2010-2020 yıllarını ele alan “Küresel değişim ve endüstrileşme sürecinde Türk dizileri” başlıkla raporu. Ancak raporda “Dizi ihracatının bugün dünyada edindiği konumu anlamaya yönelik olarak ihracat rakamları özel ve kamu kurumları aracılığıyla yayımlanmakta, haberleri yapılmaktadır. Ancak bu rakamlara ilişkin net bir veriden söz etmek mümkün gözükmemektedir” deniliyor. Üstelik aynı raporda İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç “Kesin rakamlara ulaşılamasa da sektörün yaklaşık 300 milyon dolar ihracatla ABD’nin ardından ikinci sırada yer aldığını bildirmiştir” demiş. Ama kimin bildirildiği belli değil.

Çünkü dizi sektörünün ekonomik verilerine dair her şey birer söylenceden ibaret. Bu söylencelere göre Türk dizileri 150’yi aşkın ülkede, yaklaşık 700 milyon izleyiciye ulaşıyor. Bakanlığın kendince bir hesaplama yöntemi var. Bu yöntem kesin verilere dayanmıyor sadece bazı bilgi ve olgulardan hareketle tahminde bulunuyor. Buna göre 2012’de 120 milyon, 2013’te 170 milyon, 2014’te 250 milyon, 2015’te 400 milyon ve 2016’da ise 500 milyon dolarlık dizi ihracatı gerçekleşmiş. Suudi Arabistan ve Mısır ile yaşanan gerginlikler sonrasında ciddi bir gelir kaybı söz konusu. 2017 yılında 450 milyon dolar, 2018’de 400 milyon dolar, 2019’da 300 milyon dolar oluyor satış. Bu boşluk Güney Amerika ile dolduruluyor ve rakam yeniden yükselişe geçiyor. Sektörün kimi temsilcilerine göre 600, kimilerine göre 750 milyon dolar seviyelerinde 2023 itibarıyla.

Ancak son birkaç yıldaki artışın TL’nin değer kaybettiği, kurun yükseldiği döneme denk geldiğini hatırlatalım. Yani yerli dizi sektörü son yıllarda dolar/avro bazında hiç zam yapmasa da gelirlerini TL olarak artırma fırsatı buldu. Bu da Türk dizilerini yabancı dağıtımcı ve televizyonlar için cazip hale getiren bir etken.

Dizi sektörünün yurt dışı satışına dair verilerin nasıl oluştuğu da biraz karışık. Örneğin İTO Başkanı Şekib Avdagiç ekim ayında “Şu kadar dolarlık dizi ihracatı yaptık diye sınırlamayacağım. En doğrusu ‘etki alanı milyarlarca dolar’ demek olur. (…) Çok popüler bir Türk dizisinin bir bölümünün dünya hasılatının 600 bin doları geçebildiğini söyleyebiliriz” beyanatı vermiş. 600 bin dolar büyük biri rakam gibi görünüyor ama denildiği gibi popüler bir Türk dizisi 150 ülkeye satılıyorsa bu bölüm başı 4 bin dolar civarı demek.

Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğlence ve Kültür Hizmetleri Komitesi Başkanı Fatih Aksoy ise temmuz 2023’te “En fazla para kazanan ülke değiliz ama en çok izlenen ülkeyiz. ABD’de bölüm başı 4 milyon dolar seviyeleri konuşuluyor. Biz de kısa sürede 1 milyon doları göreceğiz” diye konuşmuştu.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kasım ayında sektör ihracatının 1 milyar doları geçtiğini ileri sürerken çiçeği burunda Sinema Genel Müdürü Birol Güven geçen hafta sektörle buluşmasında “Tam 180 ülkede 1 milyara yakın insan bu dizileri seyrediyor. Türkiye, dizi ihracatında ABD ve İngiltere’nin ardından dünyada 3’üncü sıraya yerleşti. Yıllık ihracat 650 milyon dolara ulaştı” dedi. Yani herkes farklı rakamlar telaffuz ediyor.

Birol Güven’in bu bilgileri geçen ay The Ekonomist dergisinde konuyla ilgili yer alan bir habere dayanıyor büyük ihtimalle. Haberde Parrot Analytics’e dayandırılarak, 2020 ile 2023 yılları arasında Türk dizilerine yönelik küresel talebin yüzde 184 artığı bilgisi dışındaki veriler sektör ya da ilgili devlet erkanının açıklamalarına dayanıyordu.

Bu artışta Türkiye’nin dizi sektöründeki birikimi ve içeriklerinin kalitesi tartışılamaz kuşkusuz. Ancak değindiğim gibi kurdaki yükselişin de payı ihmal edilemez. Öte yandan yurt dışı satışlarının dolaylı etkileri de söz konusu, örneğin Güney Amerika’da Türk dizilerinin gösteriminin artışından sonra 2018 yılında Güney Amerika’dan gelen turist sayısında yüzde 65 oranında artış gerçekleşmiş.

Toparlarsak, Türk dizilerinin dünyanın birçok ülkesine satışının yapıldığı gerçek. Ancak bunun ekonomik büyüklüğü konusunda tam bir karmaşa var. Her kafadan başka bir ses çıkıyor. 600 milyon ya da 1 milyar dolar fark etmiyor öte yandan. En nihayetinde sektörde tekel haline gelmiş 5-6 büyük firma bu pastayı bölüşüyor. Üstelik burada yoğun bir emek sömürüsü üzerine inşa ettikleri üretim modelinin ürünü bu diziler. Ayrıca yaratıcılarının yeni satışlardan kaynaklı haklarının büyük oranda gasbedildiğini de hatırlatalım.

QOSHE - Dizi sektörü dünya lideri mi? - Şenay Aydemir
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dizi sektörü dünya lideri mi?

27 12
23.03.2024

Şurası açık ki Türkiye’nin dizi sektörünün dünyada hatırı sayılır bir alıcısı var. Bugün Güney Amerika’dan Kafkasya’ya, Körfez ülkelerinden Balkanlara, Akdeniz’in her iki yakasından Uzakdoğu’ya kadar birçok ülkede Türk dizileri gösteriliyor. Kaç ülke olduğu belirsiz. Sektör bileşenlerinden kimi 100 diyor, kimi 150. Hatta 180 ülke ülkeye satıldığını iddia eden bile var. İddia diyorum çünkü Türk dizi sektörünün yurt dışı satışına dair bütün rakamlar, sektör temsilcilerinin ya da bu alanla ilgili devlet erkanının şifahen söylediklerinden ibaret.

Bu alana dair en ciddi kaynak İstanbul Ticaret Odasının 2010-2020 yıllarını ele alan “Küresel değişim ve endüstrileşme sürecinde Türk dizileri” başlıkla raporu. Ancak raporda “Dizi ihracatının bugün dünyada edindiği konumu anlamaya yönelik olarak ihracat rakamları özel ve kamu kurumları aracılığıyla yayımlanmakta, haberleri yapılmaktadır. Ancak bu rakamlara ilişkin net bir veriden söz etmek mümkün gözükmemektedir” deniliyor. Üstelik aynı raporda İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç “Kesin rakamlara ulaşılamasa da sektörün yaklaşık 300 milyon dolar ihracatla ABD’nin ardından ikinci sırada yer aldığını bildirmiştir” demiş. Ama kimin bildirildiği belli değil.

Çünkü dizi sektörünün ekonomik verilerine dair her şey birer söylenceden ibaret. Bu söylencelere göre Türk dizileri 150’yi aşkın ülkede, yaklaşık 700 milyon izleyiciye ulaşıyor. Bakanlığın kendince bir hesaplama yöntemi var. Bu yöntem kesin verilere dayanmıyor sadece bazı bilgi ve olgulardan hareketle tahminde bulunuyor. Buna göre 2012’de 120 milyon, 2013’te 170 milyon, 2014’te 250 milyon, 2015’te 400 milyon ve........

© Evrensel


Get it on Google Play