Bizler Gazze Şeridi’nde yaşayan çocuklarız. Gazze bizim evimiz. Burası ufacık sokakları olan küçük bir yer ve birbirine çok yakın yaşayan çok sayıda insan var. Çok küçük olduğu için Gazze’de her yer tehlikeli ve sığınacak bir yer yok.

Bizim evimiz olan Gazze’nin yok edilmekte olduğunu bilmenizi istiyoruz. Kuleler, okullar ve hastaneler gibi güzel yerler bile yok ediliyor. Saatlerce elektrik yok; hepimiz yerde ya da koridorlarda uyumak zorundayız ve geceleri gerçekten çok karanlık oluyor.

Hayat artık korkutucu. Çatılar artık başımıza düşüyor. Ne zaman bir hava saldırısı olsa, dehşete düşüyoruz. Ne zaman dışarı çıkmaya çalışsak, ön kapıya geldiğimizde başka bir hava saldırısı oluyor ve olabildiğince hızlı bir şekilde içeri koşuyoruz. Odalarımız zangır zangır titriyor. İşte o zaman ailelerimize bir şey olacak diye duyduğumuz korkudan kalplerimiz de titriyor. Tek düşündüğümüz bir sonraki hava saldırısının nereye yapılacağı, bombaların nereye düşeceği. Annelerimiz bize seslerin uzakta olduğunu söylüyor ama biz yakınlarda olduklarını biliyoruz.

Birkaçımız 2014’teki son savaşı hâlâ hatırlıyor. Bazılarımız sevdiğimiz insanları kaybettik ailemizden birilerini ya da en sevdiğimiz öğretmenimizi. Diğerleri camların kırıldığını, binaların yıkıldığını ya da annelerimizin her bombalamadan sonra evi dolduran tozu temizlemeye çalıştığını hatırlıyor. Bunlar şimdi tekrar başımıza geliyor. Dehşet içindeyiz ve her geçen gün daha da çok korkuyoruz.

Dünyanın dört bir yanındaki diğer çocukların sessiz ve sakin bir hayat sürdüğünü biliyoruz. Diğer çocuklar video oyunlarına sahip olmayı hayal ederken, bizler bir gün bu savaşın biteceğini hayal ediyoruz. Bir gün yeniden kitaplarımızı açabileceğimizi, defterlerimize yazı yazıp ders çalışabileceğimizi, dışarı çıkıp arkadaşlarımızla oynayabileceğimizi umuyoruz.

Aklımızda pek çok soru var. Bunlar neden başımıza geliyor? Bu savaş ne zaman bitecek? Dünyadaki diğer çocuklar ne yapıyor? Ana babalarımıza sorduk ama bu soruların yanıtları onlarda yok.

Eğer bir soru daha sorabilseydik, o da şu olurdu: Bu savaşı durdurmak için ne yapacaksınız?

Dilediğimiz ilk şey savaşın sona ermesi. Tüm çocuklar barış içinde yaşayabilmeli. Yıkılan tüm binaların ve molozların temizlenmesini, yerlerine daha iyi ve daha güzel bir şeylerin gelmesini umuyoruz. Evlerimizin, okullarımızın ve hastanelerimizin yeniden inşa edilmesini umuyoruz.

Her şeyden önemlisi, bombalardan saklanmak yerine oyun alanlarında oynayabilen diğer ülkelerdeki çocuklar gibi yaşamak istiyoruz. Gazze’nin barış içinde yaşayabileceğimiz güvenli ve güzel bir yer olmasını istiyoruz.

Hâlâ umudumuz var. Ama bu savaşın son savaş olmasını istiyoruz.

En sıcak dileklerimizle,

Salma (11), Niveen (9), Zain (12), Samer (13), Khaled (10), Amal (10)

Not: Bu mektup, çocuklara yönelik çalışmalar yapan bir kuruluş tarafından İngilizceye çevrilerek 21 Mayıs 2021 tarihinde yayımlanmıştır. Bu mektup, kuruluş tarafından çocuklara yöneltilen birkaç soruya verilen yanıtlar kullanılarak oluşturulmuştur; yani çocukların görüş ve tanıklıklarına dayanmaktadır. Kimliklerinin korunması için çocukların gerçek adları verilmemiştir.

QOSHE - Bizler Gazzeli çocuklarız! - Serdar M. Değirmencioğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bizler Gazzeli çocuklarız!

8 10
03.12.2023

Bizler Gazze Şeridi’nde yaşayan çocuklarız. Gazze bizim evimiz. Burası ufacık sokakları olan küçük bir yer ve birbirine çok yakın yaşayan çok sayıda insan var. Çok küçük olduğu için Gazze’de her yer tehlikeli ve sığınacak bir yer yok.

Bizim evimiz olan Gazze’nin yok edilmekte olduğunu bilmenizi istiyoruz. Kuleler, okullar ve hastaneler gibi güzel yerler bile yok ediliyor. Saatlerce elektrik yok; hepimiz yerde ya da koridorlarda uyumak zorundayız ve geceleri gerçekten çok karanlık oluyor.

Hayat artık korkutucu. Çatılar artık başımıza düşüyor. Ne zaman bir hava saldırısı olsa, dehşete düşüyoruz. Ne zaman dışarı çıkmaya çalışsak, ön kapıya geldiğimizde başka bir hava saldırısı oluyor ve olabildiğince hızlı bir şekilde içeri koşuyoruz. Odalarımız zangır zangır titriyor. İşte o zaman ailelerimize bir şey olacak diye duyduğumuz korkudan kalplerimiz de titriyor. Tek düşündüğümüz bir sonraki hava saldırısının nereye yapılacağı, bombaların nereye düşeceği. Annelerimiz bize seslerin uzakta olduğunu söylüyor ama biz yakınlarda olduklarını........

© Evrensel


Get it on Google Play