Çocuklarla ilgili çalışmalar yapan binden fazla bilim insanı, 26 Ekim tarihinde kamuoyuna duyurulan bir ateşkes çağrısı yaptılar. Bu çağrının ana bölümünü sizler için biraz kısaltarak Türkçeye çevirdim.

Bizler, çocuklar ve çocukluk üzerine çalışmalar yapan akademisyenler olarak, Gazze’de sürmekte olan soykırımın ve Filistinli çocukların haklarının korkunç bir şekilde ihlal edilmesinin derhal durdurulması çağrısında bulunuyoruz.

Birçoğumuz için bu alanda çalışmak, tüm dünyada çocukların maddi, sosyal ve siyasi yaşam koşullarını iyileştirmek arzusuna dayanır. Bu nedenle; Batılı güçler tarafından sağlanan silahlarla gerçekleştirilen bombardımana, İsrail ordusu tarafından 1 milyondan fazla insanın zorla tahliye edilmesine ve İsrail devletinin besin, su ve yakıtı yasağı nedeniyle Gazze’deki durumun kötüleşmeye devam etmesine seyirci kalamayız. Bu durum, Filistin’de 75 yıldır süren yerleşimci-sömürgeci işgalin ve Gazze’nin bir açık hava hapishanesine çevrilmesinin 17 yıllık etkileri üzerine eklenmektedir. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, Gazze’nin neredeyse yarısı çocuk olan sivil nüfusu hayal edilebilecek en korkunç yaşam koşullarıyla karşı karşıyadır.

Gazze’de çocuklar hayatlarını, geleceklerini ve nefes alma olanağını bile yitirmekteler. Biz bu satırları yazarken, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana sürdürdüğü saldırılarda yaklaşık 3 bini çocuk olmak üzere 7 binden fazla kişi öldürüldü ve 16 binden fazla kişi de yaralandı. Her gün 100’den fazla çocuk ya da her 15 dakikada 1 çocuk öldürülüyor. Yaralılar arasında çok sayıda çocuk var. Al-Şifa Hastanesi çalışanları, “Artık yaşayan bir yakını olmayan yaralı çocuk” kategorisi yaratmak zorunda kalmıştır. Çocuklar anestezi olmadan ameliyat edilmekte; bu da onları sersemleşmiş ve tükenmiş durumda bırakmaktadır. Artık Gazzeli çocuklar, öldürülmeleri halinde cesetlerinin teşhis edilebilmesi için kollarına isimlerini yazıyorlar.

Yaptığımız araştırmalar, sömürgeci işgalin, devlet şiddetinin ve terörizmin fiziksel ve psikososyal açıdan çocuklar için gerçek bir tehdit oluşturduğunu göstermiştir. Araştırmalarımız savaş deneyimlerinin uzun vadeli etkilerini ortaya koymakta; Gazze’de sürekli birikmeye devam eden travmayı ve bunun çocukların refahı, duygusal, zihinsel ve fiziksel sağlığı üzerindeki etkisini gözler önüne sermektedir. Binlerce çocuğun daha sakat kalmasına, yaralanmasına ve ölümüne yol açacak bu vahşeti sürdürmenin hiçbir ahlaki gerekçesi olamaz. Bu yaralanma ve ölümler önlenebilir. Bu bir seçimdir. Bunu yapabilecek gücü olan ve çocukların hayatlarını kurtarmak için harekete geçebilecek olanları eyleme geçmeye çağırıyoruz. Soykırım amaçlı bu savaşın hemen ŞİMDİ durdurulması, çocukların hayatta kalması ve esenliği için hayati önem taşımaktadır.

Günümüzde, çocuklar devlet tarafından onaylanan cinayetlerin, zorla aç bırakmanın ve mülksüzleştirmenin hedefi olduğunda, faillerin derhal kınanacağı varsayılıyor. Ancak, tüm çocuklar eşit değil. Filistinli çocukların karşı karşıya kaldığı korkunç zorluklar ciddiye alınmıyor. Bu, onları daha da zayıf düşürüyor ve daha da travmatize ediyor. Acılarının ve ölümlerinin hafife alınmasına neden olurken, onlara insan değilmiş gibi davranılmasına suç ortaklığı anlamına geliyor. Filistinli çocukların isimleri, aileleri, öyküleri ve hayalleri var. Var ama Filistinli çocuklar, onları adsız bırakan ve sayılara indirgeyen küresel ve yerel acımasızlıklarla karşı karşıyalar. İnanıyoruz ki, nereden gelirse gelsin hiçbir çocuk şiddete, ölüme, yaralanmaya ya da açlığa maruz bırakılmamalıdır. Bir kez daha söylüyoruz: Filistinli çocukların hayatları değerlidir.

Gazze’deki soykırımın tahammül edilemez sonuçları sadece çocukları değil, onların ana babalarını, nine ve dedelerini, tüm akrabalarını ve komşularını da etkilemektedir. Çocukları korumak ve desteklemek aynı zamanda onların hayatlarındaki yetişkinleri de korumak ve desteklemek anlamına gelir. Çocukların “İçlerinde taşıdıkları yaraları” ancak ailelerini, arkadaşlarını ve komşularını da kapsayan duygusal destek hafifletebilir. Ancak Filistinli yetişkinlerin hayatları sadece çocuklarla ilgilendikleri için önemli değildir. Bir kez daha söyleyelim: Tüm Filistinlilerin yaşamları değerlidir.

QOSHE - Her Filistinli çocuk değerlidir - Serdar M. Değirmencioğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Her Filistinli çocuk değerlidir

16 1
06.11.2023

Çocuklarla ilgili çalışmalar yapan binden fazla bilim insanı, 26 Ekim tarihinde kamuoyuna duyurulan bir ateşkes çağrısı yaptılar. Bu çağrının ana bölümünü sizler için biraz kısaltarak Türkçeye çevirdim.

Bizler, çocuklar ve çocukluk üzerine çalışmalar yapan akademisyenler olarak, Gazze’de sürmekte olan soykırımın ve Filistinli çocukların haklarının korkunç bir şekilde ihlal edilmesinin derhal durdurulması çağrısında bulunuyoruz.

Birçoğumuz için bu alanda çalışmak, tüm dünyada çocukların maddi, sosyal ve siyasi yaşam koşullarını iyileştirmek arzusuna dayanır. Bu nedenle; Batılı güçler tarafından sağlanan silahlarla gerçekleştirilen bombardımana, İsrail ordusu tarafından 1 milyondan fazla insanın zorla tahliye edilmesine ve İsrail devletinin besin, su ve yakıtı yasağı nedeniyle Gazze’deki durumun kötüleşmeye devam etmesine seyirci kalamayız. Bu durum, Filistin’de 75 yıldır süren yerleşimci-sömürgeci işgalin ve Gazze’nin bir açık hava hapishanesine çevrilmesinin 17 yıllık etkileri üzerine eklenmektedir. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, Gazze’nin neredeyse yarısı çocuk olan sivil nüfusu hayal edilebilecek en korkunç yaşam koşullarıyla karşı karşıyadır.

Gazze’de çocuklar hayatlarını, geleceklerini ve nefes alma olanağını bile yitirmekteler. Biz bu satırları yazarken, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana sürdürdüğü saldırılarda yaklaşık 3 bini çocuk olmak üzere 7 binden fazla kişi........

© Evrensel


Get it on Google Play