Gazze’de doğan ve tüm zorluklara karşın yaşama tutunabilmeyi başaran çocukların sürmekte olan kırım hakkında söyleyecekleri elbette var. Gazzeli çocuklar kendilerini dinleyen olursa sözlerini sakınmadan söylemeye hazırlar çünkü onlar sürmekte olan insanlık dışı katliamı bizzat yaşıyorlar da çevrelerinde olanları dikkatle gözlemliyorlar. Gazze’de insanlara yapılanlara onlar da dayanamıyorlar…

Geçtiğimiz hafta İngilizce olarak yayımlanan Al Jazeera web sitesinde saldırılarda yaralanan Gazzeli çocukların düşüncelerine kısa da olsa yer verildi. Haberde düşüncelerine yer verilen iki çocuğa kulak verelim.

Abdullah 8 yaşında. Bureij Mülteci Kampına yönelik bir füze saldırısında komşularının evinin vurulması ve ardından yaşadığı evin üzerine çökmesi sonucu yaralanmış. Ama fotoğrafta neredeyse tüm dişlerini gösterircesine gülümsüyor. Savaşın aptalca bir şey olduğunu düşünen Abdullah şöyle konuşmuş:

Yan komşumuzun evi hedef alındığında annem bize akşam yemeği hazırlıyordu. Evimizin duvarları üzerimize yıkıldı, bacağım ve kolum iki yerden kırıldı. Evimiz yok oldu.

Cristiano Ronaldo’yu seviyorum ama doktor olmak istiyorum, böylece çocukların iyileşmesine yardımcı olabilirim. Umarım tıp okumak için beni Mısır’a değil Birleşik Arap Emirlikleri’ne gönderirler çünkü Mısır’a arabayla yolculuk etmek istemiyorum. Bir uçağa binmek ve gökyüzündeyken pencereden dışarı bakmak istiyorum. İyileşmek ve Gazze’ye geri dönmek istiyorum.

Savaş aptalca! Bitmesini istiyorum. 1000 şekel biriktirdim. Babam onları benim için saklıyor. En sevdiğim yemek tavuk kanadı ve bu iş bittikten sonra ailemi bir restorana götürmek istiyorum.

Hayat ise 7 yaşında; Gazze’nin kuzeyindeki Karameh’ten. Hayat, Nuseyrat Mülteci Kampına yönelik bir füze saldırısında ölümden dönmüş. İki bacağı birden kırıldığı için tekerlekli sandalyede. Fotoğrafta kucağında bir oyuncak bebek var. Yaşadıklarını şöyle anlatmış:

İsrailliler bizi bombaladığında büyükbabamın Nuseyrat’taki evinde musakka yiyorduk. Duyduğumuz ses çok korkutucuydu. Annem, büyükbabam, Mustafa, Sameh ve Taiseer amcalarım, amcamın karısı ve kuzenlerim Hamoud ve Uday öldürüldü.

Annem dışarıdaydı. Ben bacaklarımdan yaralandım. İkisi de kırıldı. Pencerenin altında oturuyordum ve füzenin düştüğünü gördüm. Evimizin arkasına doğru gittiğini düşündük. Sonra bir adamın beni kayaların altından kurtardığını hatırlıyorum. Bacaklarım sıkışmıştı.

Şimdi babam ve May Teyzem bana bakıyor. Dişçi olmak istiyorum; böylece babamın dişlerini yapabilirim. Resim yapmayı ve bebeklerimle oynamayı seviyorum.

Çocuklar olanların ne kadar korkunç, düşen her füzenin, her patlamanın ne kadar kötü olduğunu çok iyi anlıyorlar. Havada uçan ölüm araçlarının, içinde insan olsun olmasın hiç fark etmeden ölüm getirdiğini biliyorlar. Bombaların, füzelerin, tankların üzerlerine hangi bayrak konulursa konulsun, hangi renge boyanırlarsa boyansınlar işlevlerinin değişmediğini de anlıyorlar.

Abdullah çok haklı! Savaş aptalca! Militarizm aptalca! Silahlar ister ithal, ister “yerli ve milli” olsun, aralarında fark yok. Silahlar ve savaşlar, çocuklara mutluluk değil, acı ve ölüm getirirler.

Gazzeli çocuklara üzülüp, çevrelerindeki çocukların yaşadıklarına ses çıkarmayan milyonlara da seslenelim. Türkiye’de çocuklara hak ettiklerini vermek yerine, onların tüm haklarını çiğneyen ve onlara hiç değer vermeyen bir rejim var. İsrail’deki rejime kızıp, Türkiye’deki rejime sessiz kalmak en basitinden ikiyüzlülüktür. Gazzeli çocuklar, Rojavalı, Karabağlı, Kıbrıslı, Cizreli çocuklar -tüm çocuklar- barış içinde yaşamayı hak ediyorlar.

Çocuklar arasında ayrımcılık gözetenlere yıllar önce Ünlü Yazar James Baldwin şöyle seslenmişti: “Çocuklar her zaman bizimdir; her biri, dünyanın her yerinde. Ve bunun farkına varmaktan aciz olanların ahlaktan da aciz olabileceğinden şüphelenmeye başlıyorum.”

QOSHE - Savaş aptalcadır! - Serdar M. Değirmencioğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Savaş aptalcadır!

11 1
24.12.2023

Gazze’de doğan ve tüm zorluklara karşın yaşama tutunabilmeyi başaran çocukların sürmekte olan kırım hakkında söyleyecekleri elbette var. Gazzeli çocuklar kendilerini dinleyen olursa sözlerini sakınmadan söylemeye hazırlar çünkü onlar sürmekte olan insanlık dışı katliamı bizzat yaşıyorlar da çevrelerinde olanları dikkatle gözlemliyorlar. Gazze’de insanlara yapılanlara onlar da dayanamıyorlar…

Geçtiğimiz hafta İngilizce olarak yayımlanan Al Jazeera web sitesinde saldırılarda yaralanan Gazzeli çocukların düşüncelerine kısa da olsa yer verildi. Haberde düşüncelerine yer verilen iki çocuğa kulak verelim.

Abdullah 8 yaşında. Bureij Mülteci Kampına yönelik bir füze saldırısında komşularının evinin vurulması ve ardından yaşadığı evin üzerine çökmesi sonucu yaralanmış. Ama fotoğrafta neredeyse tüm dişlerini gösterircesine gülümsüyor. Savaşın aptalca bir şey olduğunu düşünen Abdullah şöyle konuşmuş:

Yan komşumuzun evi hedef alındığında annem bize akşam yemeği hazırlıyordu. Evimizin duvarları üzerimize yıkıldı, bacağım ve kolum iki yerden kırıldı. Evimiz yok oldu.

Cristiano Ronaldo’yu seviyorum ama doktor olmak istiyorum, böylece çocukların iyileşmesine yardımcı olabilirim. Umarım tıp okumak için beni Mısır’a değil Birleşik Arap Emirlikleri’ne gönderirler çünkü........

© Evrensel


Get it on Google Play