Kadın işçilerin mücadelenin önünde yürüdüğü Agrobay Seracılık‘ta 39 emekçi, ilk önemli kazanımını elde etti. İşçilerin Ağustos ayı maaşları ve yıllık izin karşılıkları çetin bir mücadele dönemi ardından ödendi. Agrobay Seracılık’ta sendikaya üye olan işçiler, sahtekârlık-hırsızlık suçlaması içeren ‘Kod 46’ ile işten çıkarıldıktan sonra haklarını alabilmek için 23 Ağustos 2023’ten bu yana mücadele ediyordu.

Tarım İşçileri Sendikası (Tarım-Sen) öncülüğünde yürütülen mücadelenin ilk yedi ayında muhatap alınmayan işçiler, 18 Mart’ta Bergama’dan Ankara’ya doğru başlattıkları yürüyüşle haklı mücadelelerine dikkat çekmeyi başardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Işıkhan kendileriyle görüşmese de AK Parti, İyi Parti ve CHP yetkilileri ile görüşen işçiler, emek dostlarının da katılımıyla Madenci Anıtı önünde açıklama yaparak eylemlerini sonlandırdı.

Sendika’nın Agrobay işçisi köle değildir!” cümlesiyle biten açıklaması her birimize yazılmış bir mektup gibi: “Aylarca süren bir direniş ve “bitti” denilen, “olmaz” denilen,”verilmez” denilen yerde büyük bir ısrar ve iradeyle, kolektif çaba ve emeğimizle bu mücadeleyi var ettik. İşçilerin sürdürdükleri kararlı mücadele, kamuoyunun bu mücadeleyi sahiplenmesi ve desteklemesiyle birlikte haklarımızın ilk bölümünü aldık. Bu kazanım Agrobay işçilerinin ilk kazanımıdır, bu açıdan önemli ve tarihidir. İşçilerin hak ettikleri tazminatlar ödenene kadar sürecin takipçisi olacağız. Mücadelemizi takip eden tüm kesimleri bu kazanımımızı ve kalan haklarımızı alana kadar sürecimizi sahiplenmeye davet ediyoruz.”

***

Tarım-Sen’in “Agrobay işçisi köle değildir!” cümlesi sürecin gelişimini yalın bir şekilde tanımlıyor. Agrobay işçilerinin çilesi yıllar öncesine dayanıyor.

Serada ağır koşullarda; 60 dereceye kadar çıkan sıcaklık altında, eski araçlarla, güvenlik önlemleri alınmaksızın, kimyasal maddelere maruz kalarak çalışılan, kışın buz, yazın cehennem gibi servis araçlarıyla işe getirilip götürülen işçiler, düğün veya cenaze için alınan bir günlük iznin karşılığında iki günlük ücretinin kesilmesine, kendilerine sistemli bir biçimde kötü davranılmasına, promosyon haklarının ödenmemesine ‘artık yeter!’ diyerek, bir sendika çatısı altında örgütlenmek istiyor. İşçilerin sendikalaşması yeni baskıları ve işten çıkarmaları getiriyor. Maaşların düzenli yatırılmaması ve patronun üç ile altı aylık ücretsiz izin dayatması ‘bardağı taşıran damla’ olarak direnişi tetikliyor.

Bu tercihin bedeli ağır oluyor: Jandarma orantısız bir güçle önlerine dikiliyor, Agrobay’da direnen işçileri taşıyan minibüse 20 bin TL ceza yazıyor. Şirketin Yönetim Kurulu üyesi Arzu Şentürk toplu işten çıkarmaların sendikal faaliyetle ilgisi olmadığını savunuyor. “İşçi 1-0 önde başlıyor” cümlesini kirli imalarla köpürtüp, işçilerin mücadelesini karalamaya çalışan Şentürk, Agrobay’da 18 yıl çalıştıktan sonra sendikaya üye olduğu için emekliliğine 1,5 yıl kala işten atılan Naime Tekkahraman’ın şu sözlerini gölgede bırakmak istiyor: "İşten çıkarılan sendikalı arkadaşlarımıza destek verdik diye bizi de işten attılar. Çoluk çocuğumuzun geçimi için bunca yıl kötü muameleye sustuk. Bazı günler mühendisler bize bir bağırıyordu ki oturup ağlıyorduk. Son birkaç yıldır baskı çok artmıştı, ihtiyacımız var diye sesimizi çıkaramıyorduk."

***

İşçilerin, hak ve çıkarlarını korumak için kurulan sendikaların ortaya çıkışı, işçi sınıfının doğduğu döneme denk geliyor. Ancak sendikalardan önce kurulmuş çeşitli işçi örgütleri de vardı. Örneğin işçiler bazı ülkelerde kooperatif benzeri yardımlaşma sandıkları ya da işçi eğitimi için dernekler kuruyor. Özellikle kapitalizmin gelişmesiyle etkisi azalan lonca ilişkileri içinde ustalara karşı çıkarlarını savunmak isteyen kalfalar gizli ağlar oluşturuyor. Bu sendika öncesi oluşumların temel direği bahsi geçen ortamlardaki dayanışma arzusu ve aynı koşulları paylaşan yoldaşa gösterilen şefkat olarak öne çıkıyor.

Agrobay işçisinin köle olmadığını, ‘müesses nizam’ın çok bilmiş gaddarlarının işçiye köle muamelesi yapamayacağını tescilleyen son gelişmenin temellerinde de dayanışma ve direnme bilincinden doğan şefkat yatıyor. Mücadelenin en sıcak döneminde Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz’ün süreci anlatırken kurduğu cümlelerdeki insan haysiyetini şefkatle önceleyen ton, bugün ulaşılan başarının habercisi gibi: "İnsan Kaynakları Müdürü parmak sallayarak, 'derhal servislere binin' dedi. Biz de sendika olarak, 'işçilerle böyle konuşamazsınız' dedik. Onlar da 'işçi de benim, işyeri de benim, istediğim gibi kovarım, siz buna karışamazsınız' dediler."

Kocagöz’ün söylemi, işçiye köle gibi davranılmayan bir ülkenin yolunun, patrona değil işçiye benzeyen, onlar gibi yaşayan sendikacıların çoğalmasından geçtiğini gösteriyor. Bir de başarının her şeyden önce haysiyet meselesinin önemsenmesiyle yakalanacağını bize hatırlatıyor.

QOSHE - Agrobay işçisi köle değildir! - Yücel Demirer
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Agrobay işçisi köle değildir!

12 10
31.03.2024

Kadın işçilerin mücadelenin önünde yürüdüğü Agrobay Seracılık‘ta 39 emekçi, ilk önemli kazanımını elde etti. İşçilerin Ağustos ayı maaşları ve yıllık izin karşılıkları çetin bir mücadele dönemi ardından ödendi. Agrobay Seracılık’ta sendikaya üye olan işçiler, sahtekârlık-hırsızlık suçlaması içeren ‘Kod 46’ ile işten çıkarıldıktan sonra haklarını alabilmek için 23 Ağustos 2023’ten bu yana mücadele ediyordu.

Tarım İşçileri Sendikası (Tarım-Sen) öncülüğünde yürütülen mücadelenin ilk yedi ayında muhatap alınmayan işçiler, 18 Mart’ta Bergama’dan Ankara’ya doğru başlattıkları yürüyüşle haklı mücadelelerine dikkat çekmeyi başardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Işıkhan kendileriyle görüşmese de AK Parti, İyi Parti ve CHP yetkilileri ile görüşen işçiler, emek dostlarının da katılımıyla Madenci Anıtı önünde açıklama yaparak eylemlerini sonlandırdı.

Sendika’nın Agrobay işçisi köle değildir!” cümlesiyle biten açıklaması her birimize yazılmış bir mektup gibi: “Aylarca süren bir direniş ve “bitti” denilen, “olmaz” denilen,”verilmez” denilen yerde büyük bir ısrar ve iradeyle, kolektif çaba ve emeğimizle bu mücadeleyi var ettik. İşçilerin sürdürdükleri kararlı mücadele, kamuoyunun bu mücadeleyi sahiplenmesi ve desteklemesiyle birlikte haklarımızın ilk bölümünü aldık. Bu kazanım Agrobay işçilerinin ilk kazanımıdır, bu açıdan önemli ve tarihidir. İşçilerin hak ettikleri tazminatlar ödenene kadar sürecin takipçisi olacağız. Mücadelemizi takip eden tüm kesimleri bu kazanımımızı ve kalan haklarımızı alana kadar sürecimizi sahiplenmeye davet ediyoruz.”

***

Tarım-Sen’in “Agrobay........

© Evrensel


Get it on Google Play