İyi Parti istifalar ile sarsılıyor. Partinin kurucularını ve geniş kesimlerce bilinen isimlerini de içeren istifa listeleri parti içi dinamiklerin ve partinin geleceğinin tartışılmasına neden oluyor. Ayrılanların açıklamaları ve bunlara verilen yanıtlar İyi Parti içerisinde ciddi bir krizin yaşanmakta olduğunu gösteriyor.

İyi Parti, ülkücü aklın merkezinde yer aldığı bir örgütlenme olarak, merkez sağdaki boşluğu doldurma iddiasıyla ortaya çıkmıştı. Parti, gevşek siyasi zeminde kendisine net bir kimlik, sağlam bir taban arayışını sürdürürken ‘kurucular kurulu’nun neredeyse yarısı hayal kırıklığını ifade ederek partiden ayrılmış, kalanlar arasında ise tartışma hiç bitmemişti. Mayıs 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesindeki süreçte, ‘Akşener’in masadan kalkışı’ olarak hatırlanan gelişmeden sonra, parti içinde ‘kimlik arayışı’ hızlandı ve deyim yerindeyse bir ’restorasyon’ süreci başladı.

İyi Partide son dönemde yapılan tercihlere ve bununla ilişkili söyleme bakıldığında, partinin kapsayıcı ‘merkez sağ’ bir parti olma yöneliminden vazgeçip, ‘Türk milliyetçisi’ bir çizgiye konumlanmak istediğini söylemek mümkün. Belki bu noktada, MHP’nin siyasi pozisyonunu ve Meral Akşener’in 2016’da MHP genel başkanlığına talip olduğunu hatırlamak gerekiyor. MHP’den ayrılma ve sonrasında İyi Partinin kurulması sürecinde Akşener’le birlikte hareket eden çekirdek kadronun da ideolojik çizgisini unutmamalı. Dolayısıyla son günlerde İyi Partide ortaya çıkan gelişmeleri salt yerel seçim gündemi üzerinden değerlendirmek ve tartışmak sorunun özünü gözden kaçırmak olacaktır.

***

Yaklaşan 2024 yerel seçimleri çoğunluk sistemine göre yapılacak ve seçim çevresinde en çok oyu alan aday belediye başkanı seçilecek. Hal böyleyken İyi Partinin seçimlere kendi adaylarıyla girme, ‘hür ve müstakil’ kalma kararı pek çok spekülasyonun konusu olmaya devam ediyor.

Zirve noktası ‘Millet İttifakı’ olarak şekillenen ittifak siyaseti ve yenilgiyle sonuçlanan 2023 seçim süreci, geride silikleşmiş siyasal ayrımlar ve aynı kitlenin desteğine talip ancak henüz rüştünü ispat edememiş siyasal partiler bıraktı. Bir dönem oy oranının yüzde 18-20’lere çıktığı düşünülen İyi Partinin 2024 yerel seçimlerine tek başına girerek, suni teneffüsle yaşatılan Demokrat Partiden, yıldızının hiç barışmadığı DEVA Partisinden ve diğerlerinden farkını gösterme arzusu yabana atılmamalı. Öte yandan Erdoğan rejiminin CHP merkezli muhalefeti Kürt siyasetiyle ilişkilendirme çabasının ve bu yöndeki yoğun algı yönetiminin İyi Partiye verdiği yorgunluğun da bu karardaki yeri akıldan çıkarılmamalı.

İyi Partinin bahsi geçen tercihini onun siyasal tecrübesini küçümseyerek yorumlamak, rasyonel olmayan bir karar olarak değerlendirmek ve ‘Cumhur İttifakı’na katılma olasılığı üzerinden speküle etmek yerine, parti kurmaylığının ülkenin geleceğine ilişkin daha karamsar bir tahayyüle sahip olma ihtimali üzerinden düşünmek zihin açıcı olabilir. Öte yandan, İyi Partinin milliyetçilik ekseninde organize olup, bir ‘dava partisi’ne dönüşme yoluna girmesinin gerekçesini ideolojik arayışlar ve irrasyonel savrulma iddiaları yerine reel politiğin getirdiği zorunluluklarda aramakta fayda var.

Meral Akşener son günlerde her birisi ayrı ve uzun tartışma konusu olabilecek cümlelerle içinde bulunduğu sıkıntılı süreci ifade etmeye çalışıyor: “Adına ittifak dedikleri manda ve himaye tuzağına geçit vermeyeceğiz”, “Bundan sonra kimsenin günahına da sevabına da ortak değiliz”, “Partimize kurumsal operasyon olduğu ortaya çıktı. Bu, bir siyasi partinin içişlerine karışmak demektir. Şu an itibarıyla bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum.

Bu sözlere ve diğer parti yöneticilerinin demeçlerine kuş bakışı bakıldığında, ittifak sürecinde doğan parti kalabalığıyla kendi aralarındaki ayrım çizgisini netleştirip, onlardan daha ilkeli ve güçlü olduğunu gösterme çabası öne çıkıyor. Diğer yandan İyi Partinin CHP’nin etkisizleştirildiği kötümser bir senaryoya hazırlık yaptığını söylemek de mümkün. Erdoğan’ın siyasal ömrünün anayasa değişikliği ve türlü manevrayla uzatılması söz konusu olduğunda, İyi Parti siyasal yelpazede, ‘yerli ve milli ana muhalefet partisi’ olarak konumlanmaya hazırlanıyor. ‘Türkiye İyi Olacak’ sloganıyla ortaya çıkan parti, ‘İyi olmayacak bir Türkiye’ için pozisyon alıyor.

***

Öğrencilik yıllarında ‘ülkücü’ olduğu bilinen, 1994’de Doğru Yol Partisinde siyaset yapmaya başlayan, sonrasında MHP’ye geçen, parti yönetimine talip olduğu için 2016’da MHP’den ihraç edilen, sonrasında İyi Partiyi kuran Meral Akşener, 2024 yerel seçimleri için “Kantara çıkacağız, boyumuzun ölçüsünü alacağız” derken elbette aldığı riskin farkında. İstenilen sonucun alınamaması halinde kendisinin hedef alınacağını biliyor ve belki de bir ‘Asena’ olarak siyaset sahnesinden çekilmeye hazırlanıyor.

QOSHE - Hür ve müstakil - Yücel Demirer
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hür ve müstakil

11 11
23.12.2023

İyi Parti istifalar ile sarsılıyor. Partinin kurucularını ve geniş kesimlerce bilinen isimlerini de içeren istifa listeleri parti içi dinamiklerin ve partinin geleceğinin tartışılmasına neden oluyor. Ayrılanların açıklamaları ve bunlara verilen yanıtlar İyi Parti içerisinde ciddi bir krizin yaşanmakta olduğunu gösteriyor.

İyi Parti, ülkücü aklın merkezinde yer aldığı bir örgütlenme olarak, merkez sağdaki boşluğu doldurma iddiasıyla ortaya çıkmıştı. Parti, gevşek siyasi zeminde kendisine net bir kimlik, sağlam bir taban arayışını sürdürürken ‘kurucular kurulu’nun neredeyse yarısı hayal kırıklığını ifade ederek partiden ayrılmış, kalanlar arasında ise tartışma hiç bitmemişti. Mayıs 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesindeki süreçte, ‘Akşener’in masadan kalkışı’ olarak hatırlanan gelişmeden sonra, parti içinde ‘kimlik arayışı’ hızlandı ve deyim yerindeyse bir ’restorasyon’ süreci başladı.

İyi Partide son dönemde yapılan tercihlere ve bununla ilişkili söyleme bakıldığında, partinin kapsayıcı ‘merkez sağ’ bir parti olma yöneliminden vazgeçip, ‘Türk milliyetçisi’ bir çizgiye konumlanmak istediğini söylemek mümkün. Belki bu noktada, MHP’nin siyasi pozisyonunu ve Meral Akşener’in 2016’da MHP genel başkanlığına talip olduğunu hatırlamak gerekiyor. MHP’den ayrılma ve sonrasında İyi Partinin kurulması sürecinde Akşener’le birlikte hareket eden çekirdek kadronun da ideolojik çizgisini unutmamalı. Dolayısıyla son günlerde İyi Partide ortaya çıkan gelişmeleri salt yerel seçim gündemi üzerinden değerlendirmek ve tartışmak sorunun özünü gözden kaçırmak........

© Evrensel


Get it on Google Play