Dinlenmeden, uyumadan otuz altı saat çalışan bir berberde ustura ile sakal traşı olur musunuz? Otuz beşinci saatte şah damarınızın hemen üstünde ustura valsi size ne hissettirir? Bilseniz gitmez miydiniz?

Ya zorunlu aralıksız nöbetinin otuz altıncı saatinde, elde mini matkap bir ortopedistin aort ana damarınızın hemen yanında kemiğe vida göndermesine ne dersiniz?

Demek ki neymiş; nöbet ertesi izinlerin idarecilerin insafına bırakılması salt sağlıkçıların özlük hakkı sorunu olmayıp halkın yani hepimizin sağlık sorunudur.

Yıllar önce bir ortopedist arkadaşım, konu yamaç paraşütünden açılınca, aktardığım örnek ile ‘Bizim adrenalin sporlarına ihtiyacımız yok’ demişti.

Hastasınız ve bunun bir meslek hastalığı olduğunu rapor etmekte hekimlerin imtina ettiğini düşünüyorsunuz? Ya, ‘Kelin merhemi olsa kendine sürerdi’ atasözünü üretmeyecektik halk olarak ya da sağlık emekçilerinin “Pandemiye yol açan hastalık, için illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı kabul edilmelidir” talebini sahipleneceğiz. Talep özünde senin hikayen işçi kardeş, farkında mısın?

Acil serviste sevdiceğiniz kalp krizinden sıra beklerken öldüyse eğer, hekim meslek örgütü TTB’nin “Acil servislerde yeşil alan kaldırılmalı, poliklinik hizmeti verilmemelidir” talebini doktorların konforu olarak mı düşüneceksiniz hâlâ? İki aksırıkla acile koşan ‘işini bilir’ ekseriyetin vebaline ortak mı kalacaksınız?

Bir kış günü kat kat giyinmiş gözleri görmez doksanlık annenizin refakatçısı sizsiniz ve ikinizin de işitme sorununuz var diyelim. İletişim, derdi anlatma, muayene için soyunma, reçete, tavsiyeleri dinleme için kamu hastanelerinin ekseriyetinin size beş dakika ayırdığını bilmiyor musunuz? “ Sizin hakkınızı savunan bir kurum kalmadığını düşünüyorsanız yanıldınız derim. Hekim meslek örgütü olarak bilinen Türk Tabipleri Birliği (TTB) mevcut toplumcu ve kamucu sağlık anlayışı ile halkın öz kurumlarındandır. İşte o yüzden 14 Mart Tıp Bayramı’nda “Hekimlerin 14 acil talebi” arasında “Muayene süreleri, bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti gözetilerek düzenlenmelidir” demekte. Uzun yıllardır bir özel hastane patronu tarafından yönetilen Sağlık Bakanlığından, kamucu bir sağlık yönetimi beklenebilir mi?

Şimdi anladınız mı TTB neden siyasi iktidarın hedefinde, yönetimi yargı ve “kayyum” kıskacında! Özünde 14 Mart halkın da tıp bayramıdır diyen TTB işlevsizleştirilmeye çalışılıyor. Şimdi yerel tabip odalarında seçim vakti. Unutmayalım ki, Bizans Sarayı’na atfedilen ‘Kuşatma altında meleklerin cinsiyeti’ tartışma gafletinin iz düşümünden ne tabiplere ne de sağlık ortamına bir hayır gelmez. Vebali ziyadesiyle halka dairdir.

Sağlıcakla kalın.

QOSHE - 14 Mart halkın da Tıp Bayramı - Zeki Gül
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

14 Mart halkın da Tıp Bayramı

13 23
18.03.2024

Dinlenmeden, uyumadan otuz altı saat çalışan bir berberde ustura ile sakal traşı olur musunuz? Otuz beşinci saatte şah damarınızın hemen üstünde ustura valsi size ne hissettirir? Bilseniz gitmez miydiniz?

Ya zorunlu aralıksız nöbetinin otuz altıncı saatinde, elde mini matkap bir ortopedistin aort ana damarınızın hemen yanında kemiğe vida göndermesine ne dersiniz?

Demek ki neymiş; nöbet ertesi izinlerin idarecilerin insafına bırakılması salt sağlıkçıların özlük hakkı sorunu olmayıp halkın yani hepimizin sağlık sorunudur.

Yıllar önce bir ortopedist arkadaşım, konu yamaç paraşütünden açılınca, aktardığım örnek ile ‘Bizim adrenalin sporlarına ihtiyacımız yok’ demişti.

Hastasınız ve bunun bir meslek hastalığı olduğunu rapor etmekte hekimlerin imtina ettiğini düşünüyorsunuz? Ya, ‘Kelin merhemi olsa kendine sürerdi’ atasözünü üretmeyecektik halk olarak ya da sağlık........

© Evrensel


Get it on Google Play