Ekrem İmamoğlu’nun verdiği sayı pek doğru değil aslında.

İstanbul’a 4 yılda 650 bin konut yapacağını açıklayan iktidar adayı Murat Kurum’a yanıt verirken, TOKİ’nin AKP döneminde topu topu 98 bin konut yaptığını söyledi.

Bu sayı doğru değil. Ben bu mevzuyu seçimlerden önce ve deprem sonrasında ele almış, sayıları paylaşmıştım.

AK Parti’nin 21 yıllık devri iktidarında TOKİ ve Emlak Konut eliyle yaptığı, yaptırdığı, yapılmasına aracılık ettiği toplam konut sayısı 1 milyon 170 bin.

Yani ilk yılını saymazsanız, 20 yılda her yıl ortalama 58 bin konut yapmış AKP yönetimindeki TOKİ.

Bunun büyük bölümü AKP iktidarının ilk döneminde, ekonomide işlerin iyi gittiği ve konut maliyetlerinin görece düşük olduğu ve ekonominin büyüdüğü dönemlerde yapılmış.

Başkanlık sistemine geçiş sonrasında ekonomik sorunlarla birlikte TOKİ’nin konut üretim hızı da gözle görülür şekilde düşmüş.

Ben de bunları geçen yıl mart ayında yazdım.

Yazmamın nedeni ise seçim öncesi iktidarın yine bol keseden “konut” inşaatı sözü vermesiydi.

Deprem bölgesinde 1 yıl içinde 200 bin konutun yapılıp depremzedelere dağıtılacağı sözü verilmişti. (Daha sonra bu sayı 319 bine yükseltildi)

İktidar hızını alamamış, ayrıca 250 bin artı 250 bin olmak üzere 500 bin yeni TOKİ konutu yapılacağını açıklamış ve konutları 4 yıl içinde teslim edeceği sözünü vererek vatandaşlardan başvuru toplamaya başlamıştı.

Ben de ekonominin iyi gittiği dönemde yılda 58 bin konut yapan iktidarın, bir yılda 200 bin, 4 yılda toplam 700 bin konut yapmasının imkansız olduğunu yazdım.

Ve hatta sonrasındaki yazılarımda da TOKİ’nin son dönemde projelerinin büyük bölümünü hayata geçiremediğini, atılan temellerin gölete dönüştüğünü, hatta birinde bir çocuğun boğulduğunu da anlattım.

En iyi yıllarında yılda 58 bin konut üreten bir sistem nasıl olacaktı da, 4 yıl boyunca yılda 175 bin konut yapacaktı? (Ben 319 bin değil ilk verilen 200 bin sözü üzerinden hesap yapmıştım)

Nitekim 319 bin adet sözü verilen deprem konutlarında gerçekleşme oranı yüzde 24 oldu.

Açık söylüyorum az değil ama verilen söz çok abartılı idi, imkansıza yakın idi.

Ve şimdi İstanbul’da da 5 yılda 650 bin konut sözü verildi.

Yani 5 yılda teslim edilecek toplam miktar 1 milyon 469 bine çıktı. Bunun 45 bininin deprem konutu olarak teslim edildiği düşünülürse teslim edilmesi gereken miktar 1 milyon 424 bin konut.

21 yılda ortalama 58 bin konut yapıp teslim etmiş olan AKP, şimdi yılda 285 bin konut yapacak ve bunun yılda 130 binini İstanbul’da yapacak.

Yani bir mucize olacak ve ekonomi bu halde iken, Türkiye Cumhuriyet tarihinin en acımasız ekonomik krizini yaşarken konut üretim hızını 5 katına çıkaracak.

Evet, Ekrem İmamoğlu’nun verdiği 98 bin sayısı doğru değil ama iktidarın verdiği sözler hiç ama hiç doğru değil.

Durum tam da başlıktaki gibi aslında.

At yalanı, sevsinler oy vereni.

Dün İliç’teki madende beklenen toprak kaymasının, geçen hafta meydana gelen toprak kaymasından çok daha büyük olduğunu ve farklı yönlere kayması beklenen liç yığınının önünde bir yanda bir maden tesisi, bir yanda ise siyanür depolarının bulunduğunu yazdım.

Daha önce kıyamet kopmasına ve maden işletmesine 20 milyon TL ceza yazılmasına neden olan siyanür sızıntısının 8 kilo olduğunu ancak bu kez toprağın kayması beklenen yönde 35 ton siyanür olduğunu ve felaketin çok büyük olabileceğini belirttim.

Şunu da ekleyeyim, Devlet tüm aklını seferber etmiş durumda ve İliç’te önlemler üzerinde çok çalışılıyor ama fizik kanunlarına karşı yapacakları fazla bir şey yok.

Şu anda tek yapılabilen, siyanür deposunu mümkün olduğunca az zarar verecek hale getirmek. Alandaki AFAD ekipleri, gerçekten kendi canlarını tehlikeye atarak çalışıyorlar.

Kapıdaki tehlikenin büyüklüğünü bir kez daha anlatmaya çalışayım.

Kayan toprak, liç yığınının tam ortasındaki bir bölüm ve toplamı 6,2 milyon metreküp.

İki yanda kalan ve kaymak için gün, belki de saat sayan dengesiz yığın ise bunun birkaç misli, tahminlere göre 30 milyon metreküpe yakın.

Ve bu yığın öyle veya böyle mutlaka kayacak.

Bu arada bölgeye giden bilirkişi ekiplerinin ilk bulguları, maden alanında çok ama çok büyük hataların yapıldığını gösteriyor.

Liç yığını bazılarının iddia ettiği gibi 250 metre yükseklikte değil ama liç alanı, olması gerekenden çok daha dar ve tehlike yaratacağı önceden çok belli bir bölgede.

Aslında başka bir yerde yapılması lazım ama belli ki, ekonomik nedenlerle burası seçilmiş, maliyet düşürülmek istenmiş.

Böyle bir alanda liç toplanmasına izin verilmesi, buna ÇED onayı verilmesi büyük bir hata olmuş.

Yine ilk bulgulara göre, bu yığın georadarlarla yeterli ölçüde izlenmemiş, buna rağmen georadarların verileri tehlikeye işaret ettiği halde, gerekli önlemler alınmamış.

Dahası, liç yığını olması gerekenden çok daha nemli hale geldiği halde bu tespit edilmemiş, edildiyse de gereken yapılmamış. Bu da yığının viskozitesini arttırarak kaymayı kaçınılmaz hale getirmiş.

Ortada çok büyük bir işletme hatası var.

Belki de ortada çok büyük bir planlama hatası var.

Olmaması mümkün bir kaza, tamamen işletme sorumsuzluğu yüzünden olmuş.

Ve şimdi beklenen kayma daha da büyük fakat anladığım kadarı ile kimsenin ilgisini çekmiyor.

O zaman maden işletmesine de kızmayacaksınız hanımlar beyler.

Böyle medyaya, böyle halka, böyle işletme.

Mantık belli.

Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.

Yeter ki, madende iş verilsin, köylülere rüşvet verilsin. Bundan sonrasına ben karışmam.

Hayvanların bile uyarıya tepki verdiğini unutmadığımız zaman.

QOSHE - At yalanı, severler inananı - Fatih Altaylı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

At yalanı, severler inananı

760 10
23.02.2024

Ekrem İmamoğlu’nun verdiği sayı pek doğru değil aslında.

İstanbul’a 4 yılda 650 bin konut yapacağını açıklayan iktidar adayı Murat Kurum’a yanıt verirken, TOKİ’nin AKP döneminde topu topu 98 bin konut yaptığını söyledi.

Bu sayı doğru değil. Ben bu mevzuyu seçimlerden önce ve deprem sonrasında ele almış, sayıları paylaşmıştım.

AK Parti’nin 21 yıllık devri iktidarında TOKİ ve Emlak Konut eliyle yaptığı, yaptırdığı, yapılmasına aracılık ettiği toplam konut sayısı 1 milyon 170 bin.

Yani ilk yılını saymazsanız, 20 yılda her yıl ortalama 58 bin konut yapmış AKP yönetimindeki TOKİ.

Bunun büyük bölümü AKP iktidarının ilk döneminde, ekonomide işlerin iyi gittiği ve konut maliyetlerinin görece düşük olduğu ve ekonominin büyüdüğü dönemlerde yapılmış.

Başkanlık sistemine geçiş sonrasında ekonomik sorunlarla birlikte TOKİ’nin konut üretim hızı da gözle görülür şekilde düşmüş.

Ben de bunları geçen yıl mart ayında yazdım.

Yazmamın nedeni ise seçim öncesi iktidarın yine bol keseden “konut” inşaatı sözü vermesiydi.

Deprem bölgesinde 1 yıl içinde 200 bin konutun yapılıp depremzedelere dağıtılacağı sözü verilmişti. (Daha sonra bu sayı 319 bine yükseltildi)

İktidar hızını alamamış, ayrıca 250 bin artı 250 bin olmak üzere 500 bin yeni TOKİ konutu yapılacağını açıklamış ve konutları 4 yıl içinde teslim edeceği sözünü vererek vatandaşlardan başvuru toplamaya başlamıştı.

Ben de ekonominin iyi gittiği dönemde yılda 58 bin konut yapan iktidarın, bir yılda 200 bin, 4 yılda toplam 700 bin konut yapmasının imkansız olduğunu yazdım.

Ve hatta sonrasındaki yazılarımda da TOKİ’nin son dönemde projelerinin büyük bölümünü hayata geçiremediğini, atılan temellerin gölete dönüştüğünü, hatta birinde bir çocuğun boğulduğunu da anlattım.

En iyi yıllarında yılda 58 bin konut üreten bir sistem nasıl........

© Fatih Altaylı


Get it on Google Play