Bunu açık açık halkına soran ilk lider zannederim Kennedy idi.

“Ülkem benim için ne yapabilir diye sorma, ben ülkem için ne yapabilirim diye sor”

Bugün bu soruyu kendimize en somut biçimde sorabileceğimiz günlerden biri.

Ve bugün bu sorunun yanıtı çok ama çok basit.

Bugün ülkemiz için sandığa gidebiliriz.

Gidebiliriz değil, gitmeliyiz!

Küskün olabiliriz, kızgın olabiliriz, aradığımızı bulamamış, beklediğimizle karşılaşmamış olabiliriz.

Yine de sandığa gitmeliyiz.

Demokrasi ya da sandık tam da istediğimizi önümüze koyma rejimi değil ne yazık ki!

Bu kadar ideali ne yazık ki bulunamadı.

Ama istediğimize en yakın veya daha yakın olanı seçim rejimi.

Bana aklına en fazla güvendiğin insana oy ver deseniz, eşime oy veririm.

Vicdanına ve bilgisine en güvendiğin insana oy ver deseniz, kızımdan başkasını düşünmem bile.

Kayıtsız şartsız seni kollayacak birine oy ver deseniz anneme oy veririm herhalde.

İş yapma biçimine güvendiğin kişiye oy ver deseniz tercihim Emre olur.

Eee, hiç biri aday değil, hiç biri önümdeki pusulada yok.

Kime oy vereceğim!

Onları en az üzecek olana, onları en fazla düşünecek olana, onların geleceğini en fazla aydınlatacak olana, onlara layık oldukları bir kent, bir ülke sunma ihtimali diğer adaylara göre daha yüksek olana.

Onlara en fazla benzeyene, onları anlamasa da saygı gösterecek olana, olanlara…

O yüzden haydi herkes sandığa,

Küsmek yok, sandığa güvenmeye devam.

Geçenlerde Youtube programımda, yayınlarımın altına yorum yapan bazı cahil ve hatta aptal trollere yanıt verdim.

Her gün yayınlarımın altına binlerce yorum yapılıyor, ben de takıntılı bir tip olarak onlara göz atıyorum.

Eleştiriler yolumu aydınlatıyor, aptallıklar tepemi attırıyor.

Zaten aptallıkları yapanların büyük bölümü programı izlemeyip, aldıkları paranın hakkını vermek için oraya saldırtılan üç kuruşluk troller.

Geçenlerde bunlardan biri şöyle demiş.

“Güne niye şalom elehim diye başlamıyorsun”

Aklınca bizim Türkiye’yi değil İsrail’i düşündüğümüzü ima edecek pislik. Abileri İsrail’e milyarlarca dolarlık mal satıp, İsrail savaş makinasını yağlarken bu salaklar bizi İsrail yanlısı gösteriyor ama trol maaşlarını İsrail’den gelen parayla alıyorlar farkında değiller.

Normalde bunlara sövüp konuyu kapatırım ama boş bulunup aydınlatmaya çalıştım.

Sanki anlama kapasiteleri varmış gibi davranıp, “O cümleyi ben kullanmam ama siz kullanıyorsunuz. Sizin her sabah birbirinize söylediğiniz Selamın aleyküm cümlesi tam da bu cümledir. Bu selam bana değil, size mahsustur” dedim.

Aynı ahmak troll taifesi ertesi gün “Allahın selamına hakaret etti” diye yaygaraya başladı.

Konunun yaratıcı ile alakası yok.

Şalom Aleyhem de, Selamın Aleyküm de Araplarla İsrailliler gibi aynı kökten geliyor.

Ve ikisi de aynı anlama geliyor.

“Hepinize Selam” yani “Hepinize Barış”

Çünkü şalom barış demek.

Ve yanıtı da her iki dilde de aynı.

İbranicede “Aleihem şalom”, Arapça’da “Aleyküm Selam”

Yani “Sana da barış”

Yani konunun ne Yehova ile ne de Allah ile bir ilgisi var.

İçinde adları falan da geçmiyor.

Ey troll taifesi, cehaletinizi alıp, defolup gidebilirsiniz!

Nereye diye soracak olursanız, İsrail’e mal taşıyan gemilerden birine binin.

Nereye gidiyorsa…

Partiler seçim kampanyası boyunca muazzam bir çevre kirliliği yarattılar.

Afişler, pankartlar, bayraklar, hiç durmadan gezen on binlerce aracın egzozu falan derken tam bir çevre felaketi yaşadık.

Yarattıkları gürültü kirliliği de ayrı.

Bir hesaplamaya göre adayların harcadığı toplam para 16 milyar TL olmuş.

Bu para niye harcanır bilmiyorum.

Ya da nereden çıkacak düşünmek bile istemiyorum.

Birkaç gündür Alman misafirlerimiz vardı.

Olan bitene anlam veremediler, yapılan harcamanın boyutuna inanamadılar.

Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde böyle bir şey yok.

Size daha da vahim bir şey söyleyeyim mi!

Biliyorsunuz Türkiye’deki siyasi partiler her yıl düzenli olarak, seçim dönemlerinde ise arttırılmış biçimde Hazine yardımı alıyorlar.

Bu yardımın miktarını biliyor musunuz!

Elbette kafanızda bir sayı var, Google’a bakıp bulmanız da mümkün.

Peki bu sayı neye tekabül ediyor hiç düşündünüz mü!

Ben size söyleyeyim.

Partilere yapılan Hazine yardımı ile Türkiye’nin en fazla personel istihdam eden 3. grubunun çalışanlarının bir yıllık tüm maaşları ödenebiliyor. Partilere verilen para tam da bu kadar.

Her zaman, düzenli olarak!

40 bin kişiye, genel müdürlerden, işe yeni başlamış asgari ücretliye kadar tüm personelin 1 yıllık maaşları ödenebilir.

Sandığa küsmenin ülkeye küsmek, ülkeye küsmenin, evladına küsmek gibi olduğunu anladığımız zaman.

QOSHE - Bugün ülken için ne yapacaksın! - Fatih Altaylı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bugün ülken için ne yapacaksın!

479 1
31.03.2024

Bunu açık açık halkına soran ilk lider zannederim Kennedy idi.

“Ülkem benim için ne yapabilir diye sorma, ben ülkem için ne yapabilirim diye sor”

Bugün bu soruyu kendimize en somut biçimde sorabileceğimiz günlerden biri.

Ve bugün bu sorunun yanıtı çok ama çok basit.

Bugün ülkemiz için sandığa gidebiliriz.

Gidebiliriz değil, gitmeliyiz!

Küskün olabiliriz, kızgın olabiliriz, aradığımızı bulamamış, beklediğimizle karşılaşmamış olabiliriz.

Yine de sandığa gitmeliyiz.

Demokrasi ya da sandık tam da istediğimizi önümüze koyma rejimi değil ne yazık ki!

Bu kadar ideali ne yazık ki bulunamadı.

Ama istediğimize en yakın veya daha yakın olanı seçim rejimi.

Bana aklına en fazla güvendiğin insana oy ver deseniz, eşime oy veririm.

Vicdanına ve bilgisine en güvendiğin insana oy ver deseniz, kızımdan başkasını düşünmem bile.

Kayıtsız şartsız seni kollayacak birine oy ver deseniz anneme oy veririm herhalde.

İş yapma biçimine güvendiğin kişiye oy ver deseniz tercihim Emre olur.

Eee, hiç biri aday değil, hiç biri önümdeki pusulada yok.

Kime oy vereceğim!

Onları en az üzecek olana, onları en fazla düşünecek olana, onların geleceğini en fazla aydınlatacak olana, onlara layık oldukları bir kent, bir ülke sunma ihtimali diğer adaylara göre daha yüksek olana.

Onlara en fazla benzeyene, onları anlamasa da saygı gösterecek olana, olanlara…

O yüzden haydi herkes sandığa,

Küsmek yok, sandığa güvenmeye devam.

Geçenlerde Youtube programımda, yayınlarımın altına yorum yapan bazı cahil ve hatta aptal trollere yanıt verdim.........

© Fatih Altaylı


Get it on Google Play