Türkiye emeklilere bayramda 3 bin TL mi harçlık versin yoksa bunu biraz arttırsın mı tartışırken, İsviçre’de dün emeklilerle ilgili bir referandum vardı.

Ülke, emeklilere yılda 12 maaş mı ödeyelim yoksa bir maaş ikramiye verip 13 maaş mı ödeyelim kararını vermek için sandık başına giderek referandum yaptı.

Bizde siyasetçilerin siyasi ömürlerini uzatmak ve güçlerini arttırmak için referandum yapılırken, orada emeklilerin gelirlerini arttırmak için referanduma gidilmesi bizim emekliler açısından üzüntü verici.

Hatırlıyorsunuzdur, Türkiye’de emekli yurttaşlarımıza bayramlarda “harçlık” verilmesi uygulaması 2018 yılında başladı.

Kendini “Devlet Baba”nın sahibi zannedenler, emekli maaşlarını arttırmaktansa “ulufe” verir gibi bayram harçlığı vermeyi “babalıklarına” daha uygun buldukları için böyle bir uygulamayı tercih ettiler.

2018 yılında, emeklilere ilk kez harçlıkları verildiği zaman bu miktar 1000 Türk lirası idi ve o günkü kurdan yaklaşık 230 Amerikan doları ediyordu.

Evet yanlış okumuyorsunuz, 2018 yılında henüz Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi denilen ucube sisteme geçilmemişti ve dolar kuru 4,4 TL idi ve 1000 TL de 227 dolar ediyordu.

Bugün ise 1000 TL 31 dolar ediyor.

Ama Allahtan iktidarımız emekli harçlığını arttırdı ve 3000 Türk lirası yaptı.

Peki 3000 TL kaç dolar ediyor?

O da 95 Amerikan dolarına denk geliyor.

Yani Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmeden hemen önce emekliye verilen 1000 TL harçlık 230 Amerikan doları ederken, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişin 5. yılında verilen 3000 TL harçlık ede ede 95 dolar ediyor.

Yani üçte birinden daha az, ki bu hesaba doların enflasyonu dahil değil.

Vermişsiniz yetkiyi, görmüşsünüz etkiyi…

En düşük emekli maaşı ise yaklaşık 315 Amerikan doları.

Yani o günkü harçlık neredeyse bir maaşa yakın iken bugünkü harçlık bir maaşın üçte birinden az.

Diyeceksiniz ki, konuya İsviçre’den girdin nereden çıktın.

Haklısınız.

İsviçre’de en düşük emekli maaşı kişi başı 42 bin 875 TL.

Tek kişiye verilen en yüksek emekli maaşı ise 85 bin 750 TL.

Eğer karı koca yaşıyorsanız alacağınız emekli maaşı ise 128 bin 625 TL.

Şimdi onlar “Ya şu emekli çifte yılda fazladan bir 128 bin TL daha verelim mi?” diye sandık başına gidiyor.

Bizim emekliler ise “Acaba bayram harçlığımız seçim öncesi biraz arttırılır mı?” diye iktidarın ağzına bakıyor.

Hal böyle iken, ne dersiniz İsviçreli emekliler de acaba bizi kıskanıyor mudur!

Taylor Swift Güneydoğu Asya’da konser turuna çıkınca üç ülke arasında gerilim tırmanmış.

Singapur, Swift’in sadece Singapur’da konser vermesi için fazladan para ödeyince Filipinler ve Tayland bu işe epey bozulmuş. Çünkü Toylar Swift konserlerinden ciddi bir turistik gelir bekliyorlarmış.

Haberi okuyunca ister istemez tebessüm ettim.

Bir dönem Türkiye’de de böyle konserler olurdu.

İstanbul’da on binler stadyumları doldurur, Michael Jakcson’ı, Madonna’yı, Rod Stewart’ı, Roger Waters’ı, Sting’i aklınıza gelen neredeyse tüm dünya starlarını izlerdi.

Epey bir zamandır bunlara hasretiz.

Birkaç hafta önce, bu büyük konserleri düzenleyen bir organizatörle bu konuyu konuşuyorduk.

“Kur çok yükseldiği için mi bu starları artık getirmiyorsunuz” diye sordum.

“Alakası yok” dedi.

Ve anlattı.

“Doğru kur yüksek. Ancak Türkiye, özellikle de İstanbul bu tip sanatçı veya grupların konserlerini yüksek fiyata rağmen dolduracak bir ekonomik yapıya sahip. Böyle bir grup getirsek, çok yüksek fiyata 5 bin, ortalama yüksek fiyata 20 bin, yüksek fiyata 30 bin bilet satabilecek bir potansiyel var. Yani işin ekonomisinde bir sorun yok. Beş star getirsek ortalamada para kazanırız.”

“Peki madem öyle, niye getirmiyorsunuz?” dedim.

Onu da anlattı.

“Gelmiyorlar” dedi.

“Gelmiyorlar çünkü Türkiye’nin imajı çok kötü. Bu yıl pek çok grubun ve şarkıcının Avrupa turneleri var. Bazıları Bulgaristan’a kadar, Yunanistan’a kadar geliyorlar. Biz bu grupların menajerlik şirketleri ile bir yıl önceden temasa geçeriz. Hepsini arıyoruz. Resmî yazı yazıyoruz. Farzımuhal 2 milyon dolara bir konser veriyorlarsa bir 3 öneriyoruz. Buna rağmen Türkiye’ye gelmiyorlar. ‘Türkiye planlarımızda yok’ diyorlar. İstanbul adı çok önemli ama o bile kapıları açmıyor. Daha acısı pek çoğu yazılarımıza, tekliflerimize yanıt bile vermiyor” dedi.

Anlayacağınız mesele para değil.

Sorun çok daha derinlerde!

Kamunun yönetimindeki bir şirket, milleti kandırır mı!

Ülke Türkiye, kamuyu yöneten ise ilginç bir iktidarın artıkları ise kandırır.

Konu Turkcell.

Bakın bir vatandaş nasıl serzenişte bulunuyor:

Fatih bey merhaba.

Ülkenin çivisinin çıktığının bir örneği daha.

Turkcell önüne geleni dolandırıyor, kafasına göre millete abonelikler yapıyor. Örneğin; Google’ a TV plus dolandırıcılığı yazar mısınız beni net anlayabilirsiniz. Turkcell ilk olarak abonesine ulaşıyor, bir yıl bedava TV plus üyeliğiniz var kurulum yapmamızı ister misiniz diye soruyor? Bedava ise tamam gelsin kurun diyorsunuz. Daha sonra evinize ekibi geliyor kurulumu yapan kişiye tekrar soruyoruz bedava dimi herhangi bir ücreti yok diye? Hayır kesinlikle hiçbir ücreti yok diyorlar. Bir ay sonrasında faturanıza ilave edilmiş 110 TL yi görünce müşteri hizmetlerini arıyorsunuz ve sözleşme imzalamışsınız bir yıllık taahhüt yapılmış diyorlar. İmzalanan hiçbir sözleşme yok bu arada. TV plus üyeliğimi kapatın diyorum. 1500 TL civarında bir cezası olduğunu söylüyorlar. Ülkede insanlar kan ağlıyor şahsen ben 8 yaşında olan kızımı 3 km ilerdeki okuluna mecburen servis ile gönderiyorum. Aylık servis ücreti 1500 TL kızımın ve inanın bu parayı denkleştirebilmek için bile kırk takla atıyorum. Bunlar artık insanların çoluğunun çocuğunun rızkına göz dikmişler. Binlerce mağdur var.”

Peki BTK bu duruma bir önlem alır bir şey yapar mı?

Hiç zannetmiyorum.

Meşhur hikayedeki gibi.

Faturayı kesen kadı, kimi kime şikayet edeceksin!

Biraz da dedikodu yapalım.

Formula 1 dedikodusu.

Önce bir haber vereyim.

Kendimle ilgili 🙂

Uluslararası Otomobil Federasyonu (FiA) bütçe kısıntıları ve yeni organizasyon yapısı nedeniyle pek çok komisyonunu kapattı, kalan komisyonlardaki üye sayılarını düşürdü.

Ancak Uluslararası Otomobil Federasyonu’nun en önemli ve en üst komisyonu olan Pist Komisyonu’nda benim görevimi uzattı.

Oysa yurt dışı çıkış yasağım nedeniyle son dönemdeki çok önemli toplantılara katılamadığım için beni komisyondan çıkaracaklarını düşünüyordum.

Çıkarmadılar.

Bu benim değil, Türkiye’nin FiA’daki değerinin kanıtı.

Ve hazır otomobil sporuna değinmişken, otomobil dünyasından son dedikoduları aktarayım.

F1 meraklıları bilir, son günlerde Red Bull takımının başı Christian Horner’ın başı biraz dertte idi ve görevine son verileceği konuşuluyor ve buna kesin gözüyle bakılıyordu.

Ancak Horner son anda yırttı ve takımın başında kaldı.

FiA koridorlarında konuşulanlara göre Red Bull’un Avusturyalı ortağı Mark Mateschitz Horner’ın biletini kesmiş ve kendisine takımdan uzaklaştırılacağını bildirmiş.

Ancak şirketin diğer ortağı Taylandlı Chaleo Yoovidhya Horner’dan yana tavır almış ve çok başarılı bulduğu Horner’in kovulmasına izin vermemiş.

Ve yine FiA’daki dedikodulara göre, Red Bull takımının tepesindeki Horner’in altını oyan ve hakkındaki iddiaları ortaya attırıp köpürten ise Toto Wolff’muş. Wolff, pistte baş edemediği Horner’dan bel altına vurarak kurtulmaya çalışıyormuş.

Halef yetiştirmekten korkmadığımız zaman.

QOSHE - Emekli var, emekli var! - Fatih Altaylı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Emekli var, emekli var!

614 1
05.03.2024

Türkiye emeklilere bayramda 3 bin TL mi harçlık versin yoksa bunu biraz arttırsın mı tartışırken, İsviçre’de dün emeklilerle ilgili bir referandum vardı.

Ülke, emeklilere yılda 12 maaş mı ödeyelim yoksa bir maaş ikramiye verip 13 maaş mı ödeyelim kararını vermek için sandık başına giderek referandum yaptı.

Bizde siyasetçilerin siyasi ömürlerini uzatmak ve güçlerini arttırmak için referandum yapılırken, orada emeklilerin gelirlerini arttırmak için referanduma gidilmesi bizim emekliler açısından üzüntü verici.

Hatırlıyorsunuzdur, Türkiye’de emekli yurttaşlarımıza bayramlarda “harçlık” verilmesi uygulaması 2018 yılında başladı.

Kendini “Devlet Baba”nın sahibi zannedenler, emekli maaşlarını arttırmaktansa “ulufe” verir gibi bayram harçlığı vermeyi “babalıklarına” daha uygun buldukları için böyle bir uygulamayı tercih ettiler.

2018 yılında, emeklilere ilk kez harçlıkları verildiği zaman bu miktar 1000 Türk lirası idi ve o günkü kurdan yaklaşık 230 Amerikan doları ediyordu.

Evet yanlış okumuyorsunuz, 2018 yılında henüz Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi denilen ucube sisteme geçilmemişti ve dolar kuru 4,4 TL idi ve 1000 TL de 227 dolar ediyordu.

Bugün ise 1000 TL 31 dolar ediyor.

Ama Allahtan iktidarımız emekli harçlığını arttırdı ve 3000 Türk lirası yaptı.

Peki 3000 TL kaç dolar ediyor?

O da 95 Amerikan dolarına denk geliyor.

Yani Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmeden hemen önce emekliye verilen 1000 TL harçlık 230 Amerikan doları ederken, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişin 5. yılında verilen 3000 TL harçlık ede ede 95 dolar ediyor.

Yani üçte birinden daha az, ki bu hesaba doların enflasyonu dahil değil.

Vermişsiniz yetkiyi, görmüşsünüz etkiyi…

En düşük emekli maaşı ise yaklaşık 315 Amerikan doları.

Yani o günkü harçlık neredeyse bir maaşa yakın iken bugünkü harçlık bir maaşın üçte birinden az.

Diyeceksiniz ki, konuya İsviçre’den girdin nereden çıktın.

Haklısınız.

İsviçre’de en düşük emekli maaşı kişi başı 42 bin 875 TL.

Tek kişiye verilen en yüksek emekli maaşı ise 85 bin 750 TL.

Eğer karı koca yaşıyorsanız alacağınız emekli maaşı ise 128 bin 625 TL.

Şimdi onlar “Ya şu emekli çifte yılda fazladan bir 128 bin TL daha verelim mi?” diye sandık başına gidiyor.

Bizim emekliler ise “Acaba bayram harçlığımız seçim öncesi biraz arttırılır mı?” diye iktidarın ağzına bakıyor.

Hal böyle iken, ne dersiniz İsviçreli emekliler de acaba bizi kıskanıyor mudur!

Taylor Swift........

© Fatih Altaylı


Get it on Google Play