İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avdagiç’ten şaşırtan bir açıklama geldi.

Avdagiç, Formula 1 yarışlarının ve daha pek çok uluslararası otomobil etkinliğinin Türkiye’de düzenlenmesi ile ilgili olarak Türkiye’ye gelen Uluslararası Otomobil Federasyonu FiA’nin Başkanı ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “yalan söylemekle” ve milleti kandırmakla suçladı.

Avdagiç’in her zaman iktidardan yana olan tavrındaki bu ani dönüş şaşırtıcı idi.

İTO Başkanı, Cumhurbaşkanı’nın FiA Başkanı Sulayem ile birlikte çektirdiği fotoğrafı eleştirerek, “Sanki bunun sorumlusu FiA’ymış gibi FiA ile pozlar çekiyorlar. Formula’nın hangi ülkede yapılacağına karar veren FiA değil” diyerek Erdoğan’ı hedef alması ilginçti.

Avdagiç’in bu pistle tek alakası şu anda başında olduğu İstanbul Ticaret Odası.

Pistin mal sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğü.

Pist yapılırken, yapım ve işletme için devlet bir şirket kurdurdu: FİYAŞ

İTO, 20 yıllığına pisti işletme hakkına sahip olan ve geçen temmuz ayından beri pistte işgalci durumunda bulunan FİYAŞ’ın ortakları arasında.

FİYAŞ, bu pisti işletemediği ve bakımını dahi yapamadığı için İstanbul Park pistini bir alt kiracıya kiraladı. Alt kiracı da burayı sahibi olduğu oto kiralama şirketinin otoparkına ve kendi otomobil koleksiyonunun garajına çevirdi.

Binlerce dönümlük bir araziye yayılmış, milyarlarca dolarlık pist de otomobil sporcularının giremediği ve kiracının arkadaşları ile eğlencesine yarıştığı bir yer haline geldi.

Avdagiç, kamu kurumunun yöneticisi olduğu için söz sahibi olduğu ve işletemeyip neredeyse bedavaya kiraya verdiği pisti, şimdi yeniden kiralamak için Cumhurbaşkanı’nı bile karşısına alacak kadar gözü dönmüş bir vaziyette.

Belli ki, kamu kaynakları ile bu pisti bir kez daha kiralayacak ve sonra yine aynı alt kiracıya kiraya verdirecek.

Ve pist yine otomobil sporunun elinden alınacak.

Peki Avdagiç’in otomobil sporu ile bir bağlantısı var mı!

Uzaktan var.

Kardeşi Halit Avdagiç vasıtasıyla.

Yıllar önce yapmayı planladıkları bir otomobil organizasyonu için benimle bir görüşme yapmışlardı ve destek istemişlerdi.

Gülüp geçmiştim.

Daha sonra Halit Avdagiç, FiA’dan “fikri mülkiyet hırsızlığı” nedeniyle ceza alan ilk ve Türk oldu.

Şimdi ise hem cehaletini hem de mevcut alt kiracıya pisti peşkeş çekme konusundaki gözü kararlılığını ortaya koyuyor.

Benim daha önce de söylediğim gibi, elbette ki Formula 1 yarışının hangi ülkede yapılacağına FiA karar vermiyor.

Ama FiA hani ülkede yapılamayacağına karar verebiliyor.

FiA ile F1 arasındaki çok uzun süreli anlaşma ile Formula 1’in sportif yönü FiA’nın kontrolünde.

Bu nedenle de FiA ile F1 arasında uyumlu bir yönetişim var.

FiA, yönetimi F1’in Türkiye’ye gelmesini kolaylaştırabilir, ucuzlaştırabilir, takvimde uygun bir yer almasını sağlayabilir.

F1’i Türkiye’ye getirmenin yöntemi FiA’ya hakaret etmek değildir.

Bir kamu organizasyonu olan İTO’nun başındaki kişinin görevi de, pozisyonu itibarıyla yönetiminde olduğu bir kamu şirketinin imkanlarını, bir özel şirkete peşkeş çekmek ve bu uğurda gerekirse seçim dönemini de fırsat bilerek Cumhurbaşkanı’nı bile hedef almak hiç değildir.

Önemli olan bu pistin yeniden otomobil sporuna kazandırılması ve buradan gurur duyacağımız sporcular çıkarılmasıdır.

Bu pisti Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir şirket otopark olarak kullansın ve zengin arkadaşları ile yarışsın diye yapmadı.

İTO üyeleri de Avdagiç’i İTO başkanlığına, İTO’nun imkanlarını birilerine peşkeş çeksin diye seçmedi!

Şaşkın ördeğin suya nasıl daldığını bilirsiniz.

Basiretsiz Türkiye Futbol Federasyonu da aynen öyle.

Önce Suudi Arabistan’da düzenlemeye kalkıştığı ve “Yapmayın” dediğimiz Süper Kupa finalini yüzüne gözüne bulaştırdı, neredeyse iki ülke ilişkilerini koparacak raddeye getirdi.

Sonra da Süper Kupa finalinin nedense Şanlıurfa’da düzenlemeye karar verdi.

Biz yine uyardık.

“Lig bu kadar gergin giderken, sorumsuz başkanların, sorumsuz açıklamaları ile taraflar arasında ciddi sorunlar yaşanırken, şampiyonluğun iki adayını, şampiyon takımın belirlenmek üzere olduğu bir sırada ve zaten çok önemli ve çok gergin bir lig maçı yapmalarının arifesinde bir kez daha karşı karşıya getirmeyin.” dedik.

Dinlemediler.

7 Nisan’a maçı koydular.

Şimdi federasyondan sızan haberler, Futbol Federasyonu yönetiminin bu maçı ertelemek istediği yolunda.

Hatta bu talebin Fenerbahçe’den geldiğini söyleniyor.

Eğer öyle ise Fenerbahçe yönetimi çok doğru bir talepte bulunmuş demektir.

Bu gergin ortamda, böyle bir maç oynatmak ciddi bir hatadır.

Kesinlikle ertelenmelidir.

Hatta bu yıl Süper Kupa finali oynanmamalı, Kupa ortadan ikiye bölünüp, her bir parçası bir kulübe verilmeli ve Cumhuriyet’in 100. yılında Suudi Arabistan’da kupa finali oynatmaya çalışmak ahmaklığının asla unutulmaması için kulüplerin müzelerinde sergilenmelidir.

Siyasette ilkeli duruş olur mu!

Olurmuş.

Bunu bize genç bir siyasetçi gösterdi.

İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyesi ve İYİ Parti eski Ankara İl Başkanı Uğurhan Tiryaki.

30’lu yaşlarının başında olduğunu zannettiğim genç siyasetçiyi bir süredir ilgi ile izliyordum.

Ankara İl Başkanı olduğunda şaşırmıştım.

Kritik süreçlerde doğrudan yana tavır alma çabasına görmüş, partiden istifa etmeden, partiye bayrak açmadan içerden verdiği mücadeleyi izlemiştim.

Ama doğrusu bu kadar net bir tavır beklemiyordum.

İYİ Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cengiz Topel Yıldırım, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilgili birtakım iddialar ortaya atınca, Uğurhan Tiryaki partinin GİK üyesi olmasına aldırmadan “Ankara Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinde yönetim kurulu üyesi olan pek çok İYİ Partili var. Eğer bu söylenenler doğru ise İYİ Partililer de bunun içinde demektir. Ama ben bu iddiaların doğru olmadığını biliyorum. Bu iftira siyasetidir. Adayımız iftira atmayı ve sürekli Mansur Yavaş’ı karalamayı bırakın neler yapacağını anlatmalıdır” dedi.

Bu, Türkiye’de alışık olmadığımız bir siyaset anlayışıdır.

Yeni dönem umarım bu tip genç siyasetçiler tarafından şekillendirilecektir.

Bu arada Ankara adayı Cengiz Topel Yıldırım’a iki laf etmesi gerekenlerin arasında Meral Akşener de vardır.

Çünkü Cengiz Topel Yıldırım bir yandan da “Bizim genel başkanımız birkaç ay önce Türkiye’ye Cumhurbaşkanı olmak üzere yolsuzluğa batmış birini aday göstermek istedi” de demektedir.

Sözde dindarlar çocuk tecavüzcülerine, rakı içenlere gösterdiklerinden daha fazla tepki gösterdiği zaman.

QOSHE - İTO Başkanı’nın gözü niye dönmüş! - Fatih Altaylı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İTO Başkanı’nın gözü niye dönmüş!

627 1
12.03.2024

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avdagiç’ten şaşırtan bir açıklama geldi.

Avdagiç, Formula 1 yarışlarının ve daha pek çok uluslararası otomobil etkinliğinin Türkiye’de düzenlenmesi ile ilgili olarak Türkiye’ye gelen Uluslararası Otomobil Federasyonu FiA’nin Başkanı ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “yalan söylemekle” ve milleti kandırmakla suçladı.

Avdagiç’in her zaman iktidardan yana olan tavrındaki bu ani dönüş şaşırtıcı idi.

İTO Başkanı, Cumhurbaşkanı’nın FiA Başkanı Sulayem ile birlikte çektirdiği fotoğrafı eleştirerek, “Sanki bunun sorumlusu FiA’ymış gibi FiA ile pozlar çekiyorlar. Formula’nın hangi ülkede yapılacağına karar veren FiA değil” diyerek Erdoğan’ı hedef alması ilginçti.

Avdagiç’in bu pistle tek alakası şu anda başında olduğu İstanbul Ticaret Odası.

Pistin mal sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğü.

Pist yapılırken, yapım ve işletme için devlet bir şirket kurdurdu: FİYAŞ

İTO, 20 yıllığına pisti işletme hakkına sahip olan ve geçen temmuz ayından beri pistte işgalci durumunda bulunan FİYAŞ’ın ortakları arasında.

FİYAŞ, bu pisti işletemediği ve bakımını dahi yapamadığı için İstanbul Park pistini bir alt kiracıya kiraladı. Alt kiracı da burayı sahibi olduğu oto kiralama şirketinin otoparkına ve kendi otomobil koleksiyonunun garajına çevirdi.

Binlerce dönümlük bir araziye yayılmış, milyarlarca dolarlık pist de otomobil sporcularının giremediği ve kiracının arkadaşları ile eğlencesine yarıştığı bir yer haline geldi.

Avdagiç, kamu kurumunun yöneticisi olduğu için söz sahibi olduğu ve işletemeyip neredeyse bedavaya kiraya verdiği pisti, şimdi yeniden kiralamak için Cumhurbaşkanı’nı bile karşısına alacak kadar gözü dönmüş bir vaziyette.

Belli ki, kamu kaynakları ile bu pisti bir kez daha kiralayacak ve sonra yine aynı alt kiracıya kiraya verdirecek.

Ve pist yine otomobil sporunun elinden alınacak.

Peki Avdagiç’in otomobil sporu ile bir bağlantısı var mı!

Uzaktan var.

Kardeşi Halit Avdagiç vasıtasıyla.

Yıllar önce yapmayı planladıkları bir otomobil organizasyonu için benimle bir görüşme yapmışlardı ve destek istemişlerdi.

Gülüp geçmiştim.

Daha sonra Halit Avdagiç,........

© Fatih Altaylı


Get it on Google Play