Ünlü kamu hukukçusu Hans Kelsen, adaletin toplumsal bir düzende mümkün olan, ama zorunlu olmayan bir nitelik olduğu, yalnızca ikinci dereceden insani bir erdem olarak ele alınması gerektiği kanaatindedir. Kelsen’e göre adalet, insanlığın bir türlü gerçekleşmeyecek hülyası olarak kalacak, asla mutlak olarak tanımlanamayacak, sadece tek tek insanların öznel bakımdan adilliğinden söz edilebilecektir.

Kelsen, Sigmund Freud ile çağdaş bir Viyana Yahudisiydi. Takipçisi olmasa da onunla fikir alışverişinde bulunuyor, tartışma halkasında yer alıyordu. 1973’te vefat edene kadar Kelsen’in İsrail sorunu ve Siyonizm tartışmalarında nerede yer aldığını bilmiyorum. Ama ölümünden sonra 1985’te yayınlanan “Adalet Yanılsaması” (The Illusion of Justice) kitabında toplumsal adaletin olmayacağı fikrinin zihinde iyice yerleştiğinden haberdarım. Onun “Adalet nedir?” risalesinde1 adaletle ilgili bir fikir birliğinin asla sağlanamayacağına ilişkin kanıtlarından birisi de “en yüksek değer olarak bireyin yaşam hakkı ile ulusun çıkarları, savaşta öldürme hakkı ve ölüm cezası” arasındaki çelişkinin asla giderilemeyeceğidir.

QOSHE - “Skandal”ı kalmayan dünyada ‘adalet’ olur mu? - Erol Göka
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Skandal”ı kalmayan dünyada ‘adalet’ olur mu?

3 1
23.11.2023

Ünlü kamu hukukçusu Hans Kelsen, adaletin toplumsal bir düzende mümkün olan, ama zorunlu olmayan bir nitelik olduğu, yalnızca ikinci dereceden insani bir erdem olarak ele alınması gerektiği kanaatindedir. Kelsen’e göre adalet, insanlığın bir türlü gerçekleşmeyecek hülyası olarak kalacak, asla mutlak olarak tanımlanamayacak, sadece tek tek insanların öznel bakımdan adilliğinden........

© Fikir Turu


Get it on Google Play