2018 yılı Altın Palmiye ödüllü Shoplifters, Japonya’nın ilerlemesinin kalbindeki paradoksu ve ironiyi gösteren toplumsal bir eleştiri içerir. Aile kavramı, yoksulluk ve suçun sosyal dinamikleri üzerine odaklanır.

Japonya genellikle ileri teknoloji ve gelişmiş ekonomisiyle bilinen bir ülkedir. Ancak, ülkelerin gelişmişliğini sadece istikrarlı büyüme ile açıklamak, gelir adaletini ve toplumun tüm kesimlerinin refahını yansıtmaz. Japonya Liberal Demokrat Partisi Genel Sekreteri Toshihiro Nikai 2018 yılında yaptığı bir konuşmada Japonya’da insanların aç kaldığı hiçbir ev olmadığını açıklamıştır [1]. Öte yandan Shoplifters, başkent Tokyo’nun arka sokaklarında yaşayan ve temel ihtiyaçlarını karşılamak için hırsızlık yapan Shibata ailesini konu alır. Shibataların yaşantısı, Japonya’daki alt sınıfı korumayan düzenlemeleri yansıtır. Üzerinden bir asır geçmesine rağmen Japonya’nın feodal ve kast sisteminde kök salmış olan toplumsal ve ekonomik eşitsizliklerin izlerini taşır [1].

Shibata ailesini toplumsal eşitsizliğin bir mikrokosmosu olarak okumak mümkün. Sosyal Çatışma Teorisi, toplumun içindeki güç ve kaynakların adil olmayan bir şekilde dağıldığını öne sürer. Bu teoriye göre, toplumda belirli bir grup, genellikle ekonomik ve sosyal kaynaklara daha fazla sahip olurken, diğer gruplar ise bu kaynaklardan daha az pay alır. Oxfam’ın (2016) raporuna göre dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin serveti, geri kalan yüzde 99’luk kesimin servetinin toplamına eşittir [2]. Shibata ailesi, Sosyal Çatışma Teorisi’nin temel prensipleriyle uyumlu bir şekilde, toplumda duyulmayan ve ihmal edilen bireylerin bir araya gelerek oluşturduğu alternatif bir aile yapısını yansıtmaktadır. Yuri’yi balkonda tek başına bulduklarında üzerinde şiddet izlerine rastlarlar ve küçük kızı kucaklayarak aileye dahil ederler. Shibata ailesi, kendilerini toplumsal dışlanma ve ihmalin gölgesinde bulan bireyleri bir araya getirerek toplumsal adaletsizliklere karşı bilinçli eylemler sergiler.

Ancak, bu eylemler beraberinde suç ve etik sorunlarına neden olan davranışları içermektedir. Fidye talep etmedikleri takdirde Yuri’yi kaçırmanın suç olmadığını iddia ederler. Dükkanda henüz satılmamış olan eşyaların herhangi bir sahibi olmadığını söyleyip çalmakta bir sakınca görmezler. Büyükannenin emekli maaşını alabilmek için ölümünü gizli tutarlar. Aile içi sırların yayılmasından çekinip çocukları okula göndermezler. Film, devletin sağlayamadığı etkili sosyal desteklerin karakterleri zor kararlar almaya ittiği bir bağlam sunar. Tüm bunlar, toplumsal sorunlar bağlamında paradoksal bir durum yaratır.

İstismara uğramış bir çocuğun alternatif aile içinde bulduğu sevgi ve kabullenme hikayesi, ailenin geniş tanımını zorlayarak kan bağı olmadan bir araya gelen bu insanların, birbirlerine nasıl destek olduklarını ve gerçek bir aile bağı kurduklarını anlatır. Bu anlatı, geleneksel aile yapısının ötesinde bir perspektif sunar.

Evin büyük kızı Aki dışında, ailedeki herkes tıpkı Yuri gibi zor şartlardan gelmektedir. Aki’nin marjinalleştirilmiş bir konumda bulunması biyolojik ailesinin varlıklı yaşantısına karşı bir kontrast oluşturur. Aki’nin biyolojik ailesi, kızlarının Avustralya’da bir üniversiteye gittiğini düşünmektedir. Oysa, Tokyo’daki bir fetiş kulübünde çalışmaktadır. Aki’nin ailesi, Shibataların aksine “her şeye sahip” gibi görünmektedir. Ailenin geniş ve aydınlık evi, Shibataların dar ve kasvetli evleriyle karşılaştırıldığında gelir adaletsizliğinin somut bir kontrastını oluşturur. Buna karşın Aki’nin ihtiyaç duyduğu aidiyet ve sıcaklık Shibataların yanında yaşamaya karar vermesinin bir nedeni olabilir. Aki’nin tercihleri, toplumsal beklentilere meydan okuyarak yoksul kesimin damgalanmasına karşı bir direnişin simgesi olarak öne çıkar.

[1]: Lower Class Representation in the Film Shoplifters, 2022

[2]: https://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/01/160117_oxfam_zengin

The post Bir Paradoks Hâli: Shoplifters (2018) appeared first on Fil'm Hafızası.

QOSHE - Bir Paradoks Hâli: Shoplifters (2018) - Büşra Soylu Küçükkaya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bir Paradoks Hâli: Shoplifters (2018)

6 0
01.02.2024

2018 yılı Altın Palmiye ödüllü Shoplifters, Japonya’nın ilerlemesinin kalbindeki paradoksu ve ironiyi gösteren toplumsal bir eleştiri içerir. Aile kavramı, yoksulluk ve suçun sosyal dinamikleri üzerine odaklanır.

Japonya genellikle ileri teknoloji ve gelişmiş ekonomisiyle bilinen bir ülkedir. Ancak, ülkelerin gelişmişliğini sadece istikrarlı büyüme ile açıklamak, gelir adaletini ve toplumun tüm kesimlerinin refahını yansıtmaz. Japonya Liberal Demokrat Partisi Genel Sekreteri Toshihiro Nikai 2018 yılında yaptığı bir konuşmada Japonya’da insanların aç kaldığı hiçbir ev olmadığını açıklamıştır [1]. Öte yandan Shoplifters, başkent Tokyo’nun arka sokaklarında yaşayan ve temel ihtiyaçlarını karşılamak için hırsızlık yapan Shibata ailesini konu alır. Shibataların yaşantısı, Japonya’daki alt sınıfı korumayan düzenlemeleri yansıtır. Üzerinden bir asır geçmesine rağmen Japonya’nın feodal ve kast sisteminde kök salmış olan toplumsal ve ekonomik eşitsizliklerin izlerini taşır [1].

Shibata ailesini toplumsal eşitsizliğin bir mikrokosmosu olarak okumak mümkün. Sosyal Çatışma Teorisi, toplumun içindeki güç ve kaynakların adil olmayan bir şekilde dağıldığını öne sürer. Bu teoriye göre, toplumda belirli bir grup, genellikle ekonomik ve sosyal kaynaklara daha fazla sahip olurken, diğer gruplar ise bu........

© Film Hafızası


Get it on Google Play