Dünyanın bir yerinde yaşamakla ilgili, hayâllerle ilgili ya da ilerlemekle ilgili (geriye doğru olduğu anları unutmadan) istekler çok güçlü bir “aynılığa” [1] çarpar. Ânın içindeki bir soru, farkındalığın omuzlara yüklenişi ve ayaklanma(k) gereği kişiyi sarsar. Bu sarsmak ifadesi alımlayıcıyı yanıltmasın. Ayaklanmak isteyenin bedeninin konumunu değiştirmesi salt aynılıkta eriyebilir. Dememiz o ki beden sadece değişmiş olarak kalır, hatta bu durum neredeyse kişiden bağımsız oluşur. Sadece ayaklanmış, yer değiştirmiş ya da farkında olmak imlenen şeydir. Tam buradan ifademizi The Delinquents’e (2023) yaklaştırmak gerekir. Film, gündeliğin sıradan uyanış ifadeleriyle başlar. Kıyafetler giyilir, kendine-kendiliğe bakılır, yola çıkılır, kalabalığa karışılır. Buenos Aires’deki bir bankada çalışan Morán, kapitalin tekrarlayan işleyişinde paraların kasalardan içeriye taşındığı ânın içinde görünür. Bankanın içinde toplanan olay örgüsünün buraya kısıldığını düşünen alımlayıcı / izleyici için yaratının düzlemi farklı şeyler düşünür. Nereye akacağını bilen ve süresiz akan bir film vardır karşımızda. Bir şekilde aynılığın içinden büyük bir dünya (sıradan olduğunu bilen) yaratılır. Dünya işte dedirtecektir ama kime veya niye?

Aynı Şeyler: Hapishane ve Banka

Morán çalıştığı bankayı soymaya karar verir. Soymak ister çünkü şeylerdeki anlamsızlığı, senelerce çalışsa bile yeteri kadar parası olmayacağını ve buna bağlı olarak yaşa(ya)mayacağını görür. Planlanmış ve garip tesadüflerden oluşan banka içi durumlarda Morán, soygunu başarır. Büyük bir işin başarıldığını gösteren yüz ifadesiyle şehrin içinde dolaşır. Eve gelir ve paraları çantasına atıp tekrar dışarı çıkar. Açının onu sıkça gözetlediği anda Morán birini bekler. Bankadan arkadaşı Román’la buluşur ve çaldığı parayı ona teslim edeceğini, işlediği suçu polise söyleyip hapse gireceğini söyler. Buradaki plan şu şekildedir: Morán, suçunun cezasının üç buçuk yıl olduğunu belirtir. Bu süre içinde parayı Román’ın saklamasını, bunu başarırsa parayı eşit şekilde böleceğini söyler. Román’ın şaşkın ve şeylerdeki sıradanlığı gören ifadesinde yaratının net dinamiklerinden ilki [2] başlar. Yaratının pozu bir suç janrıyla başlayacak gibi gözükür. Bir taraf parayı saklama çalışmalarına başlar, diğer taraf Alpa Corral’a teslim olmaya gider. Bankada çalınan paradan haberdar olur, absürt ifade kişilerini birbirine yaklaştırır. (Soygun öğrenildiğinde varlıkların şaşkın olmayışı dikkat çeker.) Yaşananların ivmesi hızlanır, bir hikâye anlatımının çok güçlü ve mesafeli [3] örnekleri yaratılır. Sıkça ikiye bölünen ve yaşamın aynılığından (onlarca ve dünyayı kaplayan kısımda) kopmayan yaratı, ifadesinin trajikomik imleyişiyle şeylerini göstermeye başlar.

Birbirilerinden Uzaklaşmayanlar, İç İçe Olanlar: Anagram

Rodrigo Moreno’nun yarattığı güçlü ifade-alanda şeylerdeki sıradanlık dursuz duraksızdır. Morán’ın cezasını çektiği hapishanede onu korumak için tehdit yaratan Garrincha’yı oynayan karakter, bankadaki müdür Del Toro’dur. Bu ifade bile şeylerdeki benzeşim alanı için önemlidir. Morán gerçek bir hapishanededir, Román metaforik bir hapishanededir. İsimlerinin anagramik [4] şekillenişiyle bile anlatılanın birleşik ve eşit toplandığını görürüz. Dünyayı ironik (kendiyle alay etmeyi bilen) iki kısım düşünelim, bir süreliğine. Çokça içerisi ve dışarısı vardır. Bu ayrım ifadelerini sıkça birbirinin karşıtı oluşundan alır. Şöyle, içerideki varoluşunu dışarıdakine, dışarıda olan ise içerde olana [5] borçludur. The Delinquents ise bu karşıtlığını güçlü bir şekilde “aynı oluşa” yerleştirir. İçerdeki özgür olmak için ilk ateşi etmiştir (soygun) ve dışarıdaki de paylaşılan özgürlük imgesi için ilk hareketini gösterir. (Parayı kabul eder.) Morán’ın Román’dan parayı saklamasını istemesi ifadeleri bir kez daha böler. Bu bölünmede anagramın alanı açılır. Román’ın yolculuğu başlar. İç açıcı bir manzarada tanışıklıklar başlar. Román, Norma, Morna ve Ramón ile tanışır. Buradaki ân, geçmişten hatırlanan ve yaz gününde herhangi bir koltuğa oturan ve esen rüzgârı izleyen varlığın yaşadıkları gibidir. Huzur doludur, yenilen yemekleri açıya yaklaştırır, yüzlere odaklanır. Román’ın bir şekilde dünyası için yapmaya çalıştıkları, dünyanın kendisinin ona yaklaşmasıyla [6] neredeyse tersine döner. Saklanması gereken para (çoktan saklanmıştır ve odak yok olur) alanını huzur dolu bir âna bırakır. Moreno’nun janr-sinematikle oynayışında güçlü bir imge yaratılmış olur. İkiye bölünen ve varlıklarıyla sıkça birleşme yaşayan yerde film, herkesin hayâliyle konuşmasını (perdede gözükmesini) ilerletir.

Oyun ve Janr Sinematik

Çoğu zaman varlık büyük büyük cümlelerle şeylerdeki gerçekliği ya da güçlü oluşu sönükleştirir. Büyük ihtimalle bir şeyin büyüklüğünü ya da önemlilik ifadesini belirtmek için artık söze ihtiyacımızın olmayacağı zaman gelmeyecek. Bu yüzden sözün sahibi yıkıma uğrayacak ya da şeyler yok olacak ama söz yok olmayacak. Sözün özü (hâlâ öz varsa eğer) The Delinquents’deki sinematik düzlem ve anlatı-ifade için övgü dolu imleyişlerimiz olacak. Her şeyden önce türünü (janr/genre) sıkça oyunbaz anlatısıyla bozan bir yaratı vardır karşımızda. Açılıştaki pozla alımlayıcısını suç anlatısına konumlar. Açının dinamiği (sıkça kaydırmalı açıyla) ile komedi-ifadesini zamansal olandan uzakta tam olarak yaratının ortasına yerleştirir. Özgür oluş için yapılanın içinden, paranın aşıldığını düşündüğümüz yerden varlık(lar) aşkın sıcak alanına geçer. Tür sinematik yerini romantik ifadeye bırakır. İfadenin gerçekliği oyun diliyle dramaya dahil olur. Tüm bunlar uzun uzun sinematikte gözüken bir yaratı için zor değildir. Bir dünyayı yaratmak isteyen varlıklar şeylerin içinde hem durgun ifadelerle hem hâllerinden memnun (ekrana, perdeye yansıyanın gerçekliğiyle) şekilde gözükür. Bence Moreno’nun başardığı şey tam burada gizlidir. Uzunca konuşmak istemek günün izleyicisini sıkabilir ancak çok katmanlı ve şeylerdeki aynılığı bilen bir yaratı her yerde at koşturabilir. Geniş bir alan vardır önünde ve ifadesini insandan [7] uzaklaştırmaz. Morán’ın Román’ı gönderdiği kadın olan Norma, hem sesleri (anagram) hem de karakterlerin hikâyesini birleştirir. Alımlayıcının bunlara konumlanışı da yaratının dili ve düzlemi kadar sıradanlıkla olur. Ritim aynılıktaki pozun netliğini görür, bir şekilde varlıklar aşkta, yaşananda ve yıkılmış olmakta [8] birleşir. Yaratı yaşamın içinden çıkmaz çünkü ondan başkasını konuşmaz. Belki de dünyanın kendisi tanımlanandan, hapishaneden ve diğer hapishaneden (banka) fazlası değildir. Bunlara rağmen bir şekilde yaşanır. Herhangi bir yaşam. [9]

ÖNEMLİ: Kabahatliler‘i (Los delincuentes/The Delinquents), MUBI’den izleyebilirsiniz.

SON NOTLAR

[1] The Delinquents’i izleyen alımlayıcının bu aynılık parantezinde düşünmesini isterim. Aki Kaurismäki sinematiğindeki sıradan oluşun netliğiyle açıklayabilirim bunu. Varlıklar yaşamın ivmesini ve bağlamını bilir. Şeylerdeki traji(k)omik alan bilinir ve yaşanır. Sorular sorulur ve yaşanır. Bir süreliğine kişi durur ama yine yaşanır vs.

[2] Bu planı önemsiyorum. Hem Morán’ın motivasyonunu (yaşamdaki yerini güçlü bir şekilde gösteren) hem de Román’ın yaşamındaki ilk kıvılcımı göstermesiyle dikkat çeker. Dinamiğin başlangıcıdır.

[3] Mesafedeki ifadeyi şu şekilde yorumlamak gerekir. Hem oyunun alanını bilen hem de karakterleriyle oynayan bir film olması ifadeler için önemlidir. Sıkça tür sinematiğiyle şeylerdeki dinamiği alışılageldik alandan uzaklaştırmaya çalışır.

[4] Morán, Román, Norma, Morna ve Ramón. Yaratının aynılık üzerine (sistematik değil söylemsel) söyleyecekleri için önemlidir.

[5] Yaratı ikiye açılır. Söylenen ve söylenmiş olanın peşinden bir anlatı-sinematiği kurulur. Bir hikâyenin tamamlanması gerektiğine değil “konuşmak” gereğine bakar.

[6] Román, Norma ile ilişkisinde birleştirici unsur olarak (anlatı içinde) Morán’ı fark eder. Bu onun istemini tam tersine döndürür ancak ifadesini, olumsuz olana yaklaştırmaz.

[7] Her şeyden konuşmak istemek bazı yaratıları susturabilir ancak burada şeyler kendini salt gösterirken bile yerini bilir. “It is life mimicking cinema, and cinema mimicking life, ad infinitum” ifadesinden hareketle bir yazı için bkz.

[8] Ritim-sinematik önemlidir. Konuşacağı her şeyi kendini fazla öne koymadan netler. “Indeed, to follow the film’s unpredictable flight is to give oneself over to the spontaneous rhythms of life, some of which we may never know or fully comprehend ifadesinden hareketle üstteki kaynağa bkz.

[9] The Delinquents için “Like De Silva’s nostalgia for the days of judgement-free smoking, we may hold dear memories of periods where in hindsight we felt restrained. Upon reminiscing with more clarity, however, one may see that even then the utopia of self-governing our fates was distant. As part of the absurd agony of being alive, it’s a human curse to remain prisoners to our desires, to our commitments to others, and, more significantly, to our imagined futures that might not materialize as we first envision them. So we go on, moving from one prison to the next, thinking that somehow we are inching closer to a truly unbound stateifadesinden daha net ve güçlüsünü şu âna kadar görmedim. Yazı için bkz.

The post Varolmamanın Dayanılabilir Ağırlığı: The Delinquents (2023) appeared first on Fil'm Hafızası.

QOSHE - Varolmamanın Dayanılabilir Ağırlığı: The Delinquents (2023) - Mustafa Yılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Varolmamanın Dayanılabilir Ağırlığı: The Delinquents (2023)

6 0
26.12.2023

Dünyanın bir yerinde yaşamakla ilgili, hayâllerle ilgili ya da ilerlemekle ilgili (geriye doğru olduğu anları unutmadan) istekler çok güçlü bir “aynılığa” [1] çarpar. Ânın içindeki bir soru, farkındalığın omuzlara yüklenişi ve ayaklanma(k) gereği kişiyi sarsar. Bu sarsmak ifadesi alımlayıcıyı yanıltmasın. Ayaklanmak isteyenin bedeninin konumunu değiştirmesi salt aynılıkta eriyebilir. Dememiz o ki beden sadece değişmiş olarak kalır, hatta bu durum neredeyse kişiden bağımsız oluşur. Sadece ayaklanmış, yer değiştirmiş ya da farkında olmak imlenen şeydir. Tam buradan ifademizi The Delinquents’e (2023) yaklaştırmak gerekir. Film, gündeliğin sıradan uyanış ifadeleriyle başlar. Kıyafetler giyilir, kendine-kendiliğe bakılır, yola çıkılır, kalabalığa karışılır. Buenos Aires’deki bir bankada çalışan Morán, kapitalin tekrarlayan işleyişinde paraların kasalardan içeriye taşındığı ânın içinde görünür. Bankanın içinde toplanan olay örgüsünün buraya kısıldığını düşünen alımlayıcı / izleyici için yaratının düzlemi farklı şeyler düşünür. Nereye akacağını bilen ve süresiz akan bir film vardır karşımızda. Bir şekilde aynılığın içinden büyük bir dünya (sıradan olduğunu bilen) yaratılır. Dünya işte dedirtecektir ama kime veya niye?

Aynı Şeyler: Hapishane ve Banka

Morán çalıştığı bankayı soymaya karar verir. Soymak ister çünkü şeylerdeki anlamsızlığı, senelerce çalışsa bile yeteri kadar parası olmayacağını ve buna bağlı olarak yaşa(ya)mayacağını görür. Planlanmış ve garip tesadüflerden oluşan banka içi durumlarda Morán, soygunu başarır. Büyük bir işin başarıldığını gösteren yüz ifadesiyle şehrin içinde dolaşır. Eve gelir ve paraları çantasına atıp tekrar dışarı çıkar. Açının onu sıkça gözetlediği anda Morán birini bekler. Bankadan arkadaşı Román’la buluşur ve çaldığı parayı ona teslim edeceğini, işlediği suçu polise söyleyip hapse gireceğini söyler. Buradaki plan şu şekildedir: Morán, suçunun cezasının üç buçuk yıl olduğunu belirtir. Bu süre içinde parayı Román’ın saklamasını, bunu başarırsa parayı eşit şekilde böleceğini söyler. Román’ın şaşkın ve şeylerdeki sıradanlığı gören ifadesinde yaratının net dinamiklerinden ilki [2] başlar. Yaratının pozu bir suç janrıyla başlayacak gibi gözükür. Bir taraf parayı saklama çalışmalarına başlar, diğer taraf Alpa Corral’a teslim olmaya gider. Bankada çalınan paradan haberdar olur, absürt ifade kişilerini birbirine yaklaştırır. (Soygun öğrenildiğinde varlıkların şaşkın olmayışı dikkat çeker.) Yaşananların ivmesi hızlanır, bir hikâye anlatımının çok güçlü ve mesafeli [3] örnekleri yaratılır. Sıkça ikiye bölünen ve yaşamın aynılığından (onlarca ve dünyayı kaplayan kısımda) kopmayan yaratı, ifadesinin trajikomik imleyişiyle şeylerini göstermeye başlar.

Birbirilerinden Uzaklaşmayanlar, İç İçe Olanlar: Anagram

Rodrigo Moreno’nun yarattığı güçlü ifade-alanda şeylerdeki sıradanlık dursuz duraksızdır. Morán’ın cezasını çektiği hapishanede onu korumak için tehdit yaratan Garrincha’yı oynayan karakter, bankadaki müdür Del Toro’dur. Bu ifade bile şeylerdeki benzeşim alanı için önemlidir. Morán gerçek bir hapishanededir, Román........

© Film Hafızası


Get it on Google Play