Vatan mefhumu, Türkler için daima ulvi ve mukaddes bir kavramın adı olmuştur. Tarih sahnesinde vatan için her türlü fedakârlığı yapmış bir milletin neferleriyiz.

Birçok millet için çok cefa çekmiştir, ifadesi kullanılmaktadır. İşin hakikati Türk milleti kadar cefa çeken bir millete tarih sahnesinde pek ender rastlanır. Türklük töresinde vatan toprağı kutsiyet atfeder. Bu uğurda çekilen meşakkatler de bir nevi kaderimizdir denilerek sineye çekilmiştir. Anadolu denilen değirmende nice koç yiğitler öğütülmüştür ve dahi öğütülmeye devam etmektedir. Bütün bu durumlar karşısında Anadolu insanının kalender ve vakur duruşu her zaman takdire şayan olmuştur.

Tarih sahnesinde nice cenklere çıkan Türk askeri, düşmana galebe çalmasını bilmiştir. Savaş meydanlarının cengâverleri olmuştur Türk leşkeri de kahpe pusularda bedel ödemekten de kurtulamamıştır. Bir gül bahçesine girercesine kara toprağa girmekten imtina etmemiştir. Böylesine bir cesaret örneği, böylesine bir serdengeçtilik ve böylesine bir civanmertlik örneği ancak kadim Türk tarihinde rastlanabilecek bir hadisedir.

Kahramanlık destanlarını kendine şiar ederek güç alan Türk askerini ve Türk milletini, hiçbir güç sindirme politikalarıyla alt edememiştir. Tarihinde, sanatında, edebiyatında ve gerçek yaşamında vatan ve millet yolunda yürümeyi kanıksamıştır Türk milleti. Her elim ve vahim durumun neticesinde nihai söz: Vatan sağ olsundur.

Türk devleti, tarihin her döneminde bir ateş çemberinin içinde olmuştur. İçeride ve dışarıda bazı güruhların kasıtlı ve hain emelleriyle mücadele etmiştir. Orta Asya coğrafyasından Anadolu coğrafyasına ve Avrupa içlerine kadar bu durum böyle süregelmiştir. Hain suikastlarla nice vatan evladı şahadet şerbetini içmiştir. Yakın zamana kadar Avrupa’nın merkezinde nice kıymetli bürokratımız teröristlerce katledilmiştir. İttihat ve Terakki Fırkası’nın kurucusu ve Osmanlı Sadrazamı büyük vatanperver Talat Paşa, Berlin’de bir suikast sonucunda şehit edildi. Cemal Paşa Tiflis’te şehit edildi. Tek tesellimiz odur ki hainlerin, işbirlikçilerinin yaptıkları hiçbirinin yanına kâr kalmamıştır. Türk düşmanları; Türk’e silah çekmenin ve kefen biçmenin bedelini korkunç bir şekilde ödemişlerdir, ödemeye de devam edeceklerdir. Yüce Türk milletinin bundan zerre kadar şüphesi olmasın.

Bugün serhat boylarında ve sınır ötesinde nöbet tutarak bizlerin rahat ve huzur içinde yaşaması için canlarını feda eden kahraman “Mehmetçik”e bir kez daha saygı ve minnet duyma zamanıdır. Anadolu toprakları şühedanın kanı ile sulanmıştır. Şehitlik makamı ki makamlarının en âlisidir. Mehmet Akif’in dediği gibi:

Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber

Sana aguşunu açmış duruyor peygamber

Yüce Peygamberimiz şehitlerimize kucağını açmış beklemektedir ukbada.

Türk milleti ve onun neferleri her daim vatanın ikbali ve selameti için canını feda etmeye razıdır. Bu uğurda önüne çıkacak engellerin zerreimiskal ehemmiyeti yoktur. Türk milletinin hamuru vatan toprağı ile yoğrulmuştur. Namık Kemal bir beytinde:

Vücudun kim hamiri mayası hâki vatandandır

Ne gam rah-ı vatanda hâk olursa cevr ü mihnetten

Günümüz Türkçesi ile: Vücudun maya hamuru, vatan toprağıdır; bu vücut, acı ve sıkıntı içinde vatan yolunda toprak olursa, bundan en küçük bir üzüntü duyulmaz. Demiştir. İşte Türk milletinin vatan anlayışını en veciz şekilde ifade eden mısralardır bunlar.

Türk milleti, kahramanları sayesinde ebediyen payidar kalacaktır. Geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da birlik ve dirliğimize menfur saldırılar olacaktır. Türk milleti olarak bu meşum olaylar karşısında insiyaki değil, aklıselimle hareket etmeliyiz. Her daim kavi ve müstahkem olmalıyız. Bu birlik ve düzenin karşısında hiçbir kuvvet duramaz.

“Hasımlarımızı rüyada değil topun namlusunda görenlere” binlerce kez selam olsun.

QOSHE - Vatan mersiyesi - Mustafa Yıldırım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Vatan mersiyesi

8 0
26.12.2023

Vatan mefhumu, Türkler için daima ulvi ve mukaddes bir kavramın adı olmuştur. Tarih sahnesinde vatan için her türlü fedakârlığı yapmış bir milletin neferleriyiz.

Birçok millet için çok cefa çekmiştir, ifadesi kullanılmaktadır. İşin hakikati Türk milleti kadar cefa çeken bir millete tarih sahnesinde pek ender rastlanır. Türklük töresinde vatan toprağı kutsiyet atfeder. Bu uğurda çekilen meşakkatler de bir nevi kaderimizdir denilerek sineye çekilmiştir. Anadolu denilen değirmende nice koç yiğitler öğütülmüştür ve dahi öğütülmeye devam etmektedir. Bütün bu durumlar karşısında Anadolu insanının kalender ve vakur duruşu her zaman takdire şayan olmuştur.

Tarih sahnesinde nice cenklere çıkan Türk askeri, düşmana galebe çalmasını bilmiştir. Savaş meydanlarının cengâverleri olmuştur Türk leşkeri de kahpe pusularda bedel ödemekten de kurtulamamıştır. Bir gül bahçesine girercesine kara toprağa girmekten imtina etmemiştir. Böylesine bir cesaret örneği, böylesine bir serdengeçtilik ve böylesine bir civanmertlik örneği ancak kadim Türk tarihinde rastlanabilecek bir hadisedir.

Kahramanlık destanlarını kendine şiar ederek güç alan Türk askerini ve Türk milletini, hiçbir güç sindirme politikalarıyla alt edememiştir. Tarihinde, sanatında, edebiyatında ve gerçek........

© Fırat Gazetesi


Get it on Google Play