Fenerbahçe yine Kadıköy'de son dakikasına kadar gerilim yaşadığı bir maçı, bu sefer puan kaybı yaşamadan geride bıraktı.

Kasımpaşa son 4 maçında 3 galibiyet, 1 beraberlik almıştı. Bu galibiyetlerden birisi Trabzon, birisi Adana Demirspor deplasmanıydı. Yani hem formda hem deplasmanda oynamayı bilen bir ekibe karşı oynayacaktı sarı lacivertliler.

Fenerbahçe ise bir önceki iç saha maçında Alanyaspor karşısında 2 puan bırakmıştı. Bu sezon toplayamadığı 11 puanın 9'unu Kadıköy'de kaybetmişti. Bunda rakiplerin Kadıköy'de ekstra defansif önlemler almasının yanı sıra tribünlerdeki sabırsızlığın ve baskının da etkisi vardı. Tüm bunlar hesaplandığında Fenerbahçe için en kötü senaryo, maç içinde geriye düşmek olurdu. Bir sonraki kötü senaryo da maçın son dakikalarında hala öne geçememiş olmak olurdu.

Dolayısıyla Kasımpaşa karşısında da olması beklenen Fenerbahçe'nin maça baskılı başlayıp erken koparmak için uğraşmasıydı. Ama öyle olmadı. Fenerbahçe sanki şampiyonluk yarışında değil de ligde çoktan havlu atmış, 5'inci bitireceği sezonda sıradan bir iç saha maçına çıkıyor gibi oynadı ilk yarıyı. İkinci yarıya da herhangi bir değişiklik yapma ihtiyacı duymadan aynı oyunla çıkınca 58'inci dakikada kornerden gelen bir topla geri düştüler ve en kötü senaryolarını yaşamaya başladılar.

Sonrasındaki dakikalar sarı lacivertliler için çok daha zorlu olabilirdi ki 20 Aralık'taki Kayseri maçında gördüğü kırmızı karttan sonra kızağa çekilen ve yeni yeni forma yüzü görebilen Mert Hakan, sürpriz bir frikik kullanarak yenilen gole erken bir tepki verdi. Mert Hakan'ın beklenmeyen frikiği hem takıma hem tribünlere şampiyonluk yarışında olduklarını da hatırlattı ve Fenerbahçe için maç 64'üncü dakikada yeniden başlamış oldu. Maçın sonraki bölümünde rakip sahada baskı kurmayı başarsa da rakibine diş geçiremeyen sarı lacivertliler, uzatma dakikalarında gelen penaltı golüyle bu haftayı da kayıpsız atlatmayı başarmış oldu.

Bugün sahanın en iyi isimlerinden olan Jayden Oosterwolde maç sonu röportajında, “Artık maçları sezon başında olduğu kadar kolay kazanamıyoruz, savaşmamız gerekiyor. Bizler de şampiyonluk için savaşmaya devam ediyoruz” diye konuştu. Eğer bir sorunun teşhisini yanlış koyarsanız reçetesini de yanlış yazarsınız. Öyle görülüyor ki İsmail Kartal da Fenerbahçe'ye yanlış reçete yazmış.

Aslında ligdeki takımlar haftalardır Fenerbahçe'ye karşı nasıl oynanması gerektiğini gösteriyordu ama Kartal aynı 11 ve aynı oyunda ısrar ediyordu. Rize deplasmanında geriye düşüldükten sonra yapılan değişikliklerin etkisi görülünce hafta boyunca bu maçta da ilk 11'in değiştirileceği konuşuldu.

Halbuki Fenerbahçe'nin sorunları "Cengiz çıksın, İrfan girsin, Szymanski otursun, Mert Hakan oynasın, Ali gitsin, Veli gelsin" ile çözülecek sorunlar değil. Çünkü ortadaki sorun, bireysel performanslarla ilgili değil oyunla ilgili.

Fenerbahçe'nin maçlarında rakipleri artık sarı lacivertlilere ön alanda baskı uygulayarak oyunun geriden kurulmasını zorlaştırıyor. Djiku ve Çağlar, ayakları düzgün, bir stopere göre pas yetenekleri iyi olan oyuncular. Ama stoperlerin ayağının iyi olması geriden iyi oyun kurmak için yeterli değil. Sarı lacivertliler bu sezon belki de ilk defa oyun kurarken bu kadar ileriye gelişi güzel uzun top attığı maçı oynamış olabilir. Oysa Kartal'ın haftalardır karşılaştığı bu sorun karşısında çoktan bir çözüm üretmesi gerekirdi.

Üstelik son haftalarda takımın işleyen yerlerinde taşları yerinden oynatması da oyunu olumsuz etkiledi. Krunic'in kadroya dahil olmasıyla birlikte İsmail Yüksek'i biraz daha öne attı. Halbuki İsmail Yüksek hareketliliğiyle defanstan top çıkartılmasına yardımcı olan bir oyuncuydu. Yüksek'in yanına Fred de gelince sarı lacivertliler dar alanda kurduğu bağlantılarla defanstan top çıkarmayı çok daha rahat başarabiliyordu. Krunic ise hem İsmail'e hem Fred'e göre daha hareketsiz bir oyuncu, henüz Fred'le yan yana izleyemediğimiz için Kartal'ın aklındaki ideal rolünü de göremedik. Ama madem Fred'le olmadığında takımın aksamasına neden oluyor, Krunic de Fred'in dönüşünü yedek kulübesinde beklese Fenerbahçe için daha hayırlı olabilir.

Tabii burada da İsmail Yüksek’in yanında kimin oynayacağı sorusu ortaya çıkıyor. Çünkü o pozisyonu oynayacak oyunculardan Crespo ve Lincoln devre arasında satıldı. Sezon başından beri varlık gösteremeyen Zajc da son maçına kasım ayında çıkmıştı. Bir de anlamsız bir şekilde bugün oyun 1-1’ken Kasımpaşa maçının uzatma dakikalarında oyuna dahil oldu. Kartal’ın mevcut kadroda orta saha üçlüsünü daha yaratıcı bir şekilde kurgulaması artık bir zorunluluk. Çünkü İsmail-Krunic ikilisiyle çıkılacak maçlarda hem defansif hem ofansif sıkıntılar yaşanmaya devam edecek.

Hem rakiplerinin baskısı hem bozulan orta saha kurgusu yüzünden merkezden oyun kuramayan Fenerbahçe, kanatlarda da kademeli bir defansla karşılaşınca bir maçta pozisyon üretmesi tamamen bireysel yeteneklere ya da rakibin anlık hatalara kalmış oluyor.

Üstelik artık defans çizgisini de Djiku-Becao ikisinin oynadığı dönemdeki kadar öne çıkaramıyor Fenerbahçe. Bu da doğal olarak takım boyunun uzamasına, blokların arasının açılmasına neden oluyor. Fenerbahçe bir pres takımı değil, ama defans çizgisini öne çıkardığında rakibini de önde karşılayabiliyordu. Son haftalarda bunu da yapamadığı için rakipleri geriden oyun kurmakta zorlanmıyor.

Örneğin Kasımpaşa’nın ilk golünde sağ bek Winck, topla orta saha çizgisine kadar geldikten sonra sol açıktaki Ben Quenes’e 40 metreden uzun bir pas atabildi. O top kornere çıktı ve kullanılan korner gol oldu. Winck’in orta sahadan o pası atarken herhangi bir engellemeyle karşılaşmaması, Fenerbahçe için önümüzdeki haftalarda çözülmesi gereken bir diğer sorun.

Fenerbahçe için gecenin olumlu sayılabilecek belki de tek özelliği ise takımın 1-0 geriye düşülmesine reaksiyon göstermesi ve kötü oynadığı bir maçta 3 puan kazanabilmesi.

Fred, Fenerbahçe için hem defansta hem hücum organizasyonlarında birçok bağlantının oluşmasını sağladığı için çok değerli bir oyuncu. Takımla çalışmalara da bu hafta başlayacağı belirtiliyor. Fred’in dönüşü, kuşkusuz takımdaki birçok kusuru da örtecektir. Ancak şampiyonluğa oynayan bir takımın tek bir oyuncunun yokluğundan bu kadar etkilenmemesi gerekir.

Fenerbahçe formsuz bir döneminden geçse de aldığı puanlarda yarışın içinde kalmaya devam ediyor. Artık İsmail Kartal’ın da doğru reçeteyi yazarak takımını sahaya en verimli şekilde sürmesi gerekiyor.

QOSHE - İsmail Kartal’ın yanlış reçetesi - Eren Topuz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İsmail Kartal’ın yanlış reçetesi

23 6
25.02.2024

Fenerbahçe yine Kadıköy'de son dakikasına kadar gerilim yaşadığı bir maçı, bu sefer puan kaybı yaşamadan geride bıraktı.

Kasımpaşa son 4 maçında 3 galibiyet, 1 beraberlik almıştı. Bu galibiyetlerden birisi Trabzon, birisi Adana Demirspor deplasmanıydı. Yani hem formda hem deplasmanda oynamayı bilen bir ekibe karşı oynayacaktı sarı lacivertliler.

Fenerbahçe ise bir önceki iç saha maçında Alanyaspor karşısında 2 puan bırakmıştı. Bu sezon toplayamadığı 11 puanın 9'unu Kadıköy'de kaybetmişti. Bunda rakiplerin Kadıköy'de ekstra defansif önlemler almasının yanı sıra tribünlerdeki sabırsızlığın ve baskının da etkisi vardı. Tüm bunlar hesaplandığında Fenerbahçe için en kötü senaryo, maç içinde geriye düşmek olurdu. Bir sonraki kötü senaryo da maçın son dakikalarında hala öne geçememiş olmak olurdu.

Dolayısıyla Kasımpaşa karşısında da olması beklenen Fenerbahçe'nin maça baskılı başlayıp erken koparmak için uğraşmasıydı. Ama öyle olmadı. Fenerbahçe sanki şampiyonluk yarışında değil de ligde çoktan havlu atmış, 5'inci bitireceği sezonda sıradan bir iç saha maçına çıkıyor gibi oynadı ilk yarıyı. İkinci yarıya da herhangi bir değişiklik yapma ihtiyacı duymadan aynı oyunla çıkınca 58'inci dakikada kornerden gelen bir topla geri düştüler ve en kötü senaryolarını yaşamaya başladılar.

Sonrasındaki dakikalar sarı lacivertliler için çok daha zorlu olabilirdi ki 20 Aralık'taki Kayseri maçında gördüğü kırmızı karttan sonra kızağa çekilen ve yeni yeni forma yüzü görebilen Mert Hakan, sürpriz bir frikik kullanarak yenilen gole erken bir tepki verdi. Mert Hakan'ın beklenmeyen frikiği hem takıma hem tribünlere şampiyonluk yarışında olduklarını da hatırlattı ve Fenerbahçe için maç 64'üncü dakikada yeniden başlamış oldu. Maçın sonraki bölümünde rakip sahada baskı kurmayı başarsa da rakibine diş geçiremeyen sarı lacivertliler, uzatma dakikalarında gelen penaltı golüyle bu haftayı da kayıpsız atlatmayı başarmış oldu.

Bugün sahanın en iyi isimlerinden olan Jayden Oosterwolde maç sonu röportajında, “Artık maçları sezon başında olduğu kadar kolay kazanamıyoruz, savaşmamız gerekiyor. Bizler de şampiyonluk için........

© Gazete Duvar


Get it on Google Play