Son yıllarda futbol sahalarında yaşanan sorunlar bir kartopu yumağı gibi büyüdükçe büyüdü.

Süper Lig maçında hakeme yapılan fiili saldırı sonrasında da futbol bir anda ülkenin tek tartışılan konusu oldu.

Olayı bir tek hakeme yapılan yumrukla bakmamak lazım.

Futbol özerk bir kurum olması nedeniyle saha içi ve dışında sayısız olaylar ve entrikalar yaşanan tek merci.

Ekonomik geliri ve gideri en fazla olan bir branştan bahsediyoruz.

Bunun adı Futbol…

Yönetime baksanız ne spor yapmış ne de futboldan anlayan var.

Hamit Altıntop hariç.

Olayların tamamı Mehmet Büyükekşi ve yönetimine yüklemek de bence yanlış.

Çünkü futbolda yaşanan adamcılık ve kutuplaşmalar 15-20 yıldır hep var ve de olmaya da devam edecek.

Siyasetin bizzat işin içinde olduğu bir kurumdan bahsediyoruz.

Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde sporu, kuralları ve sistematik işleyişi hiç bilmeseniz de olur.

Yeterki siyasi bir destekçiniz olsun ve federasyonda nokta atışı yapan dayınız olsun.

Hakemlerin son gelişmeler ışığında federasyona ve mhk’ye yönelik bir takım hamleleri sosyal medyadan takip ettik.

Şimdi demezler mi hayırdır hakemler siz kendiniz ne zannediyorsunuz.

Ama işi bilmeyen yöneticilere başta hakemler olmak üzere her türlü baskı ve tepki koyarsınız.

Görev aldıkları bir müsabakada bir orta hakemin maç başı ücreti 20 bin liradan 30 bin liraya yükseldi. VAR hakeminin maç başı yeni ücreti ise 15 bin lira olarak belirlendi. AVAR hakemi ücreti ise 7 bin 500 lira oldu.

Günlük yaşamda bir işçi için aylık brüt 13 bin 414 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 11 bin 402 lira 32 kuruş olarak uygulanıyor.

90 dakika ile bir işçinin aylık gelir düzeyi ile bir karşılaştırmayı da artık siz yapın.

Televizyon ekranlarına çıkan hakemler çarpıcı açıklamalar yaparak hakemlerin neler yaptığı ve neler de yapacakları dile getiriliyor.

Tekrar söylüyorum yetkili merciler sporu ve işleyişi bilmez ise hakemlerin oyuncağı olurlar.

Hakemler ali kıran baş kesen olmuşlar.

Biri de hayırdır arkadaş siz işinize bakın; sahada adil bir maç yönetin demiyor.

Hata üstüne hata.

Alt liglerde yaşanan olaylara da kimse tepki göstermesin.

Birlik olup ta maçlara çıkmama kararı nedir?

Bu çok büyük bir organize iş.

TFF hakemlerin bu tür tepkilerine karşı gardını alıp dizginleri vermemeli.

Hakemler TFF’nin birer personeli durumunda. Maçlara çıkmıyorsanız A Klasman hakemleri süper ligi çok iyi yönetirler. A Klasmandakiler de bu olaya çanak tutuyorlarsa B Klasman hakemleri, B Klasman hakemleri de işin içindeyse C Klasmandakiler süper ligi yönetir.

Benim hakemlik zamanımda klasman hakemleri İl Hakem Kuruluna tepki gösterdiler ve ‘’Biz olmazsak amatör maçlar oynanmaz’’ dediler.

İl hakem kurulu belirlediği il hakemleri ile 3-4 hafta amatör maçlar klasman hakemleri olmadan oynandı.

Hiçbir kurum beraber çalıştığı kişilere gebe olmaz.

Muhakkak alternatif kişilerin belirlenmesi ve üstte bulunanlar bir şekilde alttan gelen kişilerin varlığını bilmeliler.

Konuyu toparlarsak; ben ne TFF’yi, ne MHK’yi ne de Hakemleri savunuyorum.

Futbol baştan aşağı değişime ve gelişime gitmeli. Eleştiri yapıldığında da bireysel bakmamalı ve de kendi kendini çek etmeli.

Futbol endüstriyel olarak çok büyük bir pastaya sahip.

Başta TFF olmak üzere tüm paydaşları üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Başkalarının işine müdahil olmamalı.

Hakem camiası da hakemlik görevlerini yerine getirmeli. Hakemler ne ASKF’ye, ne İl temsilciliklerine ne de saha komiserleri derneğine bağlı.

Hakemler; hiyerarşik düzende en başta İl Hakem Kurulu’na daha sonra Bölgesel Kurula daha sonra da MHK’nin bölgesel kurul üyesine bağlılar.

Kendilerini ne basit ne de en üst makamda görsünler.

Sadece işlerini yapsınlar.

Sahaya çıktıklarında oyun kurallarını adil bir şekilde yöneten ve de oyuncular ile teknik heyete kendini ispatlamış bir hakem olun.

Söylediğim konu süper ligden, en alt kısımda yer alan amatör ligler için geçerli.

Aldığınız maç ücretini hak edin.

Yöneticilerde başta hakemler olmak üzere herkese mavi boncuk dağıta dağıta futbolu bu hale getirdiniz.

Helal olsun.

Bakalım işler nasıl düze çıkacak.

QOSHE - FUTBOL NEREYE GİDİYOR - Ahmet Polat
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

FUTBOL NEREYE GİDİYOR

4 3
18.12.2023

Son yıllarda futbol sahalarında yaşanan sorunlar bir kartopu yumağı gibi büyüdükçe büyüdü.

Süper Lig maçında hakeme yapılan fiili saldırı sonrasında da futbol bir anda ülkenin tek tartışılan konusu oldu.

Olayı bir tek hakeme yapılan yumrukla bakmamak lazım.

Futbol özerk bir kurum olması nedeniyle saha içi ve dışında sayısız olaylar ve entrikalar yaşanan tek merci.

Ekonomik geliri ve gideri en fazla olan bir branştan bahsediyoruz.

Bunun adı Futbol…

Yönetime baksanız ne spor yapmış ne de futboldan anlayan var.

Hamit Altıntop hariç.

Olayların tamamı Mehmet Büyükekşi ve yönetimine yüklemek de bence yanlış.

Çünkü futbolda yaşanan adamcılık ve kutuplaşmalar 15-20 yıldır hep var ve de olmaya da devam edecek.

Siyasetin bizzat işin içinde olduğu bir kurumdan bahsediyoruz.

Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde sporu, kuralları ve sistematik işleyişi hiç bilmeseniz de olur.

Yeterki siyasi bir destekçiniz olsun ve federasyonda nokta atışı yapan dayınız olsun.

Hakemlerin son gelişmeler ışığında federasyona ve mhk’ye yönelik bir takım hamleleri sosyal medyadan takip ettik.

Şimdi demezler mi hayırdır hakemler siz kendiniz ne zannediyorsunuz.

Ama işi bilmeyen yöneticilere başta hakemler olmak üzere her türlü baskı ve tepki koyarsınız.

Görev aldıkları bir müsabakada bir orta hakemin maç başı ücreti 20 bin liradan 30 bin liraya yükseldi. VAR........

© Günışığı Gazetesi


Get it on Google Play