Haksız tahrik 765 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 51 ve 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 29. maddelerinde ceza sorumluluğunu azaltan neden olarak düzenlenmiştir. Her iki düzenleme arasındaki fark, 765 sayılı TCY’da tahrikin hafif ve ağır olmak üzere iki şeklinin öngörülmesi, 5237 sayılı TCY’da ise bu ayrımın kaldırılmış olmasıdır. Her iki düzenlemenin ortak yanı ise, suçun, haksız bir eylemin doğurduğu öfke veya elemin etkisi altında kalınarak işlenmesi halinde, failin cezasından tahrik nedeniyle indirim yapılmasıdır.

Türk Ceza Yasası’nın 29. Maddesinde; “(1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” denilmektedir. Yani haksız tahrik altında suç işleyen bir kimsenin cezası; maruz kaldığı tahrik unsurunun ağırlığına göre indirilecektir. Bir ceza davasında haksız tahrik söz konusu ise bu tahrik için hafif-ağır ayrımı yapılacak ve bu neticeye göre suçun cezası belirlenecektir. Bu nedenle kasten işlenen tüm cezai kovuşturmalar açısından oldukça önem arz eden bir konudur.

Haksız tahrik, failin haksız bir fiilin yarattığı hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında hareket ederek bir suç işlemesini ifade eder ki, bu durumda fail suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında yarattığı karışıklığın sonucu olarak suç işlemeye yönelmektedir. Burada failde uyanan tahrik (heyecan) duygusu, failin iradesi üzerinde etkili olmaktadır. Fail içinde bulunduğu tahrik nedeniyle, iradesi dışında, yukarıda bahsedildiği üzere, içinde bulunduğu heyecanın yarattığı, haksızlık yapandan intikam alma duyguları ile hareket etmektedir. Kendi iradesi dışında, başkasının yaptığı haksız hareket neticesinde, bir tepki suçu işlemektedir. Bu durum da kanun koyucu tarafından failin iradesi etkilendiği için cezada indirim nedeni olarak değerlendirilmektedir.

Bir de karşılıklı haksız tahrikin gerçekleştiği iddia edilen durumlara değinmek gerekmektedir. Bu konuda yerleşmiş yargısal kararlarda kabul edildiği üzere, tarafların karşılıklı haksız davranışlarda bulunması halinde, tahrik uygulamasında kural olarak, haksız bir eylem ile bir kimseyi tahrik eden kişinin, karşılaştığı tepkiden dolayı tahrik altında kaldığını ileri sürememesidir. Ancak maruz kaldığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eylemle karşılaştırıldığında aşırı bir hal almışsa, başka bir deyişle tepkide açık bir oransızlık varsa, bu tepkinin artık başlı başına haksız bir nitelik alması nedeniyle fail bakımından haksız tahrik oluşturduğu kabul edilmelidir.

Karşılıklı tahrik oluşturan eylemlerin varlığı halinde, fail ve maktulün tahrik oluşturan haksız davranışları birbirine oranla değerlendirilmeli, öncelik-sonralık durumları ile birbirlerine etki-tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri göz önünde tutulmalı, ulaştıkları boyutlar, vahamet düzeyleri, etkileri ve dereceleri gibi hususlar dikkate alınmalı, buna göre; etki-tepki arasında denge bulunup bulunmadığı gözetilerek, failin başlangıçtaki haksız davranışına gösterilen tepkide aşırılık ve açık bir oransızlık saptanması halinde, failin haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılması yoluna gidilmelidir.

QOSHE - HAKSIZ TAHRİK VE CEZAYA ETKİSİ - Av. Furkan Aktı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

HAKSIZ TAHRİK VE CEZAYA ETKİSİ

7 5
29.04.2024

Haksız tahrik 765 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 51 ve 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 29. maddelerinde ceza sorumluluğunu azaltan neden olarak düzenlenmiştir. Her iki düzenleme arasındaki fark, 765 sayılı TCY’da tahrikin hafif ve ağır olmak üzere iki şeklinin öngörülmesi, 5237 sayılı TCY’da ise bu ayrımın kaldırılmış olmasıdır. Her iki düzenlemenin ortak yanı ise, suçun, haksız bir eylemin doğurduğu öfke veya elemin etkisi altında kalınarak işlenmesi halinde, failin cezasından tahrik nedeniyle indirim yapılmasıdır.

Türk Ceza Yasası’nın 29. Maddesinde; “(1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” denilmektedir. Yani haksız tahrik altında suç işleyen bir kimsenin cezası; maruz kaldığı tahrik unsurunun ağırlığına göre indirilecektir. Bir ceza davasında haksız tahrik söz konusu ise bu tahrik için hafif-ağır........

© Günışığı Gazetesi


Get it on Google Play