CHP daha acıklı bir hâl alır mı?

“Almaz” diyemem.

Kılıçdaroğlu ismini çok tutarsız ve zayıf profil görenler, ondan daha fenasını hayal bile edemezlerdi. Kim gelirse gelsin CHP’nin daha iyi olacağı bekleniyordu.

Öyle olmadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi “CHP’de gelen gideni mumla aratıyor”.

Bu yorumları neden yaptım?

Efendim, yerel seçimlere iki aydan daha az kaldı ve CHP, seçime kızılca kıyamet içinde giriyor.

Aday belirleme krizleri…

Partideki çok başlılık…

Genel merkezin askıya alınması, partinin genel merkezden değil de bir belediye başkanlığı ofisinden yönetilmesi ve adayların bu merkez tarafından belirlenmesi…

Eski genel başkan taraftarlarının dışlanması ve ötekileştirilmesi…

Etkili ve yetkili kişilerin istifası…

Üstüne üstlük ‘kent uzlaşısı” adı altında PKK’nın etki alanına girmek de cabası.

Kent uzlaşısı tanımını ilk olarak PKK’nın Avrupa’da yaşayan sözcülerinden terörist Remzi Kartal dillendirdi.

Bununla birlikte Kandil elebaşlarından Karasu, “İttifaklar önemli.” dedi.

Ve DEM talimatı almış oldu.

CHP ise DEM’in eksenine girerek İstanbul Esenyurt’u şimdiden PKK ile iltisaklı çevrelerine bırakmış görünüyor.

CHP’de iç çekişme ve üçe bölünmenin getirdiği kavgaya, DEM Parti ile ittifak kurmanın getirdiği maliyetin psikolojisi de eklenmiş durumda.

Gördüklerimize artık şaşırmıyoruz. Neler olmuyor ki cennet ülkemde!

Ekranlardan gazetecilere mafyavari bir üslupla konuşan CHP’li eski yöneticiler…

Gazetecileri, birilerinin uşağı olmakla suçlamalar, “sahibin kim” tartışmaları…

“Hadi ispatla” çıkışları…

Amiyane ve hakaretamiz konuşmalar…

Seviye en dip noktada.

CHP’yi misyon edinmiş gazeteciler, gazetecilik mesleğinin onurunu ayaklar altına aldılar.

Bir TV programında, bir siyasi çıkacak ve gazeteciye ismiyle hitap ederek “Senin sahibin…” diye başlayan cümleler kuracak!

Sol cenahın geldiği nokta işte bu!

Ne siyaseti ne de gazeteciliği etik çerçeve ile icra edebildiler.

Gazetecilik mesleğinin onurunu ayaklar altına alanlar da siyasi üslubunu üstencilik üzerine kuranlar da toplum huzurundan çekilip gitsinler.

Ülkemiz insanı bu diyalogları ve bu seviyesizliği hak etmiyor.

CHP’yi takip edenler bilir.

Beklenen şu; belediye seçimlerinde CHP büyük bir hezimet yaşayacak ve 1 Nisan itibarıyla kavgada yeni bir boyut hayata geçecek.

CHP’de genel başkan seçildi ama sular durulmadı.

Fırtına her geçen gün daha da güçlenerek önüne geleni içine çekiyor.

Bu kapsamda Özgür Özel’in, koltuğu dolduramadığını görüyoruz.

Ezcümle; CHP’lilerin ismini duyduğunda tüylerini diken diken yapan mütefekkir-yazar Kadir Mısıroğlu’nun ‘güçlü öngörüsü’ gerçek oluyor.

Mısıroğlu mealen şöyle demişti; “Türkiye’de sol inişe geçmiştir. Bundan sonra sol liderlerde profil giderek zayıflayacak. Her gelen, bir öncekinden daha düşük olacak.”

Şöyle hafızanızda bir canlandırın bakalım. İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel.

Rahmetli Kadir Mısıroğlu’na hak vermemek elde değil.

Diriliş Postası

QOSHE - Mısıroğlu’nun öngörüsü CHP’ye kâbus gibi çöktü - Betül Soysal Bozdoğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Mısıroğlu’nun öngörüsü CHP’ye kâbus gibi çöktü

10 0
21.02.2024

CHP daha acıklı bir hâl alır mı?

“Almaz” diyemem.

Kılıçdaroğlu ismini çok tutarsız ve zayıf profil görenler, ondan daha fenasını hayal bile edemezlerdi. Kim gelirse gelsin CHP’nin daha iyi olacağı bekleniyordu.

Öyle olmadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi “CHP’de gelen gideni mumla aratıyor”.

Bu yorumları neden yaptım?

Efendim, yerel seçimlere iki aydan daha az kaldı ve CHP, seçime kızılca kıyamet içinde giriyor.

Aday belirleme krizleri…

Partideki çok başlılık…

Genel merkezin askıya alınması, partinin genel merkezden değil de bir belediye başkanlığı ofisinden yönetilmesi ve adayların bu merkez tarafından belirlenmesi…

Eski genel başkan taraftarlarının dışlanması ve ötekileştirilmesi…

Etkili ve yetkili kişilerin istifası…

Üstüne üstlük ‘kent uzlaşısı” adı altında PKK’nın etki alanına girmek de cabası.

Kent uzlaşısı tanımını ilk olarak PKK’nın Avrupa’da yaşayan sözcülerinden terörist Remzi Kartal dillendirdi.

Bununla birlikte Kandil elebaşlarından........

© Haber7


Get it on Google Play