Türkiye şehitlerine ağladı.

Bundan sonra Mehmetçiklerimizin hepsi, şehit ailelerimizin evladıdır.

Yüreğimiz acılı, başımız dik!

Bağımsızlık ve hürriyetin bir bedeli vardır.

Biz bu bedeli Anadolu’da bin yıldır ödüyoruz.

Sınırlarımız kanla çizildi, şükür ki cetvelle değil!

Hiçbir zaman esir olmadık, sömürge olmadık, mandayı kabul etmedik, hiçbir ülkenin boyunduruğu altına girmedik.

Şimdi birileri çıkmış, “Neden üs bölgeleri var” diyor. Ülkenin ‘terörü kaynağında kurutma stratejisi’ni eleştiriyor. “Şehit veriyoruz, üsleri geri çekelim, sonra vurup çıkarız.” diye de ekliyorlar.

Bu eleştiriyi hiç iyi niyetli görmüyorum. ‘Sağdan yanaşma’ tabirini bilirsiniz. Sizden gibi görünüp sizi manipüle etmeye gayret eder.

Bugün Irak’ın kuzeyinden çıkalım diyenler, dün Zeytin Dalı Harekâtı yapıldığında “Bari şehir merkezine girmeyin.” diyorlardı.

Bu tipler kim için üzülüp kimin adına konuşuyorlar?

FARKINDA MISINIZ FİLİSTİNLE AYNI TARAFTAYIZ

Terör gerçeğini değerlendirirsek; çok kritik öneme haiz bir süreçten geçiyoruz.

Bırakın geri çekilmeyi, daha ileri atılmalı; teröristleri daha aşağılara süpürmeliyiz.

ABD’nin kulu olmuş PKK’ya bu bölgede yaşam hakkı vermemeliyiz.

Aksi takdirde İkinci İsrail planı güneyimizde tıkır tıkır işlemekte.

Suriye’nin en kıymetli enerji kaynaklarını DEAŞ’tan alıp PKK-YPG’ye verdiler.

400 milyon dolar hediye edip binlerce tır ekipman getirdiler.

Peki düzenli ordu kurma hedefiyle PKK’yı eğitenler kimler? Bu soruya ABD deyip geçiverebiliriz. Fakat temelde tüm fitnelerin aynı mihrak çukurunda toplandığını unutmamalıyız.

Dün Osmanlı’yı yıkan da siyonist Yahudi İngiliz kafasıydı. Bugün sınırımızın dibinde teröristleri besleyip, semirtip üstümüze salan da 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan da yine aynı mihrak; siyonist Yahudi ABD.

YAHUDİ-HAÇLI İTTİFAKI GÜN GİBİ AŞİKÂR!

İngiliz, Fransız, Yunan dün nasıl topraklarımıza çökmek için saldırdıysa bugün de terör grupları üzerinden altımızı oymaya çalışıyorlar.

Amaç; Büyük İsrail’i kurmak. Amaç; Büyük Ermenistan’ı ve Büyük Yunanistan’ı kurmak!

Bunların hepsi ütopyadır ve hayal olarak kalacak.

Fakat günü iyi okuma babında şuna dikkat kesilmeliyiz; Gazze’de 102 gündür bebek öldürenlerle topraklarımızda bebek katili olarak işlev gören teröristler, aynı mihrakta birleşmekte.

Biri vekil diğeri asıl!

Gazzeliler DEAŞ, PKK vs. tüm vekillerin başıyla savaşmakta!

Direnişleri destansı…

Bugün ülkemizde Filistin davasını satan solcuların, PKK’nın siyasi hedeflerine hizmet eden DEM Parti’ye yaklaşması ise hiç tesadüf değil.

Türkiye’de geniş sol kesimi temsil eden CHP, ABD’nin tezlerini savunur hâle gelmiştir.

“Irak’ın kuzeyinde ne işimiz var?” diyenler, tescilli ‘ABD piyonu’dur.

Diriliş Postası

QOSHE - Orta Doğu’da terörün kaynağı tektir - Betül Soysal Bozdoğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Orta Doğu’da terörün kaynağı tektir

6 0
17.01.2024

Türkiye şehitlerine ağladı.

Bundan sonra Mehmetçiklerimizin hepsi, şehit ailelerimizin evladıdır.

Yüreğimiz acılı, başımız dik!

Bağımsızlık ve hürriyetin bir bedeli vardır.

Biz bu bedeli Anadolu’da bin yıldır ödüyoruz.

Sınırlarımız kanla çizildi, şükür ki cetvelle değil!

Hiçbir zaman esir olmadık, sömürge olmadık, mandayı kabul etmedik, hiçbir ülkenin boyunduruğu altına girmedik.

Şimdi birileri çıkmış, “Neden üs bölgeleri var” diyor. Ülkenin ‘terörü kaynağında kurutma stratejisi’ni eleştiriyor. “Şehit veriyoruz, üsleri geri çekelim, sonra vurup çıkarız.” diye de ekliyorlar.

Bu eleştiriyi hiç iyi niyetli görmüyorum. ‘Sağdan yanaşma’ tabirini bilirsiniz. Sizden gibi görünüp sizi manipüle etmeye gayret eder.

Bugün Irak’ın kuzeyinden çıkalım diyenler, dün Zeytin Dalı Harekâtı yapıldığında “Bari şehir merkezine girmeyin.” diyorlardı.

Bu tipler kim için üzülüp kimin adına........

© Haber7


Get it on Google Play