Türkiye, TF-X projesini kararlaştırdığında; F-35 programında yüzlerce parça ve teknoloji üretiyor, uçağı envantere almayı planlıyordu. Bu sebeple KAAN, operasyonlarda F-35'i koruyacak avcı/katil uçak olarak (F-35, F-22 konsepti gibi) tasarlanmaya başladı. Yani biri saldıracak diğeri onu koruyacaktı.

Ancak F-35 programından çıkartıldığımız için F-16'larımızı "Viper" seviyesine yükselterek, KAAN da gelene kadar kara hedeflerine "saldırı uçağı" olarak F-16'ları kullanacağız ki mevcut durumda da SİHA'larla beraber F-16'lar aktif olarak görev yapıyor. Hürjet'i de unutmamak lazım.

Hava-hava üstünlüğü amacıyla günümüz teknolojisiyle tasarlanan KAAN'ın üstün özellikleri olması şaşırtıcı bir durum değil.

Uçak henüz uçmamış olsa da yorumlarda iddia edilenin aksine böyle bir uçak var ve aviyonik sistemleri sorunsuz şekilde çalışıyor.

5. nesil özelliklerini kazandıracak teknolojiler üzerindeki çalışmalar ise, ASELSAN ve TÜBİTAK başta olmak üzere çeşitli firmalarımızca devam ediyor. Geliştirilen ürünlerin üretilen prototipleri test ediliyor ve başarılı sonuçlar alınıyor.

Örneğin, uçağın görünmezlik için en kritik bileşenlerinden biri olan RAM boyasında yüzde 97-98 oranında başarı sağlandı. Ürünün testleri ve geliştirmesi devam ediyor.

IRST (Kızılötesi arama ve takipleme sistemi), EOTS (Elektro-optik hedefleme sistemi), Kask, IR (Kızılötesi) Sensör vs. gibi tüm sistemler; elle tutulur derecede ilerlemiş, ürünler üretilmiş ve test edilme aşamasına gelmişken; "Yok, hayal ürünü." gibi ifadeler, karalama çabasından başka bir şey değil.

Elbette bu uçağın uçuş ve diğer testleri devam edecek. Ön Tasarım Gözden Geçirme (Preliminary Design Review /PDR) aşamasıyla Kritik Tasarım Gözden Geçirme (CDR) aşaması tamamlandı; Test Uçuşuna Hazırlık (TRR) aşaması ise deavme diyor. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, "Yer testleri yapıyoruz. İlk uçuş çok yakın." dedi dün. Tabii bu test uçuşları birkaç yıl alabilir, sorunlarla karşılaşılabilir, Allah korusun ama kaza kırıma uğrayabilir ya da tertemiz bir şekilde hızlıca seri üretime de girilebilir. Bunlar bir süreç ve sabır istiyor.

Türkiye'nin ürettiği savunma sanayii ürünleri savaş alanlarında oldukça başarılı ve kendilerini de defalarca kanıtladı. Sahada askeri silahlarımızı kullanan tüm ülkeler memnuniyetlerini dile getiriyor ve başka ülkeler de ürünlerimizi almak istiyor. Savaşan ülkeler/milletler, Türk teknolojilerine kurtarıcı gözüyle bakıyor.

KAAN'ın 2024'te uçması, testlerin ilerleyişine göre mümkün gözüküyor. Resmi açıklamalar da bunu doğruluyor.

Tüm güvenlik önemleri alındığında, her şey hazır olduğunda, KAAN burnunu göğe kaldırarak Türk semalarında uçacak. Türk mühendislerin emeği, devletin kararlılığı ve desteği ile yapılan KAAN, SİHA teknolojilerinde olduğu gibi savaş uçağı konseptinde de bizi başka ülkelere bağımlı kılmaktan kurtaracak.

Sağlıcakla kalın.

QOSHE - KAAN bizi kurtaracak mı? - Erkan Talu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

KAAN bizi kurtaracak mı?

7 9
28.01.2024

Türkiye, TF-X projesini kararlaştırdığında; F-35 programında yüzlerce parça ve teknoloji üretiyor, uçağı envantere almayı planlıyordu. Bu sebeple KAAN, operasyonlarda F-35'i koruyacak avcı/katil uçak olarak (F-35, F-22 konsepti gibi) tasarlanmaya başladı. Yani biri saldıracak diğeri onu koruyacaktı.

Ancak F-35 programından çıkartıldığımız için F-16'larımızı "Viper" seviyesine yükselterek, KAAN da gelene kadar kara hedeflerine "saldırı uçağı" olarak F-16'ları kullanacağız ki mevcut durumda da SİHA'larla beraber F-16'lar aktif olarak görev yapıyor. Hürjet'i de unutmamak lazım.

Hava-hava üstünlüğü amacıyla günümüz teknolojisiyle tasarlanan KAAN'ın üstün özellikleri olması şaşırtıcı bir durum değil.

Uçak henüz uçmamış olsa da yorumlarda iddia edilenin aksine böyle bir uçak var ve aviyonik sistemleri sorunsuz şekilde çalışıyor.

5. nesil özelliklerini kazandıracak teknolojiler üzerindeki çalışmalar ise, ASELSAN ve TÜBİTAK........

© Haber7


Get it on Google Play