Ticaret Bakanlığı, 9 Nisan 2024'ten itibaren bazı ürünlerin İsrail'e ihracatını kısıtlama kararı almıştı. İlk aşamada 54 ürünü kapsayan kısıtlama ateşkes ve tüm yardım engellemeleri kaldırılıncaya kadar devam edeceği kaydedilmişti. İsrail de söz konusu kısıtlamalara benzer adımlarla karşılık vereceğini açıklamıştı.

Yaşananların ardından biraz İsrail basınını karıştırdım; bu kararı nasıl görüyorlar diye. Özellikle de inşaat alanında getirilen kısıtlamaların İsrail'deki sektörü tabiri caizse korkuttuğunu gördüm.

İSRAİL İNŞAAT SEKTÖRÜ TEDİRGİN

İsrail basınına demeç veren İsrail inşaat sektörü kaynakları, Türkiye'nin ihracata getirdiği kısıtlamaların ülkedeki gayrimenkul fiyatlarını artırmasını beklediğini söylemiş.

İsrail iş dünyası, Türk yaptırımlarının topyekûn ekonomik boykota giden yolda atılan ilk adım olabileceği konusunda da uyarmış.

Mesela, İsrail İş Örgütleri Başkanlığı'nın Genel Sekreteri Dubi Amitai, "Türk boykotuna ilişkin İsrail'de bir korku var." diyor.

Kredi sigorta şirketi Coface Bdi'nin CEO'su Yoel Amir ise, bu krizin inşaat sektörü üzerindeki etkisi konusunda uyarıp konuyu daha da ileri götürerek, İsrail ekonomisinin etkileneceğini söylüyor:

"Türkiye'nin İsrail'e ihracatı sınırlama hamlesi, başta inşaat sektörü olmak üzere İsrail ekonomisi üzerinde etkili olabilir."

İsrail'deki inşaat sektörü, Çin'den inşaat malzemesi ithalatının yaklaşık bir yıl süreyle durdurulduğu Kovid-19 döneminde yaşanana benzer bir senaryonun tekrarlanmasından korkuyor. Kovid-19 sırasında malzeme tedarikindeki sorunlar nedeniyle, o dönem İsrail'deki projelerin sürdürülebilirliği düşmüş ve inşaat sektöründeki fiyatlarda ciddi sıçramalar yaşanmıştı. Bu tedarik krizinden sonra İsrail, Ankara'yla ilişkilerin de yumuşamaya gitmesi nedeniyle bu alanda yönünü Türkiye'ye kırmış.

Yeni bir kriz korkusu sebebiyle sektör temsilcileri, Türk ambargosunun hemen ardından, ithalatın daha pahalı olan ülkelerden yapılabilmesi için devletten teşvik istemiş.

İsrail inşaat sektörü, Türk boykotunun Kovid-19 sonrası "başka ve yeni acı bir darbe" olduğunu ve konut fiyatlarındaki artıştan kaçışın olmadığını kaydetmiş. Sektör temsilcileri ayrıca, alternatifler bulunması ve Türkiye'ye olan bağlılıklarını azaltmaları gerektiğini de söylemiş.

İsrail inşaat sektörü, başta çimento ve demir olmak üzere, inşaat malzemeleri ve ürünlerinin önemli bir miktarını maliyetlerinden dolayı Türkiye'den ithal ediyormuş. Banyolarda kullanılan mermer, klozet, lavabo gibi ürünler de yine Türkiye'den gidiyormuş.

İsrail Ticaret Odası'nın verilerine göre; Türkiye'den İsrail'e 2022 yılında taş ürünleri, alçı, çimento, asbest, seramik, cam ve benzeri ithalat yaklaşık 500 milyon dolar civarındaymış. Bu rakam demir-çelik de dahil olmak üzere 2023'te 1,2 milyar doları aşmış.

Coface Bdi'ye göre ise, Türkiye'den yapılan ithalatın tamamı (genel, tüm ürünler dahil) 2023 yılında yaklaşık 4,6 milyar doları bulmuş. Bazı analizlerde, bu rakamın 5,4 milyar dolar olduğu belirtilmiş.

İsrail için, çimento bazında Türkiye önemli ithalat kaynağı olsa da sadece bu ürünün İsrail'deki konut fiyatlarına etki etmesi çok olmazmış. Ancak İsrailli sektör kaynakları, açıklanan kısıtlama listesindeki ürün paketinin tamamı dikkate alındığında, sektörün çok daha büyük bir etkiyle karşı karşıya kalacağını söylüyorlar.

Yine İsrail basını, inşaat sektörünün yanı sıra İsrail'in; alüminyum, çelik, otomotiv parçaları, kimyasal gübreler, küçük elektronik ürünler ve giyim sektörü bazında da sıkıntıya düşeceğini yazmış.

Özellikle 7 Ekim'den sonra Türkiye, İsrail'e ihracatı düşürmeye başlamıştı. Aynı şekilde İsrail'den ithalat da azaltılmıştı. 2023 yılının Ekim-Aralık döneminde Türkiye'nin İsrail'e ihracatı 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 34 gerilerken; yine aynı yıl ve aylar karşılaştırıldığında ithalatımız da yüzde 58 azalmıştı.

Tabii, Türkiye'nin bu kararı almada geç kaldığı eleştirilerinin yanında, zamanında harekete geçildiğini söyleyenler de var. Ben bu tartışmalarının şu saatten sonra bir fayda getireceği kanaatinde değilim. Tartışanlara da lafım yok lakin "Olanda hayır vardır." deyip gelişmeleri yakından takip etmek gerek; özellikle de İsrail'in atacağı adımı.

Sağlıcakla kalın.

QOSHE - Türkiye'nin hamlesi İsrail'in belini bükebilir - Erkan Talu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiye'nin hamlesi İsrail'in belini bükebilir

10 22
14.04.2024

Ticaret Bakanlığı, 9 Nisan 2024'ten itibaren bazı ürünlerin İsrail'e ihracatını kısıtlama kararı almıştı. İlk aşamada 54 ürünü kapsayan kısıtlama ateşkes ve tüm yardım engellemeleri kaldırılıncaya kadar devam edeceği kaydedilmişti. İsrail de söz konusu kısıtlamalara benzer adımlarla karşılık vereceğini açıklamıştı.

Yaşananların ardından biraz İsrail basınını karıştırdım; bu kararı nasıl görüyorlar diye. Özellikle de inşaat alanında getirilen kısıtlamaların İsrail'deki sektörü tabiri caizse korkuttuğunu gördüm.

İSRAİL İNŞAAT SEKTÖRÜ TEDİRGİN

İsrail basınına demeç veren İsrail inşaat sektörü kaynakları, Türkiye'nin ihracata getirdiği kısıtlamaların ülkedeki gayrimenkul fiyatlarını artırmasını beklediğini söylemiş.

İsrail iş dünyası, Türk yaptırımlarının topyekûn ekonomik boykota giden yolda atılan ilk adım olabileceği konusunda da uyarmış.

Mesela, İsrail İş Örgütleri Başkanlığı'nın Genel Sekreteri Dubi Amitai, "Türk boykotuna ilişkin İsrail'de bir korku var." diyor.

Kredi sigorta şirketi Coface Bdi'nin CEO'su Yoel Amir ise, bu krizin inşaat sektörü üzerindeki etkisi konusunda uyarıp konuyu daha da ileri götürerek, İsrail ekonomisinin etkileneceğini söylüyor:

"Türkiye'nin İsrail'e ihracatı sınırlama hamlesi, başta inşaat sektörü olmak üzere İsrail ekonomisi üzerinde etkili olabilir."

İsrail'deki inşaat sektörü, Çin'den inşaat malzemesi........

© Haber7


Get it on Google Play