Siyasette ortaya çıkan gelişmeler üzerinden yorum yaparken; zamanlamasına, neden ortaya çıktığına/çıkarıldığına, arka planında nasıl bir strateji olduğuna yönelik bir okuma yapmak en sağlıklı sonuca daha hızlı ve doğru bir biçimde ulaşmaya yarayacaktır.

Aksi takdirde yorumların sığ kalma ihtimali de yüksektir.

Yakından takip edenler hatırlayacaktır…

15 Kasım’da kaleme aldığım “İyi Parti’de Kazan Taşıyor” başlıklı yazımda ve aynı dönemde katıldığım televizyon programlarında İyi Parti’de ortaya çıkan/çıkarılan gelişmelerin ve istifaların arkasındaki nedeni Meral Akşener’in “81 ilde de kendi adaylarımızla çıkacağız” ısrarının devam etmesini gerekçe göstererek ‘Akşener’i ittifaka zorlamak, bir anlamda diz çöktürmek’ olduğunu ilk ben söylemiştim…

Bu işin arkasında da İBB’nin İstanbul dışında her yeri dizayn etme motivasyonu yüksek başkanı Ekrem İmamoğlu’nun olduğunu yine o dönemde ifade etmiştim…

Bugüne geldiğimizde de bu stratejinin kararlılıkla yürütüldüğünü görüyorum…

Kimi bile isteye bu stratejinin bir unsuru olarak hareket ediyor, kimi ise bilmeden bu stratejiye hizmet eden açıklamalarda bulunuyor.

Muhalif medyanın gündeminde, özellikle tartışma programlarında bu konu ele alınıyor ve Meral Akşener’in görevi bırakması yönünde bir baskı kuruluyor…

CHP’ye yakın yorumcuların da bugün söylediği ifadelere bakıldığında bunu rahatlıkla okuyabiliyoruz.

Peki bu strateji bir sonuç verdi mi?

Bunu veriyle açıklamak istiyorum…

24-27 Kasım tarihleri arasında; 2100 kişiyle yaptığımız bir araştırmanın sonucuna göre; İyi Parti’nin oylarının yüzde 30’u erimiş durumda…

İyi Parti 14 Mayıs’ta yüzde 9,9 oy almıştı…

Bugün ise; yüzde 6,9 seviyesinde…

Tabi bunların seçim olmadığı bir ortamda ölçüldüğünün de altını çizmek istiyorum…

Eğer iddialar doğruysa; Fatih Akşener, partiyi CHP’de yaşanan değişim sonrası yani Özgür Özel’in gelmesi sonrasında mı yönetmeye başladı?

Akşener’in oğlu partinin para akışını, iletişim stratejisini ve milletvekillerinin belirlenme süreçlerini yönetiyorsa bugün mü fark edildi?

Niye susuldu? Niye bugüne kadar sustunuz?

Diye sorarlar…

İlkeli siyaset, böyle bir durum varsa buna anında müdahaleyi gerektirmez mi?

Kesinlikle gerektirir…

İlkeli duruşunuz sizin damarınıza basılınca ortaya çıkıyorsa, siz millet için değil de kendiniz için siyaset yapıyorsunuz sonucu gün gibi belirir…

Peki, İyi Parti’de bu işin içinde kimler olabilir?

Nebi Hatipoğlu ve Adnan Beker’in dışında yakın zamanda partiden istifa eden eski ve yeni bazı milletvekilleri, tartışmaları ortaya çıkaran milletvekilleriyle birlikte bu operasyonun içerisinde bugün Meral Akşener’in yakınında olan isimlerin de olduğunu düşünüyorum…

Bu operasyonun içerisinde olan İyi Partililer, CHP ile ittifak yapılmazsa İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerindeki nüfuzunu kaybedecek…

Kamu kaynaklarını kendileri için kullanamayacak…

Ümit Dikbayır’ın iddiaları doğruysa; Meral Akşener’in oğlu Fatih Akşener, partinin kasası dışında oluşturulan paralel kasadan nereden elde edilen paraları dağıttı?

Bu arada iddiadaki bahsi geçen paralar, kayıt dışı paralar…

Paralar CHP’li belediyelerden mi geldi?

İş insanlarından toplandıysa, ne karşılığında toplandı?

Bu iş insanları İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinden ihale alan iş insanları mıydı?

Bu soruların her birinin cevabını bulması gerekiyor…

MEN DAKKA DUKKA

Bir not da Meral Akşener’e…

‘Men dakka dukka’ diye bir söz var…

Birinin kapısını çalarsan, senin kapını da çalarlar.

‘Kişi yaşattığını yaşamadan ölmezmiş’ derler…

MHP’nin içinin karıştırılma sürecinde aldığı aktif rol ve hükümeti eleştirirken haksız yere sıklıkla kullandığı ‘Damat Bakan’ ifadesinin bugün çok daha ağırı ile karşı karşıya…

Siyaseti çirkinleştirenler, bir gün gelir bedelini de öder…

Bumerang gibidir yani…

Berat Albayrak, aileden olması nedeniyle değil liyakatı ile o göreve gelmişti…

Enerji Bakanlığı döneminde tarihi işler yaptıktan sonra Maliye Bakanı oldu…

Enerji Bakanlığı döneminde temellerini attığı projelerin ve gerçekleştirdiği hamlelerin bugün millî enerji politikamızda ne kadar büyük bir yer tuttuğu açıkça görülebiliyor…

Maliye Bakanlığı döneminde de küresel gelişmeler ve bu bel altı yıpratmalar olmasaydı önemli sorunları çözeceğine inananlardanım…

Yani demem o ki; haksızca eleştiri yaparsanız daha da ağırı kendi yol arkadaşlarınız tarafından üzerinize ve oğlunuza yapıştırılır…

CHP, ANKET AYARINI KİMLE YAPACAK?

Özgür Özel göreve gelmeden önce yerel seçimlerde ön seçim sözü vermiş, geldikten sonra ise yerel seçim takvimi yetişmez bahanesiyle bu sözünü yutmuştu…

Sözü verirken de şeref ve namus sözü diye de eklemişti orası da ayrı bir bahis…

Cumhuriyet Gazetesi’nin dünkü manşetinde Özgür Özel’in yerel seçimler için stratejiyi belirlediklerini belirten açıklaması ‘Anket Ayarı’ başlığıyla gazetenin manşetine taşınmış…

Özgür Özel, açıklamasında yedi farklı oluşumla memnuniyet anketleri yapacaklarını belirtmiş…

Merak ettiğim konu şu…

Bu yedi farklı oluşum içinde seçim öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu açık ara önde gösteren araştırma şirketleri olacak mı, olmayacak mı?

Örneğin; 14 Mayıs’tan birkaç gün önce Kılıçdaroğlu yüzde 49,3, Erdoğan yüzde 43,7; 'ilk turda bitme ihtimali var' diyen KONDA şirketi olacak mı?

Ya da “Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın 9 puan önünde hatta Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın yardımcısı olacağını hatırlattığımızda 12 puan önde çıkıyor” diyen Can Selçuki’nin şirketi Türkiye Raporu da bu oluşumun içinde mi?

Kemal Kılıçdaroğlu’nu her araştırmasında önde açıklayan ve seçimlerden önce ekranlarda defalarca tartıştığımız, seçim sonrasında yaptıklarını canlı yayında yüzüne vurduğumda yüzü kızarması gerekirken hakaret yoluna başvuran Gezici Araştırma’nın başkanı Murat Gezici de sürecin içinde olacak mı?

“Kılıçdaroğlu ilk turda kazanıyor” diyen ve hafta sonunda katıldığı bir canlı yayında seçimlerden önce kendisine İyi Parti’nin oylarını daha yüksek göstermesi karşılığında kendisine Ümit Dikbayır tarafından aylık bir para teklif edildiğini iddia eden Avrasya Araştırma’nın sahibi Kemal Özkiraz stratejiyi ayarlayacak ekibin içinde var mı?

“Aksoy Araştırma’nın son seçim anketine göre Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalıyor. İkinci turda Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın 8.4 puan önünde yer alıyor” haberlerini okumamıza neden olan Aksoy Araştırma’nın sahibi Ertan Aksoy da bu işin içinde olacak mı?

Seçimden 3 gün önce ‘Kılıçdaroğlu önde gidiyor’ başlığı ile duyurdukları; “Yöneylem Araştırma ve PİAR Araştırma'nın seçim sonuçlarına göre; Cumhur İttifakı adayı Erdoğan, Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu'nun 5 puan gerisinde kalıyor” ifadelerini kullanan bu iki şirket de oluşumun bileşenlerinden mi?

MAK Danışmanlık, Alf, Artıbir, AR-G, Saros, Metropoll gibi seçim sonuçlarında çuvallayan bu şirketler, Özgür Özel’in bahsettiği araştırmaları yapacaklar arasında olacak mı?

Sosyal medya hesabından “İtibarımız satılık değildir” diyerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi ilk turda kazanacağını 12 Mayıs 2023 tarihinde açıklayan ORC’den falan hiç bahsetmiyorum…

Bu listeyi çok daha fazla uzatabilirim…

Özgür Özel’in de seçim öncesinde; “Kemal Kılıçdaroğlu kazanıyor” açıklamalarının müsebbibi olan bu şirketlerle mi CHP’nin yerel seçim stratejileri ayarlanacak?

Ama Özgür Bey’e tavsiyem; seçim öncesinde düzenli olarak araştırma yayınlayan, yandaş yaftası vurdukları ancak seçim sonrasında sonuçları en yakın bilen kurumları radarına alması…

Sonar, Areda, Optimar ve GENAR’dan destek alabilir…

Benden söylemesi…

Aksi takdirde yerel seçimler öncesinde de yine “yüzde 60’la kazanıyoruz, döke saça kazanıyoruz” açıklamalarını duymamız muhtemel…

QOSHE - Operasyon ‘İyi’ Çalışıyor - Ferhat Murat
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Operasyon ‘İyi’ Çalışıyor

17 12
28.11.2023

Siyasette ortaya çıkan gelişmeler üzerinden yorum yaparken; zamanlamasına, neden ortaya çıktığına/çıkarıldığına, arka planında nasıl bir strateji olduğuna yönelik bir okuma yapmak en sağlıklı sonuca daha hızlı ve doğru bir biçimde ulaşmaya yarayacaktır.

Aksi takdirde yorumların sığ kalma ihtimali de yüksektir.

Yakından takip edenler hatırlayacaktır…

15 Kasım’da kaleme aldığım “İyi Parti’de Kazan Taşıyor” başlıklı yazımda ve aynı dönemde katıldığım televizyon programlarında İyi Parti’de ortaya çıkan/çıkarılan gelişmelerin ve istifaların arkasındaki nedeni Meral Akşener’in “81 ilde de kendi adaylarımızla çıkacağız” ısrarının devam etmesini gerekçe göstererek ‘Akşener’i ittifaka zorlamak, bir anlamda diz çöktürmek’ olduğunu ilk ben söylemiştim…

Bu işin arkasında da İBB’nin İstanbul dışında her yeri dizayn etme motivasyonu yüksek başkanı Ekrem İmamoğlu’nun olduğunu yine o dönemde ifade etmiştim…

Bugüne geldiğimizde de bu stratejinin kararlılıkla yürütüldüğünü görüyorum…

Kimi bile isteye bu stratejinin bir unsuru olarak hareket ediyor, kimi ise bilmeden bu stratejiye hizmet eden açıklamalarda bulunuyor.

Muhalif medyanın gündeminde, özellikle tartışma programlarında bu konu ele alınıyor ve Meral Akşener’in görevi bırakması yönünde bir baskı kuruluyor…

CHP’ye yakın yorumcuların da bugün söylediği ifadelere bakıldığında bunu rahatlıkla okuyabiliyoruz.

Peki bu strateji bir sonuç verdi mi?

Bunu veriyle açıklamak istiyorum…

24-27 Kasım tarihleri arasında; 2100 kişiyle yaptığımız bir araştırmanın sonucuna göre; İyi Parti’nin oylarının yüzde 30’u erimiş durumda…

İyi Parti 14 Mayıs’ta yüzde 9,9 oy almıştı…

Bugün ise; yüzde 6,9 seviyesinde…

Tabi bunların seçim olmadığı bir ortamda ölçüldüğünün de altını çizmek istiyorum…

Eğer iddialar doğruysa; Fatih Akşener, partiyi CHP’de yaşanan değişim sonrası yani Özgür Özel’in gelmesi sonrasında mı yönetmeye başladı?

Akşener’in oğlu partinin para akışını, iletişim stratejisini ve milletvekillerinin belirlenme süreçlerini yönetiyorsa bugün mü fark edildi?

Niye susuldu? Niye bugüne kadar sustunuz?

Diye sorarlar…

İlkeli siyaset, böyle bir durum varsa buna anında müdahaleyi gerektirmez mi?

Kesinlikle gerektirir…

İlkeli duruşunuz sizin damarınıza basılınca ortaya çıkıyorsa, siz millet için değil de kendiniz için siyaset yapıyorsunuz sonucu gün gibi belirir…

Peki, İyi Parti’de bu işin içinde kimler olabilir?

Nebi Hatipoğlu ve Adnan Beker’in dışında yakın zamanda partiden istifa eden eski ve yeni bazı milletvekilleri, tartışmaları ortaya çıkaran........

© Haber7


Get it on Google Play