Haftayı yoğun bir gündemi takip ederek geçiriyoruz. Türkiye, NATO üyeliği yolunda İsveç'e yeşil ışık yaktı. Amerika bunun karşılığında Türkiye'ye F-16 satışı sürecini hızlandırdı. Suriye ve Irak'tan ABD güçlerinin çekilmesi gündeme geldi. Son olarak Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'i soykırım suçlamasıyla yargılama kararı aldı.

MACARİSTAN TÜRKİYE'NİN YOLUNDAN İLERLİYOR!

İsveç'e verilen NATO üyeliği onayı ile başlayalım. Amerika, aylardır F-16 satışı ile İsveç'in üyeliği arasında bir bağ kurulmadığını sık sık zikretse de görüyoruz ki bu iki konu arasında apaçık bir bağ söz konusu. NATO üyeliği için İsveç Türkiye'den onay aldı ancak sırada Macaristan var. Budapeşte, Ankara'nın uyguladığı stratejiyi uygulamak istiyor. Yani onlar da meseleye "Batı'dan ne koparabilirsek kârdır" mantalitesiyle bakıyorlar.

Finlandiya'ya onay verdiklerine pişmanlar. Helsinki yönetimi, LGBT sapkınlığına karşı olan Macaristan aleyhinde, Avrupa Adalet Divanı'nda açılan davalara dahil olmuştu. Bu nedenle Macarlar, İsveç'e mesaj vermeyi ihmal etmiyorlar. İsveç'in NATO üyesi olmasına engel olacaklar mı, olmayacaklar. Fakat Türkiye gibi süreci zamana yaymak ve pazarlık masasına oturmak istedikleri çok açık.

İSVEÇ KARARINDA TEK KAZANAN BATI MI?

Öncelikle İsveç'e verilen onay için "sadece batının kazanımı" yaklaşımının sağlıklı olmayacağı kanaatindeyim. Terörle mücadelede İsveç'e yasa çıkarttırdı bu süreç. Hala terör örgütlerine destek verebilirler, doğru. Şayet verirlerse, kendi yasalarını çiğneyerek bunu yapacaklar ve yıllardır sergiledikleri ikiyüzlülük artık İsveç halkında da sorgulamalara yol açacak.

Gelelim F-16 meselesine. Amerika elbette sözünün eri bir müttefik değil. Fakat kadrajı biraz genişleterek bakalım. Washington, gün geçtikçe asıl dikkatinin Pasifik bölgesine kayması gerektiğinin farkında. Bu sebeple Suriye, Irak ve Orta Doğu’da kendi lehlerine bir düzen bırakmak istiyorlar.

Geri sayıma başladığımız Amerika seçimlerinde eski Başkan Trump, halefi Biden'ın önünde gözüküyor. Aynı Trump, Orta Doğu'da çıkmazda olduklarını söylüyor, bölgedeki Amerikan varlığının, maliyeti nedeniyle ABD'ye zarar verdiğini savunuyor. Yine Trump'ın 2018'de DEAŞ'a karşı zafer ilan edip Suriye'den çekilme kararı aldığını hatırlayalım. Seçim konuşmalarında maliyet konusuna öyle vurgu yapıyor ki, Biden tarafı da "Suriye'den çekilmeyi düşünüyoruz" söylentileri yaymaya başladı.

Washington yarın, Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de mezhepsel çatışmalar inşa ederek bölgeyi istikrarsızlaştırma görevini İran'a devreder ve Çin'e odaklanırsa şaşırmalı mıyız?

Şu anda Ukrayna'ya olduğu gibi, uzun vadede PKK/YPG terör örgütüne sağlanan yardımların kesilmesine dair beklentiler var artık. Amerika, Orta Doğu'dan çıkarken kendisiyle her konuda uyumlu bir Türkiye hayal ediyor elbette. Bu nedenle de F-16 anlaşması, Türkiye'yi kazanma gayretlerinin bir göstergesi olabilir.

NATO TÜRKİYE'DEN VAZGEÇER Mİ?

Karizması İsrail tarafından delik deşik edilmiş Amerika'nın etkisinin azaldığı, yeni güç odaklarının şekillenmeye başladığı dünyada, Türkiye dikkat çekici hamleleriyle adından söz ettirdi. Rusya-Ukrayna savaşında müzakereci rolü üstlendi, Avrupa'nın enerji ihtiyacına hem Doğu Akdeniz hem de Orta Asya'dan çıkış yolu sunuldu. Batı artık Türkiye ile sürtüşmenin fayda etmediğinin farkında. Avrupa basınında Türkiye-NATO ilişkileri için "Erdoğansız olmuyor. Bunu Ankara'nın bildiği kadar Washington ve Berlin de biliyor." yorumları yapılıyor.

F-16 anlaşmasında tıkanıklık yaşanınca, Rusya'dan Su-35, Su-57 teklifleri gelmiş, Ankara Eurofighter çıkışı ile tercihini NATO'dan yana kullandığını göstermişti. İsveç adımı ile Türkiye bir kez daha NATO'ya "dost ve müttefik ülke" olduğunu hatırlattı. Şimdi adım atma sırası NATO üyelerinde.

ABD ENERJİSİNİ NEREYE HARCAYACAK?

Seçim sürecindeki Amerika'nın başı oldukça kalabalık aslında.

Seçimlere mi odaklansın, 50 eyaletin 25'i devlete başkaldırmışken merkezi otoriteyi koruma telaşına mı kapılsın?

Çin'e mi, Rusya ve Kuzey Kore'ye mi kafa tutsun?

Epstein'idir, Sinagog altındaki tünellerdir, Mossad ile mi uğraşsın, İsrail'in Gazze'de ardını toplamaya devam mı etsin?

Orta Doğu'da çıkarlarını korumaya mı çalışsın yoksa Afrika'da darbe üzerine darbe ile değişen yönetimleri kendi safına çekme gayretine mi girsin?

Tüm bunların yanı sıra bir de Türkiye ile mi uğraşsın Suriye'de, Irak'ta?

"Koskoca Amerika, hepsiyle de uğraşır her coğrafyada istediğini alır" derseniz, gördük Gazze'de İsrail'e nasıl söz geçiremediğini.. Ukrayna'yı nasıl Rusya'ya bıraktığını.. Afganistan'ı.. Şimdi, F-16 anlaşmasıyla tavır değişikliğine gitmeyip NATO'da da kriz arıyorsa keyfi bilir, ne diyelim.

H. Akif Küçükal / Haber7

QOSHE - ABD her zaman istediğini alır mı? - H. Akif Küçükal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ABD her zaman istediğini alır mı?

8 3
27.01.2024

Haftayı yoğun bir gündemi takip ederek geçiriyoruz. Türkiye, NATO üyeliği yolunda İsveç'e yeşil ışık yaktı. Amerika bunun karşılığında Türkiye'ye F-16 satışı sürecini hızlandırdı. Suriye ve Irak'tan ABD güçlerinin çekilmesi gündeme geldi. Son olarak Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'i soykırım suçlamasıyla yargılama kararı aldı.

MACARİSTAN TÜRKİYE'NİN YOLUNDAN İLERLİYOR!

İsveç'e verilen NATO üyeliği onayı ile başlayalım. Amerika, aylardır F-16 satışı ile İsveç'in üyeliği arasında bir bağ kurulmadığını sık sık zikretse de görüyoruz ki bu iki konu arasında apaçık bir bağ söz konusu. NATO üyeliği için İsveç Türkiye'den onay aldı ancak sırada Macaristan var. Budapeşte, Ankara'nın uyguladığı stratejiyi uygulamak istiyor. Yani onlar da meseleye "Batı'dan ne koparabilirsek kârdır" mantalitesiyle bakıyorlar.

Finlandiya'ya onay verdiklerine pişmanlar. Helsinki yönetimi, LGBT sapkınlığına karşı olan Macaristan aleyhinde, Avrupa Adalet Divanı'nda açılan davalara dahil olmuştu. Bu nedenle Macarlar, İsveç'e mesaj vermeyi ihmal etmiyorlar. İsveç'in NATO üyesi olmasına engel olacaklar mı, olmayacaklar. Fakat Türkiye gibi süreci zamana yaymak ve pazarlık masasına oturmak istedikleri çok açık.

İSVEÇ KARARINDA TEK KAZANAN BATI MI?

Öncelikle İsveç'e verilen onay için "sadece batının kazanımı" yaklaşımının sağlıklı olmayacağı kanaatindeyim. Terörle mücadelede İsveç'e yasa çıkarttırdı bu süreç. Hala terör örgütlerine destek verebilirler, doğru. Şayet verirlerse, kendi yasalarını çiğneyerek bunu yapacaklar ve yıllardır sergiledikleri........

© Haber7


Get it on Google Play