1 Nisan sabahı beyaz gömleğin kollarını sıvayıp “Değişim şart” diyen Kılıçdaroğlu mu olacak

Biz CHP’lilerin söylediklerini… Ya da CHP medyasının yazıp, söylediklerini hatırlatınca rahatsız olanlar var.

Örneğin, “Kılıçdaroğlu 1 Nisan’ı bekliyor” diyen CHP çevrelerinin bu sözünü biz söyleyince rahatsız oluyorlar.

Örneğin, kurultay sonrası İsmail Saymaz’ın Sözcü gazetesinde, “Bugünden itibaren CHP’de fiili eş başkanlık dönemi başlamıştır” diye yazmasını hatırlatmamız, tepkilere neden oluyor!

Ama bu tespit ve beklentilerle ilgili tartışmalar seçim sürecinde CHP’nin ana konusu olmuş durumda.

Dahası ikili yönetime iç kulvardan atak yapan Kemal Kılıçdaroğlu da yeniden bir odak konumuna geldiğinin sinyallerini verir durumda.

CHP’nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TGRT Haber’in sorularını cevaplamış.

Sorulmuş, “Olağan üstü kurultay toplama girişiminiz olacak mı?”

Cevap vermiş, “Yok hayır öyle bir şey yok.”

Israrla, bu kez de “Size partiden davetler var. Katılmayı düşünüyor musunuz” diye sorulmuş.

Cevap vermiş, “Evet çağrı var söyleniyor zaman zaman. İfade ediliyor ama ben bu çağrının bugün için çok doğru olduğunu sanmıyorum” demiş.

Kılıçdaroğlu, yakın geçmişte, “Cumhurbaşkanı adayı mısınız” sorusuna yekten “Adayım” dememişti hatırlayın!
Yine 22 Mayıs 2010 tarihindeki CHP olağanüstü kurultayında genel başkan seçilmeden hemen önce, kaset maharetiyle istifa ettirilen Deniz Baykal’ın evinin önünde kendisine “Aday mısınız” diye sorulduğunda da, “Hayır, hayır aday değilim” diyen de Kılıçdaroğlu’ydu.

Ama hem, “Aday değilim” dedikten sonra 2010’daki kurultaya tek aday olarak giden de hem 2023 cumhurbaşkanlığı adaylığını, 6 masaya dayatan da Kılıçdaroğlu’ydu.

O nedenle yukarıdaki soruda, “Olağan üstü kurultay toplama girişiminiz olacak mı” sorusuna “Yok hayır öyle bir şey yok” diyen Kılıçdaroğlu’nun bu sözü gerçeği yansıtıyor olabilir mi?

Geçmişiyle değerlendirilecek ise “Hayır” dememiz gerekiyor.

Bizce “şartların olgunlaşmasını bekleyen” Sayın Kılıçdaroğlu ilk fırsatta tekrar sahne alacak. O nedenledir ki Özgür Özel, “1 Nisan’ı bekleyenler avuçlarını yalar” diyerek şimdiden ön almaya çalışıyor.

Devam edelim.

Kılıçdaroğlu’na sorulmuş, “31 Mart sonrası CHP’de nele olur?”

Cevap vermiş, “Yani yerel yönetim seçim sonuçlarına bakılır. Yerel seçimlerde başarı sağlanırsa hep beraber alkışlarız. Ama yerel seçimlerde bir sorun çıkarsa o zaman tabii doğal olarak oturup hep beraber masaya yatırıp, neden başarı sağlanamadı diye düşünür, tartışılır yani…”

Bu cevabın anlamı, “31 Mart’ta yenilgi alınırsa, ben adayım” dır.

Dahası, Kılıçdaroğlu olası başarısızlıkta hiç payının olmadığını da şimdiden kayda geçiriyor.

Sorulmuş, “Aday belirlemede sizin fikriniz sordular mı?”

Cevap vermiş, “Yok hayır. Eğer bir görüş sorulsaydı düşüncelerimi ifade ederdim. O sorulmadığı zaman tabii doğal olarak biz partinin iradesine saygı gösteririz yani.”
Yani?

Diyor ki, “Benim bu başarısızlıkta hiçbir dahilim yok!”

***
Yine Kılıçdaroğlu, olası başarısızlığın faturasını CHP’nin iki eş başkanına kesmek maksadıyla pekiştirme cevabı da vermiş.

Sorulmuş, “Aday belirleme sürecinde en çok nedne rahatsız oldunuz?”

Cevap vermiş, “Aday belirleme sürecinde Lütfü Savaş beyin, bu kadar yıpratılması doğru değil. Doğru değil yani. Aday belirlediyseniz arkasında duracaksınız.”
Yani, “Lütfi Savaş örneğinde olduğu gibi yanlış yaptınız. Bedelini ödersiniz” diyor.

Kılıçdaroğlu kurt bir siyasetçi olduğu için bugünden CHP’deki iki başlılığı da “cevap vermiyormuş” gibi yaparak kayıtlara geçirmiş.

Cevap vermiş, “Ben parti içi sorunları hiç konuşmadım. Parti içi sorunlar onlar bizim kendi iç sorunlarımız.”

Yani, “Bu bir sorundur. Ama ulu orta konuşmam. Seçim sonrası başarısız olurlarsa, bu sorunu parti içinde tartışırım” diyor.

Kemal Bey, 1 Nisan’ı bekliyor. Beklerken, aday belirleme hatası yapıldığını kayıtlara geçiriyor. Şartlar olgunlaşmadan parti içinde onu destekleyenleri harekete geçirmiyor. Ve fakat varlığını şimdiden hissettiriyor.

CHP’de yerel seçim, parti içi mücadelenin de yapıldığı bir alan oldu.

Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu’nun adaylar üzerinden başlayan rekabetine, “Aday belirlemeyi beceremediniz” diyerek müdahil olan bir Kılıçdaroğlu da var artık.

Bakalım 1 Nisan sabahı, beyaz gömleğin kollarını sıvayıp, “Değişim şart” diyen bu kez ilk kim olacak?

Takipteyiz!

Hasan Öztürk / Haber7

QOSHE - 1 Nisan'a hazırlanan Kılıçdaroğlu - Hasan Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

1 Nisan'a hazırlanan Kılıçdaroğlu

28 0
01.03.2024

1 Nisan sabahı beyaz gömleğin kollarını sıvayıp “Değişim şart” diyen Kılıçdaroğlu mu olacak

Biz CHP’lilerin söylediklerini… Ya da CHP medyasının yazıp, söylediklerini hatırlatınca rahatsız olanlar var.

Örneğin, “Kılıçdaroğlu 1 Nisan’ı bekliyor” diyen CHP çevrelerinin bu sözünü biz söyleyince rahatsız oluyorlar.

Örneğin, kurultay sonrası İsmail Saymaz’ın Sözcü gazetesinde, “Bugünden itibaren CHP’de fiili eş başkanlık dönemi başlamıştır” diye yazmasını hatırlatmamız, tepkilere neden oluyor!

Ama bu tespit ve beklentilerle ilgili tartışmalar seçim sürecinde CHP’nin ana konusu olmuş durumda.

Dahası ikili yönetime iç kulvardan atak yapan Kemal Kılıçdaroğlu da yeniden bir odak konumuna geldiğinin sinyallerini verir durumda.

CHP’nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TGRT Haber’in sorularını cevaplamış.

Sorulmuş, “Olağan üstü kurultay toplama girişiminiz olacak mı?”

Cevap vermiş, “Yok hayır öyle bir şey yok.”

Israrla, bu kez de “Size partiden davetler var. Katılmayı düşünüyor musunuz” diye sorulmuş.

Cevap vermiş, “Evet çağrı var söyleniyor zaman zaman. İfade ediliyor ama ben bu çağrının bugün için çok doğru olduğunu sanmıyorum” demiş.

Kılıçdaroğlu, yakın geçmişte, “Cumhurbaşkanı adayı mısınız” sorusuna yekten “Adayım” dememişti hatırlayın!
Yine 22 Mayıs 2010 tarihindeki CHP olağanüstü kurultayında genel başkan seçilmeden hemen önce, kaset maharetiyle istifa ettirilen Deniz Baykal’ın evinin önünde kendisine “Aday mısınız” diye........

© Haber7


Get it on Google Play