Geçtiğimiz hafta sonu Kuzey Irak’tan gelen şehit haberleri dikkatleri o bölgeye çevirirken, karar alıcılar ile güvenlik bürokrasisi meseleyi değerlendirirken Suriye’nin kuzeyini de aynı bağlamda masaya yatırdı.

Çünkü, ikisi arasındaki organik ilişki konusunda en ufak bir tereddüt yoktu. Öyle de oldu. Kuzey Irak’taki geçici üs bölgesine PKK’lı teröristlerce yapılan saldırının hemen ardından bu kez Barış Pınarı Bölgesi’ne sızma gerişimi yaşandı. Türkiye her iki coğrafyada da terör unsurlarını birkaç gündür çok ağır biçimde ateş altında tutuyor.

Neden?

Çünkü PKK terör örgütü, Kuzey Irak ile Suriye’nin kuzeyi arasındaki fiziki irtibat canlı tutma arzusunda. İki coğrafya arasındaki hem insan unsuru hem silah ve mühimmat geçişkenliği hat safhada.

SÜLEYMANİYE YÖNETİMİ, SURİYE’NİN KUZEYİNDEKİ YAPIYA ENTEGRE OLMAK İSTERSE

Peki Kuzey Irak’taki üs bölgesine saldıran PKK, burada Süleymaniye yönetimiyle geliştirdiği ilişki üzerinden Suriye’deki yapı gibi bir “statü” elde edebilir mi?

Bize göre çok ama çok zor ama imkansız değil!

Nedenine gelirsek, Irak merkezi hükümeti ve Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile Türkiye’nin geliştirdiği ilişki buna engel. İkinci olarak Amerika, Süleymaniye yönetimini etki altına alsa bile Erbil buna çok ciddi tepki veriyor.

Irak, Türkiye ve Kuzey ırak Bölgesel Kürt Yönetimi, Süleymaniye’yi belki bugün için tasfiye etmiyor olabilir. Ama PKK ile arasına mesafe koymak yerine Amerika’nın güdümünde her geçen gün sıkı ilişki geliştirmesi Türkiye tarafından “not” ediliyor. Bağdat tarafından “not” ediliyor. Erbil tarafından “not” ediliyor.

Dahası, Süleymaniye ve çevresindeki PKK unsurları hem gözetleniyor hem vuruluyor. İleride, kontrolün kaybedilme ihtimaline karşıysa Talabani grubu siyaseten uyarılıyor.

Fakat, Amerika, Erbil ile yapamadığını Süleymaniye ile yapmak için tüm unsurlarını kullanıyor. Terörle mücadelede zafiyet yaşanırsa Süleymaniye, Suriye’nin kuzeyi ile entegere olmaya hazır!

Bu şimdilik burada dursun.

***

Öte yandan, dün Yeni Birlik gazetesinde yayınlanan haberden öğreniyoruz ki, Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG kurduğu mekanizmanın ismini yine değiştirmiş.

Yeni bir siyasi yol haritası ilan etmiş.

Yeni Birlik’ten okuyalım:

PKK/YPG’DEN TEHLİKELİ PLAN manşetli haberin alt başlığı şöyle…

“Terör örgütü PKK/YPG’nin bölgedeki resmi yönetim organizasyonu olan, ‘Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Genel Meclisi’ yeni toplumsal bildirinin kabul edildiğini duyurdu.”

Yeni Birlik’in haberinde, “Suriye Arap Cumhuriyeti” ifadesi yerine “Suriye Demokratik Cumhuriyeti” ifadesinin kullanıldığı bilgisi veriliyor. Sözde yönetimin adına da “demokratik” ifadesi eklendiği ifade ediliyor. Böylece sözde yönetimin ismin “Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi” olduğu kaydediliyor.

Bitmedi, bildirinin 36’ncı maddesinin doğrudan Türkiye’yi hedef aldığı da anlatılıyor. Habere göre, PKK/YPG’nin, Türkiye’nin himayesi altındaki tüm bölgeleri geri almaya kararlı olduğuna işaret ediliyor. Hatta, buraların alınması durumunda hızla demografik yapının değiştirileceği bilgisinin de bildiri de yer aldığı ifade ediliyor.

***

Yukarıdaki haberi neden paylaştığımıza gelecek olursak…

Öncelikle şunu söylemeliyiz. Kuzey Irak ile Suriye’nin kuzeyi “Terör koridoru”nun olmazsa olmaz iki toprak parçası.

Amerika Kuzey Irak’ta Süleymaniye ile PKK’ya alan açıyor. Şayet Kerkük/Musul hattında Talabani’yi siyasi olarak tutundurabilirse, Erbil ya da Barzani’yi devirecekler. Böylece “koridor”un doğu hattı Talabani eliyle kurulacak.

Zaten Suriye’nin kuzeyinde doğrudan üs bölgeleri ve askerleriyle PKK/YPG’yi koruyan Amerika, 60 bine yakın olduğu söylenen “eğitimli” ve teçhizatlı teröristlerle Türkiye’nin himayesindeki bölgelere yönelik saldırı başlatacak!

***

Türkiye, terör koridorunu Suriye’nin kuzeyinde yaptığı operasyonlarla parçaladı. Kuzey Irak’ta ise neredeyse Afrin Zeytindalı Harekatı ile eş zamanlı olarak başlayan Pençe Harekatlarıyla tutundu.

Bugünlerde Kuzey Irak’ta “Bu kış kıyamette askerimizin ne işi var” diyenlerin… Ya da Irak ve Suriye tezkerelerine “hayır” diyenlerin bilerek ya da bilmeyerek Amerika’nın ve terör örgütü PKK’nın ekmeğine yağ sürdüğünü söylersek yanlış olmaz sanırım.

Çünkü, askerin Suriye’de ya da Irak’ta olmaması demek, PKK/YPG’nin Kuzey Irak ile Suriye’nin kuzeyini birleştirmesinin önünde hiçbir engelin kalmaması demek!

***

O nedenle, Suriye ve Irak’ın kuzeyine yönelik Türkiye’nin askeri operasyonlarını değerlendirirken, hem sınır güvenliğimizi ve terörü sınırlarımız dışında karşılama ve yok etme tutumunu hatırlamamız..

Hem Irak’ı güney-kuzey hattı boyunca geçmesi planlan “Kalkınma Yolu” projesinin geleceğini hatırlamamız gerekir.

Irak ile Suriye’nin kuzeyini birleştirmek isteyen Amerika, PYD/YPG’yi Suriye’de “demokratik” bir özerk yapı olarak örgütlüyor. Kuzey Irak’ta ise Süleymaniye’nin yedeğine veriyor.

Terörle mücadelede zafiyet yaşarsak…

Yakın gelecekte Süleymaniye ile Rakka arasında sözde “ittifak” ve “işbirliği” anlaşmaları imzalanırsa hiç şaşmayın!

Garantörlük imzasını da Amerika atar bilinsin isteriz..!

QOSHE - Terörle mücadelede zaaf yaşarsak, Amerika’nın garantörlüğünde Süleymaniye ile Rakka arasında “işbirliği” anlaşmaları yapılırsa şaşmayın - Hasan Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Terörle mücadelede zaaf yaşarsak, Amerika’nın garantörlüğünde Süleymaniye ile Rakka arasında “işbirliği” anlaşmaları yapılırsa şaşmayın

31 3
16.01.2024

Geçtiğimiz hafta sonu Kuzey Irak’tan gelen şehit haberleri dikkatleri o bölgeye çevirirken, karar alıcılar ile güvenlik bürokrasisi meseleyi değerlendirirken Suriye’nin kuzeyini de aynı bağlamda masaya yatırdı.

Çünkü, ikisi arasındaki organik ilişki konusunda en ufak bir tereddüt yoktu. Öyle de oldu. Kuzey Irak’taki geçici üs bölgesine PKK’lı teröristlerce yapılan saldırının hemen ardından bu kez Barış Pınarı Bölgesi’ne sızma gerişimi yaşandı. Türkiye her iki coğrafyada da terör unsurlarını birkaç gündür çok ağır biçimde ateş altında tutuyor.

Neden?

Çünkü PKK terör örgütü, Kuzey Irak ile Suriye’nin kuzeyi arasındaki fiziki irtibat canlı tutma arzusunda. İki coğrafya arasındaki hem insan unsuru hem silah ve mühimmat geçişkenliği hat safhada.

SÜLEYMANİYE YÖNETİMİ, SURİYE’NİN KUZEYİNDEKİ YAPIYA ENTEGRE OLMAK İSTERSE

Peki Kuzey Irak’taki üs bölgesine saldıran PKK, burada Süleymaniye yönetimiyle geliştirdiği ilişki üzerinden Suriye’deki yapı gibi bir “statü” elde edebilir mi?

Bize göre çok ama çok zor ama imkansız değil!

Nedenine gelirsek, Irak merkezi hükümeti ve Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile Türkiye’nin geliştirdiği ilişki buna engel. İkinci olarak Amerika, Süleymaniye yönetimini etki altına alsa bile Erbil buna çok ciddi tepki veriyor.

Irak, Türkiye ve Kuzey ırak Bölgesel Kürt Yönetimi, Süleymaniye’yi belki bugün için tasfiye etmiyor olabilir. Ama PKK ile arasına mesafe koymak yerine Amerika’nın güdümünde her geçen gün sıkı ilişki geliştirmesi Türkiye tarafından “not” ediliyor. Bağdat tarafından “not” ediliyor. Erbil tarafından “not” ediliyor.

Dahası, Süleymaniye ve çevresindeki PKK unsurları hem gözetleniyor hem vuruluyor. İleride, kontrolün........

© Haber7


Get it on Google Play