Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kalabalık bir heyet ile gerçekleştirdiği Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır seyahatlerini takip ettik. Dönüşte uçakta sorularımızı sorduk. Cevaplarımızı aldık.

Önce sizlere, Dubai ve Kahire’deki gözlemlerimizi aktarmak isteriz.

İngilizlerin kurduğu bir finans ve turizm kenti olan Dubai, BAE’nin 7 emirliğinden biri. 2008 ekonomik krizinden sonra batma tehlikesi atlatan Dubai’nin imdadına Abu Dabi yetişmiş. Şimdilerdeyse Kovid 19 pandemisi sonrasında çok yoğun bir göç almış. 7 şeritli otabanlanlarda saatlerce yolda kalmak her an mümkün.

Siz bakmayın sosyal medya mecralarındaki Dubai’nin “zenginlik” vurgulu paylaşımlarına. Fakiri çok fakir, zengini çok zengin, suni bir şehir devleti burası. Biz gittiğimizde suni yağmur yağdırmışlar ortalık per perişandı.

Kahire’ye bundan neredeyse 20 yıl önce gitmiştim. Pek değişen bir şey yok. Hanhalil’deki turistik eşya satıcıları hala “Yavaş yavaş Hasan Şaş” diye sesleniyor Türk turistlere. Esher Camii’ni ulaşmak güç, Mehmet Akif’in Kahire’de yaşarken uğrak yeri olan Fişavi Kahvehanesi’nde çay içmek için kalabalığı göze almak gerek. Nobel ödüllü Necip Mahfuz’un adını taşıyan restoranda yemek yemenin bedeli ağır.

Kahire yorgunlar kenti. 1 milyondan çok daha fazla bir nüfus “Ölüler Kenti”nde yaşıyor. Yani mezarlıklarda. Sokaklar işportacılarla dolu. Fakirlik diz boyu. Ekonomi kötü. Kargaşa, koşuşturma ve biraz da kaos. Çünkü 22 milyondan fazla bir nüfus Kahire.

Ama kadim bir şehir. Tarihi binlerce yıl öncesine gidiyor. Tıpkı Mısır gibi. Nil’in Akdeniz’e uzanan kıyılarının ülkesi.

Cumhurbaşkanı Sisi, şehrin hemen yanıbaşına Yeni Kahire’yi inşa ediyor bu aralar.

Bir de bizden bir haber. Yunus Emre Enstitüsü’nün dünyada en fazla kişiye Türkçe öğrettiği merkezi Kahire’de bulunuyor.

Mısır Afrika’nın ve Doğu Akdeniz’in yorgun ama büyük bir ülkesi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uçakta yaptığımız sohbete gelirsek. Şunları kayıtlara geçirmekte fayda görüyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son seyahatinin merkezine Gazze’deki İsrail zulmünü koydu.

İsrail, Filistin halkınının temel haklarını tanımadan barış olmaz” fikrini muhataplarına söyledi. İsrail’in hukuk tanımaz insanlık dışı, zulüm politikalarıyla mücadele etmeyi kendisine bir görev bildi.

Erdoğan, uçakta Kahire seyahati için “Cumhurbaşkanı Sisi’nin ısrarlı daveti üzerine gerçekleşti” dedi.

Bizi refikasıyla birlikte havaalanında karşılamasından memnuniyet duyduk” ifadesini kullandı. Sisi’nin Nisan başın ya da Mayıs’ta Türkiye’ye geleceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurduğu cümlelerin satır aralarında, Gazze’deki insani sorunun çözümü ya da yardımlar konusunda Mısır’ın alternatifinin olmadığına ilişkin ipuçları vardı.

Gazze’deki katlimların bir an önce durdurulması konusunda Mısır ile çalışacağız” diyen Cumhurbaşkanı, “Mısır özel bir yere sahip Gazze’ye yardımların ulaştırılmasında” dedi.

İnsani yardım konusunda Mısır’ın sağladığı kolaylıklar için teşekkür etti.

Mısır’ın İsrail’in Gazze halkını topraklarından sürmesine karşı çıkmasından memnunuz” dedi.

Hatırlarsanız bir önceki yazımızda, Sisi ve Mısır’ın Amerikan-İsrail ortak planı olan “Filistinlileri topraklarından sürme” projesine karşı çıktığı için desteklenmesi gerektiğin söylemiştik. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Mısır’a bu konuda aldığı tavır nedeniyle destek lerini söylediklerini belirtti.

Şu anda günlük ortalama 200- 250 insani yardım TIR’ın Gazze’ye giriş yaptığını belirten Erdoğan, 500-600 TIR’ı girmesi için çalışıldığını aktardır.

“Bu konuda Sayın Sisi ile biz her türlü girişimde bulunuyoruz. Ordan bir taviz vermemiz mümkün değil” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarları ve özellikle Gazze’deki soykırıma varan İsrail’in saldırıları sonrası 12 yıl aranın ardından Mısır ile ilişkileri normal seyrine oturtmak için gittiği Kahire’den olumlu bir havada döndü.

Bize göre bölgenin iki önemli aktörünün, arasındaki sorunları çözemese bile yönetmeyi becereceği… Dahası bölgesel krizlere yönelik birlikte çalışacağı zemin bu tarihi gezi ile sağlandı.

Muhatabına Not 1: Yerel seçimler yaklaşırken yaşanan bazı olağan dışılıklar için Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların hiç birinden bunlara mama çıkmaz. Boşuna uğraşıyorlar. 31 Mart bazılarının siyaset sahnesinden kesinlikle silindiğini göreceğimiz gün olacaktır” dedi.

Emine Erdoğan: Gazzeli çocukları misafir edelim

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi de Kahire’deydi. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin eşi Ettisar Amer ile başbaşa görüştü. Mısır Kızılay’ını ve Hayat Karima Vakfını ziyaret etti. Enttisar Amer ile yaptığı görüşmede, Gazzeli yetim ve öksüz çocukların en azından çatışmaların durduğu ve normalleşmenin sağlandığı güne kadar Türkiye’de misafir edilebileceğini söyledi.

Gazze’ye yardım kolilerinin hazırlandığı merkezde, hazırladığı bir yardım paketinin üzerine “Sizleri seviyoruz” yazdı.

***

Emine Erdoğan Hanımefendi, çevre ve sıfır atık konusunu dünya gündemine taşırken, aynı zamanda Gazze’nin mazlum, yetim, öksüz çocuklarını da uluslararası gündeme bir kez daha taşımış oldu.

Sanırım dünya lider eşleri arasında sosyal projeler konusunda Emine Erdoğan Hanımefendi kadar çalışkan bir başka lider eşi yok.

Allah emeklerini zayi etmesin!

Hasan Öztürk / Haber7

QOSHE - Türkiye bölgesinde kendi eksenini oluşturuyor - Hasan Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiye bölgesinde kendi eksenini oluşturuyor

26 1
16.02.2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kalabalık bir heyet ile gerçekleştirdiği Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır seyahatlerini takip ettik. Dönüşte uçakta sorularımızı sorduk. Cevaplarımızı aldık.

Önce sizlere, Dubai ve Kahire’deki gözlemlerimizi aktarmak isteriz.

İngilizlerin kurduğu bir finans ve turizm kenti olan Dubai, BAE’nin 7 emirliğinden biri. 2008 ekonomik krizinden sonra batma tehlikesi atlatan Dubai’nin imdadına Abu Dabi yetişmiş. Şimdilerdeyse Kovid 19 pandemisi sonrasında çok yoğun bir göç almış. 7 şeritli otabanlanlarda saatlerce yolda kalmak her an mümkün.

Siz bakmayın sosyal medya mecralarındaki Dubai’nin “zenginlik” vurgulu paylaşımlarına. Fakiri çok fakir, zengini çok zengin, suni bir şehir devleti burası. Biz gittiğimizde suni yağmur yağdırmışlar ortalık per perişandı.

Kahire’ye bundan neredeyse 20 yıl önce gitmiştim. Pek değişen bir şey yok. Hanhalil’deki turistik eşya satıcıları hala “Yavaş yavaş Hasan Şaş” diye sesleniyor Türk turistlere. Esher Camii’ni ulaşmak güç, Mehmet Akif’in Kahire’de yaşarken uğrak yeri olan Fişavi Kahvehanesi’nde çay içmek için kalabalığı göze almak gerek. Nobel ödüllü Necip Mahfuz’un adını taşıyan restoranda yemek yemenin bedeli ağır.

Kahire yorgunlar kenti. 1 milyondan çok daha fazla bir nüfus “Ölüler Kenti”nde yaşıyor. Yani mezarlıklarda. Sokaklar işportacılarla dolu. Fakirlik diz boyu. Ekonomi kötü. Kargaşa, koşuşturma ve biraz da kaos. Çünkü 22 milyondan fazla bir nüfus Kahire.

Ama kadim bir şehir. Tarihi binlerce yıl öncesine gidiyor. Tıpkı Mısır gibi. Nil’in Akdeniz’e uzanan kıyılarının ülkesi.

Cumhurbaşkanı Sisi, şehrin hemen yanıbaşına Yeni Kahire’yi inşa ediyor bu aralar.

Bir de bizden bir haber. Yunus Emre Enstitüsü’nün dünyada en fazla kişiye Türkçe öğrettiği merkezi........

© Haber7


Get it on Google Play