Gazze baştan başa yakıldı, yıkıldı… 2,3 milyon nüfusun, en az bir milyon altı yüz bini yerlerinden edildi. İsrail, bomba yağmuru altında evlerini terk eden Gazzeliler geri dönmesin diye kalan binaları da yakıyor.

Haberi veren bizzat İsrail gazetesi Haaretz… Haberin kaynağı da üç İsrail subayı. Yani her yönüyle Siyonist İsrail’i suçüstü yapan bir durum!.. Evet, Gazze’nin 2,3 milyonluk nüfusunun en az 27 bin kişisi Siyonist İsrail ordusu tarafından katledildi. En az yetmiş bin kişi yaralı ve bunların binlercesinin uzuv kaybı var! Kaç tanesinin hayatta kalabileceği meçhul. Çünkü sağlık hizmetleri de neredeyse sıfıra inmiş vaziyette. En az bir milyon altı yüz bin Gazzeli yerlerinden edildi. Yukarıda adı geçen İsrail gazetesi, üç İsrail subayına dayandırdığı haberinde, Siyonist Ordunun, geriye dönüşleri önlemek için, ayakta kalan veya yarı yıkılmış binaları da yaktığını duyuruyor… Hedef gözetmeksizin yağdırılan kurşun, bomba ve füzelerle öldürülen çoluk çocuk; kadın, sivil insanları imha etmekle yetinmeyen terörist devlet, her şeye rağmen hayatta kalanları da, açlık ve susuzluktan ve ilaçsız bırakaraktan öldürmek için her türlü vahşeti uyguluyor. O da yetmedi, başlarını sokacak hiçbir yer kalmasın diye evlerini de yakıyor… Bütün bu insanlık suçlarını işleyen terörist devlet İsrail, daha birkaç gün önce; Uluslararası Adalet Divanı tarafından soykırım suçundan yargılandı ve Gazzeli sivillerin hayatının korunması ile gıda ve ilaç temini konusunda da birtakım yükümlülükler altına soktu. Gelgelelim İsrail oralı bile değil. Aynı vahşete devam ediyor hatta daha da zalimane uygulamalar yapıyor. Bütün bunlar olup biterken, İslâm İşbirliği Teşkilatından hiç ses seda çıkmıyor ne yazık ki!..

Bakınız İsrail, Lahey Adalet Divanının kararlarını gölgelemek ve boşa çıkarmak için hemen bir tezgâh kurdu… BM’nin Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu olan UNRWA’nın on iki çalışanının 7 Ekim saldırılarına, Hamas’la birlikte karıştıkları iddiasını ortaya attı. Bunun üzerine başta ABD ve Almanya olmak üzere on bir ülke (Avusturya, Avustralya, kanada, Finlandiya, Fransa, İtalya, Hollanda, Japonya ve İngiltere) bu kuruluşa yaptıkları bağış yardımlarını durdurdu. Durumun vahametini görüyor musunuz? UNRWA, 1949 yılında Nakba (Yani büyük felaket diye ifade edilen ve 750 bin Filistinlinin topraklarından sürülmesini özetleyen) faciası üzerine kurulmuş bulunan ve o günden beri Gazze, Doğu Kudüs, Batı Şeria, Lübnan, Suriye ve Ürdün’de bulunan en az 5,9 milyon Filistinli mülteciye eğitim ve sağlık hizmetleri veren bir kuruluş. Toplam 13 bin çalışanı bulunuyor. Bunların içinde, İsrail’in iddiasına göre yalnızca 12 kişi Hamas’a yardım etti iddiasıyla, adı geçen bağışçı ülkeler derhâl vaziyet aldılar… İslâm Dünyası bu olup bitenlerden ne kadar ders alıyor acaba? Öte yandan, BM Genel Sekreterliğinden yapılan resmî açıklamaya göre; hakkında iddia olan dokuz kişi işten çıkarılmış, bir kişi de ölmüş. Kalan iki kişinin kimliği tespit edilmeye çalışılıyor. Ama İsrail’in bir iddiada bulunması, derhâl bağışçı ülkeleri alarma geçiriyor ve şak diye yardımlar askıya alınıyor… Filistinlilere ekonomik yardım meselesi, İslâm Âlemi için başlı başına bir utanç vesilesidir! Filistinlilere her sene iki-üç milyar dolarlık yardım yapılsa, bu zavallı bahtsız insanların Batı’nın mihnetli ianelerine hiç ihtiyacı kalmayacaktı. Ama öyle olmuyor. Trilyon dolarlara hükmeden ülkeler, kendi ırkdaşlarına sadaka mahiyetinde bile el uzatmıyorlar. Uzatamıyorlar. Yazıklar olsun bu zihniyete ve bu utanç verici sorumsuzluğa!

Velakin elin oğlu öyle yapmıyor… Sırf İsrail’e karşı, “İnsan haklarını çiğniyor” diye rapor hazırladığı için, 2018 yılında; ABD, BM İnsan Hakları Konseyi’nden (UNHRC) çekilivermişti. Şimdilerde Trump’ın karşısında Cumhuriyetçilerin aday adayı olan Nikki Halkey, o dönem ABD’nin daimî temsilcisi idi ve şöyle demişti: “UNHRC ikiyüzlü ve kendine hizmet eden bir kuruluş… İsrail’e karşı da kronik ön yargıya sahip…” Asya kökenli bu aşırı ırkçı kadına göre, İsrail’e hizmet etmeyen, Siyonist rejimi kayırmayan her kuruluş karalanmaya mahkûm… Tek tük de olsa, Batı’da İsrail’in zulmüne karşı tavır takınan ülkeler de var. Mesela İrlanda, Norveç ve İspanya, BM Filistin’e Yardım Ajansına bağış yapmaya devam edeceklerini açıkladı. Filistin halkı tarihin hiçbir devrinde rastlanılmayan bir vahşete maruz kalmışken, İslâm İşbirliği Teşkilatı’nın üstüne ölü toprağı serpilmişçesine sessiz ve kayıtsız kalması ayrı bir felakettir! Zira İslâm Dünyasından çıt çıkmazken, Batı’nın tepki göstermesini beklemek fazla iyimserlik olurdu. Gazze halkının uğradığı kıyım karşısında İsrail’i destekleyen Batı dünyası da, bütün iddialarını kaybetmiştir elbet. Ancak bundan dolayı Batı’nın yüzünün kızarmasını beklemek de safdillik olur!.. Ama şunu da unutmayalım, her şeye rağmen Siyonist İsrail’in sergilediği vahşetin Batı’ya da mutlaka bir maliyeti olacaktır.

Türkiye

QOSHE - Nerede İslam İşbirliği Teşkilatı?! - İsmail Kapan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Nerede İslam İşbirliği Teşkilatı?!

5 0
03.02.2024

Gazze baştan başa yakıldı, yıkıldı… 2,3 milyon nüfusun, en az bir milyon altı yüz bini yerlerinden edildi. İsrail, bomba yağmuru altında evlerini terk eden Gazzeliler geri dönmesin diye kalan binaları da yakıyor.

Haberi veren bizzat İsrail gazetesi Haaretz… Haberin kaynağı da üç İsrail subayı. Yani her yönüyle Siyonist İsrail’i suçüstü yapan bir durum!.. Evet, Gazze’nin 2,3 milyonluk nüfusunun en az 27 bin kişisi Siyonist İsrail ordusu tarafından katledildi. En az yetmiş bin kişi yaralı ve bunların binlercesinin uzuv kaybı var! Kaç tanesinin hayatta kalabileceği meçhul. Çünkü sağlık hizmetleri de neredeyse sıfıra inmiş vaziyette. En az bir milyon altı yüz bin Gazzeli yerlerinden edildi. Yukarıda adı geçen İsrail gazetesi, üç İsrail subayına dayandırdığı haberinde, Siyonist Ordunun, geriye dönüşleri önlemek için, ayakta kalan veya yarı yıkılmış binaları da yaktığını duyuruyor… Hedef gözetmeksizin yağdırılan kurşun, bomba ve füzelerle öldürülen çoluk çocuk; kadın, sivil insanları imha etmekle yetinmeyen terörist devlet, her şeye rağmen hayatta kalanları da, açlık ve susuzluktan ve ilaçsız bırakaraktan öldürmek için her türlü vahşeti uyguluyor. O da yetmedi, başlarını sokacak hiçbir yer kalmasın diye evlerini de yakıyor… Bütün bu insanlık suçlarını işleyen terörist devlet İsrail, daha birkaç gün önce; Uluslararası Adalet Divanı tarafından soykırım suçundan yargılandı ve Gazzeli sivillerin hayatının korunması ile gıda ve ilaç temini konusunda da birtakım yükümlülükler altına soktu. Gelgelelim İsrail oralı bile değil. Aynı vahşete devam ediyor hatta daha da zalimane uygulamalar yapıyor. Bütün bunlar olup biterken, İslâm........

© Haber7


Get it on Google Play