Kemal Kılıçdaroğlu neden; “Kurdun dişine kan değdi bir kere” dedi?

Bu konuya geleceğiz ama önce CHP-HDP ittifakının milleti nasıl aptal yerine koymaya çalıştığını görmek gerekiyor.

CHP, DEM Parti ile şeffaf ilişkisini bir adım öteye taşıyıp ittifaka dönüştürdü.

Bu süreç halkı kandırmak adına öyle profesyonelce yürütüldü ki DEM Parti İstanbul’un 22 ilçesinde aday çıkarmazken, Özgür Özel milletin gözüne baka baka; “DEM Parti bize kazandırmak değil kaybettirmek için çalışıyor” yalanını söyleyebildi.

DEM Parti de önce; “Türkiye’nin her yerinde aday çıkarıyoruz” tezgahını kurdu. İstanbul’da Başak Demirtaş ismini ortaya sürdüler. Vazgeçtiler. “CHP’ye kazandırmayacağız” dediler. Sonuçta öyle bir noktaya gelindi ki; CHP’nin DEM Parti’ye, DEM Partı’nin de CHP’ye kazandıracağı bir ittifakta anlaştılar.

Bu ittifak Kandil’den gelen; “AK Parti’ye kaybettirmek için anlaşın” talimatıyla, “Kent Uzlaşısı” ambalajıyla millete yutturulmaya çalışıldı. Sonuçta; CHP, DEM Parti ile sorunsuz bir ittifakla 31 Mart seçimlerine gidiyor. Seçimden önce kimi seçim bölgesinde CHP’nin kimi yerlerde de HDP’nin adaylarını çekmesi üzerine de başka bir kirli ittifak olduğu anlaşılıyor.

“CHP’Yİ MAHVETTİLER

PARTİ PARAMPARÇA”

CHP’nin önceki genel başkanı Kemal KIlıçdaroğlu sahaya çıkmıyor, çıkmayacak.

Kılıçdaroğlu, CHP’nin 31 Mart’ta hezimete uğrayacağını görüyor ve bu yenilgiye ortak olmak istemiyor.

Özgür Özel’in “üç-beş hazımsız”dan kastettiği, “CHP’nin 31 Mart’ta başarısız olacağını düşünenler” ise, evet onlardan biri de Kemal Kılıçdaroğlu.

Kılıçdaroğlu, yakın çevresine, CHP’deki yönetim zafiyetini, krizleri, kavgaları, istifaları değerlendirirken; “CHP’yi mahvettiler. Parti hiçbir dönemde böyle paramparça olmamıştı” diyor.

Kemal Bey, doğal olarak 31 Mart’ı gördükten sonra konum belirleyecek. Bu konumlar arasında, CHP Genel Başkanlığı’na yeniden aday olmak da var. Kılıçdaroğlu, kumpaslarla, delegelerin satın alınmalarıyla başkanlıktan indiğini düşünüyor ve bunu bir türlü hazmedemiyor.

“KURDUN DİŞİNE KAN DEĞDİ BİR KERE”

CHP’nin 2023 Kasım kurultayı, İmamoğlu’nun ipleri ele alması ve tartışmalı bir seçimle Kılıçdaroğlu’nun yenilgisiyle sonuçlanmış, Özgür Özel başkan seçilmişti.

Kılıçdaroğlu, kurultayda arkasından çevrilen dolapları, sırtından hançerlenmeleri ve elden ele dolaşan zarfları bir türlü unutamıyor ve hazmedemiyor.

Kurultay sürecinde ortaya çıkan parasal ilişkileri yakın çevresine şöyle değerlendiriyor:

“CHP tarihinde hiçbir zaman olmadığı kadar bu kurultayda para işi döndü. Partiye yazık ettiler. Delegelerin iradesinin para ile satın alınabileceğini ortaya koydular. Kurdun dişine kan değdi bir kere. Bundan sonraki süreçlerde de bunun etkisi olacak”.

750 BİN DOLARLIK BORÇ KAPATILDI MI?

Kurultay’ın üzerinden üç ay geçmesine rağmen, delegelerin nasıl etkilendiğine ilişkin tartışmalar ve iddialar da bitmiyor. Kurultay için 200 milyon dolarlık bir bütçe ayrıldığı konuşulurken, bir delegenin 750 bin dolarlık borcunun kapatılması karşılığında Özgür Özel’e oy vermeye ikna edildiği de dilden dile dolaşıyor.

Bu iddiaların tamamı, Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu ortamlarda da isim isim dile getiriliyor ve Kılıçdaroğlu her şeyi not alıyor.

Peki, 31 Mart’tan sonra ne olacak? Seçim sonucuna göre; CHP’de ya Ekrem İmamoğlu dönemi başlayacak ya da İkinci Kılıçdaroğlu dönemi.

ALTIN MADENLERİNDE TEHLİKE VAR MI?

Madenler konusunda uzman bir arkadaşım aradı. “Aman adımı kullanma” diye de tembihledi.

Söylediği iki şey benim için önemliydi. Birincisi; İliç’te yaşanan toprak kayması tehlikesinin diğer altın madenlerinde de olduğu. Liç sahasına yığılan siyanürlü toprakların en fazla 50 metre yüksekliğinde olması gerekirken, kimi sahalarda 100 metrenin üzerine çıktığı. Acil denetim, inceleme gerekiyor.

İkincisi; madenlerin millileştirilmesi. Zira Türkiye’deki altın madenlerinin büyük bölümü yabancılar tarafından işletiliyor. Çıkarılan altınlar, altın borsasında satılarak, dolar cinsinden elde edilen para, başta Kanada olmak üzere yurt dışına çıkarılıyor.

Yeni Akit

QOSHE - “Üç-beş hazımsız”dan biri Kılıçdaroğlu mu? “Kurdun dişine kan değdi” - Latif Şimşek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Üç-beş hazımsız”dan biri Kılıçdaroğlu mu? “Kurdun dişine kan değdi”

15 0
23.02.2024

Kemal Kılıçdaroğlu neden; “Kurdun dişine kan değdi bir kere” dedi?

Bu konuya geleceğiz ama önce CHP-HDP ittifakının milleti nasıl aptal yerine koymaya çalıştığını görmek gerekiyor.

CHP, DEM Parti ile şeffaf ilişkisini bir adım öteye taşıyıp ittifaka dönüştürdü.

Bu süreç halkı kandırmak adına öyle profesyonelce yürütüldü ki DEM Parti İstanbul’un 22 ilçesinde aday çıkarmazken, Özgür Özel milletin gözüne baka baka; “DEM Parti bize kazandırmak değil kaybettirmek için çalışıyor” yalanını söyleyebildi.

DEM Parti de önce; “Türkiye’nin her yerinde aday çıkarıyoruz” tezgahını kurdu. İstanbul’da Başak Demirtaş ismini ortaya sürdüler. Vazgeçtiler. “CHP’ye kazandırmayacağız” dediler. Sonuçta öyle bir noktaya gelindi ki; CHP’nin DEM Parti’ye, DEM Partı’nin de CHP’ye kazandıracağı bir ittifakta anlaştılar.

Bu ittifak Kandil’den gelen; “AK Parti’ye kaybettirmek için anlaşın” talimatıyla, “Kent Uzlaşısı” ambalajıyla millete yutturulmaya çalışıldı. Sonuçta; CHP, DEM Parti ile sorunsuz bir ittifakla 31 Mart seçimlerine gidiyor. Seçimden önce kimi seçim bölgesinde CHP’nin kimi yerlerde de HDP’nin adaylarını çekmesi üzerine de başka bir kirli ittifak olduğu anlaşılıyor.

“CHP’Yİ MAHVETTİLER

PARTİ PARAMPARÇA”

CHP’nin önceki genel başkanı Kemal KIlıçdaroğlu sahaya çıkmıyor, çıkmayacak.

Kılıçdaroğlu, CHP’nin 31........

© Haber7


Get it on Google Play