31 Mart sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler yapılırken, bir hususa yeterince dikkat çekilmediğini fark ettim.

O da şudur:

Yerel seçimlerin dinamiğinde bir ‘dengeleme’ motivasyonu vardır.

Her zaman olmasa bile, 31 Mart akşamı olduğu gibi, bir bölüm seçmen, genel seçimlerde oy verip iktidara taşıdığı partileri/kişileri, uyarmak ister.

İktidardaki parti/kişileri yerel seçimde vereceği oyla iktidardan uzaklaştırmayacağından emin olmanın rahatlığı da vardır bu reflekste.

CHP’LİLER DE ‘DENGELEME’ ÇAĞRISI YAPTI

Bu dediğimi muhalefet zaten önceden biliyordu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart seçim kampanyasında “Bu defa bize oy verin, denge olsun” argümanını sıklıkla kullandı.

En son sandık gününe 24 saat kala, “Yarın sandığa seçmenin nasıl bir denge getireceğini, nasıl bir damga vuracağını hep beraber heyecanla bekliyoruz.” Açıklamasını yaptı.

Özel, AK Parti ve MHP seçmeni olan emeklileri kast ederek, “Onlar genel seçim olsaydı belki oy vermeyeceklerdi. Onlara şu teminatı verdim: Bu bir yerel seçim. Yerel yönetici seçiyorsunuz ve iktidara yerelden denge kurun” dedi.

1989 SEÇİMLERİ…

“Dengeleme” güdüsünün devreye girmesinin AK Parti aleyhine olacağı dünden belliydi zaten.

Hoş, biz de seçmenin dengeleyeyim derken kantarın topuzunu kaçırdığı anlar da olmuştur.

Örneğin 1989 yerel seçimleri…

70’lerin kaos döneminin arkasından halkın üzerine balyoz gibi inen 12 Eylül darbesinin sonrasında 1983 seçimleriyle iş başına gelip memlekete soluk aldıran, büyük kalkınma hamleleri yapan Turgut Özal, iktidarının sadece 6’ıncı yılında çok ağır bir yenilgiyle karşı karşıya kalmıştı.

1989 yerel seçimlerinin sonucunda ANAVATAN Partisi’nin oyları güneşin altındaki buz gibi erimiş, %21,75’e kadar gerilemiş, parti elindeki belediyelerin çok azı hariç neredeyse tamamını kaybetmişti.

Ha, milletin tercihine saygı duymak gerekir tabi ama balyoz gibi inen o seçim sonuçlarının 90’ların karanlık dünyasına etkisi/katkısı ne olmuştur diye de bir düşünmek lazım.

31 MART’TA AK PARTİ İÇİN BAŞARISIZLIK VAR AMA HEZİMET YOK

1989 örneğini 31 Mart 2024 seçimleriyle doğrudan bir kıyas olsun diye hatırlatmadım.
31 Mart sonuçları AK Parti için evet bir başarısızlık ve mağlubiyet anlamına geliyor ama bir hezimet anlamına da gelmiyor.
Sonuçta %35,48’lik oy oranı da orada duruyor.

CUMHUR İTTİFAKI İÇİN İYİ BİR HABER: İTTİFAKLARARASI OY GÖÇÜ YOK

Geride kalan hafta içinde, 31 Mart sonuçlarına rakamlar üzerinden odaklanarak bazı soruların cevabını anlamaya çalıştım.
Önceki seçim sonuçlarının rakamları ile karşılaştırmalar yaptım.
Milyonluk, küsuratlı rakamlara boğmak istemiyorum sizleri ama çıkardığım önemli bir sonuç var.

O da şu:

Cumhur İttifakı’ndan CHP’ye dikkate şayan, siyasi dinamikleri etkileyebilecek, analiz yapmaya değer bir oy geçişi olmamış.

Afyonkarahisar gibi bazı özel örnekler var Cumhur İttifakı’ndan CHP’ye oy geçişlerinin olduğu ama ülke çapında ittifaklar arası oy geçişleri, hele hele ‘oy göçü’ diyebileceğimiz bir durum kesinlikle söz konusu değil.

Zaten İstanbul ve Ankara’da, DEM Parti ve İYİ Parti’den CHP’ye doğru bir yönelim olduğu net.

Ülke genelinde de DEM Parti ve İYİ Parti’nin oylarında 14 Mayıs 2023 seçimlerine göre önemli oy düşüşleri gözüküyor.

Bu oylar tabi ki CHP’ye yöneldi.

Vermeyeceğim demiştim ama hadi bir tane rakam vereyim.

CHP 31 Mart’ta toplam 17 milyon 391 bin 548 oy aldı.
CHP’nin 14 Mayıs 2023 seçimlerinde aldığı oyların toplamı ise 13 milyon 800 bin 310 olarak gerçekleşmiş.

Yani toplam 3 milyon 591 bin 238 adet oy artışı olmuş.

Diğer taraftan DEM Parti ile İYİ Parti’nin kayıp oyları bu rakamın da epey bir üzerinde.

Yani şöyle düşünmemiz gerekiyor:

Cumhur İttifakı’ndan CHP’ye üzerinde durmayı gerektiren bir oy geçişi olduğunu farz etmek için, DEM Parti ve İYİ Parti’den CHP’ye gelen oyların bir hayli düşük olması gerekiyor.

AK PARTİ YANLIŞLARI AZALTIR, DOĞRULARI ÇOĞALTIRSA OY VERMEYEN SEÇMENİ KOLAYCA GERİ KAZANABİLİR

Yukarıda üzerinde durduğum meselenin stratejik bir niteliğinin olduğu su götürmez bir gerçek.
Yani AK Parti’den, Cumhur İttifakı’ndan 31 Mart’ta oy göçünün yaşanmamış olması meselesi.
Öyle bir şey olmuş olsaydı, sandığa gitmeyen yahut Yeniden Refah Partisi üzerinden mesaj vermek isteyen seçmenin duygusal kopuşunu tamamladığı ve bu refleksi bir iktidar değişikliği talebini yansıtmak için gösterdiği sonucuna varırdık.

Öyle olmaması AK Parti için büyük bir şans, büyük bir fırsat.

Yanlışları azaltıp, doğruları çoğaltarak, halkı zorlayan ekonomik sıkıntıları hafifleterek bu kitle kolayca geri çekilebilir.

Kolayca dememin sebebi de şu:

Bu kadar dezavantajın biriktiği bir ortamda bu seçmen hala muhalefet saflarına katılmayı kendisine ‘zül’ addediyorsa, eski adresine dönmek için bir gerekçe arıyor diye pekala düşünebilirsiniz.

Mehmet Acet / Haber7

QOSHE - 31 Mart'ta Cumhur İttifak'ından CHP'ye oy kayması mı oldu? - Mehmet Acet
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

31 Mart'ta Cumhur İttifak'ından CHP'ye oy kayması mı oldu?

52 24
06.04.2024

31 Mart sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler yapılırken, bir hususa yeterince dikkat çekilmediğini fark ettim.

O da şudur:

Yerel seçimlerin dinamiğinde bir ‘dengeleme’ motivasyonu vardır.

Her zaman olmasa bile, 31 Mart akşamı olduğu gibi, bir bölüm seçmen, genel seçimlerde oy verip iktidara taşıdığı partileri/kişileri, uyarmak ister.

İktidardaki parti/kişileri yerel seçimde vereceği oyla iktidardan uzaklaştırmayacağından emin olmanın rahatlığı da vardır bu reflekste.

CHP’LİLER DE ‘DENGELEME’ ÇAĞRISI YAPTI

Bu dediğimi muhalefet zaten önceden biliyordu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart seçim kampanyasında “Bu defa bize oy verin, denge olsun” argümanını sıklıkla kullandı.

En son sandık gününe 24 saat kala, “Yarın sandığa seçmenin nasıl bir denge getireceğini, nasıl bir damga vuracağını hep beraber heyecanla bekliyoruz.” Açıklamasını yaptı.

Özel, AK Parti ve MHP seçmeni olan emeklileri kast ederek, “Onlar genel seçim olsaydı belki oy vermeyeceklerdi. Onlara şu teminatı verdim: Bu bir yerel seçim. Yerel yönetici seçiyorsunuz ve iktidara yerelden denge kurun” dedi.

1989 SEÇİMLERİ…

“Dengeleme” güdüsünün devreye girmesinin AK Parti aleyhine olacağı dünden belliydi zaten.

Hoş, biz de seçmenin dengeleyeyim derken kantarın topuzunu kaçırdığı anlar da olmuştur.

Örneğin 1989 yerel seçimleri…

70’lerin kaos döneminin arkasından halkın üzerine balyoz gibi inen 12 Eylül darbesinin sonrasında 1983 seçimleriyle iş başına gelip memlekete soluk aldıran, büyük kalkınma hamleleri yapan Turgut Özal, iktidarının sadece 6’ıncı yılında çok ağır bir yenilgiyle karşı karşıya kalmıştı.........

© Haber7


Get it on Google Play