Çocuklarımızın üzerinde ailelerin hiçbir tesiri kalmadı.

Okul, internet, sosyal medya, kimi dizi ve film uygulamaları çocuklarımızı esir almış durumda. Bu alanların hiçbirisi güvenli değil maalesef. MEB Bakanı Yusuf Tekin’in, bakanlığa geldikten sonra sınıflara cep telefonları ile girilmemesi konusunda attığı adım çok önemli ve gerçekten de hayati bir adımdı.

Özellikle müfredata eklenen “Âdab-ı muaşeret” dersi geç kalınmış bir ders olsa da çok önemli bir karar. Sayın Bakana teşekkür ediyorum. Aileler artık çocuklarına ulaşamıyor maalesef. Akşamları çocukların bedeni eve geliyor ancak zihinleri eve hiç uğramıyor zira!

MEB’in attığı bu etkili adımların netice vermesi mümkün mü peki?

Açıkçası pek emin değilim zira bu kararları uygulayacak olan kimi öğretmen profili ne yazık ki problemli! Ön yargılı bir zihnin bu kararları anlayabilecek, yorumlayabilecek ve uygulayabilecek bir yeteneği ve kapasitesi yoktur. MEB’in attığı pek çok önemli adımın kimi çevrelerin yoğun iş birliği ile bertaraf; daha doğrusu sabote edildiği açıktır.
Bir öğretmen arkadaşım anlattı.

Okulda “Ders Zümresi” anlayışının yararlı tarafları yanında son derece kısıtlayıcı yanları olduğunu somut bir olayla ifade etti. Zümre kararlarında aynı zihniyete sahip olanların kenetlenerek kendi dünya görüşlerini azınlıkta kalan öğretmene dayattıklarını, özellikle okutulacak kitaplar konusunda çok ciddi problemler yaşandığını ve ne yazık ki idarelerin bu konulardan bihaber olduklarını söyledi.

“Çavdar Tarlasında Çocuklar” adında bir roman var. Ergenlik dönemi bunalımlarının anlatıldığı romanda araya sıkıştırılan eş cinsel yönelimli öğretmen(!) profili bunalımdaki öğrencinin en sevdiği öğretmen oluyor! Ve bu çocuk her nedense sadece bu öğretmene güveniyor, onun nasihatlerini dinliyor, ona inanıyor! Ve onun dizlerine uzanıyor! Kılavuzu karga olanın…. Üstelik bu kitap dünyada sayısız dile çevrilmiş ve 65 milyon adet satıl/mış! Ve kimi liselerimizde de öğrencilere okutul/u/yor/muş!
Hanımlar, beyler LBGT kimi kitap ve materyallerle okulların içine kadar girmiş haberiniz yok! “Zümre Kararları” hikâyesiyle kendilerine dokunulmazlık zırhıyla alan açan kimi çevrelere farkında olmadan güç ve destek veriyorsunuz! Çünkü zümre kararlarını kimsecikler sorgulamıyor, araştırmıyor!

MEB, Talim Terbiye Kurulu, hemen her kademe için bir okutulacak kitap ve yazar listesi hazırlayıp okullara göndermeli ve kesinlikle bu kabil olayların önüne geçilmelidir.

Öncelikle okullarımızda okutulacak kitaplar yabancı kültürlerden alınmamalıdır. Bu parantez sonuna kadar kapanmalıdır. Zümre kararları ve tutanakları İl Mem’deki komisyonlarda dikkatle incelenmelidir.
Ders kitaplarımızın da hâli pürmelali içler acısı. Edebiyat kitaplarında hâlâ Sabahattin Ali, Nazım Hikmet baş tacı! Hâlâ Türkiye’m marşının şairi merhum Dilaver Cebeci’den tek şiir yok! Destan şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nun “Malazgirt Marşı” hâlâ ders kitaplarına girmedi. Hâlâ “Türk İslam Ülküsü” kitabının müellifi Seyyid Ahmet Arvasi’den tek bir makale ve söz yok!

Peki neden?

Çünkü yukarıda bahsettiğim zihniyet her yere sızıp, bütün köşeleri işgal etmiş de ondan! Bu zihniyet, bizden olmasın da nereden olursa olsun anlayışıyla hareket etmekte, MEB’in aldığı kararları sabote etmekle memurlar!

Biz daha kaç kuşak kaybedeceğiz?

Bir an önce çocuklarımızı millî düşünce, ahlak ve terbiye ile teçhiz edemezsek tarih hepimizden hesap soracaktır. Bu vebal büyüktür. Okulların ta içine, kitapların kılcallarına girip meseleyi yakından mercek altına almak millî bir borçtur!
Bizden söylemesi…

Meryem Aybike Sinan / Türkiye Gazetesi

QOSHE - Zihinler nasıl kirletiliyor? - Meryem Aybike Sinan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Zihinler nasıl kirletiliyor?

4 0
05.01.2024


Çocuklarımızın üzerinde ailelerin hiçbir tesiri kalmadı.

Okul, internet, sosyal medya, kimi dizi ve film uygulamaları çocuklarımızı esir almış durumda. Bu alanların hiçbirisi güvenli değil maalesef. MEB Bakanı Yusuf Tekin’in, bakanlığa geldikten sonra sınıflara cep telefonları ile girilmemesi konusunda attığı adım çok önemli ve gerçekten de hayati bir adımdı.

Özellikle müfredata eklenen “Âdab-ı muaşeret” dersi geç kalınmış bir ders olsa da çok önemli bir karar. Sayın Bakana teşekkür ediyorum. Aileler artık çocuklarına ulaşamıyor maalesef. Akşamları çocukların bedeni eve geliyor ancak zihinleri eve hiç uğramıyor zira!

MEB’in attığı bu etkili adımların netice vermesi mümkün mü peki?

Açıkçası pek emin değilim zira bu kararları uygulayacak olan kimi öğretmen profili ne yazık ki problemli! Ön yargılı bir zihnin bu kararları anlayabilecek, yorumlayabilecek ve uygulayabilecek bir yeteneği ve kapasitesi yoktur. MEB’in attığı pek çok önemli adımın kimi çevrelerin yoğun iş birliği ile bertaraf; daha doğrusu sabote edildiği açıktır.
Bir öğretmen arkadaşım anlattı.

Okulda “Ders Zümresi” anlayışının yararlı tarafları yanında son derece kısıtlayıcı yanları olduğunu somut bir olayla........

© Haber7


Get it on Google Play