Antalya Diplomasi Forumu (ADF) sona erdi.

Dışişleri Bakanlığı'nın 1-3 Mart tarihleri arasında düzenlediği ADF’nin bu yılki teması 'Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak'tı..

4 bin 700'e yakın katılımcının iştirak ettiği programda, küresel krizler, ticaret savaşları gibi uluslararası ilişkilerin temel meseleleri tartışıldı.

ADF bu yıl 148 ülkeden 19 devlet ve hükümet başkanı, 2 özerk yönetim başkanı, 64 bakan, 1 meclis başkanı, 20 yabancı bakan yardımcısı, 57 uluslararası temsilciyi ağırladı..

ADF’nin gündeme taşıdığı 'Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak' paradigması hayati önem taşıyan bir konuydu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde gerçekleştirilen ADF amacına ulaştı, son derece başarılı oldu.

Türkiye, dünya barışına öncülük ediyor. Üçüncü dünya savaşının konuşulduğu bir uluslararası ortamda ADF ile Türkiye bir umut ışığı yakıyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, kapanış programında bir konuşma yaptı. Değerlendirmesinde "ADF'de son 3 günde gerçekleştirilen oturumlarda farklı kıtalardan çeşitli seviyedeki katılımcılarla farklı düşünceleri dile getirilmesini sağladık. Muhataplarımız forumun içerik bakımından zenginliğinden etkilendiğini söyledi.

Her bir muhatabımızla çok sayıda ikili görüşme yapma imkanı bulduklarından dolayı da müteşekkir olduklarını belirttiler. Yoğun ikili görüşme trafiği yaşandı.

ADF'ye bu üst düzey katılım Türk diplomasisinin etkisini göstermektedir." dedi.

ABD ve Batı çökerken; Türkiye’nin dünya sistemine yeni vizyon ve ruh kazandıracak bu çabaları ne kadar sevindirici ki karşılıksız kalmıyor. Dünya devletleri, ABD’nin öncülük ettiği çöküşe ortak olmak istemiyor ve açıkça Türkiye’yle birlikte barıştan yana tavır alıyor..

Başka bir dünya mümkün.. Yeter ki irade ortaya konulsun. Hakan Fidan "Tüm insanlığın ortak meselelerini forumda masaya yatırdık. 3 gündür gerçekleştirdiğimiz tüm tartışmalar küresel düzene dair tespitlerimizin ne kadar doğru olduğunu ortaya koydu" diyerek uluslararası ortamda bu iradenin mevcut olduğunu açıkladı..

Forumda düzenlenen 47 oturumda güvenlik, enerji, bölgesel konular, yabancı düşmanlığı, ara buluculuk, yapay zeka gibi çeşitli konular görüşülmüş..

Burada bir gerçeği açıkça ifade etmek gerekir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin kendi meselelerini diplomasi yoluyla çözerken, başka devletlere bu yolu kapıyorlar; başka devletlere hukuku, demokrasiyi ve diplomasiyi çok görüyorlar. Çünkü çatıştırarak yönetmek istiyorlar. Türkiye, masa kurup diplomasi imkanını ortaya çıkarınca, oyun bozucu bir devlet oluyor.

Her alanda diplomasinin artırılmasını istediklerini söyleyen Fidan, "Bazı uluslararası aktörlerin çifte standardı ve uluslararası hukuku hiçe sayan yaklaşımları forum esnasında adeta ifşa edildi. Bu husus özellikle Filistin halkına dair şiddetin son verilmesine yönelik diplomatik girişimleri görüştüğümüz toplantıda ele alındı" dedi. Türkiye, dünya güçlerinin vaziyet ve istikametine kendini bırakmanın dışındaki yolları diğer devletlere gösterdikçe muhalefet liderliği rolünü üstleniyor ve Gazze’yi dünya barışının anahtarı haline getirerek bağımsız politika imkanını devreye sokuyor.

Türkiye Filistin Meselesi’ni ne Arap dünyasına bırakarak ilgisizlik noktasına düşürüyor ne de felç durumdaki İslam devletlerinin inhisarına bırakıyor. Türkiye tıpkı Rusya Ukrayna Savaşı’nda olduğu gibi Filistin İsrail Savaşı’nda da gerçekçi, iyi niyetli, barışçı ve adalet ekseninde çözüm arayışını temsil ediyor. Türkiye bu politikasıyla Gazze’de dünyadaki barış eğiliminin dinamiklerini devreye sokabilir.. Bölge ülkeleri Gazze’de problemin bir parçası olmaktan kurtulup çözüme odaklanmak için Türkiye’yi izlemek zorunda kalıyor.

Hakan Fidan "Etkinlikte Gazze'de devam eden zulmün sona ermesi için atmamız gereken adımları konuştuk. Karşı karşıya olduğumuz tablonun küresel adaletsiz ve eşitsizliklerin bir yansıması olduğunu ifade ettik. ADF'de gerçekleştirdiğimiz tartışmalar ile düşünmek yeterli değil; birlikte hareket etmek gerekiyor" dedi. İşte Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde gösterdiği vizyon bu; fikir birliği yetmediğini, hareket birliğinin gerektiğini savunması. Fidan, "Gazze Temas Grubu üyesi olarak grup üyesi Filistin ve Mısır Dışişleri Bakanı arkadaşlarımla Gazze konusunda bir panele ev sahipliği yaptım. Gazze'de süren zulmün durdurulması, ADF'nin merkezine oturdu. Cumhurbaşkanımızın, bizim yaptığımız görüşmelerde bu konu altı çizilerek vurgulandı. Diplomasinin bütün imkanlarını kullandık." diye konuştu.

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetiyle Filistin konusunu görüşmek için Türkiye’ye geleceğini söyleyen Fidan, "Açlığın ve hastalığın kol gezdiği Gazze'de yardımların ulaşması konusunda neler yapılabilir, bunlar ifade edilmeye başladı. Bakan arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde; tek taraflı adım atılması gerektiğine inanan arkadaşlarımız var. Bizler de artık bu görüşleri destekliyoruz. Birilerinin izinleri bekleyerek Gazze'ye yardım ulaştırmak, 2 milyondan fazla insanın yavaş ve sessiz ölümüne ortak olmak manasına geliyor. Uluslararası toplum artık daha farklı adımlar atılması gerektiğine inanıyor" değerlendirmesini yaptı. Gazze Siyonist işgale son vererek Filistin’i kurtarırken, insanlığı da kurtaracak.. Türkiye, Gazze için gösterdiği çabayla dünya barışına öncülük ediyor artık.

QOSHE - Gazze dünya barışının anahtarıdır - Mustafa Yürekli
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gazze dünya barışının anahtarıdır

4 0
05.03.2024

Antalya Diplomasi Forumu (ADF) sona erdi.

Dışişleri Bakanlığı'nın 1-3 Mart tarihleri arasında düzenlediği ADF’nin bu yılki teması 'Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak'tı..

4 bin 700'e yakın katılımcının iştirak ettiği programda, küresel krizler, ticaret savaşları gibi uluslararası ilişkilerin temel meseleleri tartışıldı.

ADF bu yıl 148 ülkeden 19 devlet ve hükümet başkanı, 2 özerk yönetim başkanı, 64 bakan, 1 meclis başkanı, 20 yabancı bakan yardımcısı, 57 uluslararası temsilciyi ağırladı..

ADF’nin gündeme taşıdığı 'Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak' paradigması hayati önem taşıyan bir konuydu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde gerçekleştirilen ADF amacına ulaştı, son derece başarılı oldu.

Türkiye, dünya barışına öncülük ediyor. Üçüncü dünya savaşının konuşulduğu bir uluslararası ortamda ADF ile Türkiye bir umut ışığı yakıyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, kapanış programında bir konuşma yaptı. Değerlendirmesinde "ADF'de son 3 günde gerçekleştirilen oturumlarda farklı kıtalardan çeşitli seviyedeki katılımcılarla farklı düşünceleri dile getirilmesini sağladık. Muhataplarımız forumun içerik bakımından zenginliğinden etkilendiğini söyledi.

Her bir muhatabımızla çok sayıda ikili görüşme yapma imkanı bulduklarından dolayı da müteşekkir olduklarını belirttiler. Yoğun ikili görüşme trafiği yaşandı.

ADF'ye bu üst düzey katılım Türk diplomasisinin etkisini göstermektedir." dedi.

ABD ve Batı çökerken; Türkiye’nin dünya sistemine yeni vizyon ve ruh kazandıracak bu çabaları ne kadar sevindirici ki karşılıksız kalmıyor. Dünya devletleri, ABD’nin öncülük ettiği çöküşe ortak olmak istemiyor ve açıkça Türkiye’yle birlikte barıştan yana........

© Haber7


Get it on Google Play