Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi açılışına katılmak için Yüksel Kanar ile Diyarbakır’a üç günlük bir gezi gerçekleştirdik. Diyarbakır’da restorasyonu tamamlanarak Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi’ne dönüştürülen Şehzadeler Konağı, Sezai Karakoç’un doğum gününde açıldı. Bu yazıda, Diyarbakır gezimizi anlatıp, bir takım izlenimlerimi, şehir, şair ve şiir ilişkisine dair düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Her şeyden önce Diyarbakır, şiire değer vermekte, yetiştirdiği şairlere sahip çıkmaktadır. Diyarbakır doğumlu yazar Ziya Gökalp ve iki şairin, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Arif’in hatıralarını yaşatmak için üç müze açmıştır. Sezai Karakoç için de kültür ve edebiyat evi açılmıştır.

Şehir kültürü, sanat felsefesini, estetik zevki, poetikayı, şiir tekniğini, şiir geleneğini üreten ortamıyla bir toplumsal bilinç biçimi olarak asli unsurdur. Şiirin bir şehirde sanat olarak ortaya çıkması, düşünce, kültür, teknoloji ve eğitimi gelenek haline getiren şehirde, bir şehir kültürünün oluşmasına, medeniyet oluşumuna denk gelir. Şiir, şehir kültürüne ait olmakla kalmaz, şehir de şiirin ait olduğu kültür ve medeniyete ait bir yapılanma olarak ortaya çıkar; zira şiir de şehir de kültür ve medeniyeti oluşturan unsurlardır. Eğer bir şehrin kültüründe şiir yer alamamışsa, henüz orası şehir olma sürecini tamamlamamış, bilinci ve hafızası olgunlaşmamış demektir. Şehir, kültür, sanat ve şiir için ne kadar gerekliyse, şiir de şehir kültürünün tamamlanması açısından o kadar gereklidir. Dolayısıyla medeniyetin kurucu unsurları arasında yer alan dil ve şiir, sanatta somutlaşan toplumsal bilinci de aşan bir içeriğe, bir sese sahiptir.

Diyarbakır, İslam medeniyetinin vitrini tarihi bir şehrimizdir. Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi’nin açıldığı Sur ilçesinde, Ziya Gökalp Müzesi, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi ve Ahmet Arif Edebiyat Müzesi de bulunmaktadır; her üç müze de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılıp restore edilerek şairler adına tahsis edilmiş, Diyarbakır’ın geleneksel konut mimarisinin tüm özelliklerini taşıyan güzel konaklardır. Dilerim Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi de en kısa sürede müzeye çevrilir.

Diyarbakır’da Şehzadeler Konağı restorasyonu tamamlanarak Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi’ne dönüştürüldü ve Sezai Karakoç’un doğum gününde açılışı yapıldı. Bu güzel mekan, Fatih Paşa / Kurşunlu Cami yolu üzerinde Şeyhzadeler Konağı Hanı'nda faaliyet gösterecek. Sezai Karakoç, 22 Ocak 1933’te, Ergani’de dünyaya gelmişti.

Açılışın ilk konuşmasını yapan Yüksel Kanar, dünyayı cehenneme çeviren Batı’nın işgaller, savaşlar, baskı ve sömürüleri ile küresel çapta medeniyet bunalımını yol açtığını ve Diyarbakır’ın yetiştirdiği Sezai Karakoç’un Diriliş görüş ve hareketiyle insanlığa ve milletimize kurtuluş yolunu gösterdiğini ifade etti.

Vali ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali İhsan Su, gazetecilere yaptığı açıklamada, Karakoç'un doğum günü münasebetiyle Kültür ve Edebiyat Evi'nin açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi. Kentin önemli şahsiyetlere ev sahipliği yaptığını, bunlardan birinin de Sezai Karakoç olduğunu hatırlatan Ali İhsan Su, şöyle konuştu:

“İlimizde her alanda önemli hizmetleri gerçekleştiriyoruz. Hem Büyükşehir Belediyesi olarak hem de Diyarbakır Valiliği olarak. Eğitimde, tarımda, sağlıkta, altyapı ve üstyapıda hizmetlerimize devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz önemli hizmetlerin bir kalemini de tarihi eserlerimizin restorasyonu oluşturuyor. İlimizde tarihi eserlerimizin restorasyonunda da çok önemli mesafeler kat ettik. UNESCO Dünya Kültür Mirası’na girmiş iki eserimiz var. Birisi Hevsel Bahçeleri, diğeri ise Diyarbakır Surları. Diyarbakır Surları’nda 98 adet burç var. Bunun 33 tanesinin tamirini gerçekleştirdik. 33’ünün ise tamiri devam ederken, 32’si ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Tarihten günümüze gönül dünyamızı da besleyen nice şahsiyetler bu topraklarda yetişmiş, bizim gönül dünyamızda çiçek açmıştır. Bunlardan bir tanesi de bu toprakların evladı Sezai Karakoç üstadımızdır. Onun şiirleri, düşünceleri her zaman bizim gönül dünyamızı aydınlatmış, gönül dünyamızda bir sıcaklık oluşturmuştur."

16. yüzyılda Şehzadeler Konağı olarak yapılan yerin, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Büyükşehir Belediyesine devredildiğini hatırlatan Su, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kültür Turizm Bakanlığı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyemizin katkıları ile konağın onarımını gerçekleştirdiklerini ifade etti. Mekân, iki oda ve bir eyvandan oluşmakta ve sivil mimarîde tarihe özelliğe sahip 16. YY'dan kalan bir han.

Diriliş Yayınları ve Karakoç ailesinin Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi'ne bağışladığı kitaplarla merhum Sezai Karakoç'a ait özel eşyalar, ilk kez böyle bir mekânda meraklılarıyla buluşuyor. Özel eşyaları arasında kullandığı çalışma masası, paltosu, ayakkabısı, gözlükleri, kalemleri yer alıyor. Ayrıca mekanda edebi etkinlikler , sanat edebiyat sohbetleri de yapılabilecek.

Diyarbakır seyahatinden unutulmaz hatıralarla döndüm. Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi açılışına AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehmet Galip Ensarioğlu ve Suna Kepolu Ataman, İl Valisi Ali Ihsan Su, vali yardımcıları, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdullah Çiftçi, DBB Kültür ve Sanat Daire Başkanı Mehmet Mesut Tanrıkulu, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çelenk, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, kaymakamlar, Yüce Diriliş Partisi MKYK Üyesi Yüksel Kanar, şair Mustafa Yürekli, yazar Mehmet Ali Aabakay, İbrahim Yılmazer, kamu kurum yetkilileri ve davetli vatandaşlar katıldı.

Bu yazı vesilesiyle Sezai Karakoç’a ve ahirete irtihal etmiş ailesine, annesine, babasına Allah’tan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsınlar.

Mustafa Yürekli / Haber7

QOSHE - Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi - Mustafa Yürekli
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi

10 17
27.01.2024

Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi açılışına katılmak için Yüksel Kanar ile Diyarbakır’a üç günlük bir gezi gerçekleştirdik. Diyarbakır’da restorasyonu tamamlanarak Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi’ne dönüştürülen Şehzadeler Konağı, Sezai Karakoç’un doğum gününde açıldı. Bu yazıda, Diyarbakır gezimizi anlatıp, bir takım izlenimlerimi, şehir, şair ve şiir ilişkisine dair düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Her şeyden önce Diyarbakır, şiire değer vermekte, yetiştirdiği şairlere sahip çıkmaktadır. Diyarbakır doğumlu yazar Ziya Gökalp ve iki şairin, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Arif’in hatıralarını yaşatmak için üç müze açmıştır. Sezai Karakoç için de kültür ve edebiyat evi açılmıştır.

Şehir kültürü, sanat felsefesini, estetik zevki, poetikayı, şiir tekniğini, şiir geleneğini üreten ortamıyla bir toplumsal bilinç biçimi olarak asli unsurdur. Şiirin bir şehirde sanat olarak ortaya çıkması, düşünce, kültür, teknoloji ve eğitimi gelenek haline getiren şehirde, bir şehir kültürünün oluşmasına, medeniyet oluşumuna denk gelir. Şiir, şehir kültürüne ait olmakla kalmaz, şehir de şiirin ait olduğu kültür ve medeniyete ait bir yapılanma olarak ortaya çıkar; zira şiir de şehir de kültür ve medeniyeti oluşturan unsurlardır. Eğer bir şehrin kültüründe şiir yer alamamışsa, henüz orası şehir olma sürecini tamamlamamış, bilinci ve hafızası olgunlaşmamış demektir. Şehir, kültür, sanat ve şiir için ne kadar gerekliyse, şiir de şehir kültürünün tamamlanması açısından o kadar gereklidir. Dolayısıyla medeniyetin kurucu unsurları arasında yer alan dil ve şiir, sanatta somutlaşan toplumsal bilinci de aşan bir içeriğe, bir sese sahiptir.

Diyarbakır, İslam medeniyetinin vitrini tarihi bir şehrimizdir. Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi’nin açıldığı Sur ilçesinde, Ziya Gökalp Müzesi, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi ve Ahmet Arif Edebiyat Müzesi de bulunmaktadır; her üç müze de Kültür ve Turizm Bakanlığı........

© Haber7


Get it on Google Play