Asrın felaketini yaşadığımız depremin yıldönümündeyiz. Tam bir yıl önce bugün 53 bin 537 canımızı depreme kurban verdik. 107 binden fazla vatandaşımız bu büyük felakette yaralandı. Kâbusa uyandığımız sabahı unutmak mümkün değil. En sevdiklerini kaybetmiş olmak unutmanın önündeki en büyük engel. Ateşin düştüğü yer hâlâ yangın yeri… Tesellisi güç bir durum… Omuzlarına binen yükü pay edecek sırdaşları gideli yıl olmuş. Depremden sonra acının da merkez üssüne dönüşen bölgede çetin bir sınav var. Meselenin bu yönünü değiştirmek için elden gelen bir şey yok…

Diğer tarafına bakınca;

Acılar yüreklerimizi dağlasa da hayat devam ediyor.

Elimizden gelen çok şey var; yaralarımızı bir an önce sarmak. Şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak. Bunun için amasız fakatsız mücadele etmek. Zira iyimser rakamlarla 104 milyar dolar olarak hesaplanan maddi zarar ve hasarı telafi etmenin başka yolu yok.

İletişim Başkanlığı depremin vurduğu Gaziantep'e basın gezisi düzenledi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, afetin vurduğu şehirlere bir basın ziyareti tertip etti. Geçen hafta perşembe cuma günü deprem kabusunu yaşayan Gaziantep ve Hatay illerindeydik. Ulusal ve uluslararası medyaya mensup 100 kadar gazeteci programa katılım sağladı. Gaziantep'ten başlayıp, Nurdağı, Islahiye, İskenderun ve Hatay Antakya'yı kapsayan uzun bir yolculuğumuz oldu.

İki şehir, beş altı ilçeyi kapsayan hızlı turumuz iki gün sürdü. Gazetecilerden oluşan başka grupların da depremin vurduğu Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya şehirlerini kapsayan ziyaretleri oldu.

Depremden 14 gün sonra temeli atılmıştı, sahiplerine teslim ediliyor

Ziyaretimizde depremin yaralarının sarılmasına yönelik çalışmaları yerinde gördük. Gaziantep ve Hatay valiliklerinde deprem bölgesinde bir yıl içinde yapılan çalışmalarla ilgili sunumları dinledik. Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve Hatay Valisi Mustafa Masatlı çok önemli bilgilendirmelerde bulundu. Kendilerine sorularımızı yönelttik.

Asrın felaketiyle yerle bir olan illerimizi depremin hemen sonrasında gören biriyim. Hatta birkaç kere de gittiğim iller oldu. Depremin birinci yılına henüz ulaşmışken depremden büyük yara alan şehirlerimizi biraz daha toparlanmış gördüm. Acılar ilk günkü gibi taze olsa da devlet-millet el ele yaraların bir an önce sarılması için yoğun bir çaba sarf ediyor. Tam bir seferberlik ruhu var. Her şehir dev birer şantiyeye dönüşmüş durumda… Afetzedeler bir an önce sıcak yuvalarına kavuşsunlar diye gece gündüz durmadan çalışmalar sürüyor. Afete dirençli konutlar, blok blok yeniden dikiliyor. Yıllar sürecek işlerin aylara, aylar sürecek işlerin günlere sığdırıldığını öğreniyoruz. Şaşkınlık ve gururu bir arada yaşıyoruz.

Rabbim milletimize ve devletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Devletimizi başınızdan eksik etmesin, zeval vermesin. Amin.

******

Güne Gaziantep Valiliği'ndeki programla başladık. İlgili bakanlıkları uzman isimleri, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, AFAD ve TOKİ yetkilileri, depremin ilk gününden bugüne yapmış oldukları faaliyetlerle ilgili sunumlar yaptı. Devam eden çalışmaları anlattı. Yapılması sıraya alınan işlerden bahsetti.

Vali Çeber, Koordinatör Vali olarak görev yaptığı Nurdağı'na gelen yabancı gazetecilere yapılacakları anlatırken, “acaba yerine getiremeyeceğimiz bir şeyler mi söyledik” diye kimi zaman kendini sorguladığını aktardı. Bu itirafının arkasından söyledikleri hayli çarpıcıydı.

Aynı gazeteciler bölgenin son durumunu görmek için ziyarete geldiklerinde itiraflarda bulunuyormuş: “O günlerde verdiğiniz vaatleri çok abartılı veya hayali olarak değerlendirmiştik. Şimdi söylenenlerden çok daha fazlasının yapıldığını gördük”

Bu aslında verilen mücadelenin sahaya yansıdığını özetleyen bir ifade.

Bölgeye yardım için Tayvan’dan gelen Thuzece Vakfı yetkilileri de benzer bir soru sormuş; “Bu kadar binayı bu kadar sürede nasıl yaptınız?”

Depremden hemen sonra birlikte afet bölgesine gittiğimiz gazeteciler olarak “Bu şehirler tekrar çok zor kurulur” diye içimizden geçirmedik desek yalan olur. Ama bugün çok zor dediğimiz şeylerin azim ve kararlılıkla başarıldığını görüyoruz.

Elbette eksikler ve mağduriyetler yok değil. Yaraların sarılması için bir yıl içinde kat edilen mesafeyi, felâketin boyutlarına bakarak muhakeme etmek daha insaflı olacaktır.

O zaman Rize Valisi olan Çeber 6 şubat depremi sonrası Gaziantep Nurdağı ilçesine koordinatör vali olarak görev yapmıştı. Haziran ayındaki kararnameyle de Gaziantep Valisi olarak atandı. Çeber’den uzun bir sunum dinledik.

Çeber, Gaziantep’te 25 bin konutun hak sahiplerine teslim edileceğini söyledi. Yıkılan okul ve hastaneler de yapılıyor. Hedef, Eylül ayında tüm hak sahiplerini konutlarına ulaştırmak.

Gaziantep’in Türkiye ekonomisine katkısı büyük… Vali Çeber’e şehrin ticari ve ekonomik faaliyetlerinin deprem öncesine dönüp dönmediğini sordum; Çeber, Gaziantep’i bölgenin ‘Ağabey Şehri’ olarak tanımladı. Bağdat’ı, Halep’i Şam’ı örnek gösterdi. Gaziantep’in ülke ekonomisine katkı olarak 5’inci sırada olduğunu hatırlattı.

Gaziantep depreme rağmen 19 milyar dolarlık bir önceki yılın ticaret rakamlarını yakalamış. … 11 milyar dolar ihracat, 8 milyar dolar ithalat…

Sayın Vali’ye, "Depremden sonraki günlerde devlet yok" naraları atıp fotoğraf-video çektirip gidenler ilgisi devam edip etmediği soruldu.

Çeber, afetten nemalanmaya çalışan istismarcılara sitem doluydu:

"O günlerde derdimizle dertlenenler samimiyetle yardımımıza koşanlar vardı. Hâlâ yanımızdalar! Bir de derdimizle dertleniyormuş gibi buraya görüntü vermek ve devleti eleştirmek için gelenler vardı. Buradaki çalışmaları görünce kaybolup gittiler. İlk günden beri yardım için çırpınanlar ise yine buradalar, yanımızdalar.”

Nurdağı Gaziantep’te depremin en çok zarar verdiği yerlerden biri… Deprem öncesi nüfusu 42 bin olan ilçe, depreme 2028 kurban vermiş. Can kaybı sayısı ilçe nüfusunun yüzde 5’ine tekabül eden bir rakam.

Nurdağı’na depremden hemen sonra da iki kez gelme fırsatı bulmuştum. Harabeye dönmüş beton yığınları ve hüznün ağırlığı vardı. Şimdi ise tüm yaşanan acılara rağmen umuda yelken açmaya çalışan yüzler gördüm.

Özellikle Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları’nda (GASMEK) hayata yeniden merhaba demeye çalışan gençlerin ve kadınların karşısında duygulanmamak elde değildi. Meşgale ve iş edinmeye çalışanlar kurslarda, sınava hazırlanan öğrenciler etüt merkezlerindeydi.

Nurdağı ve İslahiye’de yapımı tamamlanan ticari alanları ve kalıcı konutları yerinde gördük.

Gaziantep Vali Yardımcısı Sedat Sezik ile İslahiye Kaymakamı Mehmet Soylu, afet konutlarıyla ilgili basın mensuplarına bilgiler verdi.

Nurdağı’nda 8,5 ay önce yapımına başlanan Başpınar ile Bademli mevkiinde toplam 141 bloktan oluşan 2 bin 509 konutun inşası devam ediyor. Radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle inşa edilen deprem konutları, depreme karşı dayanıklılığıyla öne çıkıyor.

Yine en çok zarar gören yerlerden birisi olan İslahiye’de toplamda 17 bloktan oluşan toplam 405 deprem konutunun yapımı tamamlanmış. Islahiye'de kalıcı konut inşaatlarının temeli depremden 15 gün sonra 20 Şubat’ta atılmış. Yürüyüş yolu, sosyal donatı, çocuk oyun alanları ve peyzajıyla modern bir site olmuş…

Bölgede hayatın normale dönmesi ve dışarıya göç vermemesi için ticari alanların hızlı kurulması büyük önem taşıyordu. Hayatın normale dönmesi kadar ticari hayatın da normalleşmesi sağlanmalıydı.

Nurdağı’nda esnafın ayakta kalabilmesi ve ticaretin yeniden hareketlenmesi için 2-3 ay gibi bir sürede 243 dükkan inşa edildiğini öğreniyoruz. 243 tane dükkân ilçedeki esnaflara işletmeleri için ücretsiz olarak verilmiş. Dükkanlar için esnaflardan ilk üç yıl hiçbir ücret alınmıyor. Dükkanlarındaki eşya ve ürünlerini depremde kaybeden esnaflar için hibe ve kredi destekleri veriliyor. Dükkanları işleten esnafın tamamı dükkanlarını depremde kaybetmiş esnaflardan oluşuyor.

İlçe Kaymakamı İsmail Alsancak, dükkanların 2-3 ay gibi bir süre içerisinde tamamlanmış olmasının ilçe sakinlerinin göçünün de önüne geçtiğini ifade ediyor.

Gaziantep Valiliği ve İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından yaptırılan dükkanlar tam 170 milyon TL mâl olmuş.

Konut ve işyeri üretiminde genel durum

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde yürütülen imar ve inşa çalışmaları hızla devam ediyor. 11 şehirde 930 şantiyede, 110 bin 450 personel 7/24 gece gündüz demeden çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

İnşaatı tamamlanarak hazır hale getirilen konutların bir kısmı depremzede ailelere teslim edilmeye başlandı. 41 bin deprem konutunun anahtar teslim töreni yapıldı. İki ay içinde 75 bin konutun, yıl sonuna kadar da 200 bin konutun teslimatı peyderpey yapılacak.

Deprem bölgesi genelinde evleri yıkılan 390 bin hak sahibi var. Rezerv alanlarda 207 bin, şehir merkezlerinde 50 bin ve hafif çelikten 50 bin olmak üzere toplam 307 bin bağımsız bölümün büyük kısmının ihalesi yapıldı.

AFAD tarafından bugüne kadar 390 bin konut, 40 bin iş yeri ve 11.500 ahır olmak üzere; toplamda 441 bin 500 bağımsız bölüm için hak sahipliği tespiti yapıldı.

Şubat’ın ilk on günü içerisinde 45.901 konutun kura çekimlerini gerçekleştirilmesi planlanıyor. Yine Mart ayının ortasına kadar 30 bin konutun da kura çekimi gerçekleştirilecek.

Kura çekimleri gerçekleştirilecek 75 bin 364 konutun illere göre dağılımı:

• Adana: 2.408

• Adıyaman: 6.001

• Diyarbakır: 4.500

• Elazığ: 2.736

• Gaziantep: 15.160

• Hatay 10.418

• Kahramanmaraş: 19.501

• Kilis: 2.011

• Malatya: 6.672

• Osmaniye: 3.638

• Şanlıurfa: 2.319

Her ay ortalama 15-20 bin hak sahibine konutları teslim edilecek.

Ayrıca depremin etkilediği 11 şehre yapılacak içme suyu, atık su, kanalizasyon, arıtma tesisi gibi altyapı projeleri için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İLBANK aracılığıyla yerel yönetimlere 56 milyar TL hibe desteği sağlandı.

İskenderun’da Üsküdar Belediyesi Konteyner Kenti’ne bir ziyaret gerçekleştirdik. 500 konteynerin kurulduğu alanda 1670 kişi yaşıyor.

Depremzedelerle hasbihal ettik, sıkıntılarını dinledik.

Karadeniz Holding’in afetzedelerin konaklamaları ve afetzede öğrencilerin eğitim almaları için İskenderun limanına demirleyen "Rauf Bey" ve "Süheyla Sultan" gemilerini de gezme imkânı bulduk. "Karadeniz Lifeship Süheyla Sultan" gemisi depremzede aileler için tam anlamıyla sığınacak güvenli bir liman olmuş. Minik öğrencilere anaokulu olarak da hizmet sunuyor.

Denize kıyı afet bölgelerinde kullanılması amacıyla 2020 yılında Karadeniz Holding tarafından hazırlanan gemi, ilk görev yeri İskenderun'da 28 Şubat'tan beri depremzedeleri ağırlıyor.

Acil durumlarda insani yardım amacıyla kullanılabilecek şekilde tasarlanan, 200'den fazla odasında 1050 depremzedenin konuk edildiği gemi, anaokulu, ilk ve orta okul ile lise eğitimi gören öğrencilere eğitim ortamı sağlıyor.

Karadeniz Holding tarafından İngiltere’den satın alınan gemi, geçen yıl Mart ayında Yalova'da tasarlanarak şimdiki haline getirilmiş. "Rauf Bey" adı verilen gemi, 2023’ün Nisan ayı başında İskenderun’a demir attığını öğreniyoruz. 9 Nisan’da ilk öğrencileri gemi okula kabul edilmiş.

Antakya’da tamamen göçen Osman Ökten Anadolu Lisesi yatılı eğitim veren Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir okulmuş. “Rauf Bey” gemisi, yatılı öğrencilerinin yeni okulu olmuş.

Gemide, LGS kapsamındaki merkezi sınav ve YKS'ye hazırlanan depremzede öğrenciler de konaklıyor.

1200 yatak kapasitesi bulunan gemide 500’e yakın öğrenci, 41 öğretmen ve eğitimci ile 50 gemi personeli bulunuyor.

Modüler sisteme sahip, bilgisayar laboratuvarı, konferans salonu, derslikler ve modern yaşam alanları bulunan gemi, 800 personelle 1 ay gibi bir sürede gemi okul haline dönüştürülmüş.

Eski günlerin özlemini çeken Hatay'da ise Vali Mustafa Masatlı, AFAD Koordinasyon Merkezi'nde, Hatay’da devam eden ihya ve inşa çalışmalarını ve gelinen aşamayı anlattı.

Depremin ilk anlarından itibaren Hatay’da bulunan bir isim Masatlı. Afetin büyüklüğünü gözümüzde canlandırarak başladı sunumuna... AFAD Başkanlığı’nın yapmış olduğu çalışmaya atıf yaparak, “2 bin atom bombası gücünde bir enerji oluştuğu görülüyor” dedi.

Toplam can kayıplarının nerdeyse yarısının Hatay’da gerçekleştiğini hatırlattı.

6 Şubat Salı günü Hatay'da da 7275 kalıcı konut için kura çekimi yapıldı. İnşaatları sona eren konutların teslimatları peyderpey devam ediyor. İnşaatları tamamlanarak sahiplerine teslim edilen köy evleri de var. 6 bin 180 prefabrik işyeri de Hatay'ın ticari hayatını ve ekonomisini tekrar canlandırabilmek için esnafın kullanımına açılmış. Uzun Çarşı’da da 654 işyerinin yapımı devam ediyormuş. 6 Şubat’tan bugüne Hatay’a verilen destek 10,6 milyar TL’yi aşmış.

İskenderun ve Antakya’da da kalıcı konutların ve kamu binalarının yapımı hızla devam ediyor.

Vali Mustafa Masatlı’nın inşaat alanları için üç önemli hassasiyet önemliydi;

Fay hatlarının geçtiği, zemin sıvılaşması olan bölgelere inşaat yaptırılmıyor.

Yeni inşaatlar fore kazık ve radye temel sistemleri kullanılarak yapılıyor.

Yatay mimariye dikkat edilerek giriş +4 kat olarak planlanıyor.

Masatlı, belediyenin su meselesini çözmede bile yetersiz kaldığına gönderme yaptı. İçme suyu ile ilgili bile çalışma yapmak zorunda kaldıklarını anlattı. İçme suyu konusunun normal şartlarda yerel yönetimlerin konusu olduğuna dikkat çeken Masatlı. “Biz yerel yönetimin görevini yapamadığını düşündüğümüz yerlerde müdahalelerde bulunuyoruz” dedi.

Depremzedeler yaşadıklarını anlattı! Böyle motivasyon sağlıyorlar

550 yataklı çelik konstrüksiyon olarak inşa edilmiş olan Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni açılıştan bir gün önce ziyaret etme imkânı bulduk. Burada bizi Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Sıtkı Sönmez ve Sağlık Bakanı Basın Müşaviri Hakkı Kırkaya karşıladı.

Başhekim Dr. Sıtkı Sönmez Hoca tanıdık bir isim. Depremdeki dramatik hikayesi hafızalarımızda…

Antakya’da 4 katlı aile apartmanının yıkılmasıyla Dr. Sönmez’in 23 yaşlarındaki ikiz kızları Melike Gül ve Şeyma Nur ile 19 yaşındaki oğlu Zarif de yaşamını yitirmişti.

Hatay'a 550 yataklı devasa hastane: En ileri teknolojik özellikleriyle göz dolduruyor!

Enkazdan 41 saat sonra yaralı çıkarılan Sıtkı Sönmez Hoca, hastanedeki 15 günlük tedavisinin ardından depremzedelere hizmet edebilmek için görevinin başına dönmüştü.

Sıtkı Hoca şimdi Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi olarak, yaşadığı acıları Hataylı şifa bekleyen hastalara hizmet ederek unutmaya çalışıyor.

Son cümle olarak; sürekli “devlet yok” yalanlarıyla moral motivasyonu yıkmak isteyenleri yerle bir olacakları bir haber vereyim. Asrın birlikteliği ile devlet millet dimdik ayakta!

Osman Ateşli - Haber7

Osman.atesli@haber7.com

X: @oatesli

QOSHE - Acının merkez üssünde 2 gün: Son durum, son rakamlar! - Osman Ateşli
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Acının merkez üssünde 2 gün: Son durum, son rakamlar!

6 27
06.02.2024

Asrın felaketini yaşadığımız depremin yıldönümündeyiz. Tam bir yıl önce bugün 53 bin 537 canımızı depreme kurban verdik. 107 binden fazla vatandaşımız bu büyük felakette yaralandı. Kâbusa uyandığımız sabahı unutmak mümkün değil. En sevdiklerini kaybetmiş olmak unutmanın önündeki en büyük engel. Ateşin düştüğü yer hâlâ yangın yeri… Tesellisi güç bir durum… Omuzlarına binen yükü pay edecek sırdaşları gideli yıl olmuş. Depremden sonra acının da merkez üssüne dönüşen bölgede çetin bir sınav var. Meselenin bu yönünü değiştirmek için elden gelen bir şey yok…

Diğer tarafına bakınca;

Acılar yüreklerimizi dağlasa da hayat devam ediyor.

Elimizden gelen çok şey var; yaralarımızı bir an önce sarmak. Şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak. Bunun için amasız fakatsız mücadele etmek. Zira iyimser rakamlarla 104 milyar dolar olarak hesaplanan maddi zarar ve hasarı telafi etmenin başka yolu yok.

İletişim Başkanlığı depremin vurduğu Gaziantep'e basın gezisi düzenledi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, afetin vurduğu şehirlere bir basın ziyareti tertip etti. Geçen hafta perşembe cuma günü deprem kabusunu yaşayan Gaziantep ve Hatay illerindeydik. Ulusal ve uluslararası medyaya mensup 100 kadar gazeteci programa katılım sağladı. Gaziantep'ten başlayıp, Nurdağı, Islahiye, İskenderun ve Hatay Antakya'yı kapsayan uzun bir yolculuğumuz oldu.

İki şehir, beş altı ilçeyi kapsayan hızlı turumuz iki gün sürdü. Gazetecilerden oluşan başka grupların da depremin vurduğu Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya şehirlerini kapsayan ziyaretleri oldu.

Depremden 14 gün sonra temeli atılmıştı, sahiplerine teslim ediliyor

Ziyaretimizde depremin yaralarının sarılmasına yönelik çalışmaları yerinde gördük. Gaziantep ve Hatay valiliklerinde deprem bölgesinde bir yıl içinde yapılan çalışmalarla ilgili sunumları dinledik. Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve Hatay Valisi Mustafa Masatlı çok önemli bilgilendirmelerde bulundu. Kendilerine sorularımızı yönelttik.

Asrın felaketiyle yerle bir olan illerimizi depremin hemen sonrasında gören biriyim. Hatta birkaç kere de gittiğim iller oldu. Depremin birinci yılına henüz ulaşmışken depremden büyük yara alan şehirlerimizi biraz daha toparlanmış gördüm. Acılar ilk günkü gibi taze olsa da devlet-millet el ele yaraların bir an önce sarılması için yoğun bir çaba sarf ediyor. Tam bir seferberlik ruhu var. Her şehir dev birer şantiyeye dönüşmüş durumda… Afetzedeler bir an önce sıcak yuvalarına kavuşsunlar diye gece gündüz durmadan çalışmalar sürüyor. Afete dirençli konutlar, blok blok yeniden dikiliyor. Yıllar sürecek işlerin aylara, aylar sürecek işlerin günlere sığdırıldığını öğreniyoruz. Şaşkınlık ve gururu bir arada yaşıyoruz.

Rabbim milletimize ve devletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Devletimizi başınızdan eksik etmesin, zeval vermesin. Amin.

******

Güne Gaziantep Valiliği'ndeki programla başladık. İlgili bakanlıkları uzman isimleri, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, AFAD ve TOKİ yetkilileri, depremin ilk gününden bugüne yapmış oldukları faaliyetlerle ilgili sunumlar yaptı. Devam eden çalışmaları anlattı. Yapılması sıraya alınan işlerden bahsetti.

Vali Çeber, Koordinatör Vali olarak görev yaptığı Nurdağı'na gelen yabancı gazetecilere yapılacakları anlatırken, “acaba yerine getiremeyeceğimiz bir şeyler mi söyledik” diye kimi zaman kendini sorguladığını aktardı. Bu itirafının arkasından söyledikleri hayli çarpıcıydı.

Aynı gazeteciler bölgenin son durumunu görmek için ziyarete geldiklerinde itiraflarda bulunuyormuş: “O günlerde verdiğiniz vaatleri çok abartılı veya hayali olarak değerlendirmiştik. Şimdi söylenenlerden çok daha fazlasının yapıldığını gördük”

Bu aslında verilen mücadelenin sahaya yansıdığını özetleyen bir ifade.

Bölgeye yardım için Tayvan’dan gelen Thuzece Vakfı yetkilileri de benzer bir soru sormuş; “Bu kadar binayı bu kadar sürede nasıl yaptınız?”

Depremden hemen sonra birlikte afet bölgesine gittiğimiz gazeteciler olarak “Bu şehirler tekrar çok zor kurulur” diye içimizden geçirmedik desek yalan olur. Ama bugün çok zor dediğimiz şeylerin azim ve kararlılıkla başarıldığını görüyoruz.

Elbette eksikler ve mağduriyetler yok değil. Yaraların sarılması için bir yıl içinde kat edilen mesafeyi, felâketin boyutlarına bakarak muhakeme etmek daha insaflı olacaktır.

O zaman Rize Valisi olan Çeber 6 şubat depremi sonrası Gaziantep Nurdağı ilçesine koordinatör vali olarak görev yapmıştı. Haziran ayındaki kararnameyle de Gaziantep Valisi olarak atandı. Çeber’den uzun bir sunum dinledik.

Çeber, Gaziantep’te 25 bin konutun hak sahiplerine teslim edileceğini söyledi. Yıkılan okul ve hastaneler de yapılıyor. Hedef, Eylül ayında tüm hak sahiplerini konutlarına ulaştırmak.

Gaziantep’in Türkiye ekonomisine katkısı büyük… Vali Çeber’e şehrin ticari ve ekonomik faaliyetlerinin deprem öncesine dönüp dönmediğini sordum; Çeber, Gaziantep’i bölgenin ‘Ağabey Şehri’ olarak tanımladı. Bağdat’ı, Halep’i Şam’ı örnek gösterdi. Gaziantep’in ülke ekonomisine katkı........

© Haber7


Get it on Google Play