Sözde “eleştiri” ve “demokrasi kültürü”ne sahip bir parti olduğu öne sürülen CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık koltuğundan indirildiği günden beri “cadı kazanı” gibi fokur fokur kaynıyor.

Parti içerisindeki adaylık tartışmaları ve koltuk kavgaları almış başını gidiyor.

Gürsel Tekin’in, “Bunlar değişimci değil çürümüş adamlar” diyerek eleştirdiği “Yeni CHP’liler” siyasi menfaat uğruna hiçbir ahlak ve fazilet endişesi taşımayan bir tutum sergiliyor.

Vatandaş nezdinde zaten itibarı kalmayan politikayı iyice ayağa düşüren CHP’liler, seçime bir aydan az bir süre kaldığı halde hala birbirlerinin kuyusunu kazıyor.

Aday gösterilmediği için küsenler, uydurma gerekçelerle adaylıkları ellerinden alınanlar ve bağımsız adaylığı yüzünden hedefe konulanlar, CHP’de yaşanan çürümüşlüğe ilişkin peşi sıra yeni iddiaları ortaya atıyorlar.

Geçtiğimiz hafta, ön seçimle belirlenen fakat CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in baskısıyla Edirne belediye başkan adaylığından istifa eden Şükrü Ciravoğlu’nun…

Kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastaneye getirilen notere, narkozun etkisiyle imza attığı iddiası çokça konuşuldu.

Hastaneye apar topar noter gönderilmesi olayını asla doğru bulmadıklarını ifade eden bir grup partili, CHP Edirne il binası önünde yaptıkları eylemle yaşananlara tepki gösterdi.

Edirne’deki skandal gündemdeki yerini korurken, bu defa komşu kent Kırklareli’nde benzer bir rezalet patlak verdi.

Kırklareli’nde bağımsız aday olan Serdar Türker, eski partisi CHP tarafından rüşvet ve mobbingle seçim yarışından çekilmeye zorladığını öne sürdü.

Ön seçimlerde açık ara birinci sırada yer almasına rağmen aday gösterilmeyen eski CHP'li Serdar Türker, kendisini destekleyen partililerin de tehdit edildiğini açıkladı.

Özgür Özel'in üç kez kendisini arayarak adaylıktan çekilmesini istediğini söyleyen Türker, Ekrem İmamoğlu’nun Başkanlığını yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden de “Daire Başkanlığı, çok iyi bir maaş, makam aracı ve şoför teklifinde bulunulduğunu” itiraf etti.

***

Kendilerine karşı isyan bayrağı açan isimleri “cüzdan-vicdan” ve “tehdit- şantaj” ikilemleri ile hizaya geçirmeye çalışan CHP’lilerin, dün Mersin’de daha vahşi bir metodu devreye soktukları öne sürüldü.

Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu’ndan çizik yiyen ve yerel seçimlere bağımsız girme kararı alan Mersin Mezitli ilçesinin mevcut Belediye Başkanı Neşet Tarhan’ın Babil mahallesindeki seçim ofisinin önünde bulunan 25 yıllık Karabiber ağacı elektrikli testere ile kesildi.

Mersin’i ayağa kaldıran ağaç kıyımı sonrası açıklama yapan Neşet Tarhan, bunun kendisine yönelik bir provokasyon olduğunu belirterek suçu CHP teşkilatlarına attı.

Daha önce partisi tarafından 2 kez adaylığının düşürülmesi için yapılan girişimlerde hukuk mücadelesini kazandığını belirten Tarhan, yetişmesi yıllar alan bir ağacın kökünden kesilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.

Bağımsız adaylık sürecinden bu yana çeşitli tehditler aldığını ve provokasyonlara maruz kaldığını belirten Başkan Tarhan, bu tür çirkin saldırıların demokratik süreçlere zarar verdiğini ve halkın iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.

Saldırıların arkasında kimlerin olduğunu bildiğini belirten Tarhan, “Bu tür girişimlerde bulunarak bizi Mezitli halkına kötü göstermeye çalışacaklarını sanıyorlar. Mezitli halkı bu tür oyunlara gelmeyecektir. Gerekli yasal başvurularımızı yaptık. Umarım bu çirkin saldırıyı yapan veya yapanlar yargı karşısında en kısa sürede cezasını çeker. Seçim ofisimizin önündeki ağacımızı kesenleri şiddetle kınıyor, saldırıyı yapanları Mezitli halkının vicdanına bırakıyorum.” açıklamasında bulundu.

Olay sonrası telefonda görüştüğüm Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı yetkilileri de Karabiber ağaçlarının katledilmesinin kabul edilemez olduğunu ve bugün harekete geçerek faillerin bulunması için savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

Hem Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in hem de Mezitli ilçesi bağımsız adayı Neşet Tarhan’ın devrik lideri Kılıçdaroğlu’na yakın isimler olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, oklar haliyle “değişimcilerin” elinde olan CHP genel merkezini işaret ediyor.

Edirne’de, Kırklareli’nde ve daha pek çok il ve ilçede yaşanan rezaletler karşısında başını kuma gömen Özgür Özel ile avanesi elbette birkaç oy için Mersin Mezitli’de yapılan ağaç kıyımına da ses çıkarmayacaktır.

Çünkü dürüst olmayan, vaadlerini yerine getirmeyen, her türlü ilkesiz ittifakın içerisinde yer alan, yalan söylemeyi alışkanlık haline getiren ve amaca giden yolda her şeyi mübah gören faziletsiz politikacıları kanıksayan CHP seçmeni, Özgür Özel’in suskunluğunu görmezden gelecektir.

Benim asıl merak ettiğim ise Gezi’de 3-5 ağacın sökülüp başka bir alana taşınmasını bahane ederek ülkeyi yangın yerine çeviren sözde doğaseverlerin ne diyeceği…

Bir koltuk uğruna güzelim ağaçları elektrikli hızarlarla katledenlere ve yaşanan ağaç kıyımı karşısında başını kuma gömenlere bir tepkileri olacak mı?

Yoksa geçmişte “Tayyip gitsinde isterse ülke batsın” dedikleri gibi şimdi de “Tayyip’in adayları kaybetsin de isterse doğada ağaç kalmasın” diye mi düşünüyorlar?!..

*

Hazır işlerine gelmeyen durumlarda yaşanan zorbalıklar karşısında sessiz kalan ve başını kuma gömen menfaatperestlerden bahsetmişken, yazımızı Üstad Necip F azıl Kısakürek’in şu dizeleriyle bitirelim:

“Bıçak vursan gölgeme

Sıcacık kanım damlar

Gir de bir bak ülkeme

Başsız başsız adamlar”

QOSHE - Başsız ve çürümüş adamlar! - Zekeriya Say
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Başsız ve çürümüş adamlar!

19 13
04.03.2024

Sözde “eleştiri” ve “demokrasi kültürü”ne sahip bir parti olduğu öne sürülen CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık koltuğundan indirildiği günden beri “cadı kazanı” gibi fokur fokur kaynıyor.

Parti içerisindeki adaylık tartışmaları ve koltuk kavgaları almış başını gidiyor.

Gürsel Tekin’in, “Bunlar değişimci değil çürümüş adamlar” diyerek eleştirdiği “Yeni CHP’liler” siyasi menfaat uğruna hiçbir ahlak ve fazilet endişesi taşımayan bir tutum sergiliyor.

Vatandaş nezdinde zaten itibarı kalmayan politikayı iyice ayağa düşüren CHP’liler, seçime bir aydan az bir süre kaldığı halde hala birbirlerinin kuyusunu kazıyor.

Aday gösterilmediği için küsenler, uydurma gerekçelerle adaylıkları ellerinden alınanlar ve bağımsız adaylığı yüzünden hedefe konulanlar, CHP’de yaşanan çürümüşlüğe ilişkin peşi sıra yeni iddiaları ortaya atıyorlar.

Geçtiğimiz hafta, ön seçimle belirlenen fakat CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in baskısıyla Edirne belediye başkan adaylığından istifa eden Şükrü Ciravoğlu’nun…

Kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastaneye getirilen notere, narkozun etkisiyle imza attığı iddiası çokça konuşuldu.

Hastaneye apar topar noter gönderilmesi olayını asla doğru bulmadıklarını ifade eden bir grup partili, CHP Edirne il binası önünde yaptıkları eylemle yaşananlara tepki gösterdi.

Edirne’deki skandal gündemdeki yerini korurken, bu defa komşu kent Kırklareli’nde benzer bir rezalet patlak verdi.

Kırklareli’nde bağımsız aday olan Serdar Türker, eski partisi CHP tarafından rüşvet ve mobbingle seçim yarışından çekilmeye zorladığını öne sürdü.

Ön seçimlerde açık ara birinci sırada yer almasına rağmen aday gösterilmeyen eski CHP'li Serdar Türker, kendisini destekleyen partililerin de tehdit edildiğini açıkladı.

Özgür Özel'in üç kez kendisini arayarak........

© Haber7


Get it on Google Play