Merkez Bankası ocak ayında faizi yüzde 45’e çıkardıktan sonra “buraya kadar” diyerek artırımları sonlandırdı. Yerel seçime iki ay kala faiz artırımlarını durdurmak siyasetçinin elini rahatlatmak bakımından önemliydi.

➔ Yoksa politika faizi yüzde 45’e çıkarılmışken yıllık enflasyon yüzde 65 idi. Şimdi yüzde 67 oldu. Mayıs ayına kadar da yükselecek gibi. Politika faizi ile enflasyon arasında 20 puandan fazla fark hala mevcut ve negatif faiz artarak sürüyor.

➔ Beklenmeyen ise ocak ve şubat ayları enflasyonunun tahminlerin üzerinde gelmesi ve iki ayda yüzde 11.5’e varmasıydı.

➔ Öyle anlaşılıyor ki hükümetin gelir ve maliye politikaları genişleyici yönde olunca iç tüketim canlanmasına ve fiyat hızlanmalarına yol açıyor.

➔ Merkez Bankası’nın yeni yönetimi de “Enflasyonist beklentilerde kalıcı bir bozulmaya izin verilmeyecektir. Bunun ortaya çıkması halinde para politikası gözden geçirilecek ve sıkılaştırılacaktır” dedi.

TEK AYAKLI MÜCADELE

➔ Beklenmeyen gerçekleşince Merkez Bankası seçim öncesinde para politikasını gözden geçirme ve yukarı yönde sıkılaştırmaya gitme yerine, 2023 genel seçim öncesi uygulamalarına geri dönmeyi tercih etti.

➔ Kredilere konulan aylık büyüme sınırı yüzde 2.5 ve yüzde 3.0’ten yüzde 2’ye düşürüldü.

➔ Yüzde 2’yi geçenlere ise ekstra tahvil tutma ve bir yıllığına Merkez Bankası’na karşılık yatırma zorunluğu getirildi.

➔ Yani parasal sıkılaştırma, politika faizinin yüzde 45’te kalmasından dolayı kısmen işlevini görüyor. Merkez Bankası da miktarsal sıkılaştırmaya gidiyor.

➔ Ancak yetmiyor, bunun yanına kredi sıkılaştırmasını da ekliyor. Aylık kredi büyüme artışının yüzde 2’ye indirilmesi, ticari kredilerin yüzde 0.5, tüketici kredilerinin yüzde 1 tıraşlanmasının kredi stokunda yaratabileceği belli bir azalma olacak.

➔ Krediler zaten yükselen faizler ve getirilen sınırlamalar nedeniyle sıkıydı. Şimdi daha da sıkı hale getirildi.

➔ Bunlar enflasyonla tek ayaklı ve sadece Merkez Bankası üzerinden mücadele etmenin getirdiği zorluklar. Üstelik faiz artışı kısıtlaması da cabası.

MÜCADELEYE HÜKÜMET DE KATILACAK

➔ Gelirlerdeki artışlar ve mali harcamalar ise tam gaz gidiyor. Çünkü bir yerel seçim var.

➔ Karar verici durumundaki hükümet de “önce seçimleri alayım sonra enflasyona bakarım” yaklaşımında

Bu açıdan bakılınca yerel seçime üç hafta kala enflasyonla mücadelenin en zor döneminden ya da en zayıf halkasından geçiliyor denilebilir.

➔ Enflasyonla mücadelede ayaklardan biri gelirleri diğeri kamusal harcamaları sınırlamak ise bu iki alanda tam gaz ileri gidiliyor.

➔ Buradaki avantaj ise nisandan itibaren sınırlamalara ve rasyonel politikalarına yeniden dönebilmenin yolu açılacak. Enflasyonla mücadeleye hükümet de tam katılabilecek.

➔ O zaman enflasyonla mücadele bütün kanallardan yürütülebilecek. Başta eksik kalan faiz tarafı tamamlanmak şartıyla.

-Gelirler de, kamusal harcamalar da, kredi artışları da, parasal genişleme de sınırlı kalacağından dört kanal enflasyonu aşağı çekecek şekilde kullanılacak.

-Enflasyonla mücadeleyi sadece Merkez Bankası değil Hükümet de verecek. Eğer hükümet de gelirler politikası ve harcama politikası ile mücadeleye katılırsa enflasyona düşmekten başka yol kalmaz.

-Ancak bir yerel seçim dahi enflasyonla mücadeleyi aksatıyorsa gelecek genel seçimleri de düşünmek gerekecek.

-Enflasyonu artırıp seçim kazanmak mümkünse gelecek seçimlerde aynı eğilimler neden tekrarlanmasın ki?

QOSHE - Enflasyonla mücadelede en zayıf halka - Abdurrahman Yıldırım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Enflasyonla mücadelede en zayıf halka

40 0
07.03.2024

Merkez Bankası ocak ayında faizi yüzde 45’e çıkardıktan sonra “buraya kadar” diyerek artırımları sonlandırdı. Yerel seçime iki ay kala faiz artırımlarını durdurmak siyasetçinin elini rahatlatmak bakımından önemliydi.

➔ Yoksa politika faizi yüzde 45’e çıkarılmışken yıllık enflasyon yüzde 65 idi. Şimdi yüzde 67 oldu. Mayıs ayına kadar da yükselecek gibi. Politika faizi ile enflasyon arasında 20 puandan fazla fark hala mevcut ve negatif faiz artarak sürüyor.

➔ Beklenmeyen ise ocak ve şubat ayları enflasyonunun tahminlerin üzerinde gelmesi ve iki ayda yüzde 11.5’e varmasıydı.

➔ Öyle anlaşılıyor ki hükümetin gelir ve maliye politikaları genişleyici yönde olunca iç tüketim canlanmasına ve fiyat hızlanmalarına yol açıyor.

➔ Merkez Bankası’nın yeni yönetimi de “Enflasyonist beklentilerde kalıcı bir bozulmaya izin verilmeyecektir. Bunun ortaya çıkması halinde para politikası gözden geçirilecek ve sıkılaştırılacaktır” dedi.

TEK AYAKLI MÜCADELE

➔ Beklenmeyen gerçekleşince Merkez Bankası seçim öncesinde para politikasını gözden geçirme ve yukarı yönde sıkılaştırmaya gitme yerine, 2023 genel seçim öncesi uygulamalarına geri dönmeyi........

© Habertürk


Get it on Google Play