Türkiye ekonomisi 2023 yılında yüzde 4.5 büyüdü. Yılın son çeyrek büyümesi yüzde 4 oldu. Böylece 2021 yılında yüzde 11.8 ile 1967 sonrasının büyüme rekorunun kırılmasını 2022’de yüzde 5.3 ve 2023 yılında yüzde 4.5 büyüme izledi. Son 5 yılın ortalama büyümesi yüzde 4.8 ile Türkiye’nin uzun vadeli ortalamasına yakınsadı. TÜİK’in 2021 yılı büyümesini 0.4 puan yukarı çektiği, 2022 büyümesini ise 0.2 puan düşürdüğü dikkati çekiyor.

Bu büyüme oranı ile kişi başına gelir 2022’de 10.659 dolardan 13.110 dolara yükseldi. Bir yılda 2.441 dolarlık ve yüzde 22.9’luk artış meydana geldi. Kişi başına gelir de ilk kez bu düzeye çıkıyor.

➔ Dolar bazında ciddi bir büyüme. Ancak hissedildi mi denirse nüfusun büyük kısmı tarafından hissedilemediğini söylemek mümkün.

➔ Çünkü gelirin dağılımı çok bozuk. Son dağılım anketi 2022 yılı gelirleri üzerinden 2023 yılında yapıldı. Gördük ki, nüfusun yüzde 90’ının gelirden aldığı pay azalırken en yüksek yüzde 10’un gelirdeki payı artıyor.

➔ Ücretler, maaşlar arttığına ve yeni vergiler getirilmediğine göre gelir dağılımını bozan temel gelişme yüksek ve oynak enflasyon oluyor.

BÜYÜMENİN EN GÜÇLÜ AYAĞI

➔ Son çeyrekte olduğu gibi son yıllara damgasını vuran büyümede iki ana eğilim adeta madalyonun iki yüzü gibi ortaya çıkıyor.

➔ Madalyonun ilk yüzünde büyümenin motoru haline gelen yerleşik hanehalkının yüksek tüketimi var. Son çeyrekte yüzde 9.3 artan hanehalkı tüketimi 2023 yılı için yüzde 12.7 gibi çift haneli büyüdü.

➔ Yurtiçi tüketim 2022’de yüzde 18.6, 2021 yılında yüzde 16.0 artmıştı. Mevcut milli gelir serisinin başlatıldığı 1998 sonrasındaki en yüksek hanehalkı tüketimi bu dönemde yaşanmış oldu.

➔ Bundan önce Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisi ile birlikte yüksek büyüme kaydettiği 2010 ve 2011 yıllarında hanehalkı tüketimi yüzde 11.2 ve yüzde 11.8 artmıştı. O zamanki iki yıl üst üste çift haneli artışı son üç yıllık çift haneli artış izlemiş oldu.

TÜKETİME ÜÇLÜ SAÇAYAĞI

➔ Son üç yılda yaşanan tüketim patlamasında 2020 yılında ortaya çıkan pandemi ve kapanma döneminin ardından intikam alışverişlerinin ve birikim artışının belli bir etkisi var.

➔ Aynı zamanda seçime hazırlık çerçevesinde 2021 yılından başlayan faiz indirimleri ve tarihin en negatif faiz döneminin yaşanması parayı tasarrufa değil harcamaya yöneltti.

➔ Yükselen enflasyon da hanehalkı tüketimini sürekli öne çekti. Önceden alan daha ucuza aldı. Ücret, maaş ve gelirlerin yükselen enflasyona paralel ve gecikmeli artışı da tüketimi artırdı.

Pandemi ile gelen kapanma döneminin ardından, derin negatif faiz uygulaması ile hızla yükselen enflasyon döneminin sonucunda ilk defa böylesi büyük ve uzun süreli tüketim patlaması yaşandı. Bir daha da yaşanır mı bilinmez.

EN UZUN SÜRELİ YATIRIM DÖNEMİ

➔ Büyümede madalyonun diğer yüzünde yatırımlardaki artış var. Yatırım deyince de inşaatı bir kenara bırakarak sadece makine ve teçhizat yatırımı baz alıyoruz.

➔ Makine ve teçhizat yatırımı 2023 yılının son çeyreğinde yüzde 14.0 büyüdü. Büyüme aralıksız 2019 yılının son çeyreğinden itibaren devam ediyor. 4 yılı aşan ve 17 çeyrek aralıksız süren makine ve teçhizat yatırımı bir rekoru oluşturuyor.

➔ 2010 ve 2011 döneminde makine ve teçhizat yatırımı 9 çeyrek devam etmişti.

Yatırımlardaki artışta kamu alt yapı yatırımları yanısıra özel sektöre uygun faizli krediler ile teşviklerin belli bir etkisi söz konusu.

YATIRIM VARSA ENFLASYON NİYE ARTIYOR?

➔ Yatırımlar devam ediyor, tüketim artıyor. Arz talebi karşılıyorsa fiyatlar niye yükseliyor denilebilir.

➔ Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda yer verdiği tablo enflasyona en büyük etkinin yüzde 23 payla kur artışından geldiğini gösteriyor.

Buna tarımın daralmasını, mal piyasalarının kısmen kartelleşmesi ve verimsiz çalışmasını eklemek gerekiyor.

QOSHE - İki ayaklı büyüme - Abdurrahman Yıldırım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İki ayaklı büyüme

26 0
29.02.2024

Türkiye ekonomisi 2023 yılında yüzde 4.5 büyüdü. Yılın son çeyrek büyümesi yüzde 4 oldu. Böylece 2021 yılında yüzde 11.8 ile 1967 sonrasının büyüme rekorunun kırılmasını 2022’de yüzde 5.3 ve 2023 yılında yüzde 4.5 büyüme izledi. Son 5 yılın ortalama büyümesi yüzde 4.8 ile Türkiye’nin uzun vadeli ortalamasına yakınsadı. TÜİK’in 2021 yılı büyümesini 0.4 puan yukarı çektiği, 2022 büyümesini ise 0.2 puan düşürdüğü dikkati çekiyor.

Bu büyüme oranı ile kişi başına gelir 2022’de 10.659 dolardan 13.110 dolara yükseldi. Bir yılda 2.441 dolarlık ve yüzde 22.9’luk artış meydana geldi. Kişi başına gelir de ilk kez bu düzeye çıkıyor.

➔ Dolar bazında ciddi bir büyüme. Ancak hissedildi mi denirse nüfusun büyük kısmı tarafından hissedilemediğini söylemek mümkün.

➔ Çünkü gelirin dağılımı çok bozuk. Son dağılım anketi 2022 yılı gelirleri üzerinden 2023 yılında yapıldı. Gördük ki, nüfusun yüzde 90’ının gelirden aldığı pay azalırken en yüksek yüzde 10’un gelirdeki payı artıyor.

➔ Ücretler, maaşlar arttığına ve yeni vergiler getirilmediğine göre gelir dağılımını bozan temel gelişme yüksek ve oynak enflasyon oluyor.

BÜYÜMENİN EN GÜÇLÜ AYAĞI

➔ Son çeyrekte olduğu gibi son yıllara damgasını vuran büyümede iki ana eğilim adeta madalyonun iki yüzü........

© Habertürk


Get it on Google Play