Gazetecilerle bir araya gelerek 2024’ü ve geleceği değerlendiren Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak dünyada bloklaşmanın, artan korumacılığın, riske giren ticaret koridorlarının ve yükselen yeşil bariyerlerin dış ticaretin önüne aşılması gereken yeni duvarlar olarak çıktığını söyledi.

➔Tedarik zincirinin içinde kavram değişiklikleri olduğunu dile getiren DEİK Başkanı Nail Olpak "Lojistik, artık ulaşılabilirlik olarak önümüze çıktı. Bunun bir de nearshoring ve friendeshoring boyutu var. Tek kaynağa bağlı kalmak ise rekabette bizim kendi ayağımıza sıktığımız bir kurşun olarak karşımıza çıktı. Çip ve ayçiçek yağı krizinde başımıza gelenlerle bunu çok iyi öğrendik" diye konuştu.

YEŞİL BARİYERLE KARŞILAŞMAK

➔Avrupa özelinde takip edilen en önemli konunun AB Yeşil Mutabakatı ile Sınırda Karbon Düzenlemesi olduğunu belirten Nail Olpak şunları söyledi:

➔"Gündemimiz Yeşil Dönüşüm ve Yeşil Ekonomi. Hatta Dünya Bankası’nın gündeminde dahi bu başlıklar ön planda yüksek sesle konuşuluyor.

➔Esasında karşımızda yeni bir yeşil ekonomi tarifi var: Buna uymayanlar, sürece adapte olamayanlar yeşil bariyerle karşı karşıya kalacaklar.

➔Dolayısıyla Türk iş dünyası olarak en yüksek ihracatı gerçekleştirdiğimiz Avrupa bölgesi özelinde bu yeni sürece süratle hazırlanmamız lazım."

İHRACATIN YILDA 30-40 MİLYAR DOLAR ARTMASI ZOR

➔Küresel ticarette talep daralması nedeniyle Türkiye’nin ihracatını her yıl 30-40 milyar dolar artırması zor gözüktüğüne dikkat çeken DEİK Başkanı Nail Olpak açıklamalarını şöyle sürdürdü:

➔ "Ticaret duvarlarının ve bloklaşmaların yanında bir de yeni ticaret koridorlarını konuşuyoruz Ticaret duvarları iki türlü biçimde öne çıkıyor. Her yerde yeşil duvar veya bloklaşma var.

➔Bir de ticaret yolları ile koridorlar var. Örneğin Çin’in Kuşak ve Yol projesi var önümüzde. Orta Koridor önemliyken, Güney Koridor ile mesela Süveyş Kanalı sıkıntısı ortaya çıktı.

➔İş dünyamız açısından Orta Koridoru, AB Yeşil Mutabakatı kadar risk taşıyan bir alan olarak görüyorum. ➔Çin, Kuşak ve Yol Projesi ile Avrupa’ya ürünlerini en kısa sürede göndermek istiyor. Bu süreyi 45 günden 11 güne düşürdü. ➔Biz ise buradan 3 gün içinde AB’ye ürün gönderen bir ülke olarak, bu lojistik üstünlüğümüzü kaybetmeden bu bloğa dahil olmalıyız."

ORTADOĞU VE KÖRFEZ ODAK NOKTAMIZ

➔Ortadoğu ve Körfez ülkelerinin Türkiye için önemli olduğunun altını çizen Olpak yeni rotalar konusunda şu bilgileri verdi:

➔"Suudi Arabistan’da yüzde 150 ihracat artışımız oldu ama sıfırdan başlayarak yeniden bu noktaya geldik. Ticaret hacmimiz 6 milyar dolara geldi.

➔Suudi Arabistan, Türk iş dünyasını Saudi 2030 vizyonu için davet ediyor. En büyük problemleri iş yapacak firma bulamıyorlar. Bize bunu açıkça ifade ediyor ve gelin birlikte çalışalım diyorlar.

➔Eskiden orada iş yapmak için Suudlu ortağınız olması gerekiyordu ama artık şart yok. Türkiye’nin oradaki projelerden ciddi bir pay alma şansı var.

➔Birleşik Arap Emirlikleri ile ise dış ticaretimiz hiç durmadı. Şu an 8,5 milyar dolarlık ihracata ulaştık. ➔Katar ile zaten iyi bir konumdayız. Dış ticaret ve finansal anlamda birlikte yürüyoruz.

➔BAE özelinde enerji alanında yeniden Türkiye’ye ilgi var ve yeşil projelerle ilgileniyorlar. Yatırım için Türkiye’ye gelmek istiyorlar. Ancak haklı olarak beraber başlayacakları, startını birlikte verecekleri projelere odaklanıyorlar.”

HİZMET İHRACATININ ÖNEMİ

➔Artık hizmet ihracatını da daha fazla konuşmak gerektiğini belirten Nail Olpak transit ticaretten yeterince faydalanılmadığını belirterek bu konudaki potansiyeli şöyle anlattı:

➔ “Özellikle bizim ülkemize uğramayan transit ticaretten söz ediyorum. Emtia ticaretinde trilyon dolarlık bir piyasadan söz ediyoruz. İsviçre, Hollanda, Singapur ve Dubai buna en iyi örnek ülkeler olarak başı çekiyorlar. ➔Mesela Hollanda diyor ki; gel şirketini benim ülkemde kur, ben de sana vergi avantajı sunayım. ➔Dolayısıyla farklı ülkelerin birbirleriyle olan ticaretinin bölgedeki merkez ofislerine Türkiye olarak ev sahipliği yapmalıyız.

➔Müteahhitlerimiz, yurt dışından iş alırken yanlarında partnerlerinden birisi de müşavirlerimiz oluyor. Her şeyi müşavirlik firmaları dizayn ediyor.

➔Ticaret Bakanlığımız da kendilerini destekliyor, bu önemli. Buna ilaveten özel bir teşvik mekanizması daha oluşturup, firmalarının dünyada önde gelen bazı müşavirlik firmalarını satın almalarını sağlamalıyız diye düşünüyorum.

➔Çünkü bu yöntem, müteahhitlik yapan firmalarımızın önünü açar. Dünya boyutunda dev projelerin kapısını aralarız.

➔Bir İngiliz şirketi ile fizibilte yaptığınız sürede, bizim Türk müteahhitimiz işi bitirerek teslim etmiş oluyor. İnanılmaz hızlıyız ve kalite açısından hiçbir sorunumuz yok.

➔Ama bu firmalarımızın en büyük sorunu finansman. Türk müteahhitletimize, yurt dışındaki projelerinde finansman olarak destek olursak, adım adım çok ciddi yükseliş yakalayabiliriz.

➔Bugün Türk Eximbank uygun finansman desteği sunarsa, müteahhitlerimizin dünya çapında aldığı projelerin sayısı artacak, onlar o projelerin ürünlerini Türkiye’den götürecekler ve mal ihracatında yaşanan sıkışmışlığı da bir nebze aşmış olacağız. Çünkü artık belli bir yere geldik mal ihracatında. Buna eşik atlatacak bu tip hamleler yapmalıyız."

EXİMBANK’TAN 3 ÖNEMLİ ADIM

➔Eximbank'ın ihracatçılara önemli destekler verdiğini kaydeden DEİK Başkanı Nail Olpak şu bilgileri paylaştı:

➔"Günlük 300 milyon TL’ye inen bir reeskont kredisi tutarı vardı ve yeterli değildi. Yeni ekonomi yönetimiyle şu an 10 katına çıktı, daha da artırılacak.

➔İhracatçının reeskont oranıyla ilgili ciddi sıkıntısı vardı. Rakam olarak yüzde 36 ile ihracatçı reeskont kredisi kullanabilir duruma geldi. Bu çok önemli bir destek.

➔Kasım ayı itibariyle Türk Eximbank sadece teminat mektubuyla kredi vermeyi sonlandırdı. Bunun yerine herhangi bir ticari banka gibi, kredi vermek için şirketin finansallarına bakılıyor. İhracatçımız bu fırsatı ve avantajı mutlaka kullansın, bu çok önemli bir destek.

➔Katılım bankacılığı tarafında ise faiz hassasiyeti olan ihracatçılarımızın destek talepleri vardı. Artık bu sürece katılım bankaları dahil edildi. Bu da ihracatçılarımıza finansman desteği bakımından önemli bir adımdır."

QOSHE - Ticaretin önünde yükselen 4 duvar - Abdurrahman Yıldırım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ticaretin önünde yükselen 4 duvar

43 0
02.02.2024

Gazetecilerle bir araya gelerek 2024’ü ve geleceği değerlendiren Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak dünyada bloklaşmanın, artan korumacılığın, riske giren ticaret koridorlarının ve yükselen yeşil bariyerlerin dış ticaretin önüne aşılması gereken yeni duvarlar olarak çıktığını söyledi.

➔Tedarik zincirinin içinde kavram değişiklikleri olduğunu dile getiren DEİK Başkanı Nail Olpak "Lojistik, artık ulaşılabilirlik olarak önümüze çıktı. Bunun bir de nearshoring ve friendeshoring boyutu var. Tek kaynağa bağlı kalmak ise rekabette bizim kendi ayağımıza sıktığımız bir kurşun olarak karşımıza çıktı. Çip ve ayçiçek yağı krizinde başımıza gelenlerle bunu çok iyi öğrendik" diye konuştu.

YEŞİL BARİYERLE KARŞILAŞMAK

➔Avrupa özelinde takip edilen en önemli konunun AB Yeşil Mutabakatı ile Sınırda Karbon Düzenlemesi olduğunu belirten Nail Olpak şunları söyledi:

➔"Gündemimiz Yeşil Dönüşüm ve Yeşil Ekonomi. Hatta Dünya Bankası’nın gündeminde dahi bu başlıklar ön planda yüksek sesle konuşuluyor.

➔Esasında karşımızda yeni bir yeşil ekonomi tarifi var: Buna uymayanlar, sürece adapte olamayanlar yeşil bariyerle karşı karşıya kalacaklar.

➔Dolayısıyla Türk iş dünyası olarak en yüksek ihracatı gerçekleştirdiğimiz Avrupa bölgesi özelinde bu yeni sürece süratle hazırlanmamız lazım."

İHRACATIN YILDA 30-40 MİLYAR DOLAR ARTMASI ZOR

➔Küresel ticarette talep daralması nedeniyle Türkiye’nin ihracatını her yıl 30-40 milyar dolar artırması zor gözüktüğüne dikkat çeken DEİK Başkanı Nail Olpak açıklamalarını şöyle sürdürdü:

➔ "Ticaret duvarlarının ve bloklaşmaların yanında bir de yeni ticaret koridorlarını konuşuyoruz Ticaret duvarları iki türlü biçimde öne çıkıyor. Her yerde yeşil duvar veya bloklaşma var.

➔Bir de ticaret yolları ile koridorlar var. Örneğin Çin’in Kuşak ve Yol projesi var önümüzde. Orta Koridor önemliyken, Güney Koridor ile mesela Süveyş Kanalı sıkıntısı ortaya çıktı.

➔İş dünyamız açısından Orta Koridoru, AB Yeşil Mutabakatı kadar risk taşıyan bir alan olarak........

© Habertürk


Get it on Google Play