İnsanlığın demokrasi tarihinde ilk kez bu yıl dünya nüfusunun yarısı oy kullanacak, 60’ı aşkın ülkede 4 milyar seçmen sandık başı yapacak; muhtemelen 2048’e kadar böyle yoğun bir seçim yılı geçirilmeyecek, o tarih geldiğinde de siyasal manzara farklı olacak. Bu hesap sadece meclis ve başkanlık seçimleriyle referandumları kapsıyor, 31 Mart yerel seçimleri dahil değil.

Freedom House gibi düşünce kuruluşlarına göre, Afrika’daki darbelerden bazı ülkelerde budanan basın özgürlüğüne çok katmanlı nedenlerle demokrasi küresel çapta sağlığını kaybediyor olsa da meşruiyet hedefiyle seçimler yapılacak. 2024’ün en çarpıcı seçimi şüphesiz ABD’de, ihtiyarların rövanşı olacak. Bütün hukuki arızalara rağmen Trump, Cumhuriyetçilerin başkan adaylığını kazanacak gibi görünüyor.

Sadece dört yaş büyüğü Biden’a gelince; tek problemi savcı eliyle ve seçmen bilinciyle perçinlenmiş 81’lik yaşı değil, Gazze savaşında aşırı İsrail taraftarlığıyla Müslüman ve Arap seçmenleri oylarını esirgeyecek raddede kızdırmış olması veya “Kamala adında bir bagaj”ı ve hatta Cumhuriyetçi trollerin tezgahladığı Taylor Swift komplosu da değil. Venezuela’da bu yılki başkanlık seçimine de bağlı Biden’ın kaderi. Venezuela lideri Maduro’nun “göçmen kartını” nasıl kullanacağına bağlı.

Kaçak göçmen krizi ABD seçim kampanyasında can alıcı önemde. Biden döneminde göçmen sayısı ikiye katlandı. Venezuela’da rejimin göçü kontrol altında tutması için Biden’ın da Maduro’yu hoş tutması şart. Venezuela nüfusunun dörtte biri, sekiz milyon insan yıllar içinde ülkeyi terk etti. Sadece geçen yılki göçmen sayısı 500 bin; Kolombiya-Panama arası cangılları ve Meksika üzerinden Rio Grande nehrini aşarak Teksas sınırına kapağı attılar. Cumhuriyetçilerin yönetimindeki Teksas ise binlercesini otobüslere doldurarak, New York gibi Demokratların yönetimindeki kentlere bıraktı. Mesaj açıktı: Biden yönetiminde sınırlar ardına kadar açık!

Biden göç krizini bertaraf etmek için dört ay önce Venezuela ile uzlaştı; serbest ve adil seçim güvencesi karşılığında Venezuela’nın altın, gaz ve petrolüne ambargoyu kaldırdı. Maduro ile muhalefetin Barbados’ta vardığı anlaşmanın neticesiydi.

Ancak işler Biden’ın umduğu gibi yürümedi.

MUHALEFETİN ORTAK ADAYI İPTAL

Venezuelalılar gerçi bu yıl sandığa gidecek ama tarihini henüz bilmiyorlar; hatta seçimin yapılıp yapılmacağını da… Yapıldığı takdirde, üçüncü döneme hazırlanan kendine sosyalist Maduro dışında kimler aday olacak, onu da bilmiyorlar. Şimdilik görünen rakip yok. Çünkü sağ muhalefetin ortak adayı Maria Corina Machado’ya Yüksek Mahkeme’den siyasi yasak geldi; Maduro’nun tam otoritesi altındaki yargı, kadının vekillik dönemindeki bir takım mali usulsüzlükleri gerekçe göstererek 15 yıl siyasetten men etti. Karar sonrası Maduro “Venezuela’da kurumlar işliyor. ABD imparatorluğunun şantajlarına karşı hukukun üstünlüğünü gösterdik” diyerek övündü.

Halk desteği güçlü Machado, Amerikan medya ve siyasetiye flört halindeydi; Kongre üyeleriyle bir video konferans sonrası, hükümet medyasının deyişiyle sokaklarda “Bolivar öfkesi” patlamıştı. Paramiliter gruplar Machado’nun konvoyuna taşlarla saldırmış, yaralananlar olmuş, araçların camları kırılmıştı. Machado zarar görmedi ama yargıdan men kararı gecikmedi. Daha önce de ekibinden tutuklananlar olmuştu.

Machado’ya yasakla birlikte adil seçim anlaşması bozulmuş oldu. Böylece Biden birkaç açıdan çıkmaza girdi. ABD’ye göre Maduro’nun altı yıl daha başta kalması büyük kitle göçlerine kapıyı aralayacak, kampanyada Trump’ın kaçak göçmen kozunu oynaması kaçınılmaz olacak.

Diğer yanda, anlaşma bozulduğuna göre ABD’nin yaptırımları tazelemesi gerekiyor. Ancak göç kartı nedeniyle Maduro’ya sertleşemiyor; sadece altın sektörüne yeniden yaptırım getiriyor, gaz ve petrolle ilgili kararını nisan ayına bırakıyor. Machado’ya adaylık yolu açılırsa petrol ihraç izni yenilenecek.

Fakat el üstünlüğü Maduro’da. ABD Yönetimi petrol yaptırımı uygulamadığı takdirde hem zayıf görünecek, hem de Venezuela’nın demokrasisinden çok petrolüyle ilgilendiği için eleştiriye uğrayacak. Maduro bir süredir, kaçak göçmenlerin ABD’den hava yoluyla geri gönderilmesine izin veriyordu. Topyekûn yaptırımlara gidildiği takdirde işbirliği yapması ihtimali sıfır.

Bu arada Trump sadece göç kozunu kullansa yine iyi; avukatları Marina Corina Machado vakasıyla ABD yargısının bazı eyaletlerde Trump’ın adaylığını engelleme girişimleri arasında paralellik kuruyorlar.

TİKTOK DEDESİ JOE

Joe Biden’ın Maduro problemi siyaset ve diplomasi koridorlarında kısıtlı kalıyor, kamuoyu önünde esas mesele malum yaşı.

Sadece yaşlı olmakla kalsa iyi; zinde ve eğlenceli görünüp gençlerin oyunu çekmek için Biden-Harris takımı olarak TikTok hesabı açılması maskaralık tehlikesini barındırıyor. “Lol hey guys” diye ortama girmesi alayla karşılanıyor. Kendi sarsaklıklarıyla dalga geçecek kadar kalender adam mesajı iletilmek isteniyor ama hesaptan paylaşılan videolar “cringe” bulunuyor – kızım da sabah akşam kullandığı için kavrama çok alıştım, Türkçeleştiremiyorum. Biden’ın TikTok avatarı gözleri lazerli fotoğrafı. Şu Çinli illüstratörün Biden’ı kötülüklerin efendisi olarak çizdiği, Cumhuriyetçiler arasında “Dark Brandon” diye viral olup sonra da Beyaz Saray’ın (aynı Bay Kemal fenomeni gibi) olumlu yönde üstlendiği tipleme; X’te de paylaştığı şu hali.

Just like we drew it up. pic.twitter.com/9NBvc5nVZE

Yetişkinlerin sorunu ise ilk kıvılcımı Trump’ın çaktığı üzere TikTok’un Çin şirketi ByteDance sahipliğinde olduğu için ulusal güvenlik açısından sakıncalı bulunması. Bu yöndeki eleştirilere karşılık kampanya yönetimi cihazlarda gelişmiş güvenlik önlemleri aldıklarını söylüyor.

Önceleri yaşı konusunda Biden’ın fazla üstüne gidildiğini düşünüyordum. Hele Biden’ın başkan yardımcılığı döneminde Beyaz Saray’dan çıkardığı belgelere dair soruşturmayı yürüten ve sonunda suç isnadında bulunmayan özel savcı Robert Hur’ın 388 sayfalık raporunda “Oğlu Beau’nun öldüğü tarihi bile hatırlamıyor” notu çok acımasızdı. Biden “Ne cüretle” diye öfkeyle çıkışırken yerden göğe haklıydı. Özel savcıyı Adalet Bakanı Merrick Garland görevlendirmişti ama Cumhuriyetçiler yararına çalışmakla suçlandı.

Biden’a genç oylar bakımından en faydalı hareket Taylor Swift’in destek açıklaması olabilir ama bir süredir tavan yapan komplo teorileri yüzünden zora girdi.

Swift, Trump’ın LGBTI+ politikalarına karşı tavır alıp sonra 2020 seçiminde Biden’ı desteklediği için zaten sağcıların hedef tahtasındaydı, Kansas City Chiefs’in yıldızı Travis Kelce ile sevgili olunca ve hele takım geçen pazar NFL şampiyonu olunca komplo teorisi tam yerine oturdu: Swift-Kelce beraberliği Trump’ın önünü kesmek için Pentagon tarafından tezgahlanmış bir psikolojik operasyondu. İkisi birlikte yakında Z kuşağının oylarını Biden’a doğru harekete geçireceklerdi. Şarkı sözlerinden çıkarılan abuk subuk anlamlar bu komplo teorisinin içini dolduruyordu.

Geçen ay New York Times’ın yazdığına göre Biden kampanyası Taylor Swift’in desteğini dört gözle bekliyordu. Trump destekçileri buna sert tepki göstermiş, “sakın yapma” sesleri yükselmişti. Şimdi Super Bowl ertesi komplo paranoyası öyle gülünç boyuta ulaştı ki, bazı yorumculara göre sağ cephe “Amerika’nın en büyük, en başarılı pop figürünü Biden’a destek açıklamaktan alıkoymak için” komplo teorilerini iyice pişirip abartmaya başladı.

32 YIL ÖNCEKİ CLINTON BİLE DAHA GENÇ

Biden’ın yaşıyla bağlantılı diğer problem Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in reytingi düşük pozisyonu. Başkan yardımcıları malum dekoratif rol üstleniyor. Ta 19’uncu Yüzyılda Kongre üyesi Daniel Webster’a bu görev teklif edilince “Ölmeden tabuta girmeye niyetim yok” oluyor cevabı. Bugün de değişen bir şey yok. Başkan yardımcıları sadece patron ölünce önem kazanıyor veya farklı kesimlerden oy toplamaya da yarıyorlar. Harris de o niyetle seçilmişti; görevdeki hem ilk kadın, hem de siyah ve Asya kökenli kadındı. Ancak halk arasında sevilemedi. Demokrat cephede şu yönleriyle eleştiriliyor: Kimliğiyle müsemma bir dava edinemedi, kendi hatalarını astlarına yıktığı için kaliteli çalışanları yanında tutamadı ve duygusallığından ötürü medyayla takışıp durdu. Dolayısıyla güven uyandırmıyor.

Biden ağır hastalandığı veya öldüğü takdirde yönetecek kişinin Harris olması Cumhuriyetçilerin diline de pelesenk. Mesela Cumhuriyetci başkan aday adayı Nikki Halley “Biden’ın zaferi Harris’e başkanlık yoludur” diyor. Her şeye rağmen Harris’in değiştirilmesine ihtimal verilmiyor, çünkü zafiyet veya daha kötüsü panik işareti olarak algılanabilir. Dahası Biden, ilk siyah kadın başkan yardımcısından vazgeçtiğini nasıl açıklayabilir.

Kamala Harris geçenlerde Wall Street Journal’a verdiği söyleşide, Biden’ın yaşıyla ilgili seçmen kaygılarını gidermek için “Başkanlık görevine hazırım, hiç şüphe yok” dedi. Sosyal medyada “Yok, bir de olmasaydın. Onun için seçildin” cevapları kaçınılmaz oldu.

Aslında Harris’e yüklenmek Biden’ın ihtirasını gözlerden kaçırıyor, başkan adayları arasında eşi benzeri görülmedi. Bundan 32 yıl önce başkan seçilen Bill Clinton bile hâlâ daha genç, 77 yaşında.

QOSHE - Venezuela'da Maria Corina vakası ve ABD seçiminin kaderi - Ayşe Özek Karasu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Venezuela'da Maria Corina vakası ve ABD seçiminin kaderi

11 0
14.02.2024

İnsanlığın demokrasi tarihinde ilk kez bu yıl dünya nüfusunun yarısı oy kullanacak, 60’ı aşkın ülkede 4 milyar seçmen sandık başı yapacak; muhtemelen 2048’e kadar böyle yoğun bir seçim yılı geçirilmeyecek, o tarih geldiğinde de siyasal manzara farklı olacak. Bu hesap sadece meclis ve başkanlık seçimleriyle referandumları kapsıyor, 31 Mart yerel seçimleri dahil değil.

Freedom House gibi düşünce kuruluşlarına göre, Afrika’daki darbelerden bazı ülkelerde budanan basın özgürlüğüne çok katmanlı nedenlerle demokrasi küresel çapta sağlığını kaybediyor olsa da meşruiyet hedefiyle seçimler yapılacak. 2024’ün en çarpıcı seçimi şüphesiz ABD’de, ihtiyarların rövanşı olacak. Bütün hukuki arızalara rağmen Trump, Cumhuriyetçilerin başkan adaylığını kazanacak gibi görünüyor.

Sadece dört yaş büyüğü Biden’a gelince; tek problemi savcı eliyle ve seçmen bilinciyle perçinlenmiş 81’lik yaşı değil, Gazze savaşında aşırı İsrail taraftarlığıyla Müslüman ve Arap seçmenleri oylarını esirgeyecek raddede kızdırmış olması veya “Kamala adında bir bagaj”ı ve hatta Cumhuriyetçi trollerin tezgahladığı Taylor Swift komplosu da değil. Venezuela’da bu yılki başkanlık seçimine de bağlı Biden’ın kaderi. Venezuela lideri Maduro’nun “göçmen kartını” nasıl kullanacağına bağlı.

Kaçak göçmen krizi ABD seçim kampanyasında can alıcı önemde. Biden döneminde göçmen sayısı ikiye katlandı. Venezuela’da rejimin göçü kontrol altında tutması için Biden’ın da Maduro’yu hoş tutması şart. Venezuela nüfusunun dörtte biri, sekiz milyon insan yıllar içinde ülkeyi terk etti. Sadece geçen yılki göçmen sayısı 500 bin; Kolombiya-Panama arası cangılları ve Meksika üzerinden Rio Grande nehrini aşarak Teksas sınırına kapağı attılar. Cumhuriyetçilerin yönetimindeki Teksas ise binlercesini otobüslere doldurarak, New York gibi Demokratların yönetimindeki kentlere bıraktı. Mesaj açıktı: Biden yönetiminde sınırlar ardına kadar açık!

Biden göç krizini bertaraf etmek için dört ay önce Venezuela ile uzlaştı; serbest ve adil seçim güvencesi karşılığında Venezuela’nın altın, gaz ve petrolüne ambargoyu kaldırdı. Maduro ile muhalefetin Barbados’ta vardığı anlaşmanın neticesiydi.

Ancak işler Biden’ın umduğu gibi yürümedi.

MUHALEFETİN ORTAK ADAYI İPTAL

Venezuelalılar gerçi bu yıl sandığa gidecek ama tarihini henüz bilmiyorlar; hatta seçimin yapılıp yapılmacağını da… Yapıldığı takdirde, üçüncü döneme hazırlanan kendine sosyalist Maduro dışında kimler aday olacak, onu da bilmiyorlar. Şimdilik görünen rakip yok. Çünkü sağ muhalefetin ortak adayı Maria Corina Machado’ya Yüksek Mahkeme’den siyasi yasak geldi; Maduro’nun tam otoritesi altındaki yargı, kadının vekillik dönemindeki bir takım mali usulsüzlükleri gerekçe göstererek 15 yıl siyasetten men etti. Karar sonrası Maduro “Venezuela’da kurumlar işliyor. ABD imparatorluğunun şantajlarına karşı hukukun üstünlüğünü gösterdik” diyerek övündü.

Halk desteği güçlü Machado, Amerikan medya ve siyasetiye flört halindeydi; Kongre üyeleriyle bir video konferans sonrası, hükümet medyasının deyişiyle sokaklarda “Bolivar öfkesi”........

© Habertürk


Get it on Google Play