İlkokul mezunu, beş kız çocuğu dünyaya getirmiş, kendi ayakları üzerinde durmuş, her zorluğun üstesinden gelmiş, evini, eşini, çocuklarını ihmal etmemiş, hiçbir koşulda ailesine arkasını dönmemiş, kız çocuklarını da kendi ayakları üzerinde durması için yetiştirmiş, okutmuş, büyütmüş bir Cumhuriyet kadınının beşinci kızı ve bu ülkede tüm zorlukları aşarak güçlü durmaya çalışan bir kadın olarak.
-Beni yaralayan, üzen, kıran, döken.
-İşimi kaybetmem için uğraşan.
-Yok olmamı isteyen.
-Başarısız olmam için dört gözle gözleyen.
-Aşk acısı çektiren, canımı acıtan, ruhumu inciten, yaralayan, kalbimi kıran, bana inanmayan, bana güvenmeyen.
-Ekmek paramla oynayan.
-Arkamdan iş çeviren, kötüleyen, dedikodumu yapan.
-Yapmadığım şeyleri yapmışım, söylemediğim sözleri söylemişim gibi gösteren.
-Hakkımda olmayan şeyler uyduran.
Herkese sonsuz teşekkür ederim.
Çünkü bugün olan beni yarattınız. Daha güçlü dayanma gücü verdiniz. Sayenizde bir savaşçı yarattınız. Düştüğü yerden kalkan, yeniden küllerinden doğan bir savaşçı!!! Her seferinde "Tökezledin kızım. Hatta biraz daha fazlasını yaşadın yerin dibine girdin, hatta daha da fazlası oldu bir bataklığın içine gömüldün ama yılmadın, bak yeniden oradan çıktın" dedirttiniz.
Kendimle gurur duymamı sağladığınız. Aileme, ülkeme, vatanıma, dostlarıma, arkadaşlarıma, gerçek dostlarıma, beni tanıyan, güvenen, insanlara karşı beni mahcup etmediniz. Çünkü daha daha güçlendirdiniz.
Teşekkür ederim.
Evet belki "Nasıl oluyor da, bu kadın yıkılmıyor, hiç bitmiyor" dediğiniz noktada küçük bir detayı da maalesef unuttunuz; Evet kolay yıkamadınız çünkü güçlü bir vicdana sahip olduğumu unuttunuz. Unutma, güçlü olanı yenebilirsin belki ama vicdanı rahat olanı asla yenemezsin.
***
Ben de özellikle bugün
Vicdanı rahat olan, asla yenilmeyen, eğilmeyen, bükülmeyen, karakterinden ödün vermeyen, kararlarından, kendi doğrularından dönmeyen, üreten, kendi ayakları üzerinde duran, ne istediğini bilen, istemediğine razı olmayan, kim olduğunu başkalarının karar vermesine izin vermeyen, ait olmadığı yerde durmayan, hayata renk katan, gittiği yere anlam kazandıran, evreni güzelleştiren, yolundan dönmeyen, ait olmadığı yerde durmayan, sevilmediği, ilgi görmediği bir adamdan gidebilen, her koşulda yeniden gücünü bulan, kendi hikayesini yazan, peşinden koşan, küllerinden her daim doğmayı başaran, kendi hemcinslerine destek olan, saygı gösteren, açıklarını kapatan, Atatürk'ün izinden dönmeyen tüm kadınların Kadınlar Günü'nü kutluyorum.
***
Fakat, lakin, ama
-Kendi hemcinsini korumayan, kollamayan, açığını arayan.
-Arkasından korkunç pis dedikodular yapan, işinden eden.
-Başka bir kadını çekemeyen, kıskanan.
-Hem cinsinin işini, kocasını, sevgilisini elinden alan.
-Hemcinsinin tüm açıklarını kocasına, sevgilisine anlatan.
-Hemcinsini karalayan, kötüleyen.
Kadınların gününü kutlamıyor, desteklemiyor ve onlara asla saygı duymuyorum.
***
Şöyle ki!!!
Hayatım boyunca hiçbir kadın arkadaşımı satmadım, onu bir başkasının ağzına meze yapmadım, olmadığı şeyleri göstermedim, söylemedim, söylemediği sözleri söylemişim gibi dile getirmedim, başkasına da izin vermedim.
O yüzden de vicdanım aşırı rahat.
Özellikle bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde bu tarz konulara değinmek istememin sebebi; son yıllarda kadınların kadını resmen al aşağı çekmeye çalışmasındandır.
Çoğu zaman bazı kadınların, yaptığı hareketleri, söylemediği sözleri tasvip etmesem de, desteklemesem bile bunu kimseye belli etmeden her koşulda tüm kadın arkadaşlarımın yanında durdum, durmaya çalıştım.
Tüm memlekete rezil olduğu anlarda bile bir savaşçı gibi "Ben senin yanındayım" diyebildim. Fakat bugün şunu çok net anlıyorum ki, "Hayır!!!" Maalesef bazı kadınlar ne saygıdan, ne sevgiden anlıyor. Onları bazı şeyleri anlamaları için bazı zamanlarda kendi haline bırakmak gerek. Belki o zaman saygıyı da, sevgiyi de, vicdanı da, kendi hemcinslerini korumaları, kollamaları gerektiğini de anlayacaklar. Bir kadın kendine yapılmasını istemediği bir başkasına yapmadığı zaman güzelleşecek dünya.
Yıllardır yazıyorum yine yazacağım.
Kadının kadını desteklemediği, korumadığı, inanmadığı noktada yokum.
Bence sizler de olmayın.
***
Ve bugüne dileğim
-Öldürülmeyen.
-Şiddet, taciz ve tecavüze uğramayan.
-Savaşta, depremde yuvalarını, çocuklarını kaybetmeyen.
-Yaralanmayan, canlarının acımadığı.
-Mutlu aileler, yuvalar kuran, mutlu çocuklar dünyaya getirebilen, yeşertebilen.
-Enerjileri ile dünyayı kavuran kadınların mutlu olduğu bir dünyada yaşamak.
İşte o zaman hakkıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olacak ve kutlanacak.
Ve kadınlar değişirse dünya güzelleşir.
ve kadınlar el ele verirse bizi kimse yıkamaz.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
visit website
