En son senaryosunu Ayça Üzüm'ün kaleme aldığı Demet Evgar, Buğra Gülsoy, Mehmet Yılmaz Ak, Hatice Aslan, Ecem Özkaya, Füsun Demirel gibi oyuncuların yer aldığı Show TV'de yayın hayatına başlayan ve yarın da üçüncü bölümü yayınlanacak "Bahar"dan bahsetmiştim. Dizi ilk bölümü ile dikkatleri üzerine çekti ve konuşulmaya devam ediyor.

Çünkü konu tam da ilişkilerin kanayan yarasına parmak basıyor...

O yazı sonrasında ciddi bir geri dönüş aldım. Direkt söylüyorum kadınlar aşırı dertli... Erkekler onlardan daha da dertli. Ben çiftler arasına girmem, girmeyi de uygun görmem. O yüzden ne haliniz varsa görün diyerek "Bahar"ı izlemeye devam edelim diyorum. Keza Demet Evgar ve tüm oyuncular döktürüyor.

İlk yazımda "Bahar"ı anlatırken öyle bir kaptırmışım ki, kendimi kadın-erkek-hastalık-terk etme-korkma-kaçma-sorumluluk almama duygularından oyunculukları es geçmişim.

Yazıyı kendim de yayınlandıktan sonra okuyunca ciddi bir eksiklik hissettim. Ve okuyucularım da "Demet Evgar'ın oyunculuğu nasıl ama?" deyince daha da bir fark ettim. Evlendi, anne oldu ve Demet Evgar setlere öyle bir döndü ki, pir döndü. O nasıl bir oyunculuk arkadaş. Önünde saygıyla eğiliyorum Demeeeet.

Demet Evgar'ı değil Bahar diye bir kadının öyküsünü izliyorum.

-O anı yaşıyor, yaşatıyor.

-Duyguyu aşırı veriyor.

-Mutluluğunu da, mutsuzluğunu da, sessizliğini de konuşturuyor.

Kısacası çok iyi, çok. Oyunculuk dersi veriyor adeta.

Fakat dizinin diğer oyuncuları da gerçekten çok başarılı.

Buğra Gülsoy oyunculuğunu izlemeyi seven biri olarak direk söyleyebilirim ki, şahane bir uyum yakalamış Demet ile. İkilinin sahnelerinde aşırı mutlu hissediyorum.

Mehmet Yılmaz Ak'ı en son savcı rolünde izlemiştik. Bir anda doktor olarak karşımıza çıktı, hiç yadırgamadım. Oysa ki, savcı rolü üzerine yapışır diye düşünüyordum, fakat yanılmışım. Bir anda sevimsiz, gaddar, çapkın, annesinin sözünden çıkamayan bir koca rolünü nasıl da üzerine giydirmiş helal.

Hele kayınvalide yok mu ah o kayınvalide ah Hatice Aslan ne yalan söyleyeyim ilk bölümden kendinden soğuttu. Çünkü kadın resmen rolüne girmiş. İşte gerçek oyunculuk bu.

Kısacası ekip şahane. Bahar alır, götürür, yürür benden söylemesi.

***

Temel sorun kadın

Dizide de fark ettiğimiz üzere asıl sorun "Kadın"ların kazanma savaşı... Bu topraklardaki kadınların ciddi sıkıntıları var derinlerde yatan ve bunu da erkekler üzerinde yine bir başka kadına acı çektirerek gösteriyor. Erkeklerin bu hallerinin asıl nedeninin yıllardır kadın olduğunu söyler ve yazarım.

Ciğerini vermeyen kocanın annesi, sevgilisi.. Yine ciğerini vermeyen yeğeninin eşi kadın yönlendiriyor erkeği.

Bir anne oğlunun istemediği bir kadını sevdiğini öğrendiğinde kocasına sürekli "Duydun mu oğlun kime aşık olmuş, eksik etek o kız olmaz, o kadın bilmem ne, o kadın daha önce boşanmış iki çocuğu var. Ölsem oğluma almam" diye diye kocasını işleye işleye bir canavara dönüştüren de bir kadın. İstediğini pek de güzel allar, pullar kadın. İstemediğini yerin dibine sokar. Baba istemese bile o gelini alan da kadın. Diye uzayıp giden bir sürü şey yazabilirim. Fakat bu tarz dizileri izleyen kadın zaten bunları çok net görüyor, biliyor.

Ben de diyorum ki, hanımlar... Birbirinizi koruyun kollayın. Hemcinslerinizi ziyan etmeyin..

Fakat son yıllarda yazılarımı okuyanlar zannediyorlar ki, bu lafları birilerine gönderme olsun diye yazıyorum. Beni tanıyıp yıllardır yazılarımı okuyanlar çok iyi biliyor düşüncelerimi. Kadının hakkını yedirmem ama kadınların yaptıklarını da gayet net yazarım.

Kadınlar maalesef erkekler üzerinde kurdukları baskı ile onları bu hale getiriyor. E bir de erkeğin kendi beyin yapılarına bu baskı eklenince ortaya korkunç bir manzara çıkıyor... Erkeklerin yaptıkları da yanlarına kar kalıyor.

İşte erkek okuyucularımdan da buna benzer tepkiler aldım. Kadınların oyunlarını çok net görebilen ve onların yemlerine düşmeyen erkeklerden.

-Bu baskılara boyun eğmeyen erke sevdiği kadını koruyup kollar.

-Yine bu tarz bir erkek eşine, sevdiğine asla söz ettirmez arkasında durur.

-Ciğerini değil ömrünü verir bu erkekler.

İşte onlara selam olsun.

***

Erkek isterse

Yıllarca böyle yazdıkça bazı kadın okuyucularım; "Sen aslında kadın düşmanısın" diye de eleştirdi. Fakat ben kadın düşmanı değil, kadının kadına şiddetini görebilen ve bu oyuna gelmemeleri için erkekleri uyaran biriyim. Çünkü erkek bu oyuna gelmezse, bu kadınlarda bunları yapamayacak.

Oyuna gelmeyen erkekler de var bu dünyada. Öyle güzel ilişkilerini yönetiyorlar ki, kimsenin de ağzına laf düşmüyor. Ben sadece erkeklerin bu zaafından yararlanan kadınların düşmanıyım evet. Sevmiyorum böyle kadınları. Sırf kendi istiyor, kendi egosu yüzünden bir başka kadını istemeyen kadın kocasına ya da sevgilisine "Onunla görüşmeyeceksin bir daha" diye baskı kurup gerekirse tüm aileyi dağıtmaya göze alıyor.

Düşünün tek bir kadın bir sürü insanın kararlarına hükmetmek istiyor. Ve bunu da yapan var. Yine Show TV'nin reyting rekorları kıran dizisi "Kızılcık Şerbeti"nin meşhur karakteri Pembe buna en canlı örnektir.

Kadın istediğini yaptırdığı sürece mutlu. Bazı kadınlar için üzgünüm ama erkekler de bir oyunun parçası...

QOSHE - Demet Evgar oyunculuğu diye bir gerçek var - Esin Övet
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Demet Evgar oyunculuğu diye bir gerçek var

60 0
26.02.2024

En son senaryosunu Ayça Üzüm'ün kaleme aldığı Demet Evgar, Buğra Gülsoy, Mehmet Yılmaz Ak, Hatice Aslan, Ecem Özkaya, Füsun Demirel gibi oyuncuların yer aldığı Show TV'de yayın hayatına başlayan ve yarın da üçüncü bölümü yayınlanacak "Bahar"dan bahsetmiştim. Dizi ilk bölümü ile dikkatleri üzerine çekti ve konuşulmaya devam ediyor.

Çünkü konu tam da ilişkilerin kanayan yarasına parmak basıyor...

O yazı sonrasında ciddi bir geri dönüş aldım. Direkt söylüyorum kadınlar aşırı dertli... Erkekler onlardan daha da dertli. Ben çiftler arasına girmem, girmeyi de uygun görmem. O yüzden ne haliniz varsa görün diyerek "Bahar"ı izlemeye devam edelim diyorum. Keza Demet Evgar ve tüm oyuncular döktürüyor.

İlk yazımda "Bahar"ı anlatırken öyle bir kaptırmışım ki, kendimi kadın-erkek-hastalık-terk etme-korkma-kaçma-sorumluluk almama duygularından oyunculukları es geçmişim.

Yazıyı kendim de yayınlandıktan sonra okuyunca ciddi bir eksiklik hissettim. Ve okuyucularım da "Demet Evgar'ın oyunculuğu nasıl ama?" deyince daha da bir fark ettim. Evlendi, anne oldu ve Demet Evgar setlere öyle bir döndü ki, pir döndü. O nasıl bir oyunculuk arkadaş. Önünde saygıyla eğiliyorum Demeeeet.

Demet Evgar'ı değil Bahar diye bir kadının öyküsünü izliyorum.

-O anı yaşıyor, yaşatıyor.

-Duyguyu aşırı veriyor.

-Mutluluğunu da, mutsuzluğunu da, sessizliğini de konuşturuyor.

Kısacası çok iyi, çok. Oyunculuk dersi veriyor adeta.

Fakat dizinin diğer oyuncuları da gerçekten çok başarılı.

Buğra Gülsoy oyunculuğunu izlemeyi seven biri olarak direk söyleyebilirim ki, şahane bir uyum yakalamış Demet ile. İkilinin sahnelerinde aşırı mutlu hissediyorum.

Mehmet Yılmaz Ak'ı en son savcı rolünde izlemiştik. Bir anda doktor olarak........

© Habertürk


Get it on Google Play