Mevzumuz çok uzun zamandır konuştuğumuz, merak ettiğimiz, tartıştığımız, sürekli masaya yatırdığımız "Kızılcık Şerbeti" yani sosyal hayatın tabiri ile "Kızılcık Şerbo". Show TV'nin vazgeçilmez Şerbosu yayınlandığı 53'üncü haftaki bölümü ile de reyting rekorları kırdı.
Üstelik dizide en önemli karakterin değişikliği yaptığı hafta. Yani Kızılcık Şerbo'nun meşhur Apo'sunu canlandıran Settar Tanrıöğen'in rahatsızlığı sebebi ile diziye veda edip yerine Ahmet Mümtaz Taylan'ın geçtiği gün yine en çok "Kızılcık Şerbo" izlendi.
Bu değişiklik duyurulduğu andan itibaren izleyici meraktaydı ve "Nasıl olacak acaba?" düşüncesi ile zaten ekran başına geçecekti. Ancak sadece bu değişiklik konuşulmadı. Bu hafta da "Kızılcık Şerbo" değindiği konularla yine tartışma konularını masaya yatırdı.
Bu hafta;
1-Evli erkeklerle birlikte olan kadınların ve tabii evli olduğunu söylemeyip kadınları kandıran erkeklerin durumu inceden inceye işlendi. Çok doğru mesajlar verildi.
2-Nursema ve Umut evliliğindeki çatlakta ise erkeklerin kendilerini çok çabuk toparlayamadığı ama kadınların hayata dört elle sarıldığı anlatıldı.
3-İnsanların türbanlı, türbansız diye şekilciliği...
4-Erkeklerin kendilerinden küçük yaşta kadınlarla birlikte olmasının normal karşılandığı fakat kadınların kendilerinden yaşça küçük erkeklerle birlikte olmasının neden garip karşılandığı...
4-Infulencerların bir paylaşım için ne kadar paralar kazandığı ve kendilerini dünyanın starı olarak gösterdikleri detaylara kadar hepsi işlendi.
Daha ne olsun.
"Kızılcık Şerbeti"nde her hafta aslında izlemeyi bilene mesajlar öyle inceden inceden, öyle güzel veriliyor ki, bu bile izleme sebebi.
***
Ahmet Mümtaz Taylan
Tabii gönül isterdi ki, bir izleyici olarak Settar Tanrıöğen ile devam etsin "Kızılcık Şerbeti" fakat her şeyden önce sağlık önemli..
Şimdi diyeceksiniz ki, "Hayırdır Ahmet Mümtaz Taylan'ı beğenmedin mi?"
Tam aksine.
Bayıldım bir kere aşırı doğru bir karar. Bir başkası olmazdı, hatta "Settar Bey yerine en başta Ahmet Bey bile olabilirmiş" dedirtti şahsen bana. O kadar cuk oturmuş. Öyle bir giriş yaptı ki, sanki en baştan beri Pembe'nin yanında, ailesiyle o evin salonunda o koltukta oturuyormuş gibi bir duygu verdi. Hiç yabancılık çekmedim..
Ancak izleyici olarak Settar Tanrıöğren'in canlandırdığı Apo'yu da aramadım değil. Alıştığımız bir karakter ile ekranlarda boy göstermesi bile şahane performanstı. Keza bundan önce kendisini hep farklı rollerde izlemiştik. Bunu da bize yaşattığı için teşekkürler ve acil şifalar...
***
Çocukları da uzak tutmak gerek
Bir kadın arkadaşım, "Benim kız akşam bütün dizeleri izliyor. Kaç kez psikoloğa götürdüm ama nafile" dedi. Ben de kızının küçük olduğunu bildiğimden, "Senin kız kaç yaşındaydı küçük değil mi?" dedim. Arkadaşım "8 yaşında ama asla vazgeçirmiyorum" dedi.
Sizi bilmem ama daha bilinci tam oturmamış küçük çocukların dizi değil gündüz kuşaklarını bile izlemesi doğru değil.
Ne olursa olsun orada yaşanan olayları, konuşmaları çözecek yaşta değil 8 yaşındaki bir bilinç. Ki küçük bebeklerin, çocukların bile bu konuşmaları duyması, bunlara şahit olması doğru değil gibi geliyor bana..
Çoğu şeyi biz büyükler bile çözemiyorsak, çocukların bazı şeyleri anlaması mümkün olamayabilir. Ki anlayamayıp bambaşka şekilde yorumlayabilirler.
Kızılcık Şerbo'nun Apo'su….
61
0
03.03.2024
Mevzumuz çok uzun zamandır konuştuğumuz, merak ettiğimiz, tartıştığımız, sürekli masaya yatırdığımız "Kızılcık Şerbeti" yani sosyal hayatın tabiri ile "Kızılcık Şerbo". Show TV'nin vazgeçilmez Şerbosu yayınlandığı 53'üncü haftaki bölümü ile de reyting rekorları kırdı.
Üstelik dizide en önemli karakterin değişikliği yaptığı hafta. Yani Kızılcık Şerbo'nun meşhur Apo'sunu canlandıran Settar Tanrıöğen'in rahatsızlığı sebebi ile diziye veda edip yerine Ahmet Mümtaz Taylan'ın geçtiği gün yine en çok "Kızılcık Şerbo" izlendi.
Bu değişiklik duyurulduğu andan itibaren izleyici meraktaydı ve "Nasıl olacak acaba?" düşüncesi ile zaten ekran başına geçecekti. Ancak sadece bu değişiklik konuşulmadı. Bu hafta da "Kızılcık Şerbo" değindiği konularla yine tartışma konularını masaya yatırdı.
Bu hafta;
1-Evli erkeklerle birlikte olan kadınların ve tabii evli olduğunu söylemeyip kadınları kandıran erkeklerin durumu inceden inceye işlendi. Çok doğru mesajlar verildi.
2-Nursema ve Umut evliliğindeki çatlakta ise erkeklerin kendilerini çok çabuk toparlayamadığı ama kadınların hayata dört elle sarıldığı........
© Habertürk
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Ali Fathollah-Nejad
Rami G Khouri
Nikkei Editorial
