Belçim Bilgin'e sormuşlar; pardon pardon BE'ye sormuşlar. (Malum kendisine yeni bir isim ekledi Belçim Bilgin, "Be de gitsin" diyor.)

Neyse Be Hanım'a "Evlilik teklifi eder misiniz?" diye sorulmuş. O da; "Eğer hissedersem tabii ki ederim. Bu işin kadını, erkeği yok. Hissetmekle ilgili. O güveni veren ilişkilerde bence taraflardan birisi edebilir" demiş.

Tek taşını kendi alan kadınların olduğu dünyada kadın neden evlilik teklif etmesin ki!!! Tek sorun kuru kuru bir evlilik teklifi mi yani. Benim etrafımda tanıdığım ne kadar çok kendi ayakları üzerinde duran, güçlü kadın varsa hepsi tek taşını kendi almış hayatlarının bir döneminde. Evlilik teklifi falan beklemeden canları istemiş almış. Daha sonra evlilik teklif edilirken karşı taraftan alınmış elbet ama sonuçta hayatlarında kendilerinin de aldığı dönem var.

Kadınların çoğu, klasik duygulardan sıyrılmış anlayacağınız. Eğer isterse evlilik teklif de eder, düğünü, derneği de yapar, evini de kurar. Mis gibi yaşar gider...

Erkeklerin bir kadını seçtiğine inanıldığı dünyada aslında bazı toplumlarda kadın erkeği seçiyor. Düğüne, derneğe, nişana karar veriyor. Ama erkek veriyormuş gibi gösteriyor. Buna da akıllı kadın deniyor.

Evet akıllı olabilirler ama, bazıları da gerçekten evlenmiş olmak için evleniyor. Evliliğin ne olursa olsun böyle bir şey olmadığını düşünüyorum.

Evlilik yapacağın kişi ile önce arkadaş olmalısın. Birlikte gülmeli, eğlenmeli, aynı yöne bakabilmelisin. Bir ortama girdiğinde, bir yemeğe gittiğinde saatlerce sohbet edebilmelisin. Ondan sıkılmamalısın. Aynı masada oturup elinde saatlerce telefon ile ilgilenmemelisin. Özellikle hastalıkla, sağlıkta her zaman onun güvenini hissetmelisin. Ki hastalık denince bizim Türk erkeği "Vın" kaçar biliyorsunuz. Tabii hepsi değil!!! Benim tanıdığım inanılmaz erkekler var bu konuda. Kadın hastalanınca özellikle daha da ilgililer. Ama bazıları kaçıyor arkadaş.

Gerçekten kaçıyor. Duyduklarım vardı, arkadaşlarımın tecrübeleri vardı evet ama bunu ben de yaşadım. Kaçıyor arkadaş erkek. Bazıları hastalık, sorun, sıkıntı duymak istemiyor.

***

Sıkışınca kaçan erkek ya da kadın

Hani evlenirken; "Hastalıkta,sağlıkta" diye söylenir ya. Gerçekten doğru. Bazı erkekler ya da kadınlar evlenmek için yanıp tutuşuyor, evlilik olsun da nasıl olursa olsun tadında davranıyor.

Evlendiği kişinin merhametli, vicdanlı olması çok önemli. Hastalınca yanında hissettirmesi. Kadınlar da dahil buna aslına. Tamam kadınların çoğu kaçmaz ama kaçanlar da var; "Hiç çekemem gitsin anası baksın" diyen.

O da yanlış, öbürü de yanlış. Erkek kaçıyorsa, kadın kaçıyorsa o ilişki ilişki değil sahtelik, yalanlar üzerine kurulmuş bir ilişkidir. O ilişkiden hemen uzaklaşınız... Nokta...

Kafalar karışık

İlişki, evlilik, güzel adam, güzel kadın falan diyoruz ama palavra.. İnanın kafalar karışık. Son zamanlarda gerek kadınlardan, gerek erkeklerden çok acayip şeyler duyuyor, dinliyorum. Gerçekten bakın abartmıyorum. Keşke abartsam. Ama duyduklarım karşısında ben bile şaşırıyorsam başkalarını düşünemiyorum.

Bu memlekette ciddi bir dönem yaşamış, gece hayatının, eğlence hayatının her dönemine şahit olmuş biri olarak insanlık çığırından çıkmış. Geçen akşam bir kadın arkadaşım; "Biz direniyoruz Esin bizlerden çok az kaldı" dedi. Anladım elbet onu, ki çok da doğru söyledi. Bizim gibi kadınlar direniyor gerçekten.

Yani çirkinleşmeyen, çirkefleşmeyen, kavga etmeyen, yalan söyleyen, ihanet eden, kandıran, erkeği rezil etmeyen, kendisinden ayrılmak isteyen erkeğe ayrılmamak için paçasına yapışmayan gibi uzayıp giden bir liste verebilirim. Bizim gibi bu tür kadınlar direniyor ve bu dönem kadınlar tarafından da salak ilan ediliyor.

Çok tuhaf değil mi?

Ama tuhaflıklar dünyasında erkekleri ve kadınları gözlemliyorum da.. Korkunç çirkin gözüküyorlar. Gerçekten Allah sonumuzu hayır etsin.

Madde kullanımı, herkesin birbiri ile birlikte olması, onun arkadaşı, bunun arkadaşı demeden diye uzayıp giden bir liste var ki, yazmak değil, konu bile etmek istemiyorum. Korkunç şeyler duyuyor ve görüyorum gerçekten Allah sonumuzu hayır etsin.

***

Daha ne kadar kanımız donacak

Bu yaşıma geldim üç yıldır "Kimseye güvenmeyeceksin" sözünü öğrendiğim bir dönemden geçerken memlekette yaşanan kalleşlikler karşısında resmen korkunun ötesine yani titremeye geçtim.

İçim ürperiyor, ruhum sıkışıyor, nefes alamıyorum.

Çok şey görüyor, duyuyor, yaşıyoruz ama bu kadar da olmaz dediğimiz olayların üstüne en fenası eklenince işin içinden çıkamayacak bir ruh haline giriyoruz. İzmir Gaziemir'de hava buz gibi diye iyi niyetli bir taksici yolda gördüğü genci arabasına alıyor ve olan oluyor.

Olayın olduğu günden bu güne gerçekten beynimin bir yerinde dönüyor bu olay. Daha doğrusu birçok kişi aynı duygu içinde.

Taksicinin güvendiği tipsiz genç, üç el ateş ediyor. O tipsiz genç inerken de, taksiciyi tokatlayıp "Ya işte bazı insanlara güvenmeyeceksin" diyerek elini kolunu sallayarak iniyor arabadan. Kan dondurucu...

Bunları izleyerek nereye varacak bizim duygular, düşünceler ise o belli değil. Gerçekten korkunç zamanlardan geçiyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun.

QOSHE - Neden olmasın!!! - Esin Övet
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Neden olmasın!!!

51 0
08.02.2024

Belçim Bilgin'e sormuşlar; pardon pardon BE'ye sormuşlar. (Malum kendisine yeni bir isim ekledi Belçim Bilgin, "Be de gitsin" diyor.)

Neyse Be Hanım'a "Evlilik teklifi eder misiniz?" diye sorulmuş. O da; "Eğer hissedersem tabii ki ederim. Bu işin kadını, erkeği yok. Hissetmekle ilgili. O güveni veren ilişkilerde bence taraflardan birisi edebilir" demiş.

Tek taşını kendi alan kadınların olduğu dünyada kadın neden evlilik teklif etmesin ki!!! Tek sorun kuru kuru bir evlilik teklifi mi yani. Benim etrafımda tanıdığım ne kadar çok kendi ayakları üzerinde duran, güçlü kadın varsa hepsi tek taşını kendi almış hayatlarının bir döneminde. Evlilik teklifi falan beklemeden canları istemiş almış. Daha sonra evlilik teklif edilirken karşı taraftan alınmış elbet ama sonuçta hayatlarında kendilerinin de aldığı dönem var.

Kadınların çoğu, klasik duygulardan sıyrılmış anlayacağınız. Eğer isterse evlilik teklif de eder, düğünü, derneği de yapar, evini de kurar. Mis gibi yaşar gider...

Erkeklerin bir kadını seçtiğine inanıldığı dünyada aslında bazı toplumlarda kadın erkeği seçiyor. Düğüne, derneğe, nişana karar veriyor. Ama erkek veriyormuş gibi gösteriyor. Buna da akıllı kadın deniyor.

Evet akıllı olabilirler ama, bazıları da gerçekten evlenmiş olmak için evleniyor. Evliliğin ne olursa olsun böyle bir şey olmadığını düşünüyorum.

Evlilik yapacağın kişi ile önce arkadaş olmalısın. Birlikte gülmeli, eğlenmeli, aynı yöne bakabilmelisin. Bir ortama girdiğinde, bir yemeğe gittiğinde saatlerce sohbet edebilmelisin. Ondan sıkılmamalısın. Aynı masada oturup elinde saatlerce telefon ile ilgilenmemelisin. Özellikle hastalıkla, sağlıkta her zaman onun güvenini hissetmelisin. Ki hastalık denince bizim Türk erkeği........

© Habertürk


Get it on Google Play