Uzun süredir gönül işlerine kapıyı kapatan Bade İşçil; "Bakıyorum, tipsiz tipsiz adamlar güzel güzel kızlarla birlikte. Neye bakıyorlar bir düşünmek lazım. Çok uğraşmasınlar baktıkları belli" demiş.

Bu gerçekleri Bade'nin tabiri ile tipsiz tipsiz adamlar biliyor ama bir de buradan sıralamak gerekirse;

1-Arabasına...

2-Kolundaki saatine...

3-Cüzdanının doluluğuna...

Üzgünüm ki, bu gerçekleri erkekler de çok iyi biliyor. Ve bundan yararlanıyor. Ben sadece o kadınlara, kızlara üzülüyorum. Keşke erkeğin cebindeki paraya, gücüne, kuvvetine, saatine bakmasalar da kendilerine baksalar. Çalışıp kariyer sahibi olsalar da kendileri alsalar tüm bunları. O zaman daha güzel olacak, mis olacak, tadından yenmeyecek ama işte bakamıyor. İşin kolayına kaçıp mutlu olacaklarını zannediyorlar.

Maalesef bizim gibi kadın türleri böyle söyleyince de, "Salak" diyorlar. Varsın salak olayım ama salak yerine konmayayım. İşte en fenası da salak yerine konmak.

Kimi kadın, "Amaaan salak yerine koyduğunu zannetsin. Asıl salak onlar" diyor ama yine de saçma geliyor bana.

Tabii bu durum yeni de değil. Her zaman böyleydi. Daha 18 yaşında falanım bir kız arkadaşım mesela her zaman erkeğin ilk arabasına bakardı. Benim ablalarım da hiç böyle bir düşünce yok. Böyle bir düşünce ile büyümemişim çok garibime giderdi. Kötü marka bir arabası olsun ama dünya yakışıklısı olsun asla bakmazdı. Yani erkek isterse çirkin, tipsiz, çekilmez, hırlı mı hırsız mı fark etmez onun için tek gerçek güzel marka bir arabası olmasıydı. Gerçekten o zaman da anlamadım, şimdi de anlamıyorum bu mantığı.

Hani bir laf vardır ya; "Para ile imanın kimde olduğu belli olmaz" diye.

Ben de her zaman bu lafa inanırım. Özellikle bizim memlekette para kimde belli değil. Bazen altındaki arabanın hiçbir değeri yok, üstünde kıyafetlerle "Ben zenginim" diye bağırmayan insanlar öyle varlıklı oluyor ki, size anlatamam. Tabii eğer derdiniz varlıksa, zenginlikse.

İnanın bu memlekette çoğu insanın arabası kiralık, kollardaki saatler çakma ve cep delik cepken delik durumlarında. Ama poz içindeler. Ve sosyal medyada da kendilerini göstermeye bayılıyorlar. Fakat bir erkeğin parası değil vicdanı önemlidir.

Şahsen ben vicdanlı olmasını tercih ederim. Bu hayatta en kötü şey vicdansız erkek ve kadın bana göre. Sen hastayken bir tas çorbayı, çok görüp hatta "Bir şeye ihtiyacın var mı?" diye sormayan; sen hastayken kaçan erkek isterse trilyoner olsun ne fark eder.

***

O kadınların çoğu mutsuz

Erkeğin cebindeki paraya, arabasına, kıyafetlerine tav olup, sevmeden evlenen, birlikte olan kadın hep üzülür. Yıllar içinde bunları ön plana çıkartan kadınların gözü hep yaşlıdır, mutsuzdur ve sevgisizdir.

Çünkü o adamlar kadınların neye geldiğini çok iyi biliyor ve öyle davranıyor. O adamlar vicdansızlık yaparak, kadınların öyle bir canını acıtıyor ki, inanın çoğunun yıllar içinde aşırı mutsuz olduğunu çok gördüm.

Tamam cepleri dolu, güzel bir hayatları var gibi. Güzel evlerde oturup, güzel kıyafetler giyiyor; fakat yalnızlar. Hem de ne yalnızlık!!! Korkunç...

Hatta ünlü markaların mağazalarında çalışanlar, mutsuz kadın kapıdan içeriye girer girmez anlar ve ellerini oluşturur. Çünkü o kadınlar mutsuzluklarını, vicdansız eşlerinden, yaşadıkları sıkıntıları mağazalarda bol bol alışveriş yaparak gidermeye çalışır.

Çoğu ile sohbet ediyorum ara ara. Sizler de sorun. Hepsinin de ortak anlattığı şey; "Kadın kocasından mutsuz. Zaten mutsuz bir evlilik yapmış. Adam kadına kötü davrandıkça, aldattıkça aldatıyor ve sonra da mağazalarda bol bol alışveriş yaparak stres atıyor ama yine mutsuzlar" diyor.

Sonuç; mutsuz kadınlar ordusu...

O yüzden bir erkeğe bakarken önce arabasına değil vicdanına bakın hanımlar. Biraz da sonrasını düşünün. Çünkü o para, mal, mülk mutluluk getirmiyor. Erkekler her zaman mutlu olur bunu sakın unutmayın.

***

Gönül işlerinde yanan hep kadın olur

Reyting rekorları kıran "Kızılcık Şerbeti"nde Alev ve Apo'nun aşkı malum günlerce konuşuldu.

Apo; "Artık ben hayatımı yaşayacağım" dedi sevdiği kadına gitti. Sevdiği kadın zaten en baştan gönüllüydü. Adamın aşklarına sonsuza kadar sahip çıkacağına inandı ve kendini ateşe attı. Ailesini, herkesi karşısına aldı. En nefret edilen kişi oldu.

İkisi de ilk başta dediğini yaptı mı yaptı!!! Fakat sonra ne oldu; "adam evine döndü", kadın, "herkesten özür diledi" The End...

Klasik bu gönül işlerinde yanan hep kadın olur. Çünkü kadın kadını kollamıyor, anlamaya çalışmıyor, hançeri batırdıkça batırıyor. Erkek de kös kös evine dönüyor. Ve yine kaldığı yerden hayatına devam ediyor.

Bu arada Apo ve Alev'in aşkını ilan ettiği bölüm sonrasında "Olan kadına olur" diye bir yazı yazmıştı. Tabii Apo'yu canlandıran Settar Tanrıöğren beyin kanaması geçirdiği için hala hastanede ve dizinin senaryosu değişiyor. Fakat değişmese de son bölümden anladığımız kadarıyla Apo zaten evine dönecekmiş. Ki zaten o iş olmazdı!!

Klasik "Olur" diye kendini ateş atan Alev'ler varsa aman dikkat!!!

Diziler gerçek hayatta yaşanan hikayeleri gözümüze gözümüze sokuyor işte daha nasıl anlatsınlar.

QOSHE - Tipsiz tipsiz adamlar, güzel kadınlarla birlikte - Esin Övet
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tipsiz tipsiz adamlar, güzel kadınlarla birlikte

89 0
11.02.2024

Uzun süredir gönül işlerine kapıyı kapatan Bade İşçil; "Bakıyorum, tipsiz tipsiz adamlar güzel güzel kızlarla birlikte. Neye bakıyorlar bir düşünmek lazım. Çok uğraşmasınlar baktıkları belli" demiş.

Bu gerçekleri Bade'nin tabiri ile tipsiz tipsiz adamlar biliyor ama bir de buradan sıralamak gerekirse;

1-Arabasına...

2-Kolundaki saatine...

3-Cüzdanının doluluğuna...

Üzgünüm ki, bu gerçekleri erkekler de çok iyi biliyor. Ve bundan yararlanıyor. Ben sadece o kadınlara, kızlara üzülüyorum. Keşke erkeğin cebindeki paraya, gücüne, kuvvetine, saatine bakmasalar da kendilerine baksalar. Çalışıp kariyer sahibi olsalar da kendileri alsalar tüm bunları. O zaman daha güzel olacak, mis olacak, tadından yenmeyecek ama işte bakamıyor. İşin kolayına kaçıp mutlu olacaklarını zannediyorlar.

Maalesef bizim gibi kadın türleri böyle söyleyince de, "Salak" diyorlar. Varsın salak olayım ama salak yerine konmayayım. İşte en fenası da salak yerine konmak.

Kimi kadın, "Amaaan salak yerine koyduğunu zannetsin. Asıl salak onlar" diyor ama yine de saçma geliyor bana.

Tabii bu durum yeni de değil. Her zaman böyleydi. Daha 18 yaşında falanım bir kız arkadaşım mesela her zaman erkeğin ilk arabasına bakardı. Benim ablalarım da hiç böyle bir düşünce yok. Böyle bir düşünce ile büyümemişim çok garibime giderdi. Kötü marka bir arabası olsun ama dünya yakışıklısı olsun asla bakmazdı. Yani erkek isterse çirkin, tipsiz, çekilmez, hırlı mı hırsız mı fark etmez onun için tek gerçek güzel marka bir arabası olmasıydı. Gerçekten o zaman da anlamadım, şimdi de anlamıyorum bu mantığı.

Hani bir laf vardır ya; "Para ile imanın kimde olduğu belli olmaz" diye.

Ben de her zaman bu lafa inanırım.........

© Habertürk


Get it on Google Play