Dünyanın en büyük nükleer santral inşaat sahası olarak dikkat çeken Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) ne zaman elektrik vereceği merak ediliyor. Cumhuriyetin 100’ncü yılına yetiştirme hedefi vardı, ancak projenin zorluğu ve yaşanan bazı olumsuz gelişmeler ilk üniteden elektrik alma sürecini geciktirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar bir ay önce yaptığı açıklamada, ilk reaktörün önümüzdeki yıl Cumhuriyetimizin 101’inci yılında, 29 Ekim 2024’te hizmete girmesine yönelik bir tarih hedefi koyduklarını açıklamıştı. Enerji Bakanı ilk ünitenin devreye alınması, Rusya tarafı ise ilk üniteden elektrik verilmesi üzerinde duruyor.

Son olarak Nükleer A.Ş. İnşaat Müdür Yardımcısı Dmitry Romanets verdiği bilgiye göre Temmuz 2025’te Akkuyu NGS’nin ilk ünitesi hizmete girecek. Nükleer santralin elektriğini kullanabilmek için biraz daha sabretmemiz gerekecek.

Yaklaşık 30 bin kişinin 7 gün 24 saat çalıştığı Neticede ilk nükleer kaynaklı elektriği Cumhuriyetimizin 101’nci yılında yani seneye kullanmaya başlayacağımızı söylemek yanlış olmaz. Rus yetkililer iki ülke arasındaki anlaşmalardan hareketle 2025’te ilk üniteyi tamamen ticari işletmeye almak durumunda olduklarına dikkat çekiyor. Türkiye olarak erken devreye girmesini arzu ediyorduk, bu da Ekim 2024'te gerçekleşebilecek.

Akkuyu’da durum böyle. Tarih netleşti denebilir. Fakat iki tane daha Sinop ve Trakya’da nükleer güç santrali kurma hedefimiz var. Başta Çin olmak üzere G. Kore ve Japonya ile de görüşmeler yapıldı. Rusya da iki santrale özellikle Sinop’ta yapılacak olana ilgi duyuyor. Ancak Türkiye, farklı bir ülkeyle ikinci santrali yapmayı arzuluyor.

Trakya’ya kurulması hedeflenen NGS konusunda Çin ile müzakereler yapılıyor, ama anlaşma aşamasına gelinmiş değil. Fakat diğer ülkelerin, daha önce görüşmeler yapılan Japonya ve G. Kore’nin Türkiye’nin bu alandaki çalışmalarına ilgisi neredeyse ortadan kalkmış durumda. Sebepleri meçhulümüz. Araştırılıp, tahlil edilmesi lazım. Batılı ülkelerin neden ilgi göstermediği ise ayrı, ince detaylar içeren bir konu...

Doğalgaza yılın son ayı itibariyle zam yapılıp yapılmayacağı merak ediliyordu. Dün bir kaynağımı arayıp sordum. Önemli bir durum olmaz ise seçime kadar zam yapılmayacağını, gerekirse sanayi tarafında bir düzenleme olabileceğini söyledi. Nitekim BOTAŞ da 1 Aralık itibariyle doğal gaz toptan satış fiyatlarında herhangi bir değişiklik yapılmadığını açıkladı.

Fakat BOTAŞ’ın açıklamasını ilginç bulduğumu söylemeliyim. Açıklama şöyle: “Kuruluşumuzun doğal gaz toptan satış fiyatları; piyasa koşulları, ülkenin ekonomik şartları, piyasa fiyat istikrarı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun tarifeyle ilgili kararları ve maliyet unsuru olan alım-işletme giderlerindeki değişim dikkate alınarak mümkün olan en makul seviyede belirlenmekte ve tüketicilere sunulmaktadır.”

Bu açıklamanın özeti; ülkemizin şu an içinde bulunduğu seçim atmosferi sebebiyle doğalgaza zam yapılmamıştır. BOTAŞ, açıklamasında bir hususa daha dikkat çekiyor: “Household Energy Price Index (HEPI) fiyatları esas alındığında halen konutlarda, Ukrayna’dan sonra Avrupa ülkeleri arasında en düşük doğal gaz fiyatını ülkemiz uygulamaktadır.”

Şimdi dönelim kaynağımın değerlendirmesine.

Birincisi; Türkiye’nin konutlara uyguladığı doğalgaz sübvanse edildiği için fiyatlar düşük. Amma velakin gaz tedarik edilen ülkelerden ucuza aldığımızdan veya kaynak çeşitliliğine sahip olduğumuzdan değil.

İkinci husus; mahalli seçimler sonrası ülke ekonomisinin düzlüğe çıkarılması için doğalgazda sübvanseden vazgeçilip, maliyetli bazlı fiyatlandırmaya gidilecek. Bu da konutlardaki doğalgaz fiyatlarının en az iki katına çıkması anlamına gelecek.

Son iki haftada havacılık fuarı için Dubai, Formula 1 için de Abu Dabi’de bulundum. Buralarda çok sayıda yurtdışında expat konumunda olan insanımızla tanıştım. Bazılarıyla buluşup, uzun uzun sohbet ettim. Özellikle son 5 yılda Türkiye’deki çeşitli şirketlerden ayrılan parlak beyinlerimiz, gittikleri ülkelerin özellikle teknoloji odaklı şirketlerinde önemli pozisyonlarda görev üstlenmişler. Yaşam kaliteleri, gelirleri Türkiye’deki konumlarına göre kat kat artmış. Ancak yine de “Keşke Türkiye’de istediğimiz çalışma ortamı ve imkânlar olsaydı da ayrılmasaydık” cümlesini kuruyorlar.

Ülkemizde ODTÜ, İTÜ, Erciyes, Yıldız Teknik gibi çeşitli üniversitelerden mezun olup, kamu ve yarı kamu konumdaki şirketlerde çalışan parlak beyinlerimiz, çeşitli nedenlerden yeni kariyer yolculuğu arayışına girmişler. Yurtdışında alanında önemli şirketlerde çok iyi konumlar için teklif alıp, Türkiye’den ayrılmışlar. Sonra gittikleri şirketlere Türkiye’den eleman çekmeye başlamışlar. Öyle ki son 5 yılda gidenler, bazı yabancı şirketlerde nitelikli Türk çalışan sayısını yüzde 10 seviyesine, hatta bazılarında bunun da üzerine çıkarmışlar.

Dubai Airshow’da çeşit ülkelerdeki şirketleri temsilen gelen çok sayıda Türk ile tanıştım. Artık kendi ekosistemlerini kurmuşlar. Aralarındaki iletişim ağıyla da ihtiyaç duyulan nitelikli elamanları Türkiye’den getiriyorlarmış. Yeni gelenler yabancılık çekmeden şirketteki diğer Türkler sayesinde işe hızlı adapte oluyorlarmış. Türklerin gittikleri şirketlerde başarılı olmaları ise şirket yönetiminin dikkatini çektiği gibi insan kaynağı olarak Türkiye’yi kullanmaları da teşvik ediliyormuş.

Ülkemiz eğitim sisteminde yetişip, kendi şirketlerimizde tecrübe kazanan parlak beyinler yavaş yavaş gidiyor. Tarihe not düşüp, uyarı görevimi yapmak istedim.

QOSHE - Akkuyu'da son durum ne? - Güntay Şimşek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Akkuyu'da son durum ne?

8 1
30.11.2023

Dünyanın en büyük nükleer santral inşaat sahası olarak dikkat çeken Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) ne zaman elektrik vereceği merak ediliyor. Cumhuriyetin 100’ncü yılına yetiştirme hedefi vardı, ancak projenin zorluğu ve yaşanan bazı olumsuz gelişmeler ilk üniteden elektrik alma sürecini geciktirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar bir ay önce yaptığı açıklamada, ilk reaktörün önümüzdeki yıl Cumhuriyetimizin 101’inci yılında, 29 Ekim 2024’te hizmete girmesine yönelik bir tarih hedefi koyduklarını açıklamıştı. Enerji Bakanı ilk ünitenin devreye alınması, Rusya tarafı ise ilk üniteden elektrik verilmesi üzerinde duruyor.

Son olarak Nükleer A.Ş. İnşaat Müdür Yardımcısı Dmitry Romanets verdiği bilgiye göre Temmuz 2025’te Akkuyu NGS’nin ilk ünitesi hizmete girecek. Nükleer santralin elektriğini kullanabilmek için biraz daha sabretmemiz gerekecek.

Yaklaşık 30 bin kişinin 7 gün 24 saat çalıştığı Neticede ilk nükleer kaynaklı elektriği Cumhuriyetimizin 101’nci yılında yani seneye kullanmaya başlayacağımızı söylemek yanlış olmaz. Rus yetkililer iki ülke arasındaki anlaşmalardan hareketle 2025’te ilk üniteyi tamamen ticari işletmeye almak durumunda olduklarına dikkat çekiyor. Türkiye olarak erken devreye girmesini arzu ediyorduk, bu da Ekim 2024'te gerçekleşebilecek.

Akkuyu’da durum böyle. Tarih netleşti denebilir. Fakat iki tane daha Sinop ve Trakya’da nükleer güç santrali kurma hedefimiz var. Başta Çin olmak üzere G. Kore ve Japonya ile de görüşmeler yapıldı. Rusya da iki santrale özellikle Sinop’ta yapılacak olana ilgi duyuyor. Ancak Türkiye, farklı bir ülkeyle ikinci santrali yapmayı arzuluyor.

Trakya’ya kurulması hedeflenen NGS konusunda Çin ile müzakereler yapılıyor, ama anlaşma aşamasına gelinmiş değil. Fakat diğer ülkelerin, daha önce görüşmeler yapılan Japonya ve G. Kore’nin........

© Habertürk


Get it on Google Play