Atık meselesi şu an dünyanın önemli sorunlarından birisi olarak öne çıkıyor. Okyanuslar, denizler ve yaşadığımız çevre insan eliyle hızla kirleniyor. Ülkemizin de çözmesi gereken problemler arasında çöp/atık konusu yer alıyor. Aynı zamanda çöp iyi değerlendirilirse servet demek. Ama Türkiye’de halen daha kaynağında çöpü ayrıştırıp, toplamayı becerebilmiş değiliz. Mahalli seçimler için adayların belirlenmeye çalıştığı, partilerin seçim yarışına hazırlandığı şu günlerde belediyelerin asli görevi olan çöp/atık meselesi yine konuşulmuyor.

Öte yandan gelişmiş ülkelerde ise çöpler kaynağında ayrıştırılarak toplanıyor. Hem çevreye etkisi koruma altına alınıyor hem de ekonomiye kazandırılıyor. Zaman zaman gündeme geldiği üzere Türkiye de bazı gelişmiş ülkelerden kaynağında ayrıştırılıp ekonomiye kazandırılan plastik atıkları ithal etmek durumunda kalıyor. Çünkü ülkemizde halen daha başta plastik atıklar olmak üzere tüm çöpler olması gerektiği gibi toplanamıyor.

Hâlbuki çöpleri “milli servet” olarak görmemiz için bolca örnek var. Ama ülke olarak çöpleri çevreyi kirletme aracı olarak kullanarak ilave maliyetlere, kaynak israfına sebep oluyoruz. Maalesef çöp toplama konusunda mevzuat ve yasalarımız yeterli değil. Çöpleri kaynağında ayrıştırmayı zorlayan bir düzenleme yok. Mesela piller için yapılan mini bir düzenleme var, ancak denetim ve kontrol olmadığı için neticesi yok.

Çöp konusunda BM’de gündeme gelen, örnek gösterilen Sıfır Atık Projesi gibi çalışmaları olan bir ülkenin çöp meselesini toptan çözecek adım atmada geç kalmaması lazım. Sıfır Atık Projesi ile son yıllarda ciddi farkındalık oluştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesindeki proje birçok ülkede örnek alınıyor. Olabildiğince az hatta mümkünse “sıfır” çöp/atık çıkarmak için gösterilen çaba, geliştirilen projeler takdire değer. Şimdi bunu en üst seviyeye çıkarıp çöpleri kaynağında ayrıştırıp ekonomiye kazandırmalıyız. Emine Hanım ve ekibi bu konuya da el atsa fena olmaz.

Çöp meselesi tahminlerden öteye önem taşıyor. Zira değerlendirilemeyen, ama rastgele atıldığında çevreye zararı olan piller, bitkisel atıklar, yağlar, kâğıtlar, elektronik eşyalar, camlar, plastikler sebep oldukları kirlilik ve çeşitli etkileri sebebiyle de büyük zararlara sebep oldukları bilinen bir durum. Mesela bazı belediyeler “Sıfır Atık Projesi” sonrasında 1,2 kg olan kişi başına düşen günlük atık ortalamasını 700 gr seviyesine çekmeyi başarmışlar! Aynı belediyelerin geriye kalan çöpleri de doğru şekilde, kaynağında ayrıştırarak toplayacak sistemleri kurabilmelerini sağlayacak adımların atılması, düzenlemelerin yapılması gerekir. Bu hususta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere birçok bakanlığa da görev düşüyor.

Yapılan çalışmalar bir kişinin yılda 490 kilo çöp ürettiğini gösteriyor. Çöpleri türleriyle dikkate aldığımızda atıldığı yerde olduğu gibi kalmıyorlar. Reaksiyona girenler oluyor. Dolayısıyla bu atıkların işlenmesi gerekiyor. Çünkü çöpe attıklarımız yok olmuyor. Kaynakta ayrıştırma yani evde çöplerin ayrıştırılması işlemine acilen geçmekten başka çare yok. Şu an birçok belediyenin yaptığı gibi sonradan ayırma işlemi verimli bir olay değil. Zira organik atıklar, plastik, elektronik, kağıt, karton, ambalaj camı veya tekstil ürünlerinin sonradan ayrıştırılması söz konusu olmuyor. Sebze, meyve gibi evsel atıkların komposta dönüştürülebilir veya biyogaz için kullanılabilir. Bu da ancak kaynağında ayrıştırılarak olabilir.

Aslında çöpe gereken değeri verdiğimizde direkt olarak kendimizi değerli hale getirmiş oluyoruz. 1 ton cam atığın geri dönüşümü ile yaklaşık 100 litre petrol tasarrufu, 1 ton plastik atığın geri dönüşümü ile yüzde 95 oranında enerji tasarrufu sağlanabiliyor. 1 ton kâğıt/karton atığın geri dönüşümü ile 17 ağacın kesilmesi önlenebiliyor. Piller çöpe atıldığı zaman bünyelerindeki kimyasal maddeler toprağa ve yer altı sularına karışarak ekosistemimizi zehirliyor. 1 litre atık yağ 1 milyon litre temiz suyu kirletiyor.

Özetle atıkların kaynağında ayrıştırılması konusunda çok gerilerdeyiz. Milli serveti adeta çöpe atıp, geleceğimizi zehirleyemeye devam ediyoruz. Daha fazla geç kalınmaması dileğiyle…

QOSHE - Çöp ekonomisi!   - Güntay Şimşek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çöp ekonomisi!  

16 0
21.12.2023

Atık meselesi şu an dünyanın önemli sorunlarından birisi olarak öne çıkıyor. Okyanuslar, denizler ve yaşadığımız çevre insan eliyle hızla kirleniyor. Ülkemizin de çözmesi gereken problemler arasında çöp/atık konusu yer alıyor. Aynı zamanda çöp iyi değerlendirilirse servet demek. Ama Türkiye’de halen daha kaynağında çöpü ayrıştırıp, toplamayı becerebilmiş değiliz. Mahalli seçimler için adayların belirlenmeye çalıştığı, partilerin seçim yarışına hazırlandığı şu günlerde belediyelerin asli görevi olan çöp/atık meselesi yine konuşulmuyor.

Öte yandan gelişmiş ülkelerde ise çöpler kaynağında ayrıştırılarak toplanıyor. Hem çevreye etkisi koruma altına alınıyor hem de ekonomiye kazandırılıyor. Zaman zaman gündeme geldiği üzere Türkiye de bazı gelişmiş ülkelerden kaynağında ayrıştırılıp ekonomiye kazandırılan plastik atıkları ithal etmek durumunda kalıyor. Çünkü ülkemizde halen daha başta plastik atıklar olmak üzere tüm çöpler olması gerektiği gibi toplanamıyor.

Hâlbuki çöpleri “milli servet” olarak görmemiz için bolca örnek var. Ama ülke olarak çöpleri çevreyi kirletme aracı olarak kullanarak ilave maliyetlere, kaynak israfına sebep oluyoruz. Maalesef çöp toplama konusunda mevzuat ve yasalarımız yeterli değil. Çöpleri kaynağında ayrıştırmayı zorlayan bir düzenleme yok. Mesela piller için yapılan mini bir düzenleme var, ancak denetim ve kontrol olmadığı için neticesi........

© Habertürk


Get it on Google Play