İstanbul’daki maçın tam tersi başladı G.Saray… Bekleyerek… O maçtaki görüntünün maçın sonunu getiremediğini, deplasmanda bu stratejinin işe yaramadığını tahlil etmiş Okan Hoca ve ekibi…

Yine de önde baskıyı parça parça ve bu sefer daha bilinçli hayata geçirdiler. Kısmen Mazraouri, çoğunlukla da Davies’in bölgesine baskı uygulayarak hem onların çıkmasına, hem de orta sahada Goretzka-Kimmich ikilisine pas bağlantılarını kesmeye gayret ettiler.

Bek bölgelerine yapılan baskıda 3-4 kişi kullanınca merkez boşaldı. Presi kırdıkları an öndeki dörtlüye hızla top geçirdiler. Coman-Sane-Musiala önlerindeki Kane ile birlikte hem şut, hem pas olanakları buldular. Değerlendiremediler.

Bunda Angelinho’nun nihayet iyi bir sol bek olduğunu anımsamasının, Coman’ı etkisiz kılmasının etkisi vardı. 2003 doğumlu Musiala’nın yerine 38’de 1989 doğumlu Müller’in oyuna girmesinin takımın enerjisini düşürdüğünü de ilave etmeli.

Ve elbette Muslera.. Kaptan 14 ve 30’da yaptığı iki kurtarış ile takımı oyunda tutmayı başardı. Bekleyerek sürdürdüğümüz, dengeli oynadığımız ilk yarının sonunda 43.dakikada Icardi ve Ziyech ile iki pozisyon da bulduk.

İkinci yarı daha sıkı bir savunma anlayışıyla hareket ettik. Dengeli oyun kabul etmeli ki hücumda etkinliğimizi azaltan cinsten tezahür etti. Rakibimiz sabırla koruğu helva etti. Set oyunundan, bizim sıkı savunmamızdan yılgınlığa düşmedi.

Hücumda Hakim ve Zaha’nın halen devam eden “gölge oyunlarını”, Icardi’nin idmansızlığını, Kerem’in etkisizliğini aşamadığımız gibi yapılan her oyuncu değişikliği ile oyunumuz geriye gitti.

80 dakika umutlandık. İstanbul’dan farkı benzini idareli kullanmamızdı. Rakibin gücü yenmeye yetecekti; önünde sonunda. Öyle de oldu 80 ve 86’daki iki golle yenilgi geldi.

Fikstürdeki 38 lig 6 Şampiyonlar Ligi grup maçı içinde “SIFIR” yazılabilecek tek maçtan alınan 2-1’lik yenilgi oyun bazında da skor bazında da makuldür.

Makul olmayan Tete-Hakim-Zaha üçlüsünün sezonun 21. maçında halen hazır olamamalarıdır. Üzüntü veren budur. Yoksa Bayern’e orada tabii kaybedebilirsin.

Maçın adamı BOEY’e ve oynadığı neredeyse her maçta Okan hocaya selam çakan Oliviera’ya SAYGILAR ARZ EDERİM.

QOSHE - Makul kayıp - Mehmet Ayan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Makul kayıp

63 0
09.11.2023

İstanbul’daki maçın tam tersi başladı G.Saray… Bekleyerek… O maçtaki görüntünün maçın sonunu getiremediğini, deplasmanda bu stratejinin işe yaramadığını tahlil etmiş Okan Hoca ve ekibi…

Yine de önde baskıyı parça parça ve bu sefer daha bilinçli hayata geçirdiler. Kısmen Mazraouri, çoğunlukla da Davies’in bölgesine baskı uygulayarak hem onların çıkmasına, hem de orta sahada Goretzka-Kimmich ikilisine pas bağlantılarını kesmeye gayret ettiler.

Bek bölgelerine yapılan baskıda 3-4 kişi kullanınca merkez boşaldı. Presi kırdıkları an öndeki dörtlüye hızla top geçirdiler. Coman-Sane-Musiala önlerindeki Kane ile birlikte hem şut, hem pas olanakları buldular. Değerlendiremediler.

Bunda Angelinho’nun nihayet iyi bir sol bek........

© Habertürk


Get it on Google Play