Üzülerek belirteyim ki, Türkiye Futbol Federasyonu yönetiminin RAF ÖMRÜ bitti.
Kuşkusuz Halil Umut Meler’in suratına yumruğu sayın Büyükekşi atmadı. Elbette 11 Aralık Pazartesi günü 22.01’deki menfur saldırıdan sayın Büyükekşi ve TFF ‘sadece’ mesul tutulamaz. Ancak gelinen noktada Ali Koç’un sözünü ettiği gibi, “Herkesi sorumlu kendilerini LAYÜSEL” tutma tavrı en büyük ayrıştırıcılıktır.
Birçok defa futbol ailesi için, medyaya “GÜZELLİKLERİ GÖRÜN, GÖSTERİN” telkininde bulunan sayın başkanın olandan bitenden kendilerini ayrık tutmasına itirazımız var. Siz ne Perili Köşk önünde, ne Ankara’daki özel hastane önünde, ne Riva’daki basın toplantısında kendi sorumluluklarınızdan söz ettiniz sayın başkan! Hangi bütünleştiricilikten, güzellikten, bir olma halinden söz edelim?
Yani yönetici suçlu, medya suçlu, antrenör suçlu, taraftar suçlu, sosyal medya suçlu, troller suçlu, futbolcular suçlu; ortalık karışık düzen bozuk…. Ancak TFF ve MHK hiç sorumlu değil öyle mi?
Menfur saldırının ilk anından itibaren futbolun içinde kim varsa (aşırı radikal tipler hariç) benzer cümleler kurdular. Dendi ki “BU SONU HEPİMİZ HAZIRLADIK!” Ama direksiyonun başındakiler “YOK VALLA BİZİM SORUMLULUĞUMUZ BULUNMUYOR; HEPSİNİ SİZ YAPTINIZ” tadındalar.
Bunu futbolun içindekiler görüyor. Kuşkusuz Kulüpler Birliği Vakfı da görüyor. 13 Aralık Çarşamba günü anlaşıldı ki sayın Spor Bakanı da görüyor. Bu sebeple Sayın Osman Aşkın Bak, Riva’yı “pas geçip” Maslak’a çevirdi direksiyonu. Bu bir RAF ÖMRÜ mesajıdır.
Ali Koç nezaketle “istifa” kelimesinin tonunu seyreltti ama içeriden “Bu TFF yönetimiyle bu işin gitmeyeceği, istifa etmeleri gerektiğini söyleyen kulüplerin sayısının 10’un üzerinde olduğunu” istihbar etmek güç değil. Elbette bu federasyonla devam etmek isteyenler de olabilir. Ancak Sayın BAK o toplantıya gidiyorsa, bu konjonktürde gidiyorsa, mesaj bellidir. Özellikle bu “layüsel”ci tutum, sanki her şey kötü de; MHK, TFF ve hakemler iyidir alt metni belli ki rahatsızlık verici.
Rahmetli at yarışı spikeri Gültekin Alpay’ın veciz ifadesiyle 600 İLE 400 ARASINDA SON VİRAJ DÖNÜLDÜ.
Hayır bilsek ki TFF, hakemler ve MHK tek yürek… Tamam diyeceğiz. Halil Umut Meler ziyareti sırasında Büyükekşi’yi görmemek için hakemlerin saklambaç oynadıkları hepimizin malumu.
Yazının sonunda TFF’nin yapması adeta “zorunlu” iki işi de söylemeli… Bir takım kamuoyu kesimleri tarafından adeta düşünülmeden atılmış sloganlar vardı LİGLER DURDURULSUN falan diye…
1- TFF Başkanı, Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gereken gece ligleri durdurma kararını almakta doğru yapmıştır. Kamuoyu iletişimi olarak “gaz alma” boyutunda doğru iştir. Oradaki hata “SÜRESİZ” lafıdır.
2- Sıkışık lig, UEFA hatta FIFA takvimini göz önüne aldığımızda 19 Aralık’ta top başı yapmak da mecburiyettir. Bu mecburiyetin temel gerekçesi, yani ligleri daha ileri erteleyemememin bir diğer sebebi de 24-29 ARALIK’ta oynanacak 2 derbidir. Burada da TFF’ye bir şey demek haksızlık olur.
Son viraj dönüldü
16
0
14.12.2023
Üzülerek belirteyim ki, Türkiye Futbol Federasyonu yönetiminin RAF ÖMRÜ bitti.
Kuşkusuz Halil Umut Meler’in suratına yumruğu sayın Büyükekşi atmadı. Elbette 11 Aralık Pazartesi günü 22.01’deki menfur saldırıdan sayın Büyükekşi ve TFF ‘sadece’ mesul tutulamaz. Ancak gelinen noktada Ali Koç’un sözünü ettiği gibi, “Herkesi sorumlu kendilerini LAYÜSEL” tutma tavrı en büyük ayrıştırıcılıktır.
Birçok defa futbol ailesi için, medyaya “GÜZELLİKLERİ GÖRÜN, GÖSTERİN” telkininde bulunan sayın başkanın olandan bitenden kendilerini ayrık tutmasına itirazımız var. Siz ne Perili Köşk önünde, ne Ankara’daki özel hastane önünde, ne Riva’daki basın toplantısında kendi sorumluluklarınızdan söz ettiniz sayın başkan! Hangi bütünleştiricilikten, güzellikten, bir olma halinden söz edelim?
Yani yönetici suçlu, medya suçlu, antrenör suçlu, taraftar suçlu, sosyal medya suçlu, troller suçlu, futbolcular suçlu; ortalık karışık düzen bozuk…. Ancak TFF ve MHK hiç sorumlu değil öyle........
© Habertürk
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
