YURT dışında okumak için bulunan evladınız veya yakınınızın işkence görmüş gibi çekilmiş rehin alma görüntüleri cep telefonunuza düşerse ne yaparsınız?

Serbest bırakma karşılığı talep edilen fidyeyi ödemekten kaçabilir misiniz?

Yukarıda yazdığım senaryo değil, Washington’daki Çin Büyükelçiliği’nin uyarı yazısıyla ortaya çıkan yaşanmış olaylar serisi…

Aslında bizdeki telefon dolandırıcılığına benziyor; adına da “sanal rehin alma” deniliyor…

Sözü edilen rehin alma durumu olmamakla birlikte, çoğunlukla yurt dışında okumakta olan öğrenciler için düzenlenen bir korku senaryosu; simülasyon oyunundan ibaret durum…

KENDİSİNİ KAÇIRILMIŞ GİBİ GÖRÜNMEYE İKNA EDİLDİ…

Çin Büyükelçiliği'nin öğrencileri uyaran açıklamasına göre Utah eyaletinde kayıp olduğu bildirilen 17 yaşındaki Çinli öğrenci Kai Zhuang’ın ebeveynlerine çocuklarının rehin alındığına ilişkin bir fotoğraf yollandı ve fidye istendi.

İstenen 80 bin dolar fidyeyi aile belirtildiği gibi sanal para olarak gösterilen adrese aktardı.

Baba Zuhang ardından okulun yetkililerini arayarak kendilerinden fidye istendiğini ve oğullarının kaçırıldığını gösteren bir fotoğraf iletildiğini söyledi.

Kai Shuang, bir çadırın içinde üşümüş ve korkmuş halde bulundu; oysa ne kaçırılma ne de rehin alma durumu söz konusuydu.

Dolandırıcıların kendisini kandırıp yükledikleri bir oyunu oynamaktaydı…

Benzer olayların tekrar etmesi üzerine Çin Büyükelçiliği uyarı niteliğinde açıklama yaparken, polisin açıklaması yeni tür dolandırıcılığı açıklamaya yetti…

Buna göre, sanal rehin alma kurbanları, eylemi gerçekleştirenler yanlarında olmasa dahi, kendilerini izole etmeye ve rehin tutuluyormuş gibi fotoğraf çekilmeye ikna ediliyorlar.

Zanlılar kurbanlarını Facetime, WhatsApp veya Skype üzerinden sürekli gözlem altında tutarak sanal rehin sürecini sürdürmesini sağlıyorlar…

‘SUÇ ÖRGÜTÜNE KARIŞTIN’ UYDURMASI

Türkiye’de sıklıkla yaşanan ve birçok kişinin soyulmasına neden olan telefon dolandırıcılığının görüntülü hali denilebilir…

Aslında dolandırıcılık son günlerde ortaya çıkan bir durum değil, daha önce İngiltere, Avustralya ve Japonya’da yaşanmış.

İngiltere’de yaşanan olayda dolandırıcılar, Çinli öğrenciyi Büyükelçilik veya Göç İdaresi’nden arıyor gibi kandırmış, tıpkı Türkiye’de sıklıkla başvurulan yöntemle “uluslararası bir suç örgütünü takip ettikleri” izlenimi vermiş…

Öğrenciye kendileri ile işbirliği yapmasını, yoksa kendisinin de bu terör örgütü ile iltisaklı hale geleceği konusunda ikna edilmiş…

Korkan Çinli öğrenci dediklerini yapmış, önce bir noktada kendisine bırakılan kelepçeyi koluna takmış, sonrasında bir yere yönlendirilmiş.

Gittiği noktada bulunan kamera üzerinden çocuğun kelepçeli şaşkın halinin görüntüleri alınıp ailesine yollanmış.

Benzer bir vaka Avustralya New South West’te de yaşanmış; hatta bu ülkedeki vaka sayısı o denli artmış ki polis yabancı öğrencileri bu konuda uyarmaya başlamış.

TELEFON DOLANDIRICILARI TAKTİĞİ

Son günlerde ABD’de de sıklıkla yaşanmaya başlayınca bu kez Washington’daki Büyükelçilik ve polis uyarıda bulunmuş…

Olayları ve öğrencilerin dolandırılma hikayelerini okuyunca, hafızam “taktiği Türkiye’deki telefon dolandırıcılarından almış olabilir mi?” sorusuna takıldı.

Çünkü aktarılan hikayelerin ağırlıklı bölümü bire bir tutuyor.

İçinde terör örgütü, para ilişkisi, ailenin zor durumda olduğu iddiası dahil dört başı mamur her senaryo tıpa tıp aynı…

KİRALIK HACKER DÖNEMİ

Batıda bunlar olurken Çinli dolandırıcılar da boş durmuyor…

Özel şirketler aracılığıyla yabancı hükümet kuruluşlarına saldıran bilgisayar korsanlarının faaliyetlerine ilişkin New York Times’ta dün önemli bir haber vardı.

“Kiralık hackerler” olarak isimlendirilen bu şirketler aslında Çin’de bulunmuyor, toprağı olmayan bir ülkede yaşam sürüyor.

Bunlar faaliyetlerini sürdürürken “düşman” ülkeye zarar vermenin ötesinde amaç gütmüyor; yazılımcıları da parasını alıp keyfini çıkarıyor…

HİZMET MENÜSÜNDEKİ FİYATLAR

Hatta o denli ki hizmet menülerinin fiyat listesini de yayınlamışlar.

Örneğin Çin’in güneybatısındaki bir yerel yönetim, Vietnam’daki trafik polisinin özel web sitesine erişim için 15 bin dolar civarı ödemede bulunmuş.

Sosyal medya araçlarından X’te dezenformasyon amaçlı kampanya yürütülmesi veya hesapların hacklenmesinin bedeli ise 100 bin dolar olarak yer alıyor.

Çinli müşteriler Telegram, Facebook gibi platformlarda bulunan hesapların ardındaki kişisel bilgilere 278 bin dolar ödeyerek ulaşabiliyor.

Halka açık bir web sitesinde yayınlanan veriler ise Güney Kore, Tayvan, Hong Kong, Malezya, Hindistan gibi Asya ülkelerinin iletişim bilgilerine ulaşmak için kullanıldığını da gösteriyor.

Bu verilere ulaşan kişiler karşısındakine yönelik faaliyetlerini çok daha hızlı bir şekilde hayata geçiriyor.

BOUDRİLLARD HAKLI ÇIKTI…

Aslında her iki olayda yaşananlar ünlü Fransız sosyolog ve felsefeci Jean Boudrillard’ın yıllar önce bugünü öngördüğünü gösteriyor.

Bu dünyadan 2007’de göç eden Boudrillard, 1980-90’lı yıllarda kaleme aldığı eserlerinde simülasyon alanında ortaya çıkacak terörist ve rehine eylemlerine vurgu yapmıştı…

Boudrillard, sanal bir dünyada yaşadığımıza vurgu yaparak, aşırı gerçek (hyper-reality) bir sürece girildiğini ve “anlam buharlaşması yaşandığını” vurgulamıştı.

Sanki bugünü öngörüp, “kitle-medya-terörizm-rehine dörtlüsünün birlikte hareket ettiğine” vurgu yapmıştı.

Rehin almanın pazarlık gibi bir amacının olmadığını, değiş tokuş sürecine son vermekten başka bir hedefinin de olmadığını kayda geçirmişti.

Görüldüğü gibi sistem bugün öngördüğü gibi işliyor…

Simülatif alanda gerçekleşen rehin alma senaryosu gerçeğin ta da kendisi gibi sunuluyor; duygular bu oyuna anında teslim oluyor…

Dikkat edilirse sanal rehine senaryosu, demokrasinin az işlediği ülkelerdeki kitleler üzerinde çok daha etkin sonuç veriyor…

QOSHE - "Sanal rehin alma…"   - Muharrem Sarıkaya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

"Sanal rehin alma…"  

20 0
23.02.2024

YURT dışında okumak için bulunan evladınız veya yakınınızın işkence görmüş gibi çekilmiş rehin alma görüntüleri cep telefonunuza düşerse ne yaparsınız?

Serbest bırakma karşılığı talep edilen fidyeyi ödemekten kaçabilir misiniz?

Yukarıda yazdığım senaryo değil, Washington’daki Çin Büyükelçiliği’nin uyarı yazısıyla ortaya çıkan yaşanmış olaylar serisi…

Aslında bizdeki telefon dolandırıcılığına benziyor; adına da “sanal rehin alma” deniliyor…

Sözü edilen rehin alma durumu olmamakla birlikte, çoğunlukla yurt dışında okumakta olan öğrenciler için düzenlenen bir korku senaryosu; simülasyon oyunundan ibaret durum…

KENDİSİNİ KAÇIRILMIŞ GİBİ GÖRÜNMEYE İKNA EDİLDİ…

Çin Büyükelçiliği'nin öğrencileri uyaran açıklamasına göre Utah eyaletinde kayıp olduğu bildirilen 17 yaşındaki Çinli öğrenci Kai Zhuang’ın ebeveynlerine çocuklarının rehin alındığına ilişkin bir fotoğraf yollandı ve fidye istendi.

İstenen 80 bin dolar fidyeyi aile belirtildiği gibi sanal para olarak gösterilen adrese aktardı.

Baba Zuhang ardından okulun yetkililerini arayarak kendilerinden fidye istendiğini ve oğullarının kaçırıldığını gösteren bir fotoğraf iletildiğini söyledi.

Kai Shuang, bir çadırın içinde üşümüş ve korkmuş halde bulundu; oysa ne kaçırılma ne de rehin alma durumu söz konusuydu.

Dolandırıcıların kendisini kandırıp yükledikleri bir oyunu oynamaktaydı…

Benzer olayların tekrar etmesi üzerine Çin Büyükelçiliği uyarı niteliğinde açıklama yaparken, polisin açıklaması yeni tür dolandırıcılığı açıklamaya yetti…

Buna göre, sanal rehin alma kurbanları, eylemi gerçekleştirenler yanlarında olmasa dahi, kendilerini izole etmeye ve rehin tutuluyormuş gibi fotoğraf çekilmeye ikna ediliyorlar.

Zanlılar kurbanlarını Facetime, WhatsApp veya Skype üzerinden sürekli gözlem altında tutarak sanal rehin sürecini sürdürmesini sağlıyorlar…

‘SUÇ ÖRGÜTÜNE KARIŞTIN’ UYDURMASI

Türkiye’de sıklıkla yaşanan ve birçok kişinin soyulmasına........

© Habertürk


Get it on Google Play