YEREL seçim çalışmalarının başlaması, bir zamanlar Türkiye’de ilk gündem maddesi olan Gazze’yi bir nebze geriye itti.

Uluslararası Adalet Divanı’nın, Güney Afrika’nın dava başvurusunu kabul edip, “İsrail'in Gazze'deki güçlerinin soykırım eylemlerini önlemek için” harekete geçme ve İsrail’e askeri harekatına hemen son verme çağrısının etkisi dahi bir gün sürdü…

Adalet Divanı’ndan karar çıkmış olsa da kötülüğün şeffaflığı içinde Gazze’de katliama İsrail devam ediyor…

ERTESİ GÜN PLANLARI

ABD, AB ve Arap ülkeleri ise savaşın uzamasının İsrail yönetimine ilerde daha ağır sonuçlara mal olacağı konusundaki uyarılarını sürdürürken, savaş sonrasına yönelik “ertesi gün” planlarını da hazırlıyor.

Bu kapsamda en yoğun çaba gösteren de İsrail’e savaş gemileriyle koruma desteği verip üstüne de bomba gönderen Washington yönetimi…

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, kısa süre önce Türkiye’nin de arasında bulunduğu bölge ülkelerini dolaşmış ve planları hakkında bilgi aktarmıştı.

CIA Direktörü William J. Burns’ün de İsrail, Mısır ve Katarlı üst düzey yöneticilerle görüşmek için Avrupa’ya geleceği biliniyor.

Hedefi, Gazze ve İsrail’in elinde tuttuğu rehinelerin değişimini sağlamak…

Görünen o ki ortaya konulan üç plandan biri ülkeler açısından henüz uygulanabilir bulunmamış…

Bunda İsrail yönetiminin iç siyasete odaklı tutumunun rolünün büyük olduğu da bir gerçek.

Bugün direniyor olsa da İsrail yönetiminin Adalet Divanı ve batılı ülke liderlerinin ateşkesin sağlanması ve Gazze’yi biran önce terk etmesi konusundaki baskılarına, başka faktörler de eklendi.

Bunun başında da ekonomi geliyor…

HAVAALANI TRAFİĞİ %78 AZALDI

The Times Of İsrail gazetesinde önceki gün yer alan Tel Aviv yakınındaki Ben Gurion Uluslararası Havalimanı'ndaki uçak trafiğine ilişkin haber de bunun en iyi örneği…

Habere göre Ben Gurion Havalimanındaki trafik, bir önceki yıla göre Kasım’da %78, Aralık’ta ise %71 oranında azalmış…

Her Noel günü tıklım tıklım dolu olan Batı Şeria’nın İncil’de de adı geçen Beytüllahim kasabasındaki otel ve turizm işletmeleri ise bu yıl tarihin en kötü dönemini yaşamış…

Kudüs’ün İsrail’in kontrolüne geçirdiği bölgesinde bulunan kuyumcular Kasım ve Aralık aylarında siftahsız kepenk kapatmış…

Bir yandan Tel Aviv’de rehinelerin aileleri tarafından neredeyse her gün yapılan yürüyüşler, diğer yanda ise uluslararası baskılar Netanyahu yönetiminin bir noktaya gelmesini sağlayacağı inancı da yüksek.

Bu kapsamda yürütülen gizli ateşkes ve barış çalışmalarında ise üç formül üzerinde durulmaya başlanmış.

ABD ile birlikte AB’nin bazı ülkeleri, İsrail, Türkiye, Mısır, Arap, Katar yetkilileri arasında devam görüşmelerde üzerinde durulan üç formülü The New York Times’tan Patrick Kingsley ile Edward Wong 7 ülke, Filistin ve bölgedeki 10 yönetimden üst düzey yetkiliyle konuşarak önemli bir habere imza atmış.

İki muhabirden Kingsley, bölgeyi iyi bilen ve uzun yıllardır İsrail ve Gazze’de görev yaptı, Wong ise Washington yönetiminden aktardığı haberleri ile tanınıyor…

NASIL YÖNETİLECEK?

Aktardıklarına göre, planlar sadece ateşkes ve barış görüşmelerini kapsamıyor; bölgenin nasıl yönetileceği ile Filistin’in geleceğini de kapsamına alıyor.

Hatta o denli tartışmanın en küçük ve dar kapsamını ateşkes oluşturuyor.

Burada hedef, yaktın geçmişte de sağlandığı gibi Hamas tarafından tutulan İsrailli rehineler karşılığı, Filistinli binlerce mahkumun İsrail tarafından serbest bırakılması…

İkinci konu ise İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria’nın bazı kısımlarını yöneten Filistin yönetiminin durumu…

ABD ve Arap yetkililer, Batı Şeria ve Gazze’nin yönetimi konusunda İsrail’den farklı düşünmüyor.

Savaş sonrası İbrail İsrail’in kontrolündeki Filistin özerk bölgesinin ve Gazze yönetimini devralmayı amaçlıyor.

Üçüncü aşama ise Suudi Arabistan'ın İsrail ile ilk kez resmi ilişki kurması karşılığı, İsrail'i bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik koşulları kabul etmesi; ABD de bunu istediğini beyan ediyor.

Bu üç planın işlerliğe kavuşması ise öyle çok kolay görünmüyor.

En önemli engel ise İsrail’in işgalci tutumunun ötesinde Kudüs’te en kutsal bölgeler dahil Filistin Özerk Yönetimi kontrolündeki bölgelerde de şiddetini sürdürüyor olması.

McGURK YİNE SAHNEDE

Dolayısıyla bu tutumu Gazze’de olmayabilir ama Batı Şeria’da Hamas’ı daha etkin güç haline getirmeye yol açtı.

Bir zamanlar Lübnan’da Hizbullah’a kazandırdığı gücü İsrail bu kez Hamas’a fazlasıyla verdi, etkili bir örgüt haline getirdi.

Kendi eliyle Hamas’ı ikna edilebilir olmaktan çıkardı; zorlaştırdı.

ABD Dışişleri yetkilileri NYT muhabirlerine, Türkiye’de de çok iyi tanınan Beyaz Saray’ın Orta Doğu ile ilgili üst düzey yetkilisi McGurk’un geçen haftadan beri bölgede Arap liderlerle buluştuğunu, Afrika gezisi sırasında birkaç kez de Bakan Blinken ile telefon görüşmesi yaptığını aktarmış.

MAHMUT ABBAS 88 YAŞINDA

Varılmak istenen ise yukarıda da belirttiğim gibi sadece ateşkes ve barış değil…

Filistin yönetimi içindeki gücün de el değiştirmesini, 88 yaşına giren Mahmud Abbas yerine daha dinamik, usulsüzlük yapmayacak bir yöneticinin gelmesini istiyor.

Abbas için planlanan ise törensel bir rol…

Bir diğeri bölgedeki Arap ülkelerin askerlerinden oluşacak bir barış gücü yaratılması ve Gazze’ye gönderilmesi.

FİLİSTİN’E DEVLET OLMA HAKKI

Diğeri de ABD desteğinde, Filistin’in devlet olma hakkını tanıyan kararın BM Güvenlik Konseyi’nden çıkarılması.

Bütün bunların sağlanması için tek yol belli…

İsrail yönetiminin insanlık suçu işlediği, bir zamanlar kendilerini korumak için hazırlanan “soykırım suçunun” Adalet Divanı tarafından kendileri için uygulandığı Gazze’den çıkması.

Her ne kadar ABD, İsrail, Mısır ve Katar arasında çatışmaları iki ay durduracak bir anlaşma üzerinde çalışıldığı belirtiliyor olsa da Hamas’ın ortaya koyduğu kararlılık sürüyor…

Hamas, İsrail Gazze’yi boşaltmadan hiçbir anlaşmaya yanaşmayacağını önceki gün bir daha açıkladı.

Aktardıklarına göre bunu aşmak için bir alt plan da geliştirilmiş; İsrail tarafında hapsedilen Filistinliler karşılığı rehinelerin 60 güne kadar ara verilerek anlaşmalı olarak parçalı serbest bırakılması önerilmiş…

Bu amaçla önce İsrail tarafında hapiste olan kadın ve çocuklar bırakılacak, bunu Hamas’ın İsrailli rehineleri bırakması izleyecek.

Sonrasında ise Hamas’ın kaçırdığı İsrailli askerler ile uzun hapis cezalarına çarptırılan Filistinli militan liderler değiştirilecek.

Bütün bunların karşılığında Hamas’ın Gazze şeridinden ayrılması, yönetimini Filistin’e devretmesi isteniyor.

Hamas da daha ilk aşamada İsrail gibi bu önerileri reddetti.

NETAHYAHU GİTSİN DİYEN YOK

Filistin’de her ne kadar Abbas’ın gitmesi yönünde bir eğilim olsa da bunun dış güçler eliyle çözülmesi gündeme geldiğinde kabul edilemez bir noktaya geldiği gerçeği de ortada duruyor.

Asıl önemli olan ise asıl değişmesi gerekenin bütün bu katliamlara yol açan, Uluslararası Adalet Divanı tarafından da insanlık suçu kabul edilen Netanyahu’nun olduğu da görmezden geliniyor…

Görünen o ki bu şartlar ve planlar içinde çözüm o denli yakın ve bir o kadar da kolay değil…

Ancak, Netanyahu’nun iktidarını kaybetmesi gibi süreci kolaylaştırıcı faktörler de yok değil…

QOSHE - Gazze için üç plan… - Muharrem Sarıkaya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gazze için üç plan…

30 0
28.01.2024

YEREL seçim çalışmalarının başlaması, bir zamanlar Türkiye’de ilk gündem maddesi olan Gazze’yi bir nebze geriye itti.

Uluslararası Adalet Divanı’nın, Güney Afrika’nın dava başvurusunu kabul edip, “İsrail'in Gazze'deki güçlerinin soykırım eylemlerini önlemek için” harekete geçme ve İsrail’e askeri harekatına hemen son verme çağrısının etkisi dahi bir gün sürdü…

Adalet Divanı’ndan karar çıkmış olsa da kötülüğün şeffaflığı içinde Gazze’de katliama İsrail devam ediyor…

ERTESİ GÜN PLANLARI

ABD, AB ve Arap ülkeleri ise savaşın uzamasının İsrail yönetimine ilerde daha ağır sonuçlara mal olacağı konusundaki uyarılarını sürdürürken, savaş sonrasına yönelik “ertesi gün” planlarını da hazırlıyor.

Bu kapsamda en yoğun çaba gösteren de İsrail’e savaş gemileriyle koruma desteği verip üstüne de bomba gönderen Washington yönetimi…

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, kısa süre önce Türkiye’nin de arasında bulunduğu bölge ülkelerini dolaşmış ve planları hakkında bilgi aktarmıştı.

CIA Direktörü William J. Burns’ün de İsrail, Mısır ve Katarlı üst düzey yöneticilerle görüşmek için Avrupa’ya geleceği biliniyor.

Hedefi, Gazze ve İsrail’in elinde tuttuğu rehinelerin değişimini sağlamak…

Görünen o ki ortaya konulan üç plandan biri ülkeler açısından henüz uygulanabilir bulunmamış…

Bunda İsrail yönetiminin iç siyasete odaklı tutumunun rolünün büyük olduğu da bir gerçek.

Bugün direniyor olsa da İsrail yönetiminin Adalet Divanı ve batılı ülke liderlerinin ateşkesin sağlanması ve Gazze’yi biran önce terk etmesi konusundaki baskılarına, başka faktörler de eklendi.

Bunun başında da ekonomi geliyor…

HAVAALANI TRAFİĞİ x AZALDI

The Times Of İsrail gazetesinde önceki gün yer alan Tel Aviv yakınındaki Ben Gurion Uluslararası Havalimanı'ndaki uçak trafiğine ilişkin haber de bunun en iyi örneği…

Habere göre Ben Gurion Havalimanındaki trafik, bir önceki yıla göre Kasım’da x, Aralık’ta ise q oranında azalmış…

Her Noel günü tıklım tıklım dolu olan Batı Şeria’nın İncil’de de adı geçen Beytüllahim kasabasındaki otel ve turizm işletmeleri ise bu yıl tarihin en kötü dönemini yaşamış…

Kudüs’ün İsrail’in kontrolüne geçirdiği bölgesinde bulunan kuyumcular Kasım ve Aralık aylarında siftahsız kepenk kapatmış…

Bir yandan Tel Aviv’de rehinelerin aileleri tarafından neredeyse her gün yapılan yürüyüşler, diğer yanda ise uluslararası baskılar Netanyahu yönetiminin bir........

© Habertürk


Get it on Google Play